2020 NBA Draftı: Gözü Kapalı Tahminlerle Kör Dövüşü

23/Nis/20 12:30 Nisan 23, 2020

Mehmet Bahadır Akgün

23/Nis/20 12:30

Eurohoops.net

Bu yılın NBA Draftı zaten çöpten mücevher bulmaya çalışmakla geçecekti ancak kolej basketbolu ve Avrupa playoffları da yokken ve lig de durmuşken takımlar hiç olmadığı kadar tahmin yapacaklar.

by Ric Bucher, Çeviri: M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 27 Mart 2020 tarihinde Bleacher Report‘ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevirilmiştir.

NBA’de yeteneği değerlendiren kişiler, söz konusu satın almak olunca sıradan bir insan gibi: Parlak bir yeni model ile daha iyi bilinen bir eski model arasında seçim yapılacaksa yeni çıkmış olan onayı alıyor.

“Kabalık etmek istemem ama insanların bu yüzden sorun yaşıyor” diyor bir yönetici. “Yeni şeyin daha iyi olacağını sanıyorsunuz. North Carolina’da 25 maç oynamış birini görüp yapamadığı şeylere takılıyorsunuz. Sonra da bir EuroLeague takımında dört dakika oynayan birini görüyorsunuz, o kabul görüyor.”

Ancak Coronavirüs’ün getirdiği kısıtlamalar, 25 Haziran’da yapılması planlanan 2020 NBA Draftı sırasında devam ediyor olursa bu yaklaşım değişebilir. Mevcut hâliyle takımlar, oyuncu değerlendirmelerini ve draft seçimlerini şimdiye kadar  yapılmış olan ölçümlere bağlı olarak yapıyor ve zaten oynanmış maçları tekrar izliyorlar. Drafta giden haftalarda genelde draft tablosunun değişmesi ile sonuçlanan bazı faktörlerin bu yıl denklemin bir parçası olması beklenmiyor. Draft Combine’da gerçekleştirilen mülakatlar ve yakın gözlemler, menajerlerin ayarladığı özel çalışmalar veya çalışma sonrası yemekler, tesis gezileri ve fiziksel denemeler bu faktörler arasında.

Doğu Konferansı’ndan bir yönetici “Takımlar, sürecin balında oyuncuları belli katmanlara veya kategorilere ayırıyor” diyor. “O katmanlar değişmeyecek. Oyuncuların mülakat, genel menajerle bire bir vakit geçirme, özel çalışma yapma gibi yollarla kademe atlaması artık söz konusu değil.”

Tabii ki Anthony Edwards, LaMelo Ball ve James Wiseman gibi üst düzey yetenekler ilk beş isim arasında seçilmeyecek değil ancak zirvedeki net sıralama ile draft esnasında alınacak kararlar, bu yıl potansiyelden çok mevcut performansa bağlı olabilir.

“Bu mevcut basketbol performansına bağlı olarak sadece basketbolun draftı olacak” diyor o yönetici. “Bütün yıl çalışan üst düzey karar vericiler hiç tereddüt etmeyecek. Dayton’da, Ohio’da gözlemcilik yapıp Courtyard Marriott’ta kalmak yerine ekipleriyle seyahat edip Four Seasons’ta kalan genel menajerlerin foyası çıkacak. Eğer ellerine daha fazla veri geçmezse mahvoldular.”

Georgia’lı Edwards’ın ilk sıradan seçilecek bir yetenek olarak görülmeye başlamasının büyük sebebi zamanla geliştirebileceği özellikleri değil, hâlihazırda karşıladığı gereklilikler. Teknik olarak o da Bulldog’da bir sezon oynadıktan sonra drafta giren one-and-done tarzı oyuncu. Ancak 32 maça çıktı, ortalama 33,0 dakika süre aldı ve maç başına 19,1 sayı attı. Wiseman ve Ball’un toplamının neredeyse iki katına çıktı bu anlamda. Ayrıca 1,96’lık boyu ve 102 kilogramlık cüssesi de düşünülünce fiziksel olarak NBA’e hazır gözüküyor ve bu üçlü arasında en az risk barındıran seçenek olarak öne çıkıyor.

Doğu Konferansı’ndan bir genel menajer “Onunla ilgili sıkıntı istikrarsız olması” diyor. “Bence o herkesten daha çok farkındaydı bunun ve o yüzden enerjisini açıp kapattı. Ancak yarın NBA’den bir takımın formasını giyecek olsa NBA oyuncusu olduğunu düşünürsünüz. Ball, fiziksel olarak hazır mı? Muhtemelen değil. Wiseman’ın da oyun motoru ile ilgili soru işaretleri var.”

Muhtemelen draft hazırlığında planlarının gerisinde kalan üst düzey yöneticiler, kolej konferans turnuvaları, yabancı liglerin playoffları ve NCAA turnuvası ile Draft Combine ve ayarlayabilecekleri bireysel çalışmalara güveniyorlardı hazırlıklarını tamamlamak için. Bunların tamamı, virüsün yayılmasını önlemek için aniden iptal oldu.

Derler ya, zamanlama her şeydir.

Komisyoner Adam Silver’ın NBA’in askıya alındığını açıklamasından kısa bir süre sonra Mart ayının ikinci haftasının sonunda basketbol camiasında iptaller başladı. Önlemler birkaç gün bile ertelenmiş olsa hazırlığını geç yapan genel menajerler için çok büyük bir fark olacaktı çünkü kolej konferans turnuvaları tam da başlıyordu. NBA’in yetenek ölçümü yapan isimleri, kolej konferans turnuvasındaki performansları NCAA turnuvasından daha çok önemsiyor çünkü daha bildik salonlarda bildik rakiplere karşı oynamak, tarafsız sahalarda kura şansı ile gelen rakiplere karşı oynamaya oranla NBA koşullarına daha yakın.

“Hafta sonunu geçmiş olsalardı, gözlemde geciken kişiler önemli 3-4 gün kazanmış olacaktı” diyor o yönetici. “Tabii takımların bütün yıl gereken özeni gösteren gözlemcileri ve uzman personelleri var ancak daha düşük seviyedeki yöneticiler, nihai kararı vermek için en doğru konumda olsa takım sahibi olarak nasıl hissedersiniz?”

Bu yılın alışılageldik basketbol rutinini bozan sosyal mesafeli antrenmanlardan önce de bu draft, zor bir draft olacak gibi gözüküyordu. Drafta yönelik genel yaklaşım, her takımın olası en iyi oyuncuların listesini yapması ve daha sonrasında takımın nereden seçim yapacağına bağlı olarak listeyi düzenlemesi ve hangi oyuncuları alabileceklerinin değerlendirmesi ile başlar.

Geçen yıl, her türlü draft tablosunun zirvesinde Duke’tan Zion Williamson ve Murray State’ten Ja Morant’tan başka birinin ismini bulabileceğiniz hiçbir NBA takım ofisi yoktu. Bu yıl? Bu noktada birinci sıradan kimin seçileceği de dahil olmak üzere hiçbir ortak fikir yok.

“İlk katman ya kişisel tercih ya da özel ihtiyaçlar üzerine kurulu” diyor Doğru Konferansı yöneticisi. “Birinci sıra kimin? Belli biri yok. O açıdan garip bir draft bu.”

Bir yönetici, bu draftı 2013 Draftı’na benzetiyor. Orada en iyi dört oyuncu 15. sıradan seçilen Giannis Antetokounmpo, 27. sıradan seçilen Rudy Gobert, 2. sıradan seçilen Victor Oladipo ve 10. sıradan seçilen CJ McCollum olmuşlardı. Bu isimlerin her birinin birer sıra önünden seçilen oyuncular ise şunlar: Shabazz Muhammad (ligin dışında kaldı), Andre Roberson (iki yıldır oynamadı), Anthony Bennett (ligin dışında kaldı) ve Trey Burke (yedi yılda beş takım değiştirdi).

“Her yerde mayın var” diyor yönetici.

Genelde kolejde bir yıldan fazla geçiren oyunculara dair heyecan, daha önce bahsettiğimiz ince eleyip sık dokuma ya da genel olarak potansiyellerine yönelik soru işaretleri nedeniyle ilk zamanlara oranla düştü. Ancak takımlar tercihlerini kayıtlar ve zaten izlenen maçlar üzerinden yapacaklarsa başka bir ülkede oynadıkları, sakatlandıkları veya oynayamadıkları için daha sınırlı ölçüde izlenen oyuncular gözden kaçabilecekken daha fazla göz önünde olmuş oyuncular yükselişe geçecek.

“Ligimiz genelde ikinci veya son sınıfta okuyan basketbolcuları değersizleştirdi” diyor Doğu Konferansı’ndaki genel menajer. “Ancak şu anki durum, onları bu draftta biraz daha değerli yapıyor.”

Doğu Konferansı’ndaki yönetici de bu fikre katılıyor ve “Kendileri ile antrenmana çıkmayı reddeden birini draft etmeyecek olan eski tip yöneticiller, en iyi bildikleri isimleri seçecekler” diyor. Bazı yöneticiler, Dayton’lı uzun forvet Obi Toppin ve Villanova’lı forvet Saddiq Bey gibi ikinci yıla kalmayı seçen oyuncuların bu tercihlerinin kendileri için bu draftta faydalı olabileceğini söylüyor.

“O açıdan bu, eşsiz bir draft” diyor yönetici. “Nokta atış değiller ama nokta atış var mı yok mu o da belli değil. Ne yapmaya çalıştığınıza bağlı oluyor neticede. Nokta atış yapmaya çalışıyor musunuz hâlâ yoksa daha azına tamah edecek misiniz?”

Mesele şu: O seviyeye çıkabilecek bir oyuncu yokken organizasyonun yüzü olacak bir oyuncu aramanın anlamı yok.

Özellikle yurt dışındaki oyuncular başta olmak üzere oyuncularla yine mülakatlar yapılacak ancak bunlar muhtemelen Skype veya FaceTime üzerinden iletişimle sınırlı kalacağı için tüm bu süreçte o kadar da anlamlı olmaları beklenmiyor. Menajerlerin, oyuncularını sorulara doğru cevaplar vermeye hazırladığı düşünüldüğünde takımlar, oyuncuların sözsüz iletişim yollarını, yüz ifadelerini, vücut dillerini ve mülakat öncesi ve sonrası açık sözlü ifadelerini de değerlendiriyorlardı. Bilgisayar veya telefon üzerinden yapılacak bir mülakatta bunun çok daha azı mümkün olacak. O sebeple de bazı takımların bu kez bu mülakatlara daha az değer biçmesi beklenebilir.

“Takım elbise kıravatı çekip bilgisayarın başına geçen bir ‘dolandırıcının’ draftta yükselme ihtimali daha düşük” diyor Doğu Konferansı’ndaki yönetici.

Mülakat yapmak ve özel idmanlara katılmak zorunda olmamaları nedeniyle NBA genel menajerlerinin bir oyuncuyla ilgili bulabildikleri maç kayıtlarını tarayıp üzerlerinde çalışmak için çok vakitleri var. Drafta girecek bir ismi değerlendirmek üzere birkaç başka yolun da eklenmesi ile ne kadar ço maç kaydı varsa bir genel menajer, bir oyuncuyu o kadar rahat seçecek. Aksi durumda ise daha az maç kaydı ile o genel menajerin takım sahibine bir seçim konusunda sunacak daha az kanıtı olacak ve bu da o oyuncunun başarı veya başarısızlığının hiç olmadığı kadar genel menajerin üzerine kalmasına yol açacak.

University of Memphis’teki ilk yılında yalnızca üç maça çıkan 2,16’lık pivot Wiseman kadar maç oynama geçmişi sınırlı olan çok az oyuncu var. Koçu, eski NBA All-Star oyuncusu Penny Hardaway’in kendisine 2017 yılında henüz lisedeyken Memphis’e gitmesi için para ödemesi nedeniyle NCAA, Wiseman’a ceza verdikten sonra o da okuldan ayrılmıştı.

O üç maçta 19,7 sayı ve 10,7 ribaund ortalamalarıyla oynadı. İlk sıradan seçilme şansı hâlâ var ancak sınırlı maç kaydı, neden okuldan ayrılmayı seçtiğine ve genel olarak basketbol tutkusuna dair yüz yüze soru sorulamayacak olması ile birleşince birkaç sıra geriden seçilmesi ile sonuçlanabilir.

Aynısı, Avustralya Ligi’nde ayağındaki sakatlığı yaşamadan önce kış döneminde 10 maça çıkan Ball için de geçerli. Maç başına 31,2 dakika süre alıp 17,0 sayı, 7,4 ribaund ve 6,8 asist ortalamaları buldu, istatistikleri etkileyiciydi ama yine NBA yöneticileri, Lakers‘ın üç yıl önce diğer oğlu Lonzo’yu seçmesi sonrası “istenmeyen adam” hâline gelen babası LaVar Ball’un olası müdahilliği konusunda konuşurken LaMelo’yla doğrudan görüşebilseler onu seçme konusunda daha huzurlu olacaklarını söylüyorlar.

“Yine bunların hepsini soruşturacaksınız ama ben çocukla ve babasıyla kişisel olarak görüşmek isterdim” diyor Doğu Konferansı’ndaki genel menajer. “Babası tam bir kapalı kutu.”

Eğer mevcut sağlık endişesi nedeniyle Haziran ayında da sosyal mesafe kuralları devam ederse yurt dışında oynayan diğer yeteneklerin de draft sırası düşebilir.

RJ Hampton, kalça sakatlığıyla sezonu kapatana kadar Avustralya Ligi’nde oynadığı 15 maçta ortalama 20,6 dakika süre alırken 8,8 sayı, 3,9 ribaund ve 2,4 asist ortalamaları yakaladı. Sekiz ile 20. sıra arasında bir yerden seçilmesi bekleniyor ki bu büyük bir aralık. Bazı yöneticiler hem onun hem de Ball’un NBL’de 28 maçlık sezonun yarısından fazlasında oynamasını beklediği için onları 1-2 maçtan fazla maçta yerinde izlemeye giden çok az kişi oldu.

“Onları önceden seviyorsanız hâlâ seviyorsunuzdur” diyor Doğu Konferansı’ndaki yönetici. “Eğer önceden sevmiyorsanız maç kayıtları fikrinizi pek değiştiremez. NBA’deki birçok kişi gidip LaMelo ve RJ’i tekrar izlemeyi düşünüyordu.”

Üçlük atabilmesi ve topu yere vurabilmesi ile modern bir NBA uzunu görüntüsüne sahip Olympiakos’lu 2,13’lük dev Aleksej Pokusevski’ye dair kayıtlar ise daha da az. Ancak geçen sezon iki maçta ortalama 2,9 dakika süre aldı ve Coronavirüs endişesi, EuroLeague’i iptal etmeden önce 29 maçta 12 galibiyet almış takımla çıktığı tek maçta 1 dakika 49 saniye süre aldı. Onun NBA draftındaki yeri, Olympiakos antrenmanını izleyerek yükselebilirdi ancak bu artık mümkün değil.

“Eski günlerdeki gibi olacak” diyor Doğu Konferansı’ndaki yönetici. “Tahmin edeceksiniz.”

Deni Avdija, 19 yaşındaki bir oyuncu için makul süre aldı. Geçen yıl EuroLeague’de sekiz maça çıktı ve bu yıl da güçlü Maccabi Tel Aviv kadrosunda 26 maçta 14,3 dakika ortalama süre aldı ancak artan süreleri, üçlük yüzdesinde (%50’den %27,7’ye) ve serbest atış yüzdesinde (%100’den %55,6’ya) büyük bir düşüşe sebep oldu.

Deni Avdija, NBA seviyesinde yetenekler ile karşı karşıya çalışabilse draft sırası yükselebilirdi ancak artık lig, belirsiz bir durma noktasındayken bu da imkansız gözüküyor.

2,05’lik boyu ile NBA’de bir oyun kurucu veya kanat olması bekleniyor. Bunun için de şutörlük ön koşul. Üst düzey bir NBA savunmacısı karşısında çalışırken onu izlemek, ilk yılındaki sınırlı örnek hacminin (5/10 üçlük, 2/2 serbest atış) yanıltıcı olabileceği ve ikinci yılının (13/47 üçlük, 10/18 serbest atış) daha iyi bir gösterge olduğu konusundaki endişeleri ortadan kaldırabilirdi.

Şu anda böyle bir çalışma yapılamaz. Birilerinin Avdija’yı ilk 10’dan seçmesi bekleniyor, muhtemelen de ilk altıdan gidecek. Hampton’dan daha mı kötü olacak? Bey’den daha mı iyi?

“Bu draftta birisi sekizinci sıradan seçilip All-Star olacak” diyor yönetici, “ve biri de dokuzuncu sıradan seçilip çaylak sözleşmesini bile uzatamayacak. Öyle gidip daha fazla maç kaydı izleyelim denilecek kadar basit değil çünkü ister Avrupalı olsun ister Amerikalı, bu oyuncuların çoğu oynamadı. Eğer geç kalmanın bir bedeli varsa o bedel bu yıl ödenecek.”

Gözlemlerine daha erken başlayan takımların bile olur da sağlık konusundaki endişeler azalır ve bire bir cevaplar almak mümkün olursa ligin daha fazla hazırlanma günü fırsatı vermesi umuduna tutunmalarının sebebi bu. “Draftı Haziran ayında yapmak zorunda değilsiniz” diyor Doğu Konferansı’ndan bir genel menajer.

Hayır, lig bunu yapmak zorunda değil ama draftın tarihi de bazı takımların yeni ve kendisini kanıtlamamış isimleri, daha bayat ama daha tanıdık isimlere tercih edeceği gerçeğini de değiştirmeyecek. Başkaları ise tam tersini yapacak. Ne olursa olsun, “keşke” diyecek takımlar olacak.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

NBA gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!