Avrupa’daki Amerikalı Oyuncular Aile Yaşantılarını Nasıl Sürdürüyor?

30/Mar/20 11:29 Aralık 24, 2020

admin69

30/Mar/20 11:29

Eurohoops.net

Profesyonel kariyerlerine ailesinden uzakta devam eden basketbolcular birçok zorlukla karşı karşıya kalıyor…

by Jeff Greer, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 19 Şubat 2020 tarihinde TheAthletic‘te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

David Lighty bir gece kuşu. Fransa’nın önemli takımlarından ASVEL için oynayan eski Ohio State yıldızı, genellikle gece 3’e kadar ayakta kalıyor. Uzun süredir bu alışkanlığa sahip olan Lighty, Avrupa’daki profesyonel kariyerine başladığında bunun faydalarını görmeye başlamış. Bu alışkanlığı Amerika’nın altı saat önünde yaşayan Lighty’nin 5 yaşındaki oğluyla FaceTime ve telefonda daha fazla zaman geçirmesini sağlıyor.

Bunun daha da iyisi, Lighty’nin ASVEL ile imzaladığı kontratta ailesinin yılda en az 6 en fazla 8 kez olmak üzere Lyon’a gelmesini sağlayacak uçak biletlerine dair bir madde bulunuyor. Lighty, bu durum hakkında “Ailenizin de bu deneyimin bir parçası olması harika” diyor.

Avrupa’da basketbol oynayan Amerikalı oyuncuların kontratlarında bu tip maddelerin yer alması gayet doğal. Avrupa’da sezonlar genellikle Eylül ayında başlıyor ve Mayıs ayına kadar devam ediyor. Yerel liglerin çoğu play-off’larla sona erken EuroLeague, EuroCup, Şampiyonlar Ligi gibi organizasyonlar bu liglerle benzer takvimleri takip ederek eşzamanlı ilerliyor. Barcelona’nın guardı Malcolm Delaney, sezonun uzunluğu hakkında “Eğer mutlu değilseniz, sizin için çok zor bir 10 aya dönüşebilir” diyor.

ASVEL’in idarecisi Gaetan Müller durumu “Hem oyuncularımız için hem de kulüp için en uygun ortamı hazırlamak istiyoruz. Evet oyuncular profesyonel ve bu işi yapmak için para alıyorlar fakat aile her şeyden daha önemli. Onların aile yaşantısına saygı duyup, beraber zaman geçirebilmeleri için elimizden geleni yapıyoruz” şeklinde özetliyor.

Klutch Sports’un menajerlerinden birisi olan Andy Bountogianis, Lighty ve Avrupa’da oynayan başka Amerikalı oyuncuların temsilciliğini yapıyor ve kontrat görüşmelerinin büyük kısmının oyuncuların aileleriyle alakalı detaylar üzerine gerçekleştirildiğini söylüyor. Oyuncunun ailesine yapılan sağlık sigortaları, aile üyelerinin Avrupa’ya gelebilmesi için uçak biletleri, oyuncuların eşlerinin ve kız arkadaşlarının ya da çocuklarının sezon boyunca Avrupa’ya gelebilmesi için yapılan planlamalar… Maddi durumu daha iyi olan kulüpler oyuncularına araba, ev gibi olanaklar da sağlayabiliyor.

Takımlar genellikle yemeklerini beraber yiyor. Bu yüzden oyuncuların yemeklerini de karşılamış oluyorlar. Gregg Popovich’in yardımcısı ve uzun yıllar Avrupa’da çalışmış olan Ettore Messina, bu açıdan Kolej basketboluyla Avrupa basketbolunu birbirine benzetiyor.

Oyuncular, ailelerinin de kendileriyle Avrupa’ya gelmesini istedikleri zaman çocukların gideceği okul en önemli konulardan birisi haline geliyor. Bu konudaki seçenekler genellikle takımın hangi şehirde olduğuna göre değişiyor. Eğer takım Lyon örneğindeki gibi daha metropolitan bir şehirde yer alıyorsa genellikle Dünyanın dört bir yanından çocukların gittiği uluslar arası okullara sahip oluyorlar.

Lighty’nin oğlu, Fransa’da geçirdiği süre boyunca anaokulu eğitimini burada alıyor ve İngilizce ile beraber Fransızca öğreniyor. Lighty, oğlunun yavaş yavaş Fransızca’yı öğrendiğini ve Lyon’a geleceği zaman çok heyecanlandığını söylüyor. Barcelona forması giyen Kyle Kuric’in iki oğlu, Luis Suarez ve Lionel Messi gibi futbolcuların çocuklarıyla beraber ünlü bir Katalan okuluna gidiyor. Kuric, çocuklarının kendisinden daha iyi İspanyolca konuştuğunu itiraf ediyor. Menajer Bountaogianis, temsil ettiği oyunculardan birisi olan Ramel Curry’nin çocuklarının okula ulaşımını bile kulübün hallettiğini söylüyor.

Bountogianis, “Oyuncuların çocuklarının çoğu, ülkelerin yerel okullarına gidiyor. Burada hem İngilizce eğitimi alıyorlar hem de ülkenin kendi dilini öğreniyorlar. Çocukların genç yaşta farklı dilleri öğrenmesi onların gelişimi açısından da çok önemli” ifadelerini kullanıyor.

Lighty ve Fransa’da forma giyen bir diğer isim olan Cliff Alexander, özel günleri ailelerinden uzakta kutlamanın zor olduğunu dile getiriyorlar. En çok zorlandıkları günün ise Şükran Günü olduğunu söylüyorlar. Amerika’da çoğu aile bu günü kutlamak için bir araya gelirken Avrupa’da sıradan bir Perşembe gününden farkı yok. Amerikan okulları ve iş yerleri bu tarihte genellikle tatile girdiği için oyuncular, aileleri için ayrılan biletleri genelde bu dönemde kullanıyorlar.

Menajerler ve takımlar da bu tarz günlerde oyunculara yardımcı olmaya çalışıyor. Bountogianis ve eşi Atina’da yaşıyor. Birkaç yıl önce Şükran Gününde, kaldıkları otelden bölgede bulunan Amerikalı oyuncuların katılması için bir Şükran Günü yemeği organize etmesini istemişler. Messina da Olimpia Milano’yu çalıştırdığı dönemde oyuncularını Şükran Günü temalı yemeklerde bir araya getiriyormuş.

Messina bu durumla alakalı, “Maçlar tabii ki önemli ama aile kadar değil. Özel günlerde ailenizin yanına gitmenize izin veren takımlarda oynamalısınız. Oyuncuların kültürüne saygı duyduğunuzu gösterebilmek için yapabileceğiniz ufak tefek şeyler var. Bir yandan oyuncuların, bulundukları ülkenin kültürünü de yaşamasını istiyorsunuz. Bu karşılıklı olarak saygı gerektiren bir durum. Bu tarz şeyler oyuncular için çok önemli, otomatik olarak koçlar ve organizasyonlar için de önemli hale geliyor.” ifadelerini kullanıyor.