by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Hayat iyisiyle, kötüsüyle sürprizlerle dolu…
Avrupa basketbolun göz bebeği olan Turkish Airlines EuroLeague, Eylül ayında kimsenin aklından geçmeyecek bir halde şampiyonsuz bir şekilde sezona nokta koydu. Takımlar yapılan görüşmelerin ardından coronavirüsü sebebiyle sezona nokta koymaya karar verdi.
Merakla beklenen bu kararın ardındansa gözler elbette transfer piyasasına döndü. Eurohoops Fırın da bu sebeple her sezon yazdığı “EuroLeague Serbest Oyuncu Pazarı” yazı dizisini sizler için hazırladı.
Formatımız artık bir klasik! Pozisyon pozisyon bu sezon EuroLeague’de mücadele eden ve kontratı sona eren en iyi oyuncuları karşınıza getireceğiz. Bu büyük serüvene de en iyi 10 oyun kurucuyla başladık, bugün de şutör guardlarla devam edeceğiz.
Hazırsanız, karşınızda serinin ikinci yazısı:
2020 EuroLeague Serbest Oyuncu Pazarı: En İyi 10 Oyun Kurucu
Not: Yaz dönemi için kontratında opsiyon bulunan oyuncular da listeye dahil edilmiştir. Kontratında sadece NBA çıkışı olmasıyla sebebiyle Tyler Dorsey listeye dahil edilmemiştir.
Not – 2: Serbest kalan oyuncular, kulüplerin açıklamalarına göre belirlenmiştir.
10- K.C Rivers
Yaşı / Ülkesi: 33 / Amerika
EuroLeague Kariyeri: 6 sezon – 163 maç
İstatistikleri: 18 maç 9.3 sayı, 1.5 ribaund, 1.1 asist, 6.7 EFF
Şut Yüzdeleri: %52.8 ikilik, %41.2 üçlük, %90.0 faul atışı
En İyi Maçı: 21 sayı, 19 EFF vs Anadolu Efes
K.C. Rivers bu sezonun sürpriz ve güzel hikayelerinden birisi oldu.
Amerikalı şutör, Panathinaikos‘ta geçirdiği son EuroLeague sezonun ardından gözden düşmüştü. Önce Reggio Emilia’ya gitti, arkasından sezonu Kızılyıldız’da tamamladı ama Sırp ekibi onu tutmadı.
Bu sezona ise İspanya’da küme düşmeme mücadelesi veren Real Betis’te başladı. Açıkçası Zalgiris‘in teklifine kadar onun için artık gidişat kariyerinin son bölümünü küçük takımlarda geçireceği gibiydi…
Fakat Alex Perez’in hayal kırıklığı yaratması ona 2. baharında 2. bir şans verdi.
Transfer pazarında oyun kurucu bulamayan Zalgiris, en azından kadroya bir şutör daha katalım da hücumda alan açılsın mantığı güttü ve bu her iki taraf içinde kazançlı bir hamle oldu. Bir ara üst üste 9 maç kaybederek kulüp tarihine geçen Zalgiris, Amerikalı şutör takıma uyum sağladıktan sonra yukarı doğru ivmelendi. Hatta playoff potasına geldi.
Litvanya devinin bu sürecinde önemli rol oynayan Rivers, özellikle kritik Khimki maçının kazanılmasında büyük bir rol oynadı. Takımın yükseliş trendinde de vagonları çeken isimlerden biri oldu.
Rivers’ın ilk 6 maçı: 4.5 sayı, %12.0 üçlük yüzdesi
Rivers’ın son 12 maçı: 11.6 sayı, %51.3 üçlük yüzdesi
Açık bir şekilde tecrübeli şutör, hala EuroLeague seviyesinde atacağı kurşunlarının kaldığını bize gösterdi. Kendisi geçtiğimiz ay sitemize yaptığı açıklamada önceliğinin Zalgiris’te kalmak olduğunu ama bu yaşanmazsa da isteğinin EuroLeague’de oynamaya devam etmek olduğunu söyledi.
Böylesi bir sezonun ardından bence iki isteğinden en az birisi gerçekleşecektir.
9- Vassilis Spanoulis
Yaşı / Ülkesi: 37 / Yunanistan
EuroLeague Kariyeri: 14 sezon – 324 maç
İstatistikleri: 22 maç 11.3 sayı, 1.2 ribaund, 4.6 asist, 9.7 EFF
Şut Yüzdeleri: %58.1 ikilik, %28.6 üçlük, %80.7 faul atışı
En İyi Maçı: 31 sayı, 7 asist, 33 EFF vs Zenit
Olympiakos ile Vassilis Spanoulis’in ilişkisi giderek Juan Carlos Navarro – Barcelona’nın son yıllarına benzemeye başladı.
Bildiğiniz gibi Yunan yıldız, 2010’dan bu yana takıma hem saha içinde hem de saha dışında liderlik yapıyor. Saha dışını altına çize çize belirtiyorum çünkü yıllardır bu takımdaki koç seçiminden tutun, oyuncu transferine kadar her şey onun onayından geçti.
Bu durum Olympiakos’a zamanında 2 şampiyonluk kazandırdı ama 2018’deki Zalgiris hezimetiyle birlikte çöktü. Olympiakos, yeni bir yapılanma için David Blatt’i getirdi ama takım adeta eskiyle yeni arasında sıkışıp kaldı. Bu sezon da Georgios Bartzokas gelinceye kadar gerçekten unutmak isteyecekleri bir sezon geçirdiler.
Tabii bu sadece Spanoulis’ten kaynaklanmıyor. Bu yaşta hala çift haneli sayı ortalaması tutturuyor ama sahadaki verimliliği oldukça düşük. Dahası bu takım için artık problem çözmüyor, bir problem oluyor. Özellikle de işin savunma kısmında… Diğer yandan fiziksel olarak ne kadar zorlandığını son iki yılda sezonun son kısmında yaşadığı sakatlıklarda da gördük.
Tüm bunlara rağmen Olympiakos için böylesine simge bir isme “artık istenmiyorsun” demek hiç kolay değil. Bu kararın Spanoulis’ten gelmesi gerekiyor ve kendisi 40 yaşına kadar oynamak istediğini söyledi. Dolayısıyla bu yaz iki tarafın bir kez daha masaya oturmasını ve anlaşmasını bekleyeceğiz.
Eğer sürpriz bir şekilde işler yolunda gitmezse işte o zaman ortalık karışabilir çünkü kariyerinin son bölümünde Spanoulis’in farklı bir takımda oynaması oldukça enteresan olur.