Basketbol Süper Ligi’nin Eski Yıldızları Şimdi Ne Yapıyor? – Bölüm III

10/Nis/20 08:27 Nisan 10, 2020

Utkan Sahin

10/Nis/20 08:27

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın çok sevilen “Basketbol Süper Ligi’nin Eski Yıldızları Şimdi Ne Yapıyor?” dosyasının 3.’süyle karşınızda!

By Utkan Şahin & Semih Tuna / info@eurohoops.net

İzleyenler hatırlayacaktır Vizontele’nin meşhur bir sahnesi vardır. Televizyon sürekli karıncalı gösterince “Çok beğenilince devamını çekmişler” der Cem Yılmaz…

Bizimkisi de tam olarak o hesap!

2 yıl önce sizlerin karşınıza “Basketbol Süper Ligi’nin eski yıldızları şimdi ne yapıyor?” yazısıyla çıkmıştık. O günden beri sitenin en çok ilgi gören yazılarında biri oldu. Corona virüsü sebebiyle evde kaldığımız bu günlerde listeyi genişletmek ve daha fazla oyuncuyla karşınıza çıkmaya karar verdik ve eskilerin birçok yıldızının şimdilerde ne yaptığını araştırdık.

Bu sefer daha sıkı çalıştık ve tam 75 tane eski yıldızın şimdilerde neler yaptığını bulduk. Sizi yormamak için bunları 3 farklı yazıda karşınıza getireceğiz. İlk bölümü geçtiğimiz günlerde karşınıza getirmiştik. Sırada ise 3. bölüm var.

Bu bölümde de birçok tanıdık isimle karşılaşacaksınız. Yine birçoğu öyle ya da böyle basketbolun içerisinde kalmış durumda… Fakat aralarında yasal ot malzemesi satıcılığından tutun, özel muhasebeciliğe kadar farklı işler yapan isimler de var.

Neyse lafı çok fazla uzatmadan, sizlere yeni yüzlerle Basketbol Süper Ligi’nin eski yıldızlarının neler yaptığını bir kez daha sunuyoruz.

Not: Türk oyuncular liste daha da büyümesin diye eklenmedi. Ayrıca listede olmayan oyuncuların büyük bir kısmı şu anda sadece emekliliğin keyfini sürüyor. Eğer listede olmayan ve başka bir işle uğraştığını bildiğiniz bir oyuncu varsa lütfen bize yazın ve yazıya hemen ekleyelim!

Romain Sato

Türkiye kariyeri: Fenerbahçe (2012-2013)
Şimdi ne yapıyor?: Teksas’ta yaşıyor, çocuklarına bakıyor

Fenerbahçe için 2012-2013 sezonu tarihin en büyük hayal kırıklıklarından biri…

Zeljko Obradovic dönemi öncesinde o yaz EuroLeague’de yaşlı ama kendini kanıtlamış ne kadar yıldız varsa toplayan sarı-lacivertliler, sezona Final Four ümidiyle girmiş ama Top-16’yı hezimetle, ligde ise şampiyonluk göremeden sezonu tamamlamıştı.

O sezon Fenerbahçe’ye gelen isimlerden biri de Romain Sato’ydu.

Tecrübeli forvet, belki Mike Batisteveya Bo McCaleb kadar büyük bir hayal kırıklığı yaratmadı ama verimsiz bir sezon geçirdi. Sarı-lacivertlilerden sonra İspanya’ya giden ve Valencia‘da çok iyi 4 sezon geçiren Orta Afrika Cumhuriyet’li forvet, 2017’de kariyerine nokta koydu.

Eşinin Instagram’da yaptığı paylaşıma bakılırsa Sato’nun basketbolu bırakma sebebi ailesiyle daha fazla vakit geçirebilmek. Eşi, Sato’nun desteği sayesinde tiyatro yapabildiğini de belirtmiş. Tam bir aile babası!

Tüm aile Teksas’ta yaşıyor ve kendisi, yakın zaman verdiği bir röportajda en büyük isteğinin kolejde okuduğu Xavier’in teknik kadrosunun bir parçası olmak olduğunu söylemiş.

Ben Woodside

Türkiye kariyeri: TED Kolejliler (2012-2013), Türk Telekom (2015-2016)
Şimdi ne yapıyor?: Sigorta şirketinde yönetici

Bir dönem Basketbol Süper Ligi’nin asist kralı olan Ben Woodside şimdilerde sigorta işinde yer alıyor.

Kolej kariyeri sonrasında Avrupa’ya gelen Amerikalı guardın yolu 2012’de Türkiye’ye düştü. O yıl başarılı bir sezon geçiren ve ligde playoff oynayan TED Kolejilerin, saha içindeki organizatörüydü.

Penney ve Stajonevic, Ankara ekibinin skorunu çekerken o da 7.0 asist ortalamasıyla onları besliyordu. O sezonun ardından İtalya’ya giden Woodside, 2014’te geri dönecekti ama sakatlığı sebebiyle anlaşması feshedildi. O da İspanya’da geçirdiği sezonun ardından Türk Telekom ile geri döndü.

Büyük paralar harcayan ama karşılığında yere çarpılan Telekom’un guardı olan Woodside, kötü performansıyla Ankara ekibinin ligden düşmesine destek oldu. Telekom’dan sonra bir yıl da Yeni Zelanda’da oynayan Woodside, sakatlıklar sebebiyle 32 yaşında basketbolu bıraktı.

Evine geri dönen Amerikalı guard, hayatını bambaşka bir alana çevirdi ve bir sigorta şirketine girdi. Kendisi şimdilerde de aynı alanda başka bir şirkette de yöneticilik yapıyor. Yine de basketboldan kopmuş değil, kendisinin memleketinde bir de çocuklar için yaptığı basketbol kampı var.

Jovo Stanojevic

Türkiye kariyeri: Beşiktaş (2008-2009), Kepez (2009-2010), Pınar Karşıyaka (2010-2012), TED Kolejliler (2012-2013)
Şimdi ne yapıyor?: Sırbistan’da alt lig takımında oynuyor

Basketbol Süper Ligi’nde klasik 5 numaralar her zaman fark yaratmıştır. Jovo Stanojevic de bunun örneklerinden biri!

Atletizm olarak problemli olsa da geniş kalçaları, oyun aklı ve yumuşak bileğiyle pota altında takımının skorunu sırtlayan Sırp pivot, Avrupa’nın birçok liginde oynasa da kariyerinin büyük bir kısmını Türkiye’de geçirdi.

Türkiye macerasına ilk olarak kısa bir Beşiktaş deneyimiyle başlayan Stanojevic, 3 farklı takımla 4 sezon daha geçirdi. Hepsinde de çift haneli sayı ortalaması tutturan Stanojevic, özellikle Karşıyaka’daki performansıyla akıllara kazandı. Kendisinin İzmir’deki yeri bir başkadır.

2013’te TED Kolejlilerde oynadıktan sonra basketbolu bırakan Stanojevic, geçtiğimiz yıl bir projeyle geri döndü.

Sırbistan’da Darko Milicic, Branko Cvetković ve Stanojevic gibi basketbolu bırakan oyuncular, Novi Sad’de geçtiğimiz yıl “I Came To Play” isimli amatör bir basketbol takımında buluştu. Coronavirüse kadar da burada sahaya çıkıyorlardı.

Jamont Gordon

Türkiye kariyeri: Galatasaray (2012-2014), TOFAŞ (2014-2015)
Şimdi ne yapıyor?: Yasal ot ticaret yapıyor ve dezenfektan satıyor

Jamont Gordon herhalde 2010’lu yılların en üzücü hikayelerinden biri.

Yetenekliydi ve gerçekten de Avrupa’da kendine çok daha iyi bir kariyer kurabilirdi. Kolej sonrasında EuroLeague’de Cibona ve CSKA formaları giyen Amerikalı guard, güçlü fiziğiyle oyunun her iki tarafında da başa belaydı.

Evet bazen dağınık ve fazla özgüvenliydi ama henüz olgunluk dönemine yaklaşmayan bir Amerikalı guard için bunlar çözülebilecek problemlerdi. Galatasaray‘ın lig şampiyonluğunda büyük rol oynayan ve final MVP’si seçilen Gordon, 2. sezonunda çok büyük bir talihsizlik yaşadı. Sezonun hemen başında ön çapraz bağları koptu ve bu talihsizlik belki de Galatasaray’ın tüm sezonunu değiştirdi.

O sakatlığın ardından uzun süre oynamayan Gordon, 2014’te TOFAŞ ile geri dönmeye çalıştı ama eski günlerinden çok uzaktaydı. Sonra bir kez de Partizan ile denedi ama orada da olmayınca 2017’de 30 yaşında basketbolu bıraktı.

Basketbolu bıraktıktan sonra memleketi Tennessee dönen Gordon, orada ticaret yapmaya başladı. Ülkemizde yasal olmasa da Gordon’un yaşadığı eyalette ot ticareti yasal ve kendisi bunu sağlayan şeyler satıyor. Ayrıca Instagram adresine göre dezenfektan satışı da yapıyor. 

Sasha Vujacic

Türkiye kariyeri: Anadolu Efes (2011-2013), İstanbul BŞB (2014-2015)
Şimdi ne yapıyor?: Kendine hala takım arıyor

Her yaz DeAndre Jordan’la beraber çalışıyorum. 35 yaşındayım ama 25 yaşında gibi hissediyorum. İçimdeki bu ateşi diri tuttuğum müddetçe bu işin üzerine gitmeye devam edeceğim.

Yukarıdaki açıklamaları bu sezonun başında Sasha Vujacic yaptı. Evet, inanması biraz zor ama kendisi 35 yaşında olmasına rağmen hala NBA’den iş arıyor.

Vujacic’in Türkiye’deki macerasını hatırlarsınız… Sloven şutör, NBA’de geçirdiği 10 sezonun ardından 2011’de büyük beklentilerle Anadolu Efes‘e gelmişti. Evet, belki NBA’deki performansı yeterli değildi ama o dönem Avrupa’da işleri değiştirebilecek yeteneklerdendi. En azından beklenti oydu.

İlk sezonu fena değildi. İşin hücum kısmında katkı verdi ama Efes‘in iddialı olduğu ve playoff’ta Olympiakos’la unutulma bir seri oynadığı 2. sezonun da takımın başına daha çok dert oldu. Koçla arası iyi olmayan Vujacic, özellikle sezonun 2. yarısında çöktü. Playoff serisinde toplamda -2 verimlilik puanıyla oynadı.

Efes‘ten sonra tekrar şansını NBA’de deneyen Sloven oyuncu, 2014’te Türkiye’ye geri geldi ama İstanbul BŞB formasıyla… İlginç bir şey oldu. İstanbul BŞB’deki performansı sonrasında NBA ona tekrar teklif yaptı. Sanırım Knicks, kendisinin Cebeci’deki performansına tutuldu ve onu 2 yıl kadrosunda tuttu.

Knicks‘te geçirdiği iki sezonun ardından yine Avrupa’ya dönen Vujacic, bu sefer İtalya’yı tercih etti. Hatta son olarak İtalya 2. Ligi’nde oynadı.

Kendisinin gelecekten beklentisi ise hala NBA’de oynamak… Ne diyelim “Hadi inşallah!”

Paul Henare

Resim

Türkiye kariyeri: TEKSÜT Bandırma (2005-2006)
Şimdi ne yapıyor?: Japonya’da koçluk yapıyor

Eğer Basketbol Süper Ligi gurmesi değilseniz, Paul Henare’nin ligdeki macerasını hatırlayacağınızı pek sanmıyorum.

Yeni Zelandalı guard, 2004-2005 sezonunda sezon sonunda Bandırma’ya geldi ve çoğunluğu playoff olmak üzere sadece 12 maça çıktı. Performans olarak da pek kendisini hatırlatacak bir şey sergilemedi. Tahminim kendisi o dönem Bandırma’da oynayan Pero Cameron’un önerisiyle gelmişti.

Bandırma’daki o küçük kaçamaktan sonra ülkesine geri dönen Henare bir daha Avrupa’ya gelmedi. Ülkesinde 2010’a kadar oynadıktan sonra da hemen koçluğa geçti. Herhalde bir ara sahada olmayı özledi çünkü kendisi 2014’te kısa bir dönem tekrar oyuncu oldu.

Yeni Zelanda Ligi’nde 3 kere şampiyon olan ve 3 kere de Yılın Koçu seçilen Henare, 2016-2019 yılları arasında milli takımın başına da geçti. Sonrasında koltuğu Pero Cameron’a bıraktı.

Henare şimdilerde Japanyo’da koçluk yapıyor ve Kagawa Five Arrows’u çalıştıyor.

Rashard Griffith

Rashard Griffith tofaş ile ilgili görsel sonucu

Türkiye kariyeri: TOFAŞ (1995-1997, 1998-2000), Pınar Karşıyaka (2006-2007)
Şimdi ne yapıyor?: Üniversite’de okudu ve Wisconsin’de takım menajerliği yapıyor

Rashard Griffith bu topraklara gelmiş en özel yabancılardan biriydi.

1995’te TOFAŞ’a gelerek Avrupa’ya adım atan Amerikalı pivot, fiziksel olarak buralara çok fazlaydı. İnanılmaz kalın ve güçlüydü. Antrenmanlarda yaptığı smaçlarla birçok kere potayı kırdığı iddia edilirdi.

Fakat onu bu kıtada özel bir oyuncu yapan tek özelliği tabii ki fiziği değildi. Pota çevresinde harika bir bitirici, ikili oyunlarda pozisyon almayı bilen ve pota etrafında kimselere ribaund bırakmayan bir oyuncuydu.

Bursa’da iyi kötü bir çok anısı oldu. Aris maçından dolayı suçlandığı da oldu, David Rivers ile birlikte takımı şampiyon yaptığı da… TOFAŞ’tan sonra Kinder Bologna’ya giden Amerikalı pivot, orada da EuroLeague şampiyonluğu kazandı.

Sonrasında Avrupa’nın çeşitleri yerlerinde oynamaya devam etti. Kariyerinin son yıllarında Karşıyaka’yla geri döndü ama performansı çok iyi olmadı. Türkiye’nin ardından 3 yıl da Romanya’da oynayan Griffith, 2010’da bıraktı.

Kendisi şimdilerde ise hem öğrencilik hem de yöneticilik yapıyor.

2011-2016 yılları arasında gençlere eğitim veren Griffiht, 2016’da Wisconsin’de takım menajerliğine getirildi. Takımda menajerliğin yanında mentörlük de yapıyor. Ayrıca kendisi aynı üniversitede 2017’de öğrencilik hayatına da atıldı ve bu yıl mezun oldu. Tebrikler Rashard!

K’Zell Wesson

Resim

Türkiye kariyeri: Büyük Kolej (2000-2001), Beşiktaş (2008-2009), Pınar Karşıyaka (2009-2010), Türk Telekom (2010-2011), Erdemirspor (2011-2012), Başkent Gençlik (2012-2013), Pertevniyal (2013-2014), Gediz Üniversitesi (2014-2015), Afyon Belediye (2015-2016)
Şimdi ne yapıyor?: Bireysel antrenör

K’Zell Wesson sanırım en az bir Türk basketbolcu kadar Türkiye’de takım takım, il il gezdi.

Türkiye’ye ilk olarak Büyük Kolej formasıyla gelen Wesson, sonrasında Avrupa’ya çıksa da 2008’de Beşiktaş‘la geri döndü. Dönüş o dönüş! Her yıl Türkiye’de oynayan Amerikalı uzun, özellikle Beşiktaş’taki performansıyla akıllarda kaldı. O takımda Chatman ve Baxter ile birlikte iyi bir üçlü olmuşlardı.

Pota altında savaşan, kısa boyuna rağmen ribaundlarda çok etkili olan Wesson, yaşlandıkça biraz kilo alsa da alt liglerin aranan ismi oldu. Kendisi o kadar çok süre Türkiye’de kaldı ki Türkçe’yi öğrendi.

2017’de basketbolu bıraktıktan sonra ise spordan kopamadı Wesson… Sertifikalı bir bireysel antrenör olan Amerikalı oyuncu, bu konuda Atlanta’daki bir şirkette çalışıyor.

Terrell Lyday

Türkiye kariyeri: Galatasaray (2002-2003)
Şimdi ne yapıyor?: Emlak şirketinde müdürlük yapıyor

Terrell Lyday’ın Türkyie’deki kariyeri çok uzun değil. Hatta Wesson ile kıyaslarsak yok diyebileceğimiz kadar az…

Fakat Amerikalı combo guard, Türkiye’de geçirdiği o kısa sürede hafızalarda yer edinmeyi başaracak kadar iyi bir performans sergiledi. En azından Galatasaray taraftarı için.

Avrupa’daki ilk yıllarında Galatasaray’a gelen Lyday, Mart başında takıma katıldı ve sadece 12 maçta oynadı. Yine de meşhur Fenerbahçe serisinde özel performanslarıyla taraftarının kalbine girmeyi başardı. Özellikle uzatmaya giden maçta çok özel bir performans sergiledi. – 31 sayı –

O sezonun ardından Fransa’ya giden Lyday, Avrupa’nın önemli liglerinde oynadı. Kariyerinin son bölümünde ise UNICS Kazan’a gitti ve 5 yıl Rus ekibinin formasını giydi. Orada da özellikle 2011’deki EuroCup şampiyonluğuna büyük bir katkı verdi.

2013’te henüz 34 yaşındayken basketbolu bırakan Lyday, memleketi California’ya geri döndü ve basketbolla alakasız bambaşka bir işe girdi. Emlak işine ilgisi olduğunu fark eden Amerikalı oyuncu, şimdilerde bu işte yükseldi ve bir emlak şirketinde müdürlük yapıyor. Yine de basketboldan çok kopmuş değil. Hala kolejde formasını giydiği BYU’nun maçlarına gidiyor.

Kendisi Avrupa’daki günleri ve şu anda yaptıklarına dair çok yeni bir röportaj vermiş. Daha yakından bakmak istiyorsanız, bir göz atın. 

Loren Woods

Resim

Türkiye kariyeri: Anadolu Efes (2007-2008)
Şimdi ne yapıyor?: Motivasyon konuşmaları yapıyor, spor marketing şirketi var

Anadolu Efes‘in 2006-07 sezonu tam anlamıyla büyük bir hezeyandı.

Ligde Fenerbahçe‘ye kaybedilen şampiyonluk sonrası Avrupa’nın saygın koçlarından David Blatt’i takımın başına getiren lacivert-beyazlılar, 2000’lerdeki geleneklerin aksine bir kadro yapılanmasına gitti. O dönem kadroya katılan isimlerden birisi ise Loren Woods’tu.

2.18’lik boyu ve blok yeteneğiyle Efes öncesinde NBA’de hayli sayıla maça çıkan Amerikalı pivot, tutunamayınca Avrupa’ya gelmişti. İşin hücum kısmında burada da pek fazla özellik ortaya koyamadı ama çemberi savunma ve ribaundları toplama açısından fena değildi. Tabii yine de Avrupa basketboluna çok adapte olabildiğini söylemek de mümkün değil.

Onun kaderini ise meşhur Partizan-Anadolu Efes maçı belirledi. Kosova’nın bağımsızlığını ilan etmesi sonrasında Amerika, vatandaşlarına Sırbistan’a gitmemeyi tavsiye edince takımdaki 4 Amerikalı, kritik Partizan maçına gitmedi. O 4 kişiden biri de Woods’tu. Efes, o olaydan sonra Amerikalı oyuncuyla yollarını ayırdı.

Efes sonrasında Zalgiris ve Zaragoza’da şansını deneyen Woods, oralarda da tutunamayınca bu sefer Arap yarımadasına yöneldi. Hatta Lübnan pasaportu bile aldı. Orada 40 yaşına kadar da oynadı.

Basketbolu bıraktıktan sonra ise kendisi sporun içinden kopmadı. Sport marketing şirketi kuran Woods, ayrıca motivasyon konuşmacılığı da yapıyor. Linkedin’deki sayfasında kendini anlatırken “bir rol modeli” cümlesini kurmuş. Biraz iddialı sanki…