by Michael Lee, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 31 Mart 2020 tarihinde TheAthletic‘te yayınlanmış ve uyarlanarak çevirilmiştir.
Derrick Rose, küçüklüğünden itibaren sahalarda adeta fırtına gibi esmesini sağlayan bir hıza ve çembere doğru yırtıcı bir şekilde gitmesini sağlayan bir patlayıcılığa sahipti. Rose’un hızı ve atletizmi onu diğer herkesten ayırıyordu. Ancak yedinci sınıfta Rose, istediği basketbolcu haline gelebilmek için bir seviye daha yukarıya çıkması gerektiğini öğrendi. O.J. Mayo’nun seviyesine çıkması gerekiyordu.
Rose, Mayo ile altyapı turnuvasında karşılaşmıştı ve sonuç onun için çok iyi değildi. Mayo yeteneği ve gücüyle birlikte Rose’u utandırarak Chicago’daki evine geri göndermişti. O dönemde Mayo, Kentucky’deki lise oyuncularını adeta domine ediyordu.
O günleri hatırlayan Rose, “Juice’a karşı oynama şansım olmuştu. O benim için kendimi ölçme fırsatıydı. Sahadaki diğer herkesten başka bir seviyede oynuyordu. Mayo, oyununun kuvvetli yanlarını çok iyi biliyordu ancak o yaştaki oyuncular daha basketbolu yeni yeni çözüyor oluyordu. Top kontrolü çok iyiydi, step back şut atabiliyordu. Daha o yaşta profesyonel oyuncuların sahip olduğu hareketleri vardı. Daha o seviyede olmadığımı bana göstermişti. Oyunumu geliştirmek zorundaydım” diyor.
Karşılaştırma her zaman keyif kaçırıcı bir şey olmak zorunda değil demişti Theodore Roosevelt. Bazen, farkındalık kazanmanızı sağlayabilir. Bu farkındalık, gerçek rekabetçilerin aklının ucundan bile geçmeyen seviyelere çıkmasını sağlayabilir. Bazı NBA oyuncularının zirveye çıkabilmesi için gelmek istedikleri seviyeye gelmek için ne yapmaları gerektiğini anlamaları gerekiyor.
Geçtiğimiz Eylül ayında Rose’un Sam Smith tarafından yazılan “I’ll Show You” ismindeki otobiyografisi yayınlandı. Kitapta Rose’un Englewood’un sokaklarından başlayıp Hall of Fame seviyesine çıkacakmış gibi gözüken ancak yaşadığı sakatlıklarla neredeyse basketbolu bırakma seviyesine gelen kariyeri anlatılıyor. Rose, oyununda gösterdiği gelişim o kadar hızlı ve keskindi ki NBA tarihinin en genç MVP’si haline geldi. Rose tam olarak bu yüzden kitabın ismi için aklında başka bir fikir olduğunu söylüyor.
“Kitabın adını ‘OJ’i Kovalamak’ koyabilirdim. Çok ciddiyiyim. Kitabın adı gerçekten bu olabilirdi” diyor.
Ortaokul ve lise seviyesindeyken Mayo; Rose, Kevin Love, Eric Gordon, Michael Beasley gibi isimlerin bulunduğu sınıfın açık ara en iyi oyuncusu olarak gözüküyordu. Mayo, daha genç yaşta dergi kapaklarına konuk oldu ve takımının oynadığı maçların çok daha büyük salonlarda oynanmasını sağladı. Bir dönem “LeBron James’ten sonraki en iyi genç yetenek” olarak damgalanan Mayo’yu Rose sadece uzaktan izleyebiliyordu. Onun hem oyunundaki detaylara çalışıyordu hem de Mayo’ya hayranlık duyuyordu. Rose, tekrar Mayo ile oynayacağı günün hayalini kuruyordu. Rose, kendi şehrinin tarihindeki en iyi oyunculardan birisi olarak anılmaya başlamıştı. Ancak Rose, sadece Mayo’yu yenerek tatmin olacağını düşünüyordu.