NBA: Direkt Play-off Başlangıcı ve Ortaya Çıkacak 11 Hikaye

27/Mar/20 09:49 Mart 27, 2020

admin69

27/Mar/20 09:49

Eurohoops.net

Coronavirüs salgını sebebiyle 2019-20 NBA sezonu tehlikeye girmiş durumda.

by Andy Bailey, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 17 Mart 2020 tarihinde BleacherReport‘ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

NBA yönetimi sezonu askıya alma kararı verdiğinde bu aranın en az 30 gün süreceği açıklanmıştı. Bulaşıcı Hastalıklar Kontrol Merkezi’nin 50’den fazla kişinin toplanmasına sebep olan etkinliklerin en az iki ay boyunca düzenlenmemesi gerektiğini açıklamasının ardından takım sahipleri ve yöneticileri Haziran sonundan önce sezonun tekrardan başlamamasını ve maçların seyircisiz oynanmasını bekliyor.

NBA yaz aylarında oynanmaya devam etse bile, sezonun direkt olarak play-off’lardan devam etmesi gayet olası. Bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda play-off merkezli birçok hikaye de gün yüzüne çıkacak.

Taraftarların en çok dikkatini çekecek hikayeleri sizler için sıralıyoruz:

Batı Konferansının Sekizinci Sırası

Doğu ve Batı Konferansındaki takımların sıralaması değişebilir ancak neredeyse 16 play-off spotunun 15’inin sahibi belli olmuş durumda. Play-off oynayacak takımlara dair tek soru Batı Konferansındaki son bileti kimin kapacağı. Basketball Reference, son bilet için takımların ihtimallerini şöyle hesaplıyor.

Kings, Blazers, Spurs ve Suns’ın Grizzlies ile olan farkı kapatmak için gerçekçi şansları olduğunu söylemek doğru olmaz fakat Pelicans için durum farklı.

Hatta FiveThirtyEight’in tahmin sistemi, New Orleans Pelicans’ın sezonu sekizinci sırada bitirme ihtimalini Memphis’ten daha yüksek görüyor. Bunda Pelicans’ın sezonun geri kalanında açık ara en kolay fikstüre sahip olması ve Zion Williams’ın takıma katılmasının da büyük bir payı var. Play-off’ların ilk turunda Anthony Davis’li Los Angeles Lakers’ın New Orleans Pelicans ile karşılaşmasını izlemek herkesi heyecanlandıracaktır.

Memphis Grizzlies’in de heyecanlandırıcı bir takım olduğunu söylemek gerekiyor ancak Los Angeles – New Orleans eşleşmesindeki intikam faktörü de işin içine girmesi bu ihtimali daha çekici hale geliyor.

Bir diğer olası çözümü ise Brooklyn Nets yıldızı Spencer Dinwiddie teklif etti. Lig genelinde ilk dört sırada olan takımlar ilk turu bye geçecek ve 27-28-29-30. Sıradaki takımlar tarafsız bir sahada üç maç üzerinden bir seri oynayacak. Takım sayısı 28’e düştükten sonra ilk dördün dışında kalan 24 takım, 5 maç üzerinden bir play-off turu daha oynadıktan sonra takım sayısı 16’ya düşecek ve oradan itibaren play-off’lar normal düzeninde devam edecek.

Böyle bir krizle başa çıkmaya çalışırken yaratıcı fikirlere ihtiyaç var ve hiçbir ihtimal göz ardı edilmemeli. Lig ne zaman oynanmaya devam ederse etsin Batı Konferansının sekizinci sırasının nasıl belirleneceği cevaplanacak ilk sorulardan birisi olacak.

Los Angeles Savaşı

İnsanların bu hikayenin üzerine odaklanması diğerlerine göre biraz daha zaman alacaktır ancak iki Los Angeles ekibinin konferans finallerinde karşılaşması NBA sezonunun başından beri konuşulan bir ihtimal.

Sezon askıya alındığı sırada Clippers ve Lakers, konferanslarının ilk iki sırasında yer alıyordu. Eğer sezonun kalanında aynı tempoyla giderlerse konferans finallerinde bu iki ekip karşı karşıya gelecekti.

Bu eşleşmenin Los Angeles derbisi olması dışında ligin en çok merak edilen rekabetlerinden Kawhi Leonard – LeBron James ikilsini de barındırdığını unutmamak gerekiyor.

Bu ikili, 2014 Finallerinden beri playoff’larda hiç karşılaşmadı. Bu ikilinin son karşılaşmasında Kawhi’lı Spurs, LeBron’lu Heat’ten bir önceki senenin intikamını almayı başarmıştı. Kawhi Leonard, o günden beri CV’sine bir NBA şampiyonluğu ve bir Finaller MVP’si daha ekledi. Bu ikilinin karşılaştığı iki play-off serisinde iki taraf da birer galibiyet aldı.

Bu eşleşmede aynı zamanda ligin en iyi ikililerinden ikisi de sahne alacak. Kawhi’ın yanında Paul George, LeBron’un yanında ise Anthony Davis var.

Clippers’ın kalan kadrosu Lakers’a kıyasla çok daha kuvvetli gözüküyor. Clippers kadrosunda Patrick Beverler, Marcus Morris, Montrezl Harrell ve Lou Williams gibi isimler yer alıyor. LeBron ve Davis’in yanında Danny Green dışında çok güvenilir bir desteğin olduğunu söylemek doğru olmaz.

2020 NBA Draftı

Eğer lig yönetimi Dinwiddie’nin fikri gibi yaratıcı senaryolara yönelmeyip sezonu 16 takımlık bir play-off ile bitirme kararı alırsa diğer 14 takım dikkatini otomatik olarak NBA Draft’ına çevirecek.

Play-off oynamayan takımlar için NBA Draft’ı yaz döneminin en büyük olayı.

Draft sınıfları çok kuvvetli olmasa bile lotarya takımları seçecekleri oyuncularla organizasyonlarının geleceğini değiştirebileceklerine inanıyorlar.

Takımlar oyuncu gözlem aşamalarının büyük kısmını bitirmiş durumdalar. Ancak sezonun başlamasıyla birlikte draft tahtaları ve analizler internetin dört bir yanında görülmeye başlayacak. 2020 Draft’ı genel olarak zayıf bir sınıf olarak görülüyor ama mutlaka takımlar yetenekli isimleri çalmaya çalışacaktır.

Draft’a girmesi beklenen en önemli isimler ise şöyle:

  • LaMelo Ball
  • Deni Avdija
  • Anthony Edwards
  • James Wiseman
  • Onyeka Okongwu

Sezon tekrar başladıktan sonra ligin yarısı play-off’lardan ziyade gözlerini Draft’a çevirecek.

Philadelphia’nın Varoluş Sancıları

Sezon askıya alındığı sırada Philadelphia 76ers Doğu Konferansının altıncı sırasında yer alıyordu. Buna rağmen FiveThirtyEight; Philadelphia ekibini tahminlerinde Lakers, Clippers ve Bucks’ın arkasından dördüncü favori olarak görüyor.

Joel Embiid ve Ben Simmons’a sahip olan Sixers’ın çok yetenekli bir kadroya sahip olduğu bariz. Ancak bu iki oyuncunun yeteneklerinin birbirleri için ne kadar uyumlu olduğu sorusu hala cevabını bulmuş değil.

Bu konu hakkında konuşan Embiid,“Bunun konuşulmasının saçma olduğunu düşünüyorum. Son birkaç yıla baktığınızda da beraber oynuyorduk ve o zaman bir sorun yoktu. Bu sene sorun varmış gibi gözüküyor çünkü zaman zaman hücumda zorlanıyoruz. All-Star arasından sonra daha iyi olacağımızı bekliyordum, son iki yılda da işler böyle ilerlemişti. Takımımızdan bir şüphem yok” demişti.

Embiid’in söylediğinde haklılık payı var. Son iki sezon boyunca Simmons ve Embiid aynı anda sahadayken Sixers, rakiplerine 100 pozisyon başına 11.5 sayı fark attı. İki oyuncunun yer aldığı başka hiçbir beş bu kadar yüksek bir değere ulaşamadı. Ancak ikilinin bu sezonki performansıyla birlikte bu değer 1.0’a kadar düşmüş durumda.

Simmons, Embiid ve Horford gibi üç tane pota etrafında oynamayı seven oyuncuyu aynı anda sahada tutmak ideal bir senaryo değil. Horford’ın sahada olmadığı anlarda Simmons ve Embiid’in bulunduğu beşler 100 pozisyon başına rakiplerine 5.3 sayı fark atıyor. Ancak Embiid ve Simmons’ın uzun vadedeki uyumu hakkında şüphe etmek için yeteri kadar soru işareti de bulunuyor.

Eğer bu sorunlar 2020 Play-off’larında da devam ederse bu ikilinin ayrılması gerektiğine dair sesler daha da yükselecektir. Philadelphia play-off’larda başarılı olacak kadar yetenekli bir kadroya sahip, geçtiğimiz sezon Finallere kalmaya çok yaklaşmışlardı. Ancak play-off’lara altıncı sıradan girmek Boston Celtics karşısında ilk turda elenmeleri anlamına da gelebilir.

Milwaukee Bucks’ın Şampiyonluk Yürüyüşü

NBA yorumcuları, şampiyonluk kazanmamış takım ve oyuncular hakkında her zaman şüpheyle bahseder.

Belki de tam olarak bu yüzden NBA tarihinin en iyi normal sezonlarından birisini geçiren Milwaukee Bucks, Clippers ve Lakers’ın önünde şampiyonluk favorisi olarak görülmüyor.

Tabii ki her şeyin bir ilki vardır. 2011 Dallas Mavericks gibi büyük favorileri hayal kırıklığına uğratan takımlara da tanıklık ettik.

Giannis Antetokounmpo, Khris Middleton ve Bucks’ı zayıf görmek doğru olmayabilir ancak kanıtlayacak çok şeyleri olduğu da kesin.

Giannis Antetokounpo, kişisel mirasını şekillendirmeye şimdiden başladı ve şampiyonluk onun için çok büyük anlam ifade edecektir. Kariyerinin ikinci MVP ödülüne emin adımlarla yürüyen Giannis, box plus/minus istatistiğinde tarihin en iyi 25. değerine sahip. Fakat birçok kişi Yunan oyuncu şampiyonluk kazanana kadar ondan şüphe etmeye devam edecek.

Antetokounmpo henüz 25 yaşında, CV’sini geliştirmek için önünde uzun zaman var. Fakat şampiyonluk için önemli fırsatlar oyuncuların her zaman karşısına çıkan durumlar değil. Milwaukee bu sezon ciddi bir şampiyonluk adayı.

Middleton için de bu sezon Bucks’ın sadece bir yıldızı var diyen herkesi susturmak açısından önemli olacak. İki kez All-Star seçilen oyuncu hala NBA genelinde hak ettiği saygıyı görmüyor.

Middleton, oynadığı 75 pozisyon başına 24.0 sayı ortalama tutturuyor 50-40-90 kulübüne girmeye çok yakın. Normalde bu istatistikler onun NBA hiyerarşisindeki yerini sağlamlaştırmak için yeterli olmalıydı fakat şampiyonluk da onun için kritik rol oynayacaktır.

Milwaukee Bucks’ın 2020 sezonunu şampiyon olarak tamamlaması, 2021 sezonunda serbest kalacak Giannis Antetokounmpo’yu takımda tutmak içinde büyük önem taşıyor.

Toronto’nun Şampiyonluk Savunması

Kawhi Leonard ve Danny Green, Los Angeles ekipleri için Toronto Raptors’tan ayrıldıktan sonra geçen sezonun şampiyonu Toronto Raptors’ın bu sezona iddialı şekilde girmediği düşünülüyordu. Leonard geçtiğimiz yılın Finallerinin MVP’siydi ve Green ligin gördüğü en önemli 3 & D oyuncularından birisi.

Ancak geride kalan Raptors oyuncuları bu kayıplardan o kadar da etkilenmemişe benziyor. Sezon askıya alındığı esnada Toronto Raptors, üçüncü sıradaki Boston Celtics’in üç maç önünde ikinci sırada bulunuyordu.

Eğer Toronto Raptors, şampiyonluğunu savunarak bir kez daha mutlu sona ulaşabilirse bu NBA tarihindeki en şaşırtıcı dublelerden birisi olacak.

Toronto Raptors’ın bu sezon gösterdiği performansın bir benzerine denk gelmek için 26 yıl öncesine, Michael Jordan’ın ilk emeklilik dönemine dönmeniz gerekiyor. Bulls, üst üste kazandığı üç şampiyonluktan sonra rekabetçi kalmayı başarmıştı. Scottie Pippen takımın lideri haline gelmiş ve MVP oylamasını üçüncü sırada bitirmişti. Bu Pascal Siakam’ın bu sezon gösterdiği gelişime benziyor. Bulls, o sene konferans yarı finallerine kadar çıkmış ama 7. maçta New York Knicks’e kaybetmişti.

Siakam’ın performansında Kasım ayından beri düşüş var. Buna rağmen Raptors’ın birinci skoreri rolünü doldurduğunu söylemek gerekiyor. Raptors’ın bu sezonki başarısı oluşturdukları takım kültürüyle daha çok alakalı.

Kyle Lowry, ligdeki en iyi liderlerden birisi. Marc Gasol ve Serge Ibaka, asla kaytarmayan tecrübeli vetereanlar. Raptors front office’inin lotarya dışındaki yetenekleri bulup geliştirmesi de onları çok önemli bir kültür haline getiriyor.

Masai Ujiri, Toronto Raptors’ın basketbol operasyonlarının başkanı olarak kaldığı sürece Raptors rekabetçi olmaya devam edecektir. Bu sezon şampiyonluğu kazanmaları ise uzun süre anlatılacak bir hikaye olur.

Doğu Konferansının Gizli Adayları

Sixers, Bucks ve Raptors; Doğu Konferansında şampiyonluğu hedefleyen takımlar listesinin tamamını oluşturmuyor.

Puan sıralamasında Sixers ile Raptors’ın arasında yer alan iki takım; Boston Celtics ve Miami Heat, bir sürprize imza atabilecek kuvvette ekipler. Onların bir adım gerisinde de Indiana Pacers bulunuyor. Victor Oladipo’nun play-off’larda eski performansına dönmesi üst sıralardaki takımlar için çok zorlayıcı olabilir.

Boston Celtics’te Jayson Tatum sezon içerisinde gösterdiği sıçramayı yapmasaydı bile çok yönlü kanat oyuncularına (Gordon Hayward – Jaylen Brown), skorer bir kısaya (Kemba Walker) ve savunmada her şeyi değişebilen sert bir savunmacı uzuna (Daniel Theis) sahip olan Celtics, rakiplerine sıkıntı yaratabilecek bir ekipti. Ancak Jayson Tatum’ın gösterdiği gelişim onları şampiyonluk adayları arasına sokuyor.

NBA tarihine baktığınızda kanat oyuncularının liderlik ettiği takımların şampiyonluklar kazandığını sık sık görebiliyorsunuz. Larry Bird’lü Celtics, Michael Jordan ve Scottie Pippen’lı Chicago Bulls, Kobe Bryant’lı Lakers, Lebron’lu Heat ve Cavs

Tatum, Şubat ayı boyunca %63.7’lük true shooting yüzdesiyle ile şut atarak 30.7 sayı ortalaması tutturdu ve önümüzdeki yıllarda nasıl bir oyuncu olacağını herkese gösterdi.

Jimmy Butler’ın etrafına sert, derin ve modern bir kadro kuran Miami Heat, her takıma zorlu anlar yaşatabilecek bir ekip. Sezon boyunca Butler ve Bam Adebayo’nun sahada Duncan Robinson ile bulunduğu anlarda Heat, 100 pozisyon başına rakiplerine 13.1 sayı fark attı.

Lig araya girmeden kısa süre önce Adebayo, Giannis’i savunma konusunda gayet başarılı olabileceğini herkese gösterdi.

Maçın ardından Adebayo, “Bugün benim meydan okumamdı. Sahaya çıkıp ligdeki en iyi oyuncuyu savunup sahanın iki tarafında da işimi yapmak istiyordum. İşlerin benim için yolunda gittiğini söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.

Utah Jazz’in Kimya Sorunları

Rudy Gobert’in coronavirüs testinin pozitif çıkmasından kısa süre sonra Fransız oyuncu bir anda günah keçisi haline geldi.

Rudy Gobert’in hastalığı NBA’e yayan oyuncu olduğuna dair en ufak bir kanıt yok ancak çıkan bazı haberler suçluyu Gobert’miş gibi gösterdi. Geçen zaman içerisinde Gobert ile takım arkadaşları arasındaki anlaşmazlık da git gide büyüyor gibi gözüküyor. Hastalığa yakalanmadan önce Gobert’in sergilediği sorumsuz hareketlerin takım arkadaşlarını fazlasıyla rahatsız ettiği söyleniyor.

Konu hakkında konuşan Adrian Wojnarowski, “Gobert’in sadece Donovan Mitchell ile değil, takımın kalanıyla da arasını düzeltmesi gerekiyor. Soyunma odasındaki diğer oyuncular Gobert’in hareketlerinden fazlasıyla rahatsız” ifadelerini kullandı.

İşin aslına bakınca Gobert, hastalığı Mitchell’dan kapmış olabilir. Ya da bu iki isme de hastalığı Christian Wood’un bulaştırmış olma ihtimali de var. Kimse işlerin bu noktaya gelmesindeki sebebin gerçekten kim olduğunu bilemeyecek.

Ancak bu Mitchell ve takımdaki diğer oyuncuların nasıl hissettiğini değiştirmiyor. Eğer takım ile Gobert arasında bir sıkıntı varsa, Jazz için bunun üstesinden play-off’larda gelmek fazlasıyla zor olacaktır.

Bu olaylardan önce bile Joe Ingles dışındaki Jazz oyuncuları, Gobert’e olan inançlarını kaybetmiş gibi gözüküyordu ve eskisine göre uzun oyuncuya çok daha az pas veriyorlardı. Gobert’in hücum tarafında çok aktif olmadığı maçları da Jazz kazanmakta fazlasıyla zorlanıyor.

Eğer takım içerisindeki bu sorunlar devam ederse Jazz’in play-off’larda başarılı olmasını beklemek çok mantıklı değil.

Houston Rockets Deneyi

Houston Rockets’ın small ball taktiğinin uzun sürede başarılı olup olamayacağını tartışacak kadar fazla dataya sahip değiliz.

Ancak şu net ki Rockets’ın yeni sistemi, Russell Westbrook’un etkinliğini fazlasıyla arttırıyor. Westbrook, bu yeni sistemde oynadığı maçlarda 75 pozisyon başına 28.4 sayı üretiyor. Ancak bu oyun tarzının takımın iyiliği için ne kadar verimliği olduğu hakkında bir şeyler söylemek için hala erken.

Rockets, Capela’nın Houston temsilcisi için sahaya çıktığı son maçtan bu yana oynadığı karşılaşmalarda 11-6’lık bir derece eldi etti. Rockets’ın kaybettiği maçlardan 4’ü arka arkaya mücadelelerde gelirken bu kayıpların üçü New York Knicks, Charlotte Hornets ve Orlando Magic karşısında geldi.

Rockets’ın beş kısalı stratejisi zaman zaman çok iyi sonuçlar verse de bir playoff eşleşmesinde Anthony Davis ya da Nikola Jokic karşısında nasıl işleyeceğine dair hala soru işaretleri var.

Eğer sezon direkt play-off’larla başlarsa Rockets, Nuggets ile eşleşecek ve Jokic’i savunma görevi P.J. Tucker ya da Robert Covington’a kalacak. Jokic’in bu iki ismin üzerinden pasörlüğüyle Rockets savunmasını paramparça edişini hayal etmek o kadar da zor değil.

Rockets’ın beş kısalı hücumunu Jokic’li Nuggets için durdurmak da çok kolay olmayacaktır.

Çılgın Batı Play-off’ları

 

Eğer şu anki sıralamalarla play-off’a girilirse 4 batı eşleşmesinin üçünün her sonuca açık olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Los Angeles Lakers’ı Memphis Grizzlies karşısında görece daha kolay bir eşleşme bekliyor. Ancak bundan sonraki eşleşmelere baktığımızda Dallas Mavericks, Los Angeles Clippers eşleşmesinin Los Angeles temsilcisi için o kadar da kolay olmayacağı bariz.

Denver Nuggets ve Houston Rockets arasında oynanacak olan seri çok farklı stillerdeki iki takımın çarpışması olacak. Bir diğer eşleşmede Utah Jazz ile Oklahoma City Thunder karşı karşıya geliyor. Bu iki takımın da gayet denk ekipler olduğunu söylemek gerekiyor.

Jazz, sezona şu an gösterdiği performansın çok daha üstünde beklentilerle giriyordu. Oklahoma City Thunder için ise işler tam tersi gözüküyordu fakat sene boyunca mükemmel oynayan Chris Paul, şu an Utah Jazz’deki bütün oyunculardan daha iyi şekilde oyunu yönetebiliyor. CP3, Shai Gilgeous-Alexander ve Dennis Schroder’li üç guardlı bir sisteme sahip olan Oklahoma City Thunder’ı Danilo Gallinari ve Steven Adams’ın yardımlarıyla birlikte ikinci turda görmek şaşırtıcı olmaz.

Bu serilerin hepsinin sonuçları için tam tersinde argümanlar da kurulabilir ama Batı Konferansı play-off’larının ilk turu hiç olmadığı kadar derin ve rekabetçi olacak.