by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Hayat iyisiyle, kötüsüyle sürprizlerle dolu…
Avrupa basketbolun göz bebeği olan Turkish Airlines EuroLeague, Eylül ayında kimsenin aklından geçmeyecek bir halde şampiyonsuz bir şekilde sezona nokta koydu. Takımlar yapılan görüşmelerin ardından coronavirüsü sebebiyle sezona nokta koymaya karar verdi.
Merakla beklenen bu kararın ardındansa gözler elbette transfer piyasasına döndü. Eurohoops Fırın da bu sebeple her sezon yazdığı “EuroLeague Serbest Oyuncu Pazarı” yazı dizisini sizler için hazırladı.
Formatımız klasik! Pozisyon pozisyon bu sezon EuroLeague’de mücadele eden ve kontratı sona eren en iyi oyuncuları karşınıza getireceğiz.
Bu büyük serüvene de oyun kurucularla başladık, arkasından şutör guard ve kısa forvetlere baktık. Bugün ise uzun forvetlerle devam edeceğiz. Hazırsanız, karşınızda serinin dördüncü yazısı:
2020 EuroLeague Serbest Oyuncu Pazarı: En İyi 10 Oyun Kurucu
2020 EuroLeague Serbest Oyuncu Pazarı: En İyi 10 Şutör Guard
2020 EuroLeague Serbest Oyuncu Pazarı: En İyi 10 Kısa Forvet
Not: Yaz dönemi için kontratında opsiyon bulunan oyuncular da listeye dahil edilmiştir.
Not – 2: Serbest kalan açıklamalar kulüplerin açıklamalarına göre belirlenmiştir.
10- Luis Scola
Yaşı / Ülkesi: 40 / Arjantin
EuroLeague Kariyeri: 1 sezon – 28 maç
İstatistikleri: 28 maç 9.2 sayı, 4.4 ribaund, 1.1 asist, 8.5 EFF
Şut Yüzdeleri: %50.0 ikilik, %35.3 üçlük, %65.5 faul atışı
En İyi Maçı: 20 sayı, 7 ribaund, 3 asist ve Maccabi
Luis Scola’nın yıllar sonra EuroLeague’e geri dönüşü romantizm açısından iyi, gerçekçilik açısındansa kötü bir hikaye oldu.
Yaz dönemde Dünya Kupası’nda inanılmaz bir turnuva oynayan Arjantinli efsane, yarattığı etkiyle kendisine Milano‘dan teklif aldı fakat olması gerektiği gibi bu pek iyi bir transfer olması olmadı.
Uzun sezonda Scola’nın ilerleyen yaşının etkileri daha çok ortaya çıktı. Efsane isim hücumda yine belki önemli katkılar verdi ama işin savunma tarafında çok büyük bir problem oldu. Ligdeki en kötü savunma verimliliği istatistiğinin ona ait olması her şeyi anlatır sanırım.
Scola tekrardan serbest kalacak ve gelen bilgilere göre oynamaya devam etmek istiyor. Onun gibi bir yıldızı ne durumda olursa olsun sahada görmek hoş ama daha iyi kurulmuş bir kadroda, onun zaaflarının daha az çıktığı bir ortamda bu olursa daha iyi olur.
9- Nigel Hayes *
Yaşı / Ülkesi: 25 / Amerika
EuroLeague Kariyeri: 1 sezon – 28 maç
İstatistikleri: 28 maç 6.3 sayı, 3.5 ribaund, 1.0 asist, 6.6 EFF
Şut Yüzdeleri: %43.8 ikilik, %37.2 üçlük, %75.8 faul atışı
En İyi Maçı: 21 sayı, 4 ribaund, 25 EFF vs Milano
Nigel Hayes için EuroLeague’deki çaylak sezonu pek de parlak geçmedi.
Galatasaray‘da ortaya koyduğu gösterişli performanstan sonra birçokları Zalgiris‘in yazın onu kadrosuna katarak çok iyi bir transfer yaptığını düşünüyordu. Hele de Amerikalı forvetin hücumdaki yeteneklerini göze alırsak…
Ortaya koyduğu performans ise “hayal kırıklığı” ile “yeterli” arasında kısılıp kaldı.
Evet, beklendiği kadar hücumda takımın önemli bir parçası olamadı fakat Saras’ın ona hücumda verdiği özgürlüğün kısıtlı olmasının bunda bir payı oldu. Üstelik hücumda kısır bir takımda böyle zorlanması da çok büyük bir sürpriz değil.
Öte yandan hücumda gerçekten yetenekli bir skorerden bahsediyoruz. Galatasaray‘da oynarken ne kadar çok hücum opsiyonu olduğuna şahit olduk. Hayes, EuroLeague’deki ilk sezonunda ise bunu ortaya koyamadı. Haliyle de performansı böyle arada sıkıştı kaldı.
Kendisi geçen yaz Litvanya deviyle 1+1 yıllık sözleşme imzaladı. Açıkçası Sarunas Jasikevicius görevinin başında kalırsa Hayes’in de kalacağını düşünüyorum. Başarılı koçun, ilk yılında böyle beklentilerin altında kalıp ikinci sezonunda parlattığı pek çok ismi gördük.
Sonuçta Saras’ın koçluğuna alışmak çok da kolay bir şey değil.
* Zalgiris ile gelecek yıl için opsiyonlu bir şekilde kontratı bulunuyor.
8- Quincy Acy
Yaşı / Ülkesi: 29 / Amerika
EuroLeague Kariyeri: 1 sezon – 27 maç
İstatistikleri: 27 maç 4.8 sayı, 3.5 ribaund, 0.6 asist, 5.0 EFF
Şut Yüzdeleri: %58.8 ikilik, %26.1 üçlük, %80.0 faul atışı
En İyi Maçı: 11 sayı, 3 ribaund, 14 EFF, Fenerbahçe Beko
Quincy Acy ise EuroLeauge’deki ilk sezonunda kendine burada bir kariyer kurabileceğini gösterdi.
EuroLeague’in “yaşlı” çaylaklarından biri olan Amerikalı uzun, ilk yılında bu kıtanın basketbol geleneklerine uygun bir oyuncu olduğunu ortaya koydu. Evet, belki NBA kariyeri olan bir isimden daha yüksek bir sayı ortalaması tutturmasını bekleyebilirsiniz ama sonuçta her şey de sayı değil.
Maccabi, sezonun en iyi savunma takımı olurken Acy de buna oldukça yardımcı oldu. Sertliği, fiziksel olarak pota altındaki rakiplerine üstünlük kuruyor olabilmesi ve en önemlisi ikili oyunda kısanın karşısında kalabiliyor olması onu çok değerli bir savunmacı yaptı.
Tabii işin hücum tarafı onun için bu kadar parlak değil. %26.1 üçlük yüzdesiyle oynaması ve bu sezon sadece 2 kere çift hanelere çıkabilmesi bunu ortaya koyuyor. Zaten sezonun ikinci yarısında rotasyondaki sürelerinin azalması da bundan kaynaklı.
Fakat işin savunma tarafındaki özellikleri her oyuncuda bulabileceğiniz şeyler değil ve bu tarz oyuncuların EuroLeague’in devlerinde rol oyuncusu olarak iyi birer opsiyon olduğuna geçmişten de şahitiz.
Dolayısıyla onun bu yaz kariyerine EuroLeague’de devam edeceği kontratı bulacağına ben inanıyorum.
7- Angelo Caloiaro
Yaşı / Ülkesi: 30 / Amerika
EuroLeague Kariyeri: 2 sezon – 48 maç
İstatistikleri: 18 maç 5.6 sayı, 2.8 ribaund, 1.4 asist, 7.1 EFF
Şut Yüzdeleri: %55.6 ikilik, %34.4 üçlük, %81.8 faul atışı
En İyi Maçı: 12 sayı, 12 EFF vs Barcelona
Basketbolda yıldız oyuncuların, efsaneleri yeri her zaman büyüktür ama bu sporun bir takım olması. Ve biliyorsunuz yıldızların yeri büyük olsa da bazen kazananı bir rol oyuncusu belirliyor.
Yapılan bir ekstra şut ya da ortadaki top için hiç düşünmeden yere atlamak… Bütün oyunun kaderini değiştirebiliyor. Maccabi Tel Aviv‘in harika “görev adamı” Angelo Caloiaro ise bu konun en iyilerinden biri!
Biliyorsunuz, Caloiaro kariyeri boyunca hep biraz küçümsendi. Büyükçekmece’den Bandırma’ya geçerken Bandırma’dan da EuroLeague yolcusu olurken onun için bu seviyenin oyuncusu olmadığı gibi söylemler vardı. Hatta işin EuroLeague kısmında ben de böyle düşünüyordum. Fakat herkesi yanılttı.
Yaz döneminin sonunda Omri Casspi transferi sonrası bir anda gözden düştü ve uzun süre sahaya bile çıkmadı ancak iyi bir görev adamı ne olursa olsun vazgeçmez değil mi?
Sayı ortalamasından bağımsız onun sahadaki değerini en iyi anlatan iki maç var aklıma gelen…
Biri Barcelona maçı! O gün Mirotic karşısında inanılmaz bir iş çıkardı. Alev almak için küçük bir kıvılcımı bekleyen Maccabi taraftarını adeta tek başına bir yanardağ yaptı. Diğer ise Tel Aviv’deki Efes karşılaşması… Oyun tam temsilcimizden yana dönerken arka arkaya soktuğu iki şutla maçın rüzgarını değiştirdi.
Üstelik maçın kaderini değiştirmediği maçlarda da kendisine güvenibilirsiniz. Her iki forvet pozisyonunda oynayabilir, şut sokabilir ve asla geri adım atmaz. Daha iyi bir rol oyuncusu tanımı olduğunu düşünmüyorum.
Kendisinin bu yaz sözleşmesi bitecek ve bence büyük takımlarının birçoğunun radarında kesinlikle yer alacaktır.