by Mandela Namaste, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 3 Mart 2020 tarihinde BleacherReport‘ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
NBA sezonunun bitimine beş hafta kala askıya alınmasıyla birlikte normal sezon ödülleri normalde yılın bu döneminde konuşulduğu kadar tartışılmıyor.
MVP, Yılın Çaylağı gibi ödüllerin kazananları normalde Nisan ayının ortalarına kadar netlik kazanmaz. Ancak bu skalayı tek takıma indirdiğimiz zaman bir takımın en değerli oyuncusunu seçmek çok daha kolay oluyor.
Bu fikirle yola çıkarak 2019-20 sezonunda Doğu Konferansında yer alan takımların en değerli oyuncularını belirledik.
Atlanta Hawks: Trae Young
Trae Young’ın en ateşli destekçileri bile genç yıldızın bu kadar çabuk All-Star seçilmesini beklemiyordu. Ancak bu yıl adeta seviye atlayan Young, 29.8 sayı – 9.4 asist ortalamalarıyla henüz ikinci sezonunda daha önce sadece Oscar Robertson, Tiny Archibald ve Russell Westbrook gibi isimlerin yakaladığı bir istatistik ortalaması tutturdu. Genç oyuncu bunu dünya üzerindeki en verimli şut performanslarından birisini gösterirken başardı.
Young’ın henüz 21 yaşında çıktığı seviye ligin kalanı için korkutucu bir seviyede. Genç yıldızın sahada olduğu ve olmadığı anlardaki Atlanta Hawks farkı onun gerçekten ne kadar “değerli” olduğunu gözler önüne seriyor. Hawks’ın Young’ın sahada olduğu dönemlerde iyi bir takım olduğunu söylemek doğru olmaz ancak genç yıldızın oturduğu anlarda -12.3 net ratinge sahip olan ekip ligin açık ara en kötü takımı haline geliyor.
Bir takımın en iyi oyuncusu sahada değilken iyi performans gösterememesi alışılmış bir şey. Ancak Hawks’ın genç oyuncularının seviye atlaması ve takıma tecrübeli oyuncuların katmasıyla Trae Young önderliğinde nasıl bir takım olabileceği heyecan uyandırıyor.
Boston Celtics: Jayson Tatum
Boston Celtics’teki en değerli oyuncu yarışının iki ismin arasında geçtiğini söylemek gerekiyor. Ancak Tatum’ın son 1.5 aydaki performansı ve bu süreyi Kemba’nın sakatlığı sebebiyle kaçırması tercihimizi daha kolay hale getiriyor.
Ligdeki ikinci senesinde çok parlak bir performans gösteremeyen Tatum, 2019-20 sezonunda çaylak senesinin play-off’larında sergilediğine benzer bir performans izletiyor. Kariyerinde ilk kez All-Star seçilen genç yıldız, Şubat ayından beri ligin en iyi oyuncularından biri gibi oynuyor.
30 Ocak’tan beri oynadığı mücadelelerde 29.8 sayı – 7.8 ribaund – 3.1 asist ortalamaları tutturan Tatum, saha içinden %49.4, üç sayı çizgisinin gerisinden %46.9 ile şut atıyor. Bu dönemde 10-3’lük bir derece yakalayan Celtics, Tatum’ın önderliğinde Clippers, Jazz, Sixers, Thunder gibi ligin önemli takımlarını mağlup etme başarısını gösterdi.
Elit bir skorer olan Tatum, ESPN’in defensive real plus-minus istatistiğinde de lig genelinde 17. sırada bulunuyor. Belki de Celtics, sonunda Giannis Antetokounmpo’nun panzehirini bulmuş olabilir.
Danny Ainge, 2017 Draft’ından sonra Celtics birinci sırada kalsaydı bile Tatum’ı seçeceğini söylediğinde pek inandırıcı gelmemişti. Ancak Ainge bir kez daha haklı çıktı. Eğer Tatum böyle oynamaya devam ederse sadece takımının değil ligin MVP adaylarından birisi haline gelebilir.
Brooklyn Nets: Spencer Dinwiddie
Dinwiddie 20 sayı ortalama tutturan skorerler arasındaki en verimli oyunculardan birisi olmayabilir ama onun Brooklyn Nets için yaptıkları göz ardı edilmeyecek seviyede.
Her sezon performansının üzerine koymaya devam eden Dinwiddie, Kyrie Irving ve Caris LeVert’in kaçırdığı süre içerisinde takımın lideri haline geldi. Kasım ayından Ocak ayına kadar oynadığı 30 karşılaşmada 24.5 sayı – 6.8 asist – 3.4 ribaund ortalamaları tutturan Dinwiddie, Nets’i 14-16’lık bir dereceye taşıdı ve bu süre içerisinde Brooklyn kadrosunda pozitif net ratinge sahip olan üç oyuncudan biriydi.
Dinwiddie’nin bir hücumun tam zamanlı ana parçası olmasını engelleyen zaafları var. Dinwiddie asla iyi bir üç sayı tehdidi olmadı ve topu eline daha fazla aldıkça top kaybı sayıları da artıyor. Ancak Brooklyn Nets’in en iyi performansını verebilmesi için Spencer Dinwiddie’nin kariyeri boyunca harika bir iş çıkardığı altıncı adamlık görevini yapması gerekiyor.
Sakatlıkları bulunan Kyrie Irving ve Kevin Durant’in dönüşüyle birlikte önümüzdeki sene Nets, Dinwiddie’nin bu rolde yapacaklarına çok ihtiyaç duyacak.
Charlotte Hornets: Devonte’ Graham
Ocak ayından beri şut yüzdeleri biraz düşse de Graham, Hornets’in bu sezon beklentileri kıl payı da olsa aşmasında önemli bir role sahip.
Geçtiğimiz yaz Kemba Walker’ı kaybeden Charlotte Hornets’in bu sezon daha büyük bir düşüş göstermesi bekleniyordu ancak Graham’in performansıyla birlikte Hornets bunu engellemiş gibi duruyor. İlk sezonunda sadece 676 dakika oynayan Graham, ikinci sezonunda yaz döneminde takıma katılan Terry Rozier’ı gölgesinde bırakarak takımın birincil oyun kurucusu haline geldi.
Bu sezon ligin en iyi pasörlerinden birisi olan Graham sahadayken Charlotte Hornets, 100 pozisyon başına 8 sayı daha fazla üretiyor.
Graham’in ilk altı haftadaki harika performansından sonra rakipleri genç oyuncunun skor etkinliğini yavaşlatmanın yolunu bulmuşa benziyor. 1 Aralık tarihinden beri saha içinden %35.1 ile şut atan ikinci tur seçiminin draft edildikten bu kadar süre sonra bir takımın hücumuna liderlik etmesini kimse beklemiyordu.
Sezonun ikinci kısmında yaşadığı sıkıntılar Graham’i önümüzdeki sezon için daha fazla motive edecektir. Bu yüzden Graham önümüzdeki sene daha da iyi bir performans gösterirse kimse şaşırmamalı.
Chicago Bulls: Zach LaVine
Zach LaVine’i profesyonel kariyeri boyunca izlemenin insanın bünyesinde her zaman güzel duygular canlandırdığını söylemek doğru olmaz ancak skorer oyuncunun bu sezon Chicago Bulls’un MVP’si olduğu tartışmasız bir gerçek.
Bu unvan için olan yarışma eğer Lauri Markkanen ve Wendell Carter Jr. sağlıklı kalabilseydi daha sıkı olabilirdi. Ancak LaVine’in bu sezon gösterdiği hücum üretimi harika bir seviyedeydi.
Sayı ve ribaund kategorilerinde kariyerinin en yüksek ortalamalarını tutturan LaVine, %52.6’lık bir effective field-goal yüzdesine sahip. Hücumda bazen bencil bir görüntü çizse de bu sezon yaratıcılık özelliğini de geliştiren LaVine, maç başına 4.2 asist yapıyor.
LaVine hala iyi bir savunmacı değil ancak hücum tarafında gösterdiği muazzam performanslarla bu zaafını nötrlemeyi başarıyor.