NBA Doğu Konferansı: Kalan Bölümün En Önemli 15 İsmi

03/Mar/20 09:20 Mart 3, 2020

admin69

03/Mar/20 09:20

Eurohoops.net

NBA Doğu Konferansındaki 15 takımın en önemli oyuncuları…

by Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bir basketbol takımının kadrosunda yer alan her oyuncu takımı için bir değer taşıyor fakat bazıları diğerlerine göre çok daha önemli… Eurohoops Fırın, Doğu Konferansı’nın en önemli 15 oyuncusunu yazdı!

NBA’de normal sezonunun sonuna doğru hızla yaklaşıyoruz. Bu dönemde şampiyonluk adayları, playoff ve lotarya takımları belirginleştikçe takımların yılın son döneminden beklentileri de farklılaşıyor.

Takas ve buy-out döneminin sona ermesiyle birlikte takımlar hedeflerine yoğunlaşmaya başladı. Biz de bu dönemde performansları takımların hedefleri doğrultusunda hayati önem taşıyacak oyuncuları belirliyoruz.

Eric Bledsoe, Milwaukee Bucks

Geride bıraktığımız yıl Giannis’in zirve performansına ulaştığı düşüncesi ve Malcolm Brogdon gibi çok önemli bir ismi yaz döneminde kaybetmeleri bu sezona girilirken Bucks için bazı şüpheleri de beraberinde getirmişti. Ancak tüm şüphelere rağmen hem Bucks hem de Giannis, geçtiğimiz sezonki performanslarının üzerine koyarak çok etkileyici bir sezona imza atıyor. Sadece konferans değil NBA’in de zirvesini kimseye kaptırmayan Bucks; geçen sene tek topla biten sezonun intikamını almak istiyor.

Bucks’ın en önemli oyuncusunun Giannis olduğu bariz, ancak geçtiğimiz yıllarda playoff’larda yaşanan hayal kırıklıklarının tekrarlanmaması için Eric Bledsoe’nun özellikle playoff performansı çok büyük önem taşıyor. Sezona yavaş giren tecrübeli guard, zaman içerisinde form yakaladı. Şu anda 15.7 sayı – 4.8 ribaund – 5.3 asist ortalamaları tutturan isim, en azından şu an için Brogdon’ın yokluğunu aratmıyor gibi.  Ancak Milwaukee’ye geldiğinden beri Bledsoe, playoff’ta kaybedilen eşleşmelerde sadece %23.5 ile üç sayı isabeti yakaladı. (12/51) Giannis’in fiziksel avantajlarının, sertliğe ve temasa daha çok izin verilen playoff ortamında azaldığı ve yıldız oyuncunun dış şut tehdidinin yüksek olmadığı da düşünülünce diğer oyuncuların dış şut ile alan sağlaması hayati önem taşıyor. Milwaukee Bucks normal sezonda durdurulamaz olabilir, ancak Bledsoe son iki yıldaki playoff performansını devam ettirirse Bucks’ın aşil topuğu rakipleri için belirgin olacak.

Pascal Siakam, Toronto Raptors:

Son şampiyon Toronto Raptors, yaz döneminde Kawhi Leonard’ı kaybettikten sonra beklentiler ister istemez düşmüştü. Ancak Kawhi’ın takımdan ayrılmasından sonra Lowry, VanVleet, Ibaka gibi isimlerin performansını artırması Raptors’ı hiçbir yere gitmeye niyeti olmadığını herkese gösterdi. Ancak bu oyuncuların performansından ziyade Raptors’ın tavanını yükselten isim geçen sezonun da üstüne koyarak seviye atlayan Pascal Siakam oldu.

Geçtiğimiz sezon gösterdiği performans ile şampiyonlukta kritik rol oynayan Siakam, bu sezon bütün pozitif istatistiklerde gelişim göstererek 23.5 sayı – 7.5 ribaund – 6.4 asist ortalamaları tutturdu. Kawhi’dan sonra takımın skor yükünü çekmeye başlayan genç oyuncu, bu kariyerinde ilk kez All-Star seçilme başarısını da gösterdi. Şampiyonlukta tamamlayıcı olarak çok önemli bir rol oynayan Siakam’ın bu sezon sürükleyici rolünde yakaladığı performansı devam ettirmesi Raptors’ın playoff’taki tavanını belirleyen faktör olacak.

Jayson Tatum, Boston Celtics:

Boston Celtics formasıyla etkileyici bir çaylak sezonu gösteren genç yıldız, geçtiğimiz sezonda takımın saha dışında yaşadığı sorunlar nedeniyle beklentilerin çok altında bir sezon geçirmişti. Kyrie Irving ve Al Horford gibi rotasyonun önemli isimlerini kaybeden Boston Celtics, Kemba Walker eklemesiyle beraber geleceğini Jayson Tatum ve Jaylen Brown gibi potansiyelli gençlerin gelişimine emanet edeceğinin sinyallerini vermişti.

Celtics’in geride bıraktığı sezondaki kimya sorunlarından uzaklaştıktan sonra daha iyi bir normal sezon takımı olması bekleniyordu ancak Doğu Konferansı’nın ciddi adaylarından biri olarak değerlendirilmiyordu. Jayson Tatum, sezonun ilk döneminde zaman zaman sıkıntılı şut performansları gösterse de özellikle Ocak ayından itibaren seviye atladı. Savunma tarafında gösterdiği etkili performansıyla beraber takımın hücumdaki liderliğini de üstlenen Tatum, Chicago’da oynanan All-Star karşılaşmasında ilk kez forma giydi. Boston Celtics kadrosundaki açık ara en potansiyelli oyuncu olan Tatum, süperstar sınırına dayanmış durumda. Celtics’in Doğu Konferansı’nın ciddi adaylarından biri olarak görülmesi için son 2 ayda gösterdiği etkileyici performansını devam ettirmek zorunda.

Bam Adebayo, Miami Heat:

Yaz döneminde kadrosuna Jimmy Butler’ı katan Heat, Doğu Konferansı’nın playoff adaylarından birisiydi. Ancak sezon başında kimse şu ana kadar gösterdikleri performansı onlardan beklemiyordu. Son yılların belki de en çekişmeli Doğu Konferansı’nda dördüncü sıraya kadar yükselen Heat’te koç Spoelstra ve Jimmy Butler’ın hakkını vermek lazım. Ancak beklentilerin üzerine çıkılmasındaki en kritik rol Bam Adebayo’ya ait.

İyi bir savunmacı olan Bam Adebayo, hücum tarafında özellikle takım arkadaşlarına hazırladığı pozisyonlarla beraber Heat hücumu için kritik önem taşıyor. Ligde geçirdiği üçüncü yılında seviye atlayarak ilk kez All-Star seçilen genç oyuncu, geçtiğimiz sezon yakaladığı maç başına 2.2 asist ortalamasını 4.9’a çıkardı. Takas döneminin sonunda Andre Igoudala ve Jae Crowder gibi önemli kanat oyuncuları ile kadrosunu güçlendiren Miami Heat’in daha iyi bir spacinge hücum etmeye başlayacağı aşikar. Temponun iyice düştüğü playoff ortamında, Adebayo’nun posttan top dağıtması Heat hücumunun önemli bir parçası olacaktır.

Victor Oladipo, Indiana Pacers:

Victor Oladipo’nun sakatlığı sebebiyle takımdan ayrı kaldığı dönemde Domantas Sabonis’in harika oyunu ile birlikte Pacers, karşısında galibiyet alması en zor takımlardan birisi oldu. Bu dönemi 30-17’lik dereceyle geçen Pacers, Oladipo’nun dönüşüyle beraber herkesin playofflarda eşleşmeye çekineceği bir takım olacak gibi gözüküyordu. Oladipo sakatlıktan döneli henüz sadece 7 maç oldu fakat işler pek istendiği gibi ilerlemedi.

Oladipo’nun döndüğü ilk maçı kazanan Pacers, sonraki 6 maçını kaybetti. İşler iyi giderken Oladipo gibi rotasyonda büyük yer kaplayacak bir oyuncuyu sisteme adapte etmek kolay değil, ancak ne kadar işler sezon başından beri iyi gitse de Pacers’ın tavanını daha yukarıya çekebilmek için bunu başarması gerekiyor. Pacers için sezonun geri kalanında Oladipo’nun performansı en önemli belirleyici olacak.

Furkan Korkmaz, Philadelphia 76’ers:

Philadelphia 76’ers’ın sezonun en büyük hayal kırıklıklarından birisi olduğunu kabul etmek gerekiyor. Yaz döneminde Jimmy Butler, J.J. Redick gibi önemli atıcılarını kaybeden takım, oluşan maaş boşluğunu Al Horford’ı alarak doldurdu. Ancak Horford eklemesi, halihazırda spacing sıkıntıları yaşayan Sixers için sorunları daha da büyük hale getirdi.

All-Star arasına kadar istikrarlı şekilde şut sokabilecek bir oyuncunun eksikliğini çeken Sixers, takas döneminde Alec Burks ve Glen Robinson eklemelerini yaparak bu sorunu çözmeye çalıştı. Ancak aradıkları çözüm çok da uzakta olmayabilir. All-Star arasına girilmeden önce kariyerinin en iyi performansını göstermeye başlayan Furkan Korkmaz, bu performansı sezonun son kısmında gösterebilirse Sixers’ın playoff umutları için çok önemli rol oynayabilir.

Spencer Dinwiddie, Brooklyn Nets:

Brooklyn Nets geride bıraktığımız yaz döneminde organizasyon tarihinin en hareketli dönemlerinden birisini geçirdi. Geçtiğimiz sezon gösterdiği etkileyici performansla Nets’i playoff’lara taşıyan D’Angelo Russell’ı Warriors’a yollayarak Kevin Durant’i kadrosuna kattı. Kyrie Irving’i de Brooklyn’in yolunu tutmasıyla beraber bu sezon için playoff iddiasını devam ettirmek isteyen Nets, şu ana kadar bunu tasarladıkları şekilde olmasa da başarmış gözüküyor.

Kyrie Irving, istatistiksel olarak kariyerinin en iyi sezonlarından birisini geçirse de yaşadığı sakatlık sorunları nedeniyle 33 maç kaçırdı. Yetenekli oyun kurucunun saha dışında getirdiği sorunlar da Nets soyunma odasındaki huzuru bozmaya başladı gibi duruyor. Tüm bunlar Spencer Dinwiddie’nin üstündeki yükü iyice artırdı. Kyrie’nin oynayamadığı dönemde ipleri iyice eline alan Dinwiddie, 21 sayı – 3.5 ribaund – 6.6 asist ortalamalarıyla oynuyor. Eğer Nets, playoff iddiasını devam ettirmek istiyorsa Dinwiddie’nin bu performansını devam ettirmesi gerekiyor.

Nikola Vucevic, Orlando Magic:

Orlando Magic, geride bıraktığımız sezon Vucevic’in etkili oyunuyla beraber playoff’lara girerek sezonun en etkileyici hikayelerinden birine imza atmıştı. Bu sezon yaşadıkları sakatlık sorunlarıyla beraber geçtiğimiz sezonki performansından uzak bir görüntü çizen Magic, Doğu Konferansı’nın orta grubunun istikrarsız performansıyla son playoff spotuna tutunmuş durumda.

Ancak Magic’in playoff’lara kalabilmek ve playoff’ta da etkili olabilmek için Vucevic’in geride kontrat sezonundaki efektifliğine ihtiyaç duyuyor. Magic hücumunda yaratıcı oyuncu karakterinde fazla isim bulunmuyor.  Orlando’da hücumunun tavanını belirleyen ismin Vucevic olduğunu da düşününce Magic, geçtiğimiz yaz kontrat verdiği uzun oyuncusunun eski keskinliğine dönmesine ve takımın tavanını yukarıya taşımasına ihtiyaç duyuyor.

Rui Hachimura, Washington Wizards:

NBA’in en sıra dışı hücumlarından birine sahip olan Washington Wizards’ın sezonun ilk ayından sonra adının playoff yarışında geçmesini kimse beklemiyordu. Ancak hem Doğu Konferansı’nın alt kısmının güçsüzlüğü hem de Bradley Beal’ın etkileyici performansıyla beraber dokuzuncu sıraya kadar tırmandılar. Fakat Magic’in üç maç arkasında bulunan Wizards’ın kendini playoff’a atması çok da gerçekçi değil.

Playoff’a kalsalar bile ilerlemesi imkansız yakın gözüken Wizards için sezonun geri kalanında eldeki parçalardan uzun vadede ne alabilirler onu anlamak daha yararlı olabilir. Üç sayı yüzdesi dışında hücumda çok sıkıntı çekmeyen Hachimura, uzun vadede Wizards rotasyonunda rol alabilecek bir isim görüntüsü çiziyor. Sezonun geri kalan kısmında Hachimura’nın gelişimine odaklanmak ve oyununu geliştirmek Wizards için mantıklı bir plan olabilir.

Zach LaVine, Chicago Bulls:

Chicago Bulls, sezona ciddi bir playoff adayı olarak girmese de organizasyonun gitmek istediği yönün bu olduğu çok belliydi. Potansiyelli genç oyunculara sahip olan Bulls için bundan başka bir yol haritası çizmek de mantıklı olmazdı. Ancak işler planlandığı gibi gitmedi ve sezonun son kısmına Bulls, 20-41’lik bir dereceyle giriyor.

Bulls adına yönetim, koç, hatta Lauri Markkanen gibi genç isimler açısından hayal kırıklıklarıyla dolu bir sezon olduğunu söyleyebiliriz. Basketbol açısından baktığımızda olumlu konuşabileceğimiz çok az nokta var ve onlardan birisi de Zach LaVine.

Bu sezon oynadığı 60 maçta 25.5 sayı – 4.8 ribaund – 4.2 asist ortalamaları tutturan oyuncu, Chicago Bulls kadrosundaki en güvenilir el olmanın kaymağını yiyor. Bulls hücumunda her şeyin üzerinden döndüğü LaVine; saha içinden %45, üç sayı çizgisinin gerisinden ise %38 ile şut kullanıyor. Bu kadar az yardım aldığı bir ortamda bu verimlilik seviyesinde oynaması takdir edilesi. Eğer Chicago Bulls izlerken basketbol adına güzel bir şeyler görmek istiyorsanız, gözünüzü Zach LaVine’den ayırmamanız gerekiyor.

Malik Monk, Charlotte Hornets:

Yaz döneminde Kemba Walker’ı kaybeden Charlotte Hornets, Terry Rozier eklemesi sonrasında yeni bir yapılanmaya doğru yöneldi. Takas döneminde kadrosundaki Michael Kidd-Gilchrist ve Marvin Williams gibi isimlerle genç oyuncularına süre verebilmek için yollarını ayıran Hornets, önümüzdeki süreç için rotasını iyice belli etti.

Son yıllarda Devonte’ Graham, P.J. Washington ve Miles Bridges gibi potansiyelli oyuncuları draft ederek kadrosuna katan Hornets, Malik Monk seçiminde o kadar da başarılı olmuş gibi gözükmüyor. Takas döneminde bir süre Monk’u elinden çıkarmak için çaba gösteren Hornets, amacına ulaşamadı. Sezonun geri kalanında Monk’un kendini geliştirmesini sağlayarak önümüzdeki sezon için bir oyuncu daha kazanmak ya da olası bir takasta daha iyi bir paket almak Hornets’in birinci önceliği olacaktır.