by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Avrupa basketbolunda iç sahada oynamak önemli bir faktör…
Her an yanlarında olan tutkulu taraftarları, daha alışık oldukları bir ortam ve ortada olan pozisyonlarda size daha yakın olabilecek hakemlerle birlikte Turkish Airlines EuroLeague’de takımların, genellikle evlerini bir kale haline getirdiğine şahit oluyoruz.
Tabii bu durum oyuncu performansını da etkiliyor. Doğal olarak oyuncular iç sahada, deplasmana göre çok daha agresif ve tutkulu bir performans sergiliyor. Ligin sayı krallığında ilk 10’da yer alan oyuncular arasında tam 9 ismin içerideki maçlardaki sayı ortalamasının, deplasmandaki sayı ortalamasından daha yüksek olması bunun bir kanıtı…
Eurohoops Fırın yeni yazısında iç sahada daha iyi performans gösteren oyuncuları inceleyecek ama daha dar bir alanda bunu yapacak. Sizlere sadece iç sahada iyi olan oyuncuları vermeyeceğiz, bu sefer bizim tabirimizle deplasmanda kedi olup, içeride ise aslan kesilen oyuncuları size sunacağız.
Tabii en baştan belirtmem gerekiyor ki, bu aslan – kedi söz oyunu sadece biraz işe eğlence katmak için. Yoksa listede yer alan oyuncuların birçoğunun deplasmanlarda da kritik performanslarına şahit oldunuz.
Neyse, lafı daha uzatmadan karşınızda dışarıda kedi, içeride ise aslan olan 13 oyuncu:
Not: Liste iç saha maçlarında 10.00 sayı ortalamasının üstünde yer alıp, deplasmanda ise 10.00 sayı ortalamasının altında kalan oyunculardan oluşturulmuştur. Ayrıca içeride ve dışarıda 10’dan az maç oynayan oyuncular bu listeye dahil edilmemiştir.
2019-20 EuroLeague: Deplasmanda Daha Çok Sayı Atan 10 Oyuncu
13- Tibor Pleiss (Anadolu Efes)
İç saha maçlarındaki performansı: 13 maç 10.62 sayı ve %67.44 saha içi
Dış saha maçlarındaki performansı: 15 maç 8.60 sayı ve %56.48 saha içi
Aradaki sayı farkı: 2.02 sayı
Anadolu Efes‘in tecrübeli pivotu Tibor Pleiss, belki de oynadığı takım ve üstlendiği rol açısından kariyerinin en özel sezonu geçiriyor.
Bryant Dunston‘ın sakatlığı sonrasında Efes taraftarları büyük bir endişe duysa da Pleiss, Sertaç’la birlikte öne çıktı ve çok değerli bir performans ortaya koyarak lacivert-beyazlıların lider kalmasına yardımcı oldu.
Alman pivot, bu süreçte deplasmanlarda önemli katkılar verse de daha çok Sinan Erdem’de ön plana çıktı. İç sahada 10.62 sayı ortalamasıyla Micic ve Larkin’den sonra takımın en skoreri olan Pleiss, bunu %67.44 saha içi yüzdesiyle – ligdeki en iyi 5. oranı yakalayarak yaptı.
Zaten onun iç saha ve deplasmandaki sayı ortalaması arasındaki fark da tam olarak bundan kaynaklandı. Alman pivot, deplasmanda %56.48 ile şut sokarak iç sahadaki performansının arkasında kaldı.
İç sahadaki en özel performansı: 20 sayı, 10 ribaund, 26 EFF vs Khimki Moskova
12- Facu Campazzo (Real Madrid)
İç saha maçlarındaki performansı: 14 maç 11.14 sayı ve %44.04 saha içi
Dış saha maçlarındaki performansı: 14 maç 8.64 sayı ve %35.87 saha içi
Aradaki sayı farkı: 2.50 sayı
Şaşırtıcı değil mi?
Facu Campazzo da aynı Tibor gibi… O da kariyerinin en iyi sezonlarından birini geçiriyor ve bunu yaparken takımına deplasmanda da yardımcı olduğu maçlar oldu. Fakat iş skor üretmeye gelince deplasman karnesi pek iyi değil.
Şunu belirtmek lazım belki de… Arjantinli guardın halihazırda birçok değerli özelliği var ama bunların içerisinde skorerlik yok. O daha çok bir yaratıcı, bir sihirbaz! Ancak Real Madrid‘in saha içi liderinin bazen sayı üretmesi de gerekiyor ve Campazzo dışarıdaki maçlarda bu konuda sınıfta kaldı.
İç sahada 11.14 sayı ortalaması tutturan yıldız oyuncu, deplasmanda ise %35.87 gibi felaket bir yüzdeyle 8.64 sayı ortalamasında kaldı. Üstelik deplasmandaki 14 maçın 8’inde çift hanelere çıkamadı bile. WiZink Center’da daha başarılı bir iş çıkardı.
Real Madrid‘in zaman zaman deplasman maçlarında zorlanmasına şaşırmamak gerekiyor.
İç sahadaki en özel performansı: 14 sayı, 10 asist, 3 ribaund, 26 EFF vs Panathinaikos
11- Othello Hunter (Maccabi Tel Aviv)
İç saha maçlarındaki performansı: 14 maç 11.57 sayı ve %55.37 saha içi
Dış saha maçlarındaki performansı: 13 maç 8.92 sayı ve %62.20 saha içi
Aradaki sayı farkı: 2.65 sayı
Benzer bir hikayeyle devam ediyoruz.
Geçen sezon Final Four’da CSKA Moskova’nın şampiyonluğunda önemli rol oynayan Othello Hunter, bu sezon ise mesaiye erken başladı. Yıllar sonra ayağa kalkan Maccabi‘nin saha içi liderlerinden biri olan Amerikalı pivot, özellikle Tarik Black’in sakatlığı sonrasında ortaya çok değerli performanslar koydu.
Özellikle de iç sahada onun agresifliği ve atletizmi Maccabi‘nin önemli kozlarından biri oldu. Hunter’in sayı ortalamasındaki değişim de zaten tam olarak bundan kaynaklanıyor. İçerideki maçlarda tecrübeli uzun, ortalama 8 şut kullanırken deplasmanda ise sadece 5 şut kullanıyor. Hem de yüksek saha içi yüzdesine rağmen!
Bu durumda 2.65 sayılık bir farkı ortaya çıkartıyor.
İç sahadaki en özel performansı: 14 sayı, 14 ribaund, 2 asist, 29 EFF vs Olimpia Milano
10- Tonye Jekiri (ASVEL)
İç saha maçlarındaki performansı: 13 maç 10.23 sayı ve %56.52 saha içi
Dış saha maçlarındaki performansı: 14 maç 7.29 sayı ve %45.98 saha içi
Aradaki sayı farkı: 2.94 sayı
ASVEL ligde iç saha ve deplasman performansı en farklı olan takım. İçeride birçok dev takıma diz çöktürten Fransız ekibi, deplasmanda ise genellikle takım halinde kedi oluyor.
İlk EuroLeague sezonunda kendisini kanıtlamayı başaran Tonye Jekiri de takımın geneline uyanlardan…
Astroballe’de adeta devleşen Nijeryalı pivot, yüksek saha içi yüzdesiyle takımı için ortalama 10.23 sayı üretmeyi başardı. Pota altında sayı üretmesi için beslenmesi gereken bir isim olarak ise deplasmanda takımıyla birlikte düşüşe geçti ve sadece 7.29 sayı üretebildi.
Onun bir uzun için kötü diyebileceğimiz %45.98 saha içi ortalamasıyla oynaması da bunun bir göstergesi…
İç sahadaki en özel performansı: 16 sayı, 11 ribaund, 2 asist, 25 EFF vs Baskonia
9- Nikola Milutinov (Olympiakos)
İç saha maçlarındaki performansı: 13 maç 11.62 sayı ve %70.83 saha içi
Dış saha maçlarındaki performansı: 11 maç 8.64 sayı ve %58.93 saha içi
Aradaki sayı farkı: 2.98 sayı
Uzunlardan devam ediyoruz…
Olympiakos’un yıldız pivotu Nikola Milutinov, takımının durumu sebebiyle ligde hak ettiği değeri alamayan oyuncuların başında geliyor. Olympiakos, kurduğu kadrolar sebebiyle hem kulübe zarar veriyor hem de Sırp pivotun ön plana çıkmasına engel oluyor. Bütün uzunları sakat olan Fenerbahçe karşısında pota altında hiç Milutinov’u kullanmamaları bunun en iyi örneğiydi.
Yine de Milutinov en azından içerideki maçlarda güçlü fiziğiyle daha fazla fark yaratmayı başarıyor. Deplasmanda bu sezon sadece 4 maçta çift hanelere çıkan Sırp pivot, içeride ise 11.62 sayı ortalamasıyla Olympiakos’un en skorer 3. ismi oldu. Milutinov %70.83 saha içi yüzdesiyle de bu alanda ligde 3. sırayı kaptı.
İç sahadaki en özel performansı: 16 sayı, 16 ribaund, 1 blok, 30 EFF vs Zenit
8- Ioannis Papapetrou (Panathinaikos)
İç saha maçlarındaki performansı: 14 maç 12.36 sayı ve %57.98 saha içi
Dış saha maçlarındaki performansı: 13 maç 9.23 sayı ve %52.58 saha içi
Aradaki sayı farkı: 3.13 sayı
Ioannis Papapetrou, yıllardır kendisinden beklenen patlamayı bu sezon hala istikrar sorunu yaşasa da yapmayı başardı.
Calathes’in şut problemi sebebiyle Atina ekibinin hücumunda önemli bir rolü olan Yunan forvet, dış şutlarıyla takımının hücumunda alanın açılmasını sağladı. Fakat onun da iç saha ile deplasmandaki maçlar arasında performansında farklılık bulunuyor.
Papapetrou, deplasmanda 9.23 sayı ortalamasıyla fena bir performans sergilemese de içeride tutturduğu 12.36 sayılık ortalamayla Panathinaikos‘un en skorer 3. ismi olmayı başardı. Tabii ALBA Berlin’e attığı 39 sayı da bu konuda ona yardımcı oldu.
İç sahadaki en özel performansı: 39 sayı, 5 ribaund, 3 asist, 41 EFF vs ALBA Berlin
7- Kyle Kuric (Barcelona)
İç saha maçlarındaki performansı: 12 maç 11.25 sayı ve %46.00 saha içi
Dış saha maçlarındaki performansı: 15 maç 7.93 sayı ve %48.31 saha içi
Aradaki sayı farkı: 3.32 sayı
Kyle Kuric’in bu listedeki diğer oyunculardan bir farkı var. Onun iç saha ve deplasmandaki performans farkı şut yüzdesinden kaynaklanmıyor. Hatta Amerikalı şutör, deplasmanlarda %48.31 ile daha yüksek bir yüzdeyle şut sokuyor.
Problem aldığı sürelerden ve ona bağlı olarak kullandığı şutlardan kaynaklanıyor.
Svetislav Pesic, iç sahada ona bol bol süre verirken – hatta belki de gerekenden daha fazla – deplasmanda ise Kuric’in savunmadaki problemleri sebebiyle rotasyondaki yerini küçültüyor. Süresinin azalması da Kuric’in iç saha – deplasman sayı ortalamasında 3.32 gibi önemli bir fark çıkmasına neden oluyor.
İç sahadaki en özel performansı: 21 sayı, 4 asist, 3 ribaund, 21 EFF vs Zenit
6- Paul Zipser (Bayern Münih)
İç saha maçlarındaki performansı: 14 maç 10.36 sayı ve %58.82 saha içi
Dış saha maçlarındaki performansı: 14 maç 6.57 sayı ve %30.43 saha içi
Aradaki sayı farkı: 3.79 sayı
Geçtiğimiz yıl son haftaya kadar playoff’u kovaladıktan sonra Bayern Münih, bu sezon hayal kırıklığı yarattı ve yarışmacı bir takım olmaktan çok uzak bir görüntü çizdi. Bunun nedenlerinden biri ise geçen sezon da kötü bir deplasman ekibi olan takımın bu sezon daha da kötü bir noktaya gitmesi…
Paul Zipser’in istatistikleri ise Münih’in neden kötü bir deplasman takımı olduğunu gösteriyor.
NBA’den döndükten sonra iyi bir rol oyuncusu olarak katkı veren Alman forvet, iç sahada 10.36 sayı ve %58.82 saha içi ortalamasıyla belki de kendinden beklenenden bile daha fazla katkı vermeyi başardı. Fakat kendisi bunu deplasmanda yoklara oynayarak nötrlüyor.
Deplasmandaki maçlarda %30.43 gibi felaket bir yüzdeyle şut atan Zipser, takımının hücumuna yarardan çok zarar veriyor. İki şut yüzdesi istatistiğinde ortaya çıkan %28.39’lük fark da zaten her şeyi anlatıyor.
İç sahadaki en özel performansı: 23 sayı, 7 ribaund, 3 asist, 29 EFF vs Panathinaikos
5- Tyrese Rice (Panathinaikos)
İç saha maçlarındaki performansı: 15 maç 11.73 sayı ve %46.85 saha içi
Dış saha maçlarındaki performansı: 13 maç 7.92 sayı ve %33.68 saha içi
Aradaki sayı farkı: 3.81 sayı
Panathinaikos yıllardır kadro kalitesi ne olursa olsun OAKA’da rakiplerinin korkulu rüyası olmayı başardı. Bu sezon da en azından işin hücum kısmında aynı şekilde devam ediyorlar.
Ligde Efes‘ten sonra iç sahada en çok sayı üreten 2. takım olan Yunan devinde tam 5 oyuncu içerideki maçlarda çift hanelerde sayı ortalaması tutturmayı başardı. Takımın yedek guardı ve zaman zaman skoru sürükleyen ismi Tyrese Rice da o kişilerden biri.
Yıllardır Panathinaikos‘un aradığı Calathes ile uyumlu yedek guard rolünü iyi bir şekilde dolduran tecrübeli guard, bu sezon birçok maçta kendisinden bekleneni ortaya koydu. Sahneyi Calathes’e bırakması gerektiği zaman geri çekildi, skor gerektiği anlarda ise öne çıktı. 41 sayı attığı Olympiakos maçı tabii bunun en absürt örneklerinden biriydi.
OAKA’da %46.65 saha içi ortalamasıyla 11.73 sayı üreten Rice, deplasmandaki potalarda ise aynı ölçüde başarılı olamadı. %33.68 gibi felaket bir yüzdeyle oynayan tecrübeli guard, sadece 4 deplasman maçında çift hanelere çıkarak takımına yardımcı olamadı.
İç sahadaki en özel performansı: 41 sayı, 33 EFF vs Olympiakos
4- Daniel Hackett (CSKA Moskova)
İç saha maçlarındaki performansı: 12 maç 10.50 sayı ve %46.67 saha içi
Dış saha maçlarındaki performansı: 11 maç 5.91 sayı ve %34.92 saha içi
Aradaki sayı farkı: 4.59 sayı
Açıkçası istatistiği çıkartınca en çok şaşırdığım isim Daniel Hackett oldu.
Bu sezon kariyerinin en olgun performansını sergileyen İtalyan guard, Will Clyburn’ün sakatlığı sonrasında Rus devinde oluşan yeni yapıda gerçekten önemli bir rol oynadı. Birçoklarına göre kendisi ligin en iyi rol oyuncusu ama bence artık saha içindeki önemi bir rol oyuncusu olmanın bile ötesine geçti. %44.2 üçlük yüzdesiyle kariyerinin en yüksek ortalamasıyla oynaması da ona bu konuda yardımcı oluyor.
Fakat istatistiklerle birlikte görüyoruz ki onun iç saha ile deplasman maçlarında performans olarak büyük bir farklılık var. Deplasmanda işin hücum kısmında yarardan çok zararı olan tecrübeli guard, Rusya’da ise 10.5 sayı ortalamasıyla Mike James’ten sonra takımın en skorer 2. ismi olmayı başardı.
Şut yüzdelerindeki dramatik farklılıkta bunun neden böyle olduğunu bize açıkça gösteriyor ama iki alanda 4.59 gibi büyük bir sayı farkı çıkması gerçekten beni şaşırttı.
İç sahadaki en özel performansı: 28 sayı, 4 asist, 4 top çalma, 27 EFF vs Olimpia Milano