by Andy Bailey, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 17 Mart 2020 tarihinde BleacherReport‘ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
NBA yönetimi sezonu askıya alma kararı verdiğinde bu aranın en az 30 gün süreceği açıklanmıştı. Bulaşıcı Hastalıklar Kontrol Merkezi’nin 50’den fazla kişinin toplanmasına sebep olan etkinliklerin en az iki ay boyunca düzenlenmemesi gerektiğini açıklamasının ardından takım sahipleri ve yöneticileri Haziran sonundan önce sezonun tekrardan başlamamasını ve maçların seyircisiz oynanmasını bekliyor.
NBA yaz aylarında oynanmaya devam etse bile, sezonun direkt olarak play-off’lardan devam etmesi gayet olası. Bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda play-off merkezli birçok hikaye de gün yüzüne çıkacak.
Taraftarların en çok dikkatini çekecek hikayeleri sizler için sıralıyoruz:
Batı Konferansının Sekizinci Sırası
Doğu ve Batı Konferansındaki takımların sıralaması değişebilir ancak neredeyse 16 play-off spotunun 15’inin sahibi belli olmuş durumda. Play-off oynayacak takımlara dair tek soru Batı Konferansındaki son bileti kimin kapacağı. Basketball Reference, son bilet için takımların ihtimallerini şöyle hesaplıyor.
- Memphis Grizzlies (%46.1)
- New Orleans Pelicans (%35.3)
- Sacramento Kings (%7.2)
- Portland Trail Blazers (%6.5)
- San Antonio Spurs (%4.6)
- Phoenix Suns (%0.2)
Kings, Blazers, Spurs ve Suns’ın Grizzlies ile olan farkı kapatmak için gerçekçi şansları olduğunu söylemek doğru olmaz fakat Pelicans için durum farklı.
Hatta FiveThirtyEight’in tahmin sistemi, New Orleans Pelicans’ın sezonu sekizinci sırada bitirme ihtimalini Memphis’ten daha yüksek görüyor. Bunda Pelicans’ın sezonun geri kalanında açık ara en kolay fikstüre sahip olması ve Zion Williams’ın takıma katılmasının da büyük bir payı var. Play-off’ların ilk turunda Anthony Davis’li Los Angeles Lakers’ın New Orleans Pelicans ile karşılaşmasını izlemek herkesi heyecanlandıracaktır.
Memphis Grizzlies’in de heyecanlandırıcı bir takım olduğunu söylemek gerekiyor ancak Los Angeles – New Orleans eşleşmesindeki intikam faktörü de işin içine girmesi bu ihtimali daha çekici hale geliyor.
Bir diğer olası çözümü ise Brooklyn Nets yıldızı Spencer Dinwiddie teklif etti. Lig genelinde ilk dört sırada olan takımlar ilk turu bye geçecek ve 27-28-29-30. Sıradaki takımlar tarafsız bir sahada üç maç üzerinden bir seri oynayacak. Takım sayısı 28’e düştükten sonra ilk dördün dışında kalan 24 takım, 5 maç üzerinden bir play-off turu daha oynadıktan sonra takım sayısı 16’ya düşecek ve oradan itibaren play-off’lar normal düzeninde devam edecek.
Böyle bir krizle başa çıkmaya çalışırken yaratıcı fikirlere ihtiyaç var ve hiçbir ihtimal göz ardı edilmemeli. Lig ne zaman oynanmaya devam ederse etsin Batı Konferansının sekizinci sırasının nasıl belirleneceği cevaplanacak ilk sorulardan birisi olacak.
Los Angeles Savaşı
İnsanların bu hikayenin üzerine odaklanması diğerlerine göre biraz daha zaman alacaktır ancak iki Los Angeles ekibinin konferans finallerinde karşılaşması NBA sezonunun başından beri konuşulan bir ihtimal.
Sezon askıya alındığı sırada Clippers ve Lakers, konferanslarının ilk iki sırasında yer alıyordu. Eğer sezonun kalanında aynı tempoyla giderlerse konferans finallerinde bu iki ekip karşı karşıya gelecekti.
Bu eşleşmenin Los Angeles derbisi olması dışında ligin en çok merak edilen rekabetlerinden Kawhi Leonard – LeBron James ikilsini de barındırdığını unutmamak gerekiyor.
Bu ikili, 2014 Finallerinden beri playoff’larda hiç karşılaşmadı. Bu ikilinin son karşılaşmasında Kawhi’lı Spurs, LeBron’lu Heat’ten bir önceki senenin intikamını almayı başarmıştı. Kawhi Leonard, o günden beri CV’sine bir NBA şampiyonluğu ve bir Finaller MVP’si daha ekledi. Bu ikilinin karşılaştığı iki play-off serisinde iki taraf da birer galibiyet aldı.
Bu eşleşmede aynı zamanda ligin en iyi ikililerinden ikisi de sahne alacak. Kawhi’ın yanında Paul George, LeBron’un yanında ise Anthony Davis var.
Clippers’ın kalan kadrosu Lakers’a kıyasla çok daha kuvvetli gözüküyor. Clippers kadrosunda Patrick Beverler, Marcus Morris, Montrezl Harrell ve Lou Williams gibi isimler yer alıyor. LeBron ve Davis’in yanında Danny Green dışında çok güvenilir bir desteğin olduğunu söylemek doğru olmaz.
2020 NBA Draftı
Eğer lig yönetimi Dinwiddie’nin fikri gibi yaratıcı senaryolara yönelmeyip sezonu 16 takımlık bir play-off ile bitirme kararı alırsa diğer 14 takım dikkatini otomatik olarak NBA Draft’ına çevirecek.
Play-off oynamayan takımlar için NBA Draft’ı yaz döneminin en büyük olayı.
Draft sınıfları çok kuvvetli olmasa bile lotarya takımları seçecekleri oyuncularla organizasyonlarının geleceğini değiştirebileceklerine inanıyorlar.
Takımlar oyuncu gözlem aşamalarının büyük kısmını bitirmiş durumdalar. Ancak sezonun başlamasıyla birlikte draft tahtaları ve analizler internetin dört bir yanında görülmeye başlayacak. 2020 Draft’ı genel olarak zayıf bir sınıf olarak görülüyor ama mutlaka takımlar yetenekli isimleri çalmaya çalışacaktır.
Draft’a girmesi beklenen en önemli isimler ise şöyle:
- LaMelo Ball
- Deni Avdija
- Anthony Edwards
- James Wiseman
- Onyeka Okongwu
Sezon tekrar başladıktan sonra ligin yarısı play-off’lardan ziyade gözlerini Draft’a çevirecek.
Philadelphia’nın Varoluş Sancıları
Sezon askıya alındığı sırada Philadelphia 76ers Doğu Konferansının altıncı sırasında yer alıyordu. Buna rağmen FiveThirtyEight; Philadelphia ekibini tahminlerinde Lakers, Clippers ve Bucks’ın arkasından dördüncü favori olarak görüyor.
Joel Embiid ve Ben Simmons’a sahip olan Sixers’ın çok yetenekli bir kadroya sahip olduğu bariz. Ancak bu iki oyuncunun yeteneklerinin birbirleri için ne kadar uyumlu olduğu sorusu hala cevabını bulmuş değil.
Bu konu hakkında konuşan Embiid,“Bunun konuşulmasının saçma olduğunu düşünüyorum. Son birkaç yıla baktığınızda da beraber oynuyorduk ve o zaman bir sorun yoktu. Bu sene sorun varmış gibi gözüküyor çünkü zaman zaman hücumda zorlanıyoruz. All-Star arasından sonra daha iyi olacağımızı bekliyordum, son iki yılda da işler böyle ilerlemişti. Takımımızdan bir şüphem yok” demişti.
Embiid’in söylediğinde haklılık payı var. Son iki sezon boyunca Simmons ve Embiid aynı anda sahadayken Sixers, rakiplerine 100 pozisyon başına 11.5 sayı fark attı. İki oyuncunun yer aldığı başka hiçbir beş bu kadar yüksek bir değere ulaşamadı. Ancak ikilinin bu sezonki performansıyla birlikte bu değer 1.0’a kadar düşmüş durumda.
Simmons, Embiid ve Horford gibi üç tane pota etrafında oynamayı seven oyuncuyu aynı anda sahada tutmak ideal bir senaryo değil. Horford’ın sahada olmadığı anlarda Simmons ve Embiid’in bulunduğu beşler 100 pozisyon başına rakiplerine 5.3 sayı fark atıyor. Ancak Embiid ve Simmons’ın uzun vadedeki uyumu hakkında şüphe etmek için yeteri kadar soru işareti de bulunuyor.
Eğer bu sorunlar 2020 Play-off’larında da devam ederse bu ikilinin ayrılması gerektiğine dair sesler daha da yükselecektir. Philadelphia play-off’larda başarılı olacak kadar yetenekli bir kadroya sahip, geçtiğimiz sezon Finallere kalmaya çok yaklaşmışlardı. Ancak play-off’lara altıncı sıradan girmek Boston Celtics karşısında ilk turda elenmeleri anlamına da gelebilir.