by Joe Vardon, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 15 Nisan 2020 tarihinde TheAthletic‘te yayınlanmış ve uyarlanarak çevirilmiştir.
Bir haziran akşamında Chicago doğumlu Dwyane Wade, memleketinde düzenlediği partide Miami Heat tarafından 2003 Draftının beşinci sırasında seçilmesini kutluyordu. Partinin ilerleyen anlarında Michael Jordan’ın partiye geldiğini öğrendi. Ancak efsane isim içeriye giremiyordu…
Chicago’lu tecrübeli gazeteci Sam Smith, Jordan’ın bütün kariyerini yakından takip etti. Smith, Michael Jordan’ın evinin oturma odasında 1984 yılında yaptıkları röportaj esnasında majestelerinin ona söylediği şeyi hala unutamıyor…
Ron Harper’ın da Jordan ile tanışması aynı evde gerçekleşmiş. Evdeki herkesin kart oynadığı sırada Harper masadan kalkıp efsane oyuncunun gardırobuna doğru ilerlemiş ve alabildiği kadar Nike eşofmanı alarak oradan ayrılmış…
ESPN’in heyecanla beklenen ve Chicago Bulls hanedanlığının son şampiyonluğunu –Michael Jordan’ın Bulls formasıyla geçirdiği son sezon- anlatan The Last Dance belgeselinden önce The Athletic, Michael Jordan’ın arkadaşlarına, eski takım arkadaşlarına, patronlarına, rakiplerine tek bir soru sordu: Michael ile tanışmak nasıldı?
Aldığımız cevaplar kişilerine Jordan ile tanıştığı döneme göre değişiyordu. Bugün Jordan; 57 yaşında bir milyarder, Charlotte Hornets’in sahibi, bir iş adamı, Basketbol Şöhretler Müzesine girmiş emekli bir ikon, basketbol oyununun büyük olasılıkla gördüğü en büyük oyuncu ve son 30 yıl boyunca dünya üzerinde en çok basketbol ayakkabısı satan isim…
Ancak Jordan’ın North Carolina’da ilk yılını geçirdiği, Chicago’da bir çaylak olduğu, NBA MVP ödülünü yeni kazandığı, ilk şampiyonluğuna ulaştığı ve hatta Chicago’daki bir gece kulübüne giremediği zamanlar da vardı.
Dwyane Wade, Chicago’da doğup Michael Jordan’ı idolize ederek yetişmiş ve NBA tarihinin en büyük oyuncularından biri olmayı başarmış bir isim. Wade’in Jordan ile tanışması da draft edildikten sonra düzenlediği partide gerçekleşmiş:
“Heat tarafından yeni draft edilmiştim ve Chicago’ya döndükten sonra büyük bir parti düzenliyordum” diyor Wade. “Parti iyice hızlanmaya başlamıştı. İlerleyen anlarda kuzenimin gelip bana ‘Jordan burada ama içeri girmesine izin vermiyorlar’ dediğini hatırlıyorum. ‘Ne? Benimle dalga geçme’ demiştim. O da çok ciddi olduğunu ‘Ciddiyim oğlum. Michael Jordan dışarıda ve yanında yaklaşık 50 kişi var ama onu içeri almıyorlar’ dedi”
“Biz de, daha sonra kapıya doğru koştuk. Görevlilere ‘Jordan’ı niye içeriye almıyorsunuz?’ diye sordum ve ödeme yapmadığını söylediler. Motorunun üstünde bekleyen Jordan’ın yanına doğru ilerledim, etrafında yaklaşık 30 kişi vardı. Büyülenmiş gibiydim. ‘Sadece uğrayıp tebrik etmek istedim’ dedi. Geldiği için teşekkür ettim ve içeri girmek isteyip istemediğini sordum. Teşekkür etti ve motorunu sürerek gecenin karanlığına karıştı”
NBA’de 17 sezon oynayan ve beş kez All-Star seçilip bir de şampiyonluk kazanan Chauncey Billups, 1997 sezonunda Michael Jordan’a karşı oynadığı ilk maçı şöyle hatırlıyor:
“Birkaç sezon öncesine kadar odamda Michael Jordan posterleri vardı ve şimdi profesyonel kariyerimin ilk maçında Jordan ile oynuyordum. Boston’de Chicago Bulls’u ağırlıyorduk. Michael Jordan’ın etkisi altına girmiştim ve sadece onu izliyordu. Dennis Rodman’ın faul kullandığı sırada üçlük çizgisinin dışında yan yana dizilmiştik.
Hemen sağ tarafımda Steve Kerr vardı. MJ birkaç metre solumda duruyordu. Onun yanında benim gibi çaylak olan Ron Mercer vardı. Faul atışları yapılırken ikimiz de Jordan’ı izliyorduk. Birden ‘Neye bakıyorsun genç adam?’ diyen bir ses duydum. Jordan bunu der demez Ron ile başka yerlere bakmaya başladık. Daha sonra Rodman ikinci atışını kullandı ve maça devam etti.
O dönemde çaylak olan oyuncular duşa en son girerdi. Nasıl oldu bilmiyorum ama Bulls’u yenmeyi başarmıştık. O sezon 70 maç kazanmışlardı ama ilk maçlarını bize kaybetmişlerdi. Soyunma odasında NBA şampiyonu olmuşuz gibi kutlama yapıyorduk. En son duşa girmek üzereyken Ron bana doğru döndü ve ‘faul atışı kullanılırken MJ seninle konuşuyordu farkındasın demi?’ dedi”
Chicago Bulls formasıyla üç şampiyonluk kazanan Ron Harper, Michael Jordan ile lige girdiği yıl olan 1986’da tanışmış:
“Michael’ın evine gittim. Charles Oakley ve Brad Sellers ile birlikte kart oynuyorduk. Oyunumuz bittikten sonra beni arabayla otele bile bıraktı. Evdeyken bir ara Michael’ın odasına girdim ve 10 tane eşofman takımı aldım. ‘Eşofmanlarımla ne yapıyorsun?’ diye sordu ve ben de ona aynı beden olduğumuzu söyledim. Bana ‘Aynı bedende olmamız umrumda değil’ demişti. Cavaliers forması giydiğim dönemde Craig Ehlo’nun üzerinden atarak bizi elediği için ona hala sinirliyim.”
“The Jordan Rules” isimli kitabın yazarı olan Chicago Bulls muhabiri Sam Smith, 1984 yılında MJ’in Bulls’taki çaylak sezonu başlamadan önce çalıştığı gazete için bir profil yazmakla görevlendirilmişti. Smith, bu yazıyı yazmak için Jordan’ın evine gittiğinde Ekim 1984’te Jordan ile tanışmış:
“Jordan’ın Chicago’ya geldiği ilk hafta şehrin kuzeyinde kalan evine gitmiştim. Bulls’un yeni çaylağının kim olduğuna dair bir yazı yazmak istiyordum. O da beni evine davet etti. Evine gittiğimde bir ütü masası gördüm. Ben ütü yapmayı becerebilen bir insan değilim o yüzden Jordan’a ‘Ütü masasının burada ne işi var?’ diye sordum.
O da ‘Kıyafetlerimin ütüsünü kendim yapıyorum. Lisedeyken kadınlarla konuşurken çok geriliyordum ve bu yüzden asla evlenemeyeceğimi düşünürdüm. Kendi görünüşümden utanıyorum. Bu yüzden nasıl ütü yapmam gerektiğini öğrendim çünkü her zaman yalnız yaşayacağımı düşünüyordum’ cevabını verdi.
Jordan bunu söylediğinde başta biraz ilginç gelmişti ancak karşı cinsle benzer tecrübelerim olduğu için çok garipsemedim. Ancak zaman geçtikte bir şeylerden şüphelenmeye başladım. Jordan ile konuşurken telefon çaldı ve bana ‘Aaa arayan Dean Smith, onunla konuşmak ister misin?’ dedi. Bunun denk gelmesi için ayarladığını anlamıştım. Smith telefonda ‘Michael harika bir oyuncu olacak’ demişti. Her şeyi planladıkları belli oluyordu.
Ütü masası anekdotu gerçekti. Gerçekten lisedeyken nasıl ütü yapılacağını öğrenmek için kurslar almıştı. Ancak Dean Smith ile yaptığım telefon konuşmasını önceden ayarladıklarını biliyorum”
Bu yazıyı okuyan herkesin zaten tanıdığı Scottie Pippen, NBA’deki ilk sezonunu oynarken Jordan dört yıldır ligdeydi. İki yıldızın tanışması ise 1987 yazında Bulls’un yaz kampında gerçekleşti:
“Michael o zamanlar biraz mesafeliydi. Onun çok rekabetçi olduğunu görebiliyordunuz. Bunun hırsından kaynaklandığını hissediyordunuz. Bulls aynı draft sınıfında benim gibi Arkansas’lı olan Pete Myers’ı da seçmişti. O döneme dair tüm hatırladıklarım bunlar”