Basketbol Süper Ligi’nde Sezon Sona Erse Ödüller Kimlerin Olurdu?

06/Nis/20 10:40 Nisan 6, 2020

Utkan Sahin

06/Nis/20 10:40

Eurohoops.net

Avrupa basketbolu corona virüsü sebebiyle durdu. Eurohoops ise bu arada ING Basketbol Süper Ligi’nde sezonun ödüllerini dağıtmaya karar verdi:

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Corona virüsü sebebiyle tüm dünyada spor organizasyonları doğal olarak durduruldu. ING Basketbol Süper Ligi de 2 haftadır askıda…

Ligin geleceği şu an için tam bir muamma.

Federasyon geçtiğimiz günlerde en doğru karar için beklediklerini söyledi. Dünyanın şu anki görüntüsü gelecek için pek ümit vermiyor. Üstelik birçok takım da yabancı oyuncularının ülkelerine geri dönmesine izin verdi. Bu da kısa bir süre içinde sezonun tekrar başlama ihtimalinin düşük olduğunu gösteriyor.

Ümit ederiz işler değişir ve tüm dünya bir an önce normale döner ama bu olsa bile bence ligimizde normal sezonun devam etme ihtimali çok düşük. Dolayısıyla sezon ödüllerini dağıtmamızda bir problem yok.

Eurohoops Fırın her sezon olduğu gibi sizler için gelinen bu döneme kadar ligin en iyi beşlerini, MVP’sini ve daha birçok bireysel ödülünü dağıttı. Tabii dağıtırken oyuncuların istatistiklerini göz önüne aldı ama alışkın olduğunuz gibi en önemli karar verici noktamız hiç olmadı. Belki bu sebepten şaşıracağınız tercihler olabilir.

Bununla birlikte her zaman olduğu bu yıl da sezonun en azından yarısında oynamayan oyuncuları ödüllerin dışarısında bıraktık.

Neyse lafı daha uzatmadan yazıya geçelim…

Sezonun Üçüncü Beşi

  • Chris Jones (Frutti Extra Bursaspor) 23 maç 15.3 sayı, 3.2 ribaund, 6.8 asist, 17.7 EFF: Bu sezon Bursaspor’un skorunu sürükleyen birçok isim vardı. Freeman, Clavell ve zaman zaman da Perry bu rolü üstlendi fakat ligin yeni ekibi sezonun dikkat çekici takımlarından biri olmayı başardıysa bunda en büyük pay Chris Jones’a ait. Takımına harika liderlik yapan Amerikalı guard, yeni kurulmuş bir takımın yaşayabileceği birçok problemin önüne geçti. Kritik anlarda potaya gitti, asist yaptı, oyunu sakinleştirdi ve sorumluluk aldı. Bütün bunları göz alıcı istatistiklerle birleştirince ligin en iyi guardlarından biri oldu. İlk iki beşteki oyun kurucular, halihazırda EuroLeague’in önde gelen oyuncuları. Chris Jones belki o seviyede olmasa da bu liderlik özellikleriyle Avrupa’da yükselecektir.
  • Trae Golden (Bahçeşehir Koleji) 22 maç 23.0 sayı, 4.2 ribaund, 7.7 asist, 22.0 EFF: En başta söylediğim gibi, genellikle seçimleri yaparken istatistiklerin göz alıcılığını daha arkaya koyduk ve kazanan takımları öne çıkardık fakat takımı kaybediyor diye etkileyici bir performansı tamamen göz ardı etmek de adil olmayacaktı. Üstelik Golden, takımının az sayıda kazandığı maçların da kahramanıydı. İTÜ’ye karşı 41 sayı – sezon rekoru – ve Antep’e karşı 34 sayı atarak Bahçeşehir’in düşme hattından çıkmasını sağladı. İstatistik olarak da ligin sayı, asist ve verimlilik puanı listelerinde ilk sırayı alarak damgasını vurdu. Ayrıca takımının bozuk yapısına rağmen sezon boyunca kendi istikrarını korumayı başardı. Benim çok beğendiğim tarzda bir oyun kurucu olmasa da bu yönü etkileyici.
  • Kostas Sloukas (Fenerbahçe Beko) 14 maç 11.1 sayı, 2.9 ribaund, 6.9 asist, 15.7 EFF: Bu sezon 5 yıldır süre gelen başarılardan sonra sarı-lacivertliler, EuroLeague’de hiç beklenmedik bir düşüş yaşadı. Hatta bunun etkilerini ligde de gördük. Geçmiş yıllarda ligde bol bol rotasyon yapan Obradovic, bu sezon bazı oyuncuların üzerine daha fazla yük bindirmek zorunda kaldı. Bu belki sarı-lacivertliler için sıkıntılı bir durum ama basketbolseverler için bir şans oldu çünkü ligde Fenerbahçe’nin yıldızlarını daha fazla izleme şansı buldular. Sloukas gibi… Ligde daha önce görmediğimiz süreler alan Yunan guard, en azından takımının burada daha rayında gitmesini sağladı. EuroLeague’de çok iyi bir sezon geçirmese de ligde 6.9 asist ve 11.6 sayı ortalamalarıyla en iyi performansını ortaya koyan Sloukas, lig kariyerinin en yüksek ortalamasını tutturdu.
  • Kyle Wiltjer (Türk Telekom) 21 maç 13.4 sayı, 5.1 ribaund, 1.4 asist, 12.8 EFF: NCAA’i yakından takip edenler, Kyle Wiltjer Avrupa’ya ilk geldiğinde heyecanlanmıştı. Kanadalı uzun forvet belki ilk sezonunda bunun nedenlerini iyice ortaya koyamadı ama Avrupa’daki tecrübelendikçe işleri değiştirmeye başladı. Bu sezon Telekom, kısa rotasyonu sebebiyle ligde istikrarlı bir performans sergileyemese de Wiltjer ile Fall harika bir ikili oldular. Fall pota altında işini görürken Kanadalı yıldız dışarıdan bombaladı. Üstelik eli ısındığı zaman neler yapabileceğini de ortaya koydu. Şampiyonlar Ligi’nde de takımın son 8’e kalmasını sağladı. Wiltjer, tüm Avrupa’nın aradığı şutör 4 numaralardan biri. Bu sezon da kendini fazlasıyla kanıtladı.
  • Moustapha Fall (Türk Telekom) 22 maç 12.1 sayı, 8.2 ribaund, 2.1 asist, 19.6 EFF: Wiltjer – Fall ikilisi ligin en iyi uzun ikililerinden biri… Dolayısıyla onları böylesine bir beşte ayırmak pek içimize sinmedi. Daha önce Sakarya’da kariyer sezonunu geçiren Fall, kötü geçen Rusya macerasından geri döndü. İyi ki döndü çünkü burada yine özel bir performans sergiledi. 2.22’lik boyuyla Ankara ekibinin pota altında üstünlük kurmasını sağlayan Fransız pivot, Sakarya döneminden bile daha iyi bir hücum performansı sergiledi. Kariyer rekorunu da kırdı. Ribaundlarda da ligin en iyilerinden olan Fall, haliyle verimlilik puanında da üst sıraları kaptı.

Sezonun İkinci Beşi

  • Tony Taylor (Pınar Karşıyaka) 22 maç 13.1 sayı, 2.4 ribaund, 4.1 asist, 14.3 EFF: Yeni kurulan bir takımın oyun kurucusu olmak zorludur. İşler zorlaştığı zaman herkes size bakar. Tony Taylor ise sezon boyunca bu konuda başarılı bir iş çıkardı. Sezona biraz formsuz girse de hemen toparlanan Amerikalı guard, Karşıyaka’nın zirve adayı bir takım olmasını sağladı. Hücumda Karşıyaka’nın en önemli kısa yaratıcısı olarak takımının iç dış dengesini sağlayan Taylor, üst üste 12 maçta çift hanelere çıkarak kendi bireysel skoru olarak da en iyi performansını ortaya koydu. En önemlisi ise başa baş geçen maçlarda sorumluluk alıp, takımını ayakta tutmasıydı.
  • Rodrigue Beaubois (Anadolu Efes) 14 maç 13.7 sayı, 2.5 ribaund, 2.4 asist, 13.6 EFF: Anadolu Efes kusursuza çok yakın bir basketbol oynuyor ve bazen bir oyuncu çizginin hemen aşağısına indiği zaman dikkat çekiyor. Beaubois de zaman zaman bu yüzden taraftarının hışmına uğruyor ama aslında Fransız guard, gerçekten Efes için değerli bir isim. Onun, Larkin ve Micic’ten rol çalmadan zaman zaman skorda yaşadığı patlamalar lacivert-beyazlılara sezon içerisinde birçok kritik maçı kazandırdı. Keza ligde de Larkin ve Micic dinlenirken sergilediği performanslarla maçların birçok kez erken bitmesini sağladı. Ergin Ataman’da böyle düşünüyor olacak ki gelen haberlere göre lacivert-beyazlılar, kendisiyle sözleşme uzatmak üzere… 
  • Shaq McKissic (Beşiktaş Sompo Japan) 17 maç 17.6 sayı, 4.4 ribaund, 3.2 asist, 17.5 EFF: Yerel liglerden sezon ortasında birçok oyuncu ayrılıp, yerine yenisi geliyor. Elbette bu üzücü bir durum. Bu sezon ise beni en çok üzen McKissic’in ayrılığı oldu. Beşiktaş‘ın o kaotik ortamında çok özel performanslar sergiledi Amerikalı oyuncu… Olympiakos’a gitmeseydi bunların devamını getirebilirdi. Hücumda sergilediği liderlikle Beşiktaş’ın bir şekilde playoff’ta kalmasına yardımcı oldu. Özellikle son maçı bir efsaneydi. Lig lideri Efes‘i adeta tek başına yıktı. Normalde ayrılan oyuncuları almak pek adetimiz değildir ama McKissic, oynadığı bölümde lige damga vurdu. Bu sebeple ona ayrıcalık yapacağız.
  • Bonzie Colson (Darüşşafaka Tekfen) 23 maç 12.2 sayı, 5.2 ribaund, 1.0 asist, 14.6 EFF: Bonzie Colson, yaz döneminin dikkat çekici transferlerinden biriydi ve bu sezonki performansıyla nedenlerini sahada göstermeyi başardı. Fiziksel ve atletik yetenekleri sayesinde sadece ligde değil, EuroCup’ta da rakip kanatlara üstünlük kurdu. Bu çok önemliydi çünkü Daçka gibi hücumu istikrardan uzak bir takımın güvenebileceği bir hücum silahı oldu ve takımının iyi bir sezon geçirmesini sağladı. 7 maçta Daçka’nın en skoreri olan Colson, 22 maçın 15’inde de çift hanelere çıkmayı başardı. Üstelik hücumdaki yeteneklerinin yanında savunma verimliliğinde de ligin en iyi 4. ismi oldu. Çaylak bir Amerikalı olarak elbette uyum göstermesi ve gelişmesi gereken birçok yer var ama başlangıç olarak performansı hiç fena değil. Bence onu ileride daha yukarıda görebiliriz.
  • Zach Auguste (Galatasaray Doğa Sigorta) 23 maç 12.4 sayı, 6.7 ribaund, 1.4 asist, 15.8 EFF: Galatasaray‘da ikinci sezonunu geçiren Zach Auguste, bu sezon daha istikrarlı bir performansla karşımıza çıktı. Özellikle de sezon ikinci yarısında… Hızlı devrilmeleri ve atletizmiyle sarı-kırmızılarının sayı opsiyonlarından biri oldu. Galatasaray, yıllar sonra Ülker Arena’dan galibiyetle dönmesinde de gerçekten büyük bir rol oynadı. – 17 sayı ve 15 ribaund – Onun oyunundaki problemler malumunuz. Konsantrasyon seviyesi ve devamlılığı düşük bir oyuncu. En azından bu sezon takımın daha güvenilir bir parçası oldu.

Sezonun Beşi

  • Vasilije Micic (Anadolu Efes) 16 maç 12.3 sayı, 1.9 ribaund, 6.8 asist, 12.0 EFF: Shane Larkin ligde sadece 9 maç oynadığı için maalesef onu ilk beşe alamıyoruz ama iyi ki Anadolu Efes’in bir değil, iki tane süper guardı var. Sezon başından bu yana Larkin’e göre ligde daha fazla mesai yapan Sırp oyun kurucu, lacivert-beyazlıları taşıyan isim oldu. Sahada general edasıyla oynayan Micic, takımının oldukça hatasız gitmesini sağladı. Bunu yaparken de özellikle Beşiktaş maçında olduğu gibi zaman zaman sahaya özel performanslar sundu. Bu sezon Chris Jones’tan sonra asistlerle en çok double-double yapan isim olan Micic, lig liderinin saha içindeki generali olarak ilk beşte yer almayı hak ediyor.
  • Nando De Colo (Fenerbahçe Beko) 13 maç 17.3 sayı, 3.1 ribaund, 3.8 asist, 18.3 EFF: Fenerbahçe için sezon hiç beklendiği gibi geçmedi. Özellikle de EuroLeague’de işler yolunda gitmedi. Nando De Colo da takımın lideri olarak beklentilerin altında kaldı. Hatta taraftar tarafından eleştiriliyor da… Fakat kendisinin ligdeki performansı hiç de fena değildi. Uzun zamandır ligde bir sarı-lacivertli oyuncudan görmediğimiz kadar yüksek sayı ortalaması tutturan Fransız yıldız, Fenerbahçe’nin en önemli hücum silahı oldu. Onun hücumdaki eşsiz yetenekleri de Bursaspor karşısında olduğu gibi birçok maçta sarı-lacivertlileri, ligde sürpriz yenilgilerden korudu. En iyi beş onun hakkı.
  • Aaron Harrison (Galatasaray Doğa Sigorta) 22 maç 13.7 sayı, 3.5 ribaund, 3.1 asist, 14.9 EFF Geçtiğimiz yıl ligin en iyi isimlerinden biri olan Aaron Harrison, bu sezon geçtiğimiz yılki kadar iyi değil ama inanın bana hala ilk beşte yer almayı hak ediyor. Harrison’ın sayı ortalaması ve yüzdeleri belki düştü ama bu biraz da takımının kısa yaratıcısı olarak ona çok bağımlı olmasıyla alakalı. Öyle ki o sahada değilken ya da gününde olmadığı zamanlarda Galatasaray, hiçbir şey üretemiyor. O üretebildiği zaman ise Sarı-Kırmızılılar, bir anda 2 seviye yukarı çıkıyor. +/- istatistiği de bunu kanıtlıyor. Harrison, sahadayken rakiplerine 105 sayı üstünlük kuran Galatasaray, o sahada değilken 41 sayı fark yedi. Sarı-kırmızılılar ilk 4 içerisindeyse lideri Harrison’a bu konuda çok şey borçlu.
  • Amath M’Baye (Pınar Karşıyaka) 23 maç 11.7 sayı, 3.6 ribaund, 2.7 asist, 11.6 EFF: Yazın Ufuk Sarıca kadroyu kurduktan sonra bence en önemli ekleme Amath M’Baye’ydi ve Fransız oyuncu bunun nedenini kısa sürede gösterdi. Dünya Kupası etkisiyle sezona biraz formsuz girse de özellikle 5. haftadan sonra Karşıyaka’nın o bağlayıcı oyuncusu oldu M’Baye. Atletizmiyle takımının çember savunmasındaki birçok problemi halletti, Morgan’a yardımcı oldu. 4 numaradan verdiği şut katkısıyla alanı açtı ve en önemlisi top çalmalar ve ribaundlarla Sarıca’nın o çok istediği temponun başlangıcı olmayı başardı. Kısacası onun sahadaki varlığı İzmir ekibi için birçok problemi çözdü. M’Baye olmasaydı bu kadar dominant bir Karşıyaka izleyemezdik.
  • Devin Williams (TOFAŞ) 22 maç 15.4 sayı, 7.5 ribaund, 1.9 asist, 19.0 EFF: Devin Williams, izlerken hakkında karar vermesi en zor isimlerden biri. Bazen öyle sekanslar oynuyor ki bu kıtanın Joel Embiid’ini izliyor gibi oluyorsunuz. Hücumda birebir üzerinden sırtı dönük yahut şutla durdurulması çok zor şutları sokabiliyor. Bazen de bütün konsantrasyonunu kaybediyor ve daha az önce izlediğim o oyuncu nerede diyorsunuz. Bu onun için bir problem olsa da genelde onun ligin şimdiye kadarki en dominant uzunu olduğu gerçeğini değiştirmiyor. TOFAŞ’ın hücumun en büyük ve istikrarlı sürükleyicisi olan Amerikalı pivot, 15.4 sayıyla Bursa ekibinin en iyisi oldu. Üstelik bunu %61.2 ikilik, %56.2 üçlük yüzdeleriyle tamamladı. O sahadayken TOFAŞ’ın 123.7 hücum verimliliğiyle oynaması da her şeyin özeti aslında! Ribaundlarda da oldukça etkili olan Williams, verimlilik puanında da 5. sırayı kaptı.

Sezon Bireysel Ödülleri

Sezonun MVP’si: Amath M’Baye

İstatistikleri: 22 maç 11.5 sayı, 3.7 ribaund, 2.7 asist, 11.5 EFF

Biz seçimimizin arkasındayız. Sezon ortası ödüllerinde de MVP olarak Amath M’Baye’ye layık görmüştük, şimdi de aynı şekilde düşünüyoruz.

Riskli bir seçim mi? Belli açılardan evet ama sahada gördüklerimiz bizi bunu söylüyor.

Sonuçta bireysel istatistikleri çok daha iyi olan birçok oyuncu var. Hatta Pınar Karşıyaka’da bile istatistikleri daha iyi olan oyuncular var ama İzmir ekibi lige damga vuran bir performans sergilediyse -yukarıda da söylediğim gibi- bunu Amath M’Baye’ye borçlu.

Ufuk Sarıca’nın o tempolu, savunmayı neredeyse bütün sahada kuran oyun planı Fransız oyuncu olmasaydı bu kadar iyi işleyemezdi. Karşıyaka’nın saha içerisindeki karar vericisi belki Tony Taylor ama bu takımın doğal lideri kesinlikle M’Baye.

O ve koç Sarıca arasındaki uyum kolay kolay oturmadı. Hatırlayacaksınız, sezon başında Fransız oyuncunun süreleri zaman zaman Nusret Yıldırım’a gitti. Fakat bir yerden sonra M’Baye koçunu, koçu da onu daha iyi anladı.

Bu uyum yakalandıktan sonra da ortaya çok daha izlemesi zevkli bir Karşıyaka çıktı.

Morgan ile Semih’in pota altında becerileri daha çok öne çıktı, kısalar daha rahat hareket etmeye başladı ve onun savunmaya getirdiği enerji ve atletizm Karşıyaka’yı ligin en iyi savunma takımlarından biri haline getirdi. Bunu rakamlar da söylüyor. İzmir ekibi, savunma verimliliğinde 97.0 ile ligde 100’un altında olan tek takım olmayı başardı.

Üstelik kendisinin lobisi de yüksek! NBA’den kendisini destekleyen var. 

Onun bu performansı olmadan böylesine bir Karşıyaka izleyemezdik ve açık konuşalım… Lige en çok renk katan takım da onlar oldu. Dolayısıyla da bunu ödüllendirmemiz gerekiyor ve sezonun MVP’si ödülü Fransız oyuncuya gidiyor.

Diğer adaylarımız: Vasilije Micic (Anadolu Efes)