By Lefteris Moutis/ moutis@eurohoops.net
Andrew Goudelock Euroleague’in en skorer ismi olduğu ama takımının nispeten başarısız olduğu bir sezonun ardından Fenerbahçe’den ayrıldı. Peki Türk takımı doğru bir hamle mi yaptı?
Amerikalı skorer, Avrupa’daki ilk sezonunda UNICS Kazan formasını giydi ve maç başına 18 sayı ve Eurocup’ta finale kadar çıkarak bir etki yarattı.
Avrupalı seyircilere etkili olmak için topu uzun süre ellerinde bulundurması gereken, sayı atmaya eğimli kaliteli bir hücumcu olarak tanıtıldı. Zeljko Obradovic ona güvendi ve Goudelock bu sezonu Euroleague’de sezonun en skorer (toplam sayıda) ismi olarak tamamladı.
Fenerbahçe gitmesine izin vermekte haklıydı
Goudelock,tıpkı takımlarının oyunlarında böylesine bir etkisi olan oyuncular gibi, takımı için hem bir kutsama hem de bir lanet. Top16’nın ilk maçlarına kadar Fenerbahçe iyi ve organize bir basketbol oynamıyordu çünkü Goudelock hücumu tekeline almıştı, pas vermiyordu ve oyunu tek boyutluydu (sürekli olarak 1’e 1 kovalıyordu). Her oyuna karar vermeyen saf üretici rolünü üstlendiği zaman gelişti. Tabii ki “Zoc” sürekli olarak onu savunmada “saklamanın” yolunu arıyordu. Böylece Fenerbahçe savunmada zayıflık göstermeyecekti. Ancak, dedikodulara göre, bu boşanmanın altında mücadeleci sıkıntılardan ziyaade Amerikalı guardın davranışları var.
Goudelock kalmalıydı
Avrupa basketbolunda ya da NBA’den çekilebilecek oyuncular arasında Andrew Goudelock gibi bir oyuncu bulmak oldukça zor. Bayern’e karşı 10 üçlük attığı akşamlarda olduğu gibi hücumdaki yetenekleri inanılmaz boyutlarda, adeta onun rakibi olmamak için dua ediyorsunuz. Fenerbahçe gibi mücadeleci olmak ve Avrupa basketbolunun elit seviyesinde yer almak isteyen bir takım için, bu karakterde bir oyuncunun varlığı genelde gereklidir. Takımının hücumda tıkandığı akşamlarda takımını taşıyabilir ve ,hücumdaki içgüdüleri sayesinde, takımını tarihinde ilk kez Final Four’a taşıyabilir. Tıpkı Goudelock’ın Tel Aviv’de Maccabi’ye karşı oynanan üçüncü maçta yaptığı gibi.
Karar: Basketbol her zamankinden daha fazla takım sporu
En son ne zaman sadece bir oyuncu merkezli bir takım Euroleague’de liderlik rolü oynamıştı? Epey önce! Tıpkı yılın başında analiz ettiğimiz gibi, Zeljko Obradovic genelde takımlarını çok fazla sayı atan oyuncular etrafında kurmaz. En son 2002’de Dejan Bodiroga’da böyle bir şey yapmıştı.
Modern Avrupa basketbolu yaratıcılık ve üretim konusunda birçok şey gerektiriyor ve oyuncuların sahada birçok şeyi iyi yapması gerekiyor. Goudelock çok büyük hücum yeteneklerine sahip harika bir oyuncu ama şampiyonluğa oynayan bir takımda sadece “biz” anlayışını egosunun önüne koyar ve oyununu adapte edebilirse verimli olabilir. Bu yüzden Fenerbahçe, bu hamlesiyle, görkemini kaybedebilir ama kimya konusunda kazanabilir. Her şey bir yana, sahada birçok şeyi yapan ve tek başına oynayan müthiş LeBron James bile Warriors’a kaybetti.
Siz ne düşünüyorsunuz? Goudelock gitmeli miydi?
[poll id=”12″]