by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Avrupa kıtasında sahne alan basketbolun daha duygu yoğunluklu, tutkulu olduğu elbette ki herkesin yıllardır malumu olmuş bir durum.
Tüm dünya basketbolunda böyle örnekler olsa da buralarda camiasına sadık, yıllarca aynı formayı giymekten sıkılmayacak isimler bulmak çok daha kolay…
Ancak bu sezonun getirdiği bazı değişiklikler sonucu ligde daha önceden diğer ekipler kadar köklü EuroLeague pratiği bulunmayan takımlar yer almaya başlayınca bu olay sanki tersiymiş gibi bir görüntü ortaya çıktı.
Elbette bu doğru değil, Eurohoops Fırın olarak Avrupa basketbolunun en büyük organizasyonunda bir takımın formasını ligde en fazla giymiş isimleri derleme ihtiyacı hissettik.
Fazla beklemeden aralarında çok büyük efsanelerin de bulunduğu ve birçoğu kulüplerinin “bayrak oyuncusu” olan isimlere bakalım…
Not: Liste modern EuroLeague’e göre hazırlanmıştır. Dolayısıyla 2000 öncesinde oynanan maçlar bu listede ele alınmamıştır.
Zenit St. Petersburg – Will Thomas
Maç sayısı: 27 maç (754 dakika)
Sezon sayısı: 1 sezon
Aslında Saint Petersburg toprakları EuroLeague’e yabancı değil – Saint Lions’un kısa bir macerası olmuştu 2000’de – Fakat Zenit kulüp olarak ilk kez bu sezon EuroLeague’de mücadele etti ve dolayısıyla büyük bir geçmişleri yok.
Bu yüzden de “EuroLeague’de Rus ekibinin en çok kim formasını giydi?” sorusu için dakika hesabı yapmak zorunda kalacağız.
Zenit’te bu sezon herkes en az 1 maç kaçırdı. Dolayısıyla 28 maç oynayan kimse yok. 27 maç oynayan oyuncular arasında ise Will Thomas, 754 dakikayla liderliği kaptı. 2. sıra ise Austin Hollins’in oldu.
Eğer sezon geri dönmez ve Zenit de EuroLeague vizesini tekrardan alamazsa tarih defterleri Will Thomas’ı ilk sırada yazacak.
İkinci sıradaki isim: Austin Hollins 27 maç (615 dakika)
ALBA Berlin – Niels Giffey
Maç sayısı: 52 maç
Sezon sayısı: 2 sezon
ALBA Berlin de Zenit gibi bu sezon EuroLeague’in yeni takımlarından biri ama onların geçmişi kesinlikle daha büyük.
Almanya’nın köklü takımlarından biri olan ALBA, bugüne kadar EuroLeague’de 7 sezon mücadele etti. Hatta modern EuroLeague’in başında onlar ligin müdavimiydi. Sonrasında bu güçlerini Brose ve Bayern Münih’e kaptırdılar ama en sonunda Aito Reneses’in planlaması onları tekrardan buraya getirdi.
Alman ekibinde bugüne kadar EuroLeague’de en çok maça çıkan isimse Niels Giffey oldu. Bütün kariyerini ALBA’da kaçıran harika şutör, takımının bundan önceki EuroLeague macerasında da vardı. Dolayısıyla zirve onun oldu.
İkinci sırada ise Türkiye’de Galatasaray ve Fenerbahçe formaları giyen Teoman Öztürk var. Berlin doğumlu olan 2.08’lik pivot, modern EuroLeague’in başında ALBA’yla 3 sezonda 38 maça çıktı. Bu sezonun başına kadar da ünvan ondaydı ama Giffey ondan aldı.
İkinci sıradaki isim: Teoman Öztürk 38 maç
ASVEL – Harold Mrazek
Maç sayısı: 54 maç
Sezon sayısı: 4 sezon
ASVEL, bu sezonla birlikte EuroLeague’e yıllar sonra geri dönmeyi başaran bir başka takım oldu. Üstelik onlar diğerlerinin aksine ülke basketbollarını da Avrupa’nın en üst seviyesine geri döndürmüş oldu.
Fransız ekibinin, EuroLeague’e 10 yıllık bir ara vermek zorunda olsa da onlar da bu ligle geçmişi olan takımlardan biri. Hatta 2000 öncesinde ligin playoff takımlarından biriydiler.
Bu yüzyılda ise onlar adına en çok maça çıkan isim Harold Mrazek oldu.
2000’lerin başında Fransız ekibine transfer olan İsviçreli guard, 4 sezonda 54 maça çıkarak zirveye yerleşti. Ayrıca İsviçreli oyuncular arasında EuroLeague’de en çok maça çıkan isim olarak basketbol geçmişi pek olmayan ülkesini gururlandırdı.
İkinci sıradaki isim: David Frigout 37 maç
Valencia – Rafa Martinez
Maç sayısı: 60 maç
Sezon sayısı: 3 sezon
Biliyorsunuz, Valencia EuroLeague’in asansör takımlarından!
EuroCup seviyesi için her zaman fazla güçlü kalan İspanyol ekibi, EuroLeague’de ise ülkesinin diğer takımlarının aksine bir türlü istikrarlı olamadı. Son 20 yılda Valencia, EuroLeague’de 5 kere mücadele etti ve bunların hiçbirinde arka arkaya iki sezon bu ligde olmayı başaramadılar.
Kulübün efsanelerinden biri olan Rafa Martinez ise buna rağmen önemli sayıda maça çıkmayı başardı. Valencia’nın ilk ve son macerası dışında hep takımda olan İspanyol guard, toplamda 60 kere Valencia’yla sahaya çıktı.
Yine de kendisinin ünvanı pek garantide değil. Takımın yıldızı olan Bojan Dubljevic, 58 maçla 2. sırada yer alıyor ve bu sezon devam etmese bile Valencia’yla 3 yıllık sözleşme imzaladığı için eninde sonunda Martinez’i geçecektir.
İkinci sıradaki isim: Bojan Dubljevic 58 maç
Bayern Münih – Nihad Dedovic
Maç sayısı: 82 maç
Sezon sayısı: 5 sezon
Bayern Münih’in EuroLeague macerasını Nihad Dedovic’ten ayrı düşünebilmek mümkün değil.
2010’lu yılların başında Alman ekibi, basketbola büyük bir yatırım yapmaya karar verince Nihad Djedovic’in de yolu buraya düştü. O günden bu yana pek çok oyuncu gitti, koçlar değişti ama Dedovic kaldı. Herhalde Alman pasaportu olmasının da bunda yardımcı oldu.
5 sezonda Bayern’in 112 EuroLeague maçının 82’sinde sahne alan Dedovic, doğal olarak ilk sırayı kaptı. Tecrübeli kanat oyuncusunun, arkasında ise iki takım arkadaşı yer alıyor: Maodo Lo ve Danilo Barthel
İkinci sıradaki isim: Danilo Barthel & Maodo Lo 57 maç
Olimpia Milano – Vladimir Micov
Maç sayısı: 85 maç
Sezon sayısı: 3 sezon
Sanırım Olimpia Milano‘nun neden EuroLeague’in istikrarlı bir şekilde başarısızlık öyküsü olduğunu bu durum en iyi bir şekilde açıklıyor.
A lisansı olan ve ciddi bir şekilde paralar harcayan İtalyan ekibi, yıllar boyunca o kadar çok yeniden yapılanmaya gitti ki, takımda sadece 3 sezondur oynayan bir oyuncu takımın EuroLeague’de en çok maça çıkan oyuncusu oldu. Tebrikler Milano!
Diğer yandan en azından bu transferleri bir hayal kırıklığı olmadı. Micov, ilerlemiş yaşına rağmen 3 sezonda gösterdiği performansla hep takımı adına önemli isimlerden biri oldu.
İlginç bir şekilde ikinci sırayı ise tam 4 oyuncu birden paylaşıyor.
İkinci sıradaki isim: Nicolo Melli, Andrea Cinciarini, Curtis Jerrells, Kaleb Tarczewski 82 maç
Khimki Moskova – Sergie Monia
Maç sayısı: 133 maç
Sezon sayısı: 6 sezon
Muhtemelen sıra Khimki Moskova’ya geldiği zaman karşınızda Alexey Shved’i görmeyi bekliyordunuz ama gerçek öyle değil.
Olgunluk dönemini Khimki’de geçiren Monia, kulübün 7 EuroLeague sezonun 6’sında takımda yer aldı. Belki yaş alması sebebiyle özellikle son dönemde eskisi gibi önemli bir rolü olmadı takım içerisinde ama tecrübesi ve dış şut yeteneğiyle takımına yardımcı olmaya devam etti.
6 sezon Khimki’yle 133 EuroLeague maçına çıkan Monia, bu kulüple 100’lar kulübüne girmeyi başaran ilk ve tek ismi oldu. Fakat bu ünvanı çok kalıcı olmayabilir.
Alexey Shved, 100 maça sadece 2 maç uzakta yer alıyor.
İkinci sıradaki isim: Alexey Shved 98 maç
Kızılyıldız – Branko Lazic
Maç sayısı: 140 maç
Sezon sayısı: 6 sezon
Kızılyıldız’da yerli oyuncuların sürekliliği pek kolay olmuyor. Çok iyiyse zaten yukarıdaki takımlar kapıyor, kötüyse takımda kalmalarının bir anlamı olmuyor.
Branko Lazic ise tam arada kalmayı başaranlar. şin hücum tarafında pek fazla sahne almasa da Sırp kanat oyuncusu, savunmaya getirdiği sertlik ve enerjiyle yıllardır Kızılyıldız’ın bir parçası.
Öyle ki kendisi Sırp ekibinin, EuroLeague’deki bütün sezonlarında takımda yer alarak tam 140 maça çıktı. Takımın kaptanın ondan başka birisi olmasını beklemek hayal olur herhalde…
İkinci sıradaki isim: Charles Jenkins 87 maç
Baskonia – Sergi Vidal
Maç sayısı: 168 maç
Sezon sayısı: 9 sezon
Baskonia, hiç şampiyonluk kazanamasa da EuroLeague’in köklü takımlarından biri.
2000’den bu yana hiç ara vermeden Avrupa’nın en iyi liginde mücadele eden Bask ekibi, modern dönemde en çok maça çıkan 3. takım konumunda yer alıyor. Üstelik bu kulüple birlikte Avrupa’da simge olmuş birçok isim var: Luis Scola, Pablo Prigioni, Tiago Splitter…
Sergi Vidal de o isimlerden biri.
İspanyol forvet, belki hiçbir zaman takımın birinci yıldızı olmadı ama 9 yıllık Baskonia kariyeri boyunca her yönden katkı vermeyi başardı. Onun kaptanlığı döneminde de Bask ekibi, tam 4 kere Final Four gördü.
Dolayısıyla 168 maçla zirvenin onun olması sürpriz değil ama yine de gelecekte bu ünvan el değiştirebilir. Henüz 25 yaşında olsa da Ilimane Diop, yeni formatında yardımıyla şimdiden 166 maça çıktı ve zirveye sadece 2 maç uzakta…
İkinci sıradaki isim: Ilimane Diop 166 maç
Fenerbahçe Beko – Jan Vesely
Maç sayısı: 169 maç
Sezon sayısı: 6 sezon
Jan Vesely, Fenerbahçe‘nin yükseliş döneminin önemli simgelerinden biri!
Elbette her şey Zeljko Obradovic‘le birlikte başladı ama Çek yıldız, kulübün arka arkaya Final Four’a kalma serisinin başlangıcı oldu. NBA’de hayal kırıklığıyla geçen dönemden sonra Fenerbahçe‘yle Avrupa’ya dönen Vesely, 6 yılda tam 5 Final Four gördü. Bu sezon işler biraz soru işaretiydi, onda da sezon kesildi.
Enerjisi ve atletizmiyle sarı-lacivertlilerinin en büyük kozlarından olan Vesely, NBA’den gelen tekliflere rağmen geri dönmedi ve burada kaldı. 6 sezonda 169 maça çıkarak da kulübün tarihine geçti.
Üstelik tarihe geçtiği tek alan da bu değil. Kendisi aynı zamanda en çok sayı atan, en çok ribaund alan, en çok top çalan ve en çok verimlilik puanı toplayan oyuncu konumunda yer alıyor.
İkinci sıradaki isim: Gigi Datome 159 maç
Anadolu Efes – Doğuş Balbay
Maç sayısı: 182 maç
Sezon sayısı: 10 sezon
Yıllardır aralıksız EuroLeague’de mücadele eden tek Türk takımı olan Anadolu Efes‘te ise ilk sıra kaptan Doğuş Balbay‘ın…
Bazen, özellikle Anadolu Efes taraftarından Doğuş Balbay ile ilgili eleştiriler okuyorum, görüyorum. Bir açıdan bunu anlayabiliyorum. Sonuçta işin sadece ve sadece basketbol kısmına bakarsak bir oyun kurucudan daha farklı şeyler bekliyor insanlar.
Fakat basketbol bir matematik değil. Burada kesinlikten bahsedemeyiz. Doğuş, oyunundaki bazı büyük eksikliklere rağmen atletizmi ve savunmasıyla takımına yardımcı oluyor. Evet, şut problemini çözememesini eleştirebilir ama işin diğer tarafını görmeden sadece bunu konuşmak bir haksızlık.
Diğer taraftan kendisi güvenilir bir takım arkadaşı. Bunu süresi ne olursa olsun sahaya girdiği her an elinden geleni ortaya koyarak gösteriyor.
Efes gibi yıllarca önemli isimlerin forma giydiği bir takımda, ilk sırada olmak küçümsenecek bir olay değil. Değişen bütün oyuncular ve koçlara rağmen Doğuş hep bu takımda kaldı ve desteğini verdi. Dolayısıyla tebrik etmemiz gerekiyor.
İkinci sıradaki isim: Ender Arslan 135 maç
Maccabi Tel Aviv – Derrick Sharp
Maç sayısı: 195 maç
Sezon sayısı: 10 sezon
Karşımızda Maccabi‘yle özdeşleşmiş bir isim var.
1996’da Maccabi’ye gelen ve 15 yıl boyunca – 5’i 2000 öncesinde – İsrail ekibinin formasını giyen Derrick Sharp, bu kulübün en başarılı döneminde hep sahadaydı. Uzun kariyerinde tam 8 kere Final Four gördü. İlk Final Four’unu 2000’de oynayan bu delidolu adam, ondan 11 yıl sonra da Final Four’daydı.
Belki hiçbir zaman takımın en önemli oyuncusu değildi ancak kenardan gelip Maccabi için çok kritik katkılar verdi. Özellikle 2005 Final Four’nda yarı finalde Panathinaikos’a attığı 20 sayı çok önemli ve değerliydi. Maccabi’nin efsane kadrosunda da yer alan Sharp, toplamda 3 şampiyonluk yaşarken kariyerinin son EuroLeague maçını da Final Four’da oynadı.
Toplamda da 195 maça çıkarak kulüp tarihinin zirvesinde hak ettiği yeri aldı.
İkinci sıradaki isim: Tal Burstein 178 maç
CSKA Moskova – Andrey Vorontsevich
Maç sayısı: 274 maç
Sezon sayısı: 14 sezon
VTB’deki yabancı sınırı sebebiyle Rus oyuncuların, NBA dışında başka bir ülkede oynadığını göremeyiz. Andrey Vorontsevich ve CSKA Moskova ilişkisi de bu durumun ispatlarından biri.
2006’da kulübün kapısından giren Rus uzun forvet, o günden beri de takımdan ayrılmadı.
Takımın ondan beklentileri vardı. Bu beklentileri zaman zaman karşıladı. Hatta kısa bir dönem ligin önemli uzun forvetleri arasında yer aldı ancak bu gerçekten kısa sürdü. Özellikle son dönemde kendisi istikrarlı bir düşüş yaşıyor.
Bu sezonla birlikte CSKA‘da 14. yılını geçiren Vorontsevich, toplam 274 maç ve 3 şampiyonluk yaşayarak kulübün tarihine geçti. Ne olursa olsun, CSKA gibi bir takımda bu kadar uzun süre kalabilmek önemli bir başarı.
Ayrıca kariyeri boyunca sadece CSKA’yla EuroLeague’de mücadele eden tecrübeli oyuncu, tek bir takımla EuroLeague’de en çok maça çıkan 3. isim de olmayı başardı.
İkinci sıradaki isim: Victor Khryapa 240 maç
Olympiakos – Georgios Printezis
Maç sayısı: 277 maç
Sezon sayısı: 15 sezon
Yukarıdaki fotoğrafta da gördüğünüz gibi; Georgios Printezis, Olympiakos’un ta kendisi…
Bu kulübün altyapısında yetişen ve küçükken taraftar olarak tribünlerde yer alan Yunan yıldız, 2 yıllık Malaga arası dışında bütün kariyerini Pire’de geçirdi. Özellikle 2010 sonrasında da takımın simge isimlerinden biri oldu.
Vassilis Spanoulis ile birlikte Olympiakos’u sırtlayan Printezis, kulübe 2 EuroLeague şampiyonluğu getirdi. Üstelik birini de son saniyede galibiyeti atan basketi atarak yaptı.
Kendisi şimdilerde 35 yaşına bastı ama hala ligin en iyi uzun forvetlerinden biri. Eğer yoluna devam ederse bu kulüple 300 maçı görebilir.
İkinci sıradaki isim: Vassilis Spanoulis 248 maç