EuroLeague 2020 Yaz Dönemi: Serbest Kalacak En İyi 10 Oyun Kurucu

by Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Hayat iyisiyle, kötüsüyle sürprizlerle dolu…

Avrupa basketbolun göz bebeği olan Turkish Airlines EuroLeague, Eylül ayında kimsenin aklından geçmeyecek bir halde şampiyonsuz bir şekilde sezona nokta koydu. Takımlar yapılan görüşmelerin ardından coronavirüsü sebebiyle sezona nokta koymaya karar verdi.

Merakla beklenen bu kararın ardındansa gözler elbette transfer piyasasına döndü.

Eurohoops Fırın da bu sebeple her sezon yazdığı “EuroLeague Serbest Oyuncu Pazarı” yazı dizisini erkene çekti.

Formatımız artık bir klasik! Pozisyon pozisyon bu sezon EuroLeague’de mücadele eden ve kontratı sona eren en iyi oyuncuları karşınıza getireceğiz. Bu büyük serüvene de en iyi 10 oyun kurucuyla başlıyoruz. Hazırsanız, karşınızda serinin ilk yazısı:

Not: Yaz dönemi için kontratında opsiyon bulunan oyuncular da listeye dahil edilmiştir. 

Not – 2: Serbest kalan açıklamalar kulüplerin açıklamalarına göre belirlenmiştir.

10- Aaron Jackson

Yaşı / Ülkesi: 33 / Amerika
EuroLeague Kariyeri: 7 sezon – 178 maç
İstatistikleri: 12 maç 4.3 sayı, 1.6 ribaund, 1.7 asist, 3.2 EFF
Şut Yüzdeleri: %47.8 ikilik, %38.9 üçlük, %72.7 faul atışı
En İyi Maçı: 12 sayı, 2 asist, 15 EFF vs Fenerbahçe

Aaron Jackson, 2 yıllık Çin arasından sonra Avrupa’ya döndü.

Geri döndükten sonra onda en çok dikkat çeken şey ise Avrupa’dan ayrıldığı fiziğiyle şimdiki fiziği arasında büyük bir fark olmasıydı. Çin’de geçirdiği günler fiziksel olarak kendisine iyi bakmamasına sebep olmuş. Özellikle ilk birkaç maçında oldukça kötü, hatta bitik gözüktü.

Sonrasında biraz toparladı ama biliyorsunuz, sezon iptal edildi.

Bu da haliyle onun için kötü oldu çünkü tecrübeli ve kritik anlarda katkı verebilecek bir guard olarak sezonun son kısmında daha çok dikkat çekebilirdi. Tabii bu da yazın serbest kalacak olan Jackson’ın durumunu etkileyecektir.

Muhtemelen ya Çin’e gidecek ya da Avrupa’da kalacak. Eğer Avrupa’da kalırsa CSKA‘dan ayrıldığı dönemdeki gibi kendisini ilk guard olarak düşünen bir takım bulması çok zor. Fiziksel olarak o seviyede değil. Fakat tamamlayıcı bir yedek guard olarak hala iş yapabilir. Bu konuda oldukça iyi bir geçmişi var.

9- Lukas Lekavicius *

Yaşı / Ülkesi: 26 / Litvanya
EuroLeague Kariyeri: 6 sezon – 166 maç
İstatistikleri: 27 maç 10.5 sayı, 1.3 ribaund, 2.8 asist, 10.2 EFF
Şut Yüzdeleri: %58.4 ikilik, %39.2 üçlük, %86.2 faul atışı
En İyi Maçı: 23 sayı, 2 asist, 20 EFF vs Maccabi

Lukas Lekavicius listede yer alıyor ama açıkçası yazın bir transfer yapmasını beklemiyorum.

Litvanya’ya geri dönerken 26 yaşındaki guard, 1+1 yıllık bir sözleşme imzaladığı için listede yer alıyor. Yoksa geride kalan sezondan sonra her iki taraf da yollarına birlikte devam etmek isteyecektir. Üstelik biliyorsunuz, onun daha önceki ayrılışı pek iyi olmadı. Zalgiris‘te iyi bir sezon geçirdikten sonra Panathinaikos‘ta Nick Calathes’in arkasını tam anlamıyla dolduramadı. Bu sebeple maddi olarak inanılmaz bir teklif almadığı Lekavicius’un önceliği kalmak olacaktır.

Zalgiris‘in de aynı görüşte olduğunu tahmin ediyorum. Döndükten sonra sezona kötü girse de o da takımla birlikte toparlandı. Hatta şöyle düzelteyim lafımı; Walkup ile birlikte takımının toparlanmasını sağladı. İstatistikler de bunu açıkça gösteriyor.

Lekavicius’un ilk 16 haftadaki performansı: 8.6 sayı – 2.3 asist
Lekavicius’un son 12 haftadaki performansı: 12.9 sayı – 3.5 asist

Litvanya devi, yerli rotasyonu için böylesine değerli bir guardı bırakmak istemeyecektir.  Yine de işler ters giderse Lekavicius’u yedek guard olarak düşünen takımlar elbette olacaktır.

* Zalgiris ile gelecek yıl için opsiyonlu bir şekilde kontratı bulunuyor.

8- Tyrese Rice

Yaşı / Ülkesi: 32 / Amerika
EuroLeague Kariyeri: 4 sezon – 112 maç
İstatistikleri: 28 maç 10.0 sayı, 2.8 asist, 1.1 ribaund, 8.6 EFF
Şut Yüzdeleri: %43.9 ikilik, %38.0 üçlük, %93.3 faul atışı
En İyi Maçı: 41 sayı, 33 EFF vs Olympiakos

Lekavicius’un yerine yedek guard olarak Panathinaikos‘a katılan Tyrese Rice ise beklentileri karşılaşmayı başardı.

Hatırlarsınız, onun son EuroLeague macerası pek iyi geçmemiş ve Barcelona’dan biraz olaylı bir şekilde ayrılmıştı. Kariyerinin 2. baharında olan Amerikalı guard, çok daha olgun ve tamamlayıcı bir parça olarak karşımıza çıktı. Calathes ile iyi bir uyum yakaladı ve bazı maçlarda Yunan liderin veremediği o sayı katkısını takımına sundu. Özellikle de iç saha maçlarında.

Bununla birlikte 41 sayı attığı harika bir Olympiakos maçı oynadı ve bu performansıyla muhtemelen Panathinaikos taraftarının gönlünün kapılarını kendisi için sonsuza kadar açtı.

Rice için problemse basketbolu bırakıp bırakmayacağı…

Amerikalı oyuncu, sezon içerisinde verdiği bir röportajda oğlunun liseye geçeceğini ve onunla daha yakından ilgilenmek için basketbolu bırakabileceğini söyledi. Keza geçtiğimiz günlerde “Bir virüs yüzünden kariyerim mi bitecek? Hayır. Basketbol tanrılarının gelip bu konuyu halletmesi lazım. ” açıklamasında bulunarak bu ihtimali bir kez daha akıllara getirdi.

Dolayısıyla emeklilik söylentileri şu aralar onunla birlikte dolaşıyor. Tabii bu olmaz ve kariyerine devam ederse başta Panathinaikos olmak üzere birçok takımın ona kadrosunda yer vermeye hazır olacaktır.

7- Pierria Henry *

Yaşı / Ülkesi: 27 / Amerika
EuroLeague Kariyeri: 1 sezon – 25 maç
İstatistikleri: 25 maç 7.9 sayı, 3.6 ribaund, 3.4 asist, 10.4 EFF
Şut Yüzdeleri: %48.1 ikilik, %29.5 üçlük, %72.9 faul atışı
En İyi Maçı: 20 sayı, 3 ribaund, 3 asist, 22 EFF vs Barcelona

“Hayal kırıklığı olan bir sezon, bir oyuncunun değerini tamamen azaltır mı?” 

Pierria Henry için bu sorunun cevabı çok önemli çünkü kariyerinin gidişatını tamamıyla bu belirleyecek.

Türkiye ve Rusya’da gösterişli performanslar sergileyen Henry, geçtiğimiz yaz transfer piyasasının gözde isimlerinden biriydi. Hatta Türkiye’deki büyük takımların da kendisiyle ilgilendiği de iddia edildi. O tercihini Baskonia‘dan yana kullandı. Bask ekibinin guard rotasyonunda yaşadığı problem sebebiyle bu tercih mantıklıydı ama sahadaki sonucu öyle olmadı.

Resmen tüm sezon şut sokamadı Amerikalı guard. Alev alev yandığı ve 5 üçlük isabetiyle oynadığı Barcelona maçını bir kenara bırakırsak – ki bırakmasak da yüzdesi %29.5 – sadece 13 üçlük sokabildi ve %22.3 ile oynadı.

Bireysel skoru ve şut yeteneği onun hiçbir zaman en çok öne çıkan özellikleri olmadı ama diğer alanlarda da vasat bir performans gösterdi. Geçen sezon EuroCup’ta asist – top kaybı oranlaması en iyi olan isimlerden biriydi. Bu sezon ise 3.4 asistin karşılığına 2.3 top kaybı yaptı. Bununla birlikte Granger ve Vildoza’nın oynayamadığı sezonda beklenen sorumluluğu da pek almadı.

Bunlar bardağın boş tarafı… Dolu tarafında ise bence Henry, oyunun her iki tarafında da verimli olabileceğini bize daha önce göstermiş bir isim. Onu sahada dengeleyebilen bir koçla, iyi bir tamamlayıcı olabilir. Hatta çok iyi bir x-faktöre dönüşebilir. Onda bu yeteneklerin olduğunu daha önce gördük.

Kendisinin Baskonia‘yla opsiyonlu bir şekilde kontratı var. Burayı NBA’e gitmek için bir adım olarak gören Amerikalı guard, geçirdiği böylesi bir sezondan sonra en azından şu anki konumunu korumak isteyecektir.

Baskonia bunu istemezse EuroLeague takımlarının ona 2. bir şans verip vermeyeceğini göreceğiz…

* Baskonia ile gelecek yıl için opsiyonlu bir şekilde kontratı bulunuyor.

6- Kevin Pangos

Yaşı / Ülkesi: 27 / Kanada
EuroLeague Kariyeri: 3 sezon – 101 maç
İstatistikleri: –
Şut Yüzdeleri: –
En İyi Maçı: –

Pierria Henry kötü ve hayal kırıklığı bir sezon geçirdi ama en azından sahadaydı. Kevin Pangos sahaya çıkamadı.

Ayak parmağındaki kırık sebebiyle sezon başında tedaviye alınan Kanadalı guard için Barcelona, 4-6 haftalık bir iyileşme süreci verdi. Üstünden birçok 4-6 haftalık süre geçti ama Pangos geri dönemedi. Bırakın geri dönmeyi tam olarak takımla antrenmanlara bile çıkamadı. Hatta bir basın toplantısında koç Pesic, “Pangos gelecek sezona hazırlanıyor” diyerek hafif imalı hafif şaka olan bir açıklama yaptı.

Biliyorsunuz, geçen sene de Katalan ekibi için performans olarak büyük bir hayal kırıklığı olmuştu. Kötü geçen bir yılın ardından hiç oynamamak onun için pek iyi olmadı. Haliyle de Pangos, 2018’de yarattığı o rüzgarı biraz kaybetti. Yine de son dönemde çıkan iddialara bakarsak tamamıyla da kaybetmedi.

İsrail basınında Olympiakos’un gelecek sezon için Kevin Pangos’u istediğine dair ortaya bazı iddialara atıldı. Bu iddiaların gerçekliğini yazın göreceğiz ama takımlar çok değil, sadece 2 sezon önce ligin en değerli guardlarından biri olan bir isimden kolay kolay vazgeçmeyecektir.

5- Martin Hermannsson

Yaşı / Ülkesi: 26 / İzlanda
EuroLeague Kariyeri: 1 sezon – 27 maç
İstatistikleri: 27 maç 10.9 sayı, 1.6 ribaund, 4.8 asist, 8.5 EFF
Şut Yüzdeleri: %44.3 ikilik, %33.7 üçlük, %86.0 faul atışı
En İyi Maçı: 24 sayı, 7 asist, 4 ribaund, 27 EFF vs Zenit

“Onun, burada olmasını gerçekten çok istedim”

Eğer Aito Reneses, bir oyuncu hakkında böyle bir açıklama yapıyorsa bilin ki o ismi takip etmeniz gerekiyor. 2018 yazında EuroLeague takımlarından – başta Daçka olmak üzere – gelen teklifleri reddederek ALBA Berlin’in yolunu tutan Martin Hermannsson, kendisi için söylenmiş bu açıklamaları hiç boşa çıkarmadı.

Genç yaşta İzlanda Milli Takımı’nda gösterdiği performansla dikkat çeken Hermannsson, Reneses’in yanında beklendiği gibi önemli bir gelişim gösterdi. Bir skorerden daha çok oyun kurucuya evrilen Hermannsson, çaylak sezonunda akılda kalıcı bir performans sergiledi.

Peyton Siva’nın yokluğunda alması gerekenden fazla sorumluluk aldı. Bunun etkisi olarak da hatalar yaptı ama özellikle sezonun ikinci yarısında ALBA’nın maçları kazanmasında büyük rol oynadı. ALBA’nın temposu sebebiyle 4.8 asist belki olması gerekenden daha fazla olabilir ama daha önemlisi onun oyun temposunu yönetmesi ve takımının ortaya koyduğu akıcılıkta oynadığı roldü.

%33.7 üçlük yüzdesi onun için gerçekleri gösteren bir yüzde değil. İzlandalı guard, sezon boyunca omzundaki bir sakatlıkla mücadele etti – bu sakatlık yüzünden kendisini 35 yaşında gibi hissettiğini söyledi – ve muhtemelen bu sakatlığın etkisiyle düşük kaldı. Eğer savunmadaki bazı defolarını hallederse ben onun EuroLeague’de iyi bir kariyeri olabileceğine can-ı gönülden inanıyorum.

Zaten geçirdiği böyle bir sezonun ardında da birçok takım ona ilgi gösterecektir. Şubat ayında MorganPost’a verdiği bir röportajda “Berlin’de mutlu olduğunu ama günün sonunda paranın da kendisi için önemli olduğunu” belirtmiş.

ALBA muhtemelen onu tutmak isteyecektir ama kulübün genel menajeri Marco Baldi, coronavirüs sebebiyle kendilerini ekonomik olarak zorlu bir gelecek beklediğini itiraf etti. Dolayısıyla yazın Hermannsson’un ellerinden uçması oldukça olası…

İlgilenen takımlar: Panathinaikos

4- Lorenzo Brown

Yaşı / Ülkesi: 29 / Amerika
EuroLeague Kariyeri: 1 sezon – 27 maç
İstatistikleri: 27 maç 12.3 sayı, 3.3 ribaund, 4.6 asist, 13.0 EFF
Şut Yüzdeleri: %45.9 ikilik, %28.8 üçlük, %82.3 faul atışı
En İyi Maçı: 34 sayı, 4 asist, 32 EFF vs Olympiakos

Lorenzo Brown muhtemelen adını transfer piyasasında en çok göreceğiniz guardlardan biri olacak.

NBA’de tutunma hayali sebebiyle uzun yıllar gelen teklifleri reddeden Amerikalı guard, ilk sezonunda EuroLeague severler için bunun kötü bir karar olduğunu kanıtlamayı başardı.

Açıkçası ne kadar yetenekli olduğunu bilsem de sezonun başında takıma adapte olamayıp Amerikalılar, Sırp ekibinde problem çıkartınca onun buradaki kariyerinin uzun olmayacağını düşündüm.

Milan Tomic’in ayrılığı sonrasında sorumluluğu üstüne alan Brown, EuroLeague’de fark yaratabilecek seviyede bir lider olduğunu herkese gösterdi.

Sezon başına göre Kızılyıldız’in beklentilerin çok üstünde sezon geçirmesinde önemli rol oynayan tecrübeli guard, özellikle Zalgiris maçından itibaren ortaya enfes bir liderlik koydu. Kritik anlarda oyunu çözdü, maç kazandıran şutu attı ve Sırp ekibinin son 8 maçta 6 galibiyet alarak ilk yarıyı playoff hattının içerisinde tamamlamasını sağladı.

Kendisi de bu dönemde %52 saha içi yüzdesiyle 19.9 sayı, 5.4 asist ortalamaları yakaladı. Sonrasında bu performansı biraz düştü ama neler yapabileceğini bir kere gösterdi.

Kızılyıldız ile sadece 1 yıllık sözleşme imzalayan Brown, bu yaz serbest kalacak. Gösterdiği performansın etkisiyle sezonun ortasından beri ismi sürekli bazı takımlarla anılıyor. Özellikle Milano‘nun ismi fazlasıyla yazılıp çiziliyor. Hatta bir ara CSKA‘nın bile ilgilendiği iddia edildi.

Yazın birçok takımın onun için rekabete girmesi olası…

İlgilenen takımlar: Panathinaikos, Olimpia Milano

3- Malcolm Delaney

Yaşı / Ülkesi: 31 / Amerika
EuroLeague Kariyeri: 3 sezon – 81 maç
İstatistikleri: 26 maç 10.2 sayı, 2.2 ribaund, 4.8 asist, 11.0 EFF
Şut Yüzdeleri: %46.8 ikilik, %43.0 üçlük, %68.3 faul atışı
En İyi Maçı: 26 sayı, 9 asist, 5 ribaund, 37 EFF vs Milano

Buraya kadar hep belirli seviyenin oyuncularına baktık. Artık sıra kendisini kanıtlamış isimlerde!

4 yıl sonra EuroLeague’e geri dönen Malcolm Delaney, o isimlerden belki de en önemlisi çünkü listede ondan sonra yer alan diğer iki isme göre takım değiştirme ihtimali oldukça düşük.

Yıldızlarla dolu olan Barcelona’ya bir “çilek” transferi olarak gelen Delaney, kötü başladığı sezonda hafif hafif açıldı. Sakatlığının ve sezon başında Katalan ekibinde rollerin tam olarak dağıtılmamasının etkisiyle biraz savrulan Amerikalı yıldız, sezon içinde toparlandı. Hatta Cory Higgins’in önünede takımın 2. adamı rolüne geçti. İstatistikleri de bunu gösteriyor.

Delaney’in ilk 11 haftadaki performansı: 6.1 sayı – %23.5 üçlük
Delaney’in son 17 haftadaki performansı: 14.1 sayı – %50.0 üçlük

Bunun yanında özellikle Barcelona’nın kazandığı Milano, Fenerbahçe ve kaybettiği Efes maçında hala üst seviyede işleri değiştiren guard olduğunu gösterdi.

Ve normal şartlar altında gelecek sezon için Katalan ekibiyle opsiyonlu bir şekilde kontratı bulunan Malcolm Delaney, olaylı bir şekilde takımdan ayrıldı. Bu da Avrupa’da guard piyasasını gerçekten etkileyecek.

İtalyan devi Olimpia Milano kendisinin peşine düştü bile… Bakalım onu gelecek sezon hangi takımda göreceğiz?

İlgilenen takımlar: s, Olimpia Milano

2- Mike James

Yaşı / Ülkesi: 29 / Amerika
EuroLeague Kariyeri: 6 sezon – 140 maç
İstatistikleri: 28 maç 21.1 sayı, 3.3 ribaund, 4.3 asist, 20.9 EFF
Şut Yüzdeleri: %45.6 ikilik, %42.0 üçlük, %83.3 faul atışı
En İyi Maçı: 31 sayı, 5 ribaund, 4 asist, 38 EFF vs Fenerbahçe

2019-2020 sezonundan dolayı mutlu olan birçok kişi vardır ama herhalde Mike James’in menajeri, tüm bu isimler arasında ilk 5’te yer alıyordur. Çünkü oyuncusu sadece 7 aylık bir süreçte kariyer imajını değiştirmeyi başardı.

Biliyorsunuz… Mike James, özellikle Baskonia‘dan sonra yetenekli olsa da pek saygı duyulan bir oyuncu olmadı. En azından kendisine, yetenekleriyle aynı ölçüde saygı duyulmadı. EuroLeague’i yakından takip edenler, onu kaybeden takımın istatistik kasan oyuncusu olarak nitelendirdi. Milano‘daki performansına baktığımız zaman da haksız değillerdi.

Yazın Ettore Messina onu olaylı bir şekilde takımdan gönderince ise kader James’e yardımcı oldu. Büyük yıldızlarını kaybeden CSKA Moskova, görüştüğü diğer isimleri ikna edemeyince biraz da mecburiyetten Mike James’e gitti. Ona sadece 1 yıllık bir kontrat önermelerinden pek bu anlaşmaya gönüllerinin olmadığı belliydi.

Eğer CSKA başka bir ismi ikna edebilseydi muhtemelen James, Asya pazarına gidecekti. Kader böyle yazıldı. Üstüne bir de Will Clyburn sakatlanınca tüm ipler onun eline geçti.

Itoduis ona ipleri verdi ama Pianigiani’nın yaptığı yanlışı yaparak bunu sorgusuz sualsiz gerçekleştirmedi. Mike James’i daha kontrol edilebilir ve verimli yapmak için arkasındaki Strelnieks, Hackett gibi tecrübeli guardlarla onu dengeledi. Böylece James de daha verimli bir performans sergiledi.

Üçlük yüzdesinin kariyerinin en yüksek ortalamasına çıkması da bize bunu gösteriyor. Bununla birlikte düşük beklentili bir sezonda CSKA’ın bazı büyük maçlardan zaferle ayrılmasında da James büyük rol oynadı. Sezon da virüs sebebiyle tamamlanmayınca -ki bence playofflar veya Final Four’da James’in eski alışkanlıkları ortaya çıkabilirdi- Amerikalı yıldız, kariyerini toparlamış oldu.

Kendisinin 1 yıllık sözleşmesinin olması sebebiyle normalde başka olasılıkları konuşabiliriz ama CSKA Moskova’nın böylesi bir sezonun ardından onu bırakması zor bir ihtimal. Zaten geçtiğimiz günlerde iki tarafın anlaştığına dair bir iddia da ortaya atıldı. 

1- Shane Larkin *

Yaşı / Ülkesi: 27 / Amerika
EuroLeague Kariyeri: 3 sezon – 93 maç
İstatistikleri: 25 maç 22.2 sayı, 3.1 ribaund, 4.1 asist, 25.8 EFF
Şut Yüzdeleri: %55.6 ikilik, %50.9 üçlük, %90.3 faul atışı
En İyi Maçı: 49 sayı, 5 asist, 53 EFF

Sadece bu listenin değil, EuroLeague’de bu yaz serbest kalma olasılığı olan tüm oyuncular arasında hiç tartışmasız bir numara Shane Larkin.

Geçtiğimiz sezonun sonunu mükemmel geçiren Amerikalı yıldız, bu sezonu adeta domine etti. Bireysel performans olarak normalde görmediğimiz resitaller sundu.

İnanılmazdı. Oturup herkesin ağzını açık bıraktığı maçları saymaya kalksak bir çırpıda 5-6 maç sayabiliriz ki Bayern’e karşı attığı 49 sayı da yanımıza kar kalır. Daha da önemlisi sezon içerisinde onu yavaşlatabilen, durdurabilen bir tane takım çıkmadı. Belki Kyle Hines’ın onu savunduğu birkaç dakika… O kadar!

İstatistikleri zaten birçok şeyi özetliyor. 25.8 verimlilik puanıyla Sabonis’in 2004’teki -26.2 verimlilik puanı – performansından beri gördüğümüz en iyi ortalamayı tutturmuş durumda. Ayrıca bildiğiniz gibi kendisi 22.2 sayı ortalamasıyla lider. Üstelik bunu maç başına sadece 12.6 top kullanarak yaptı. %58.3 true shooting yüzdesiyle guardlar arasında açık ara ilk sırada. Eğer ödüller verilirse hiç tartışmasız sezonun MVP’si o olacak.

Kendisi geçtiğimiz yaz lacivert-beyazlılarla 1+1 yıllık bir sözleşme imzaladı. Dolayısıyla bu yaz için bir opsiyonu var. Fakat ben kendisinin bu opsiyonu başka bir EuroLeague takımına gitmek için kullanacağını düşünmüyorum. Bütün kariyerinde en mutlu olduğu yerin burası olduğu bir aşikar.

Larkin için tek ve en önemli soru işareti; elbette NBA’e gidip gitmeyeceği…

Son yıllarda Avrupa’dan herkesi alan NBA’in, böylesini bir performans sergileyen bir yeteneği bırakması biraz sürpriz olur.  Zaten basketbolun durduğu şu günlerde NBA ekiplerinin kendisiyle ilgilendiğine dair bir haber çıktı ama açıkçası o haber biraz bilgiden çok, yorum tarzındaydı.

Yine de öyle olmasa bile NBA’in ona ilgisinden çok, ne önereceği daha önemli. Kendisinin de birçok açıklamasında belirttiği gibi istediği rolü alamadığı takdirde oraya dönmek istemiyor. Takımlar bunu verecek mi? Onu birlikte göreceğiz.

Diğer taraftan bence sezon eğer tamamlanamazsa bunun da bir etkisi olacaktır. Tabii bu biraz niyet okuma gibi olacak ama Larkin’in arkasında yarım kalmış bir hikaye bırakmak istemeyeceğini düşünüyorum. Daha önce benzeri bir durumu 2016’da Fenerbahçe‘nin yıldızlarında görmüştük. O yaz birçok oyuncu, gelen tekliflere rağmen şampiyonluk hikayesini tamamlamak için kaldı.

Hangi kararı verirse versin Larkin’in alacağı bu karar, muhtemelen 2020-21 sezonun gidişatını ve kaderini belirlemek adına en önemli belirleyici olacak.

* Anadolu Efes ile gelecek yıl için opsiyonlu bir şekilde kontratı bulunuyor.

EuroLeague’de bu yaz serbest kalacak diğer oyun kurucular;

Eurohoops Fırın’daki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

EuroLeague gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!