EuroLeague’de En Çok Şampiyonluk Yaşayan Takımlar

29/Nis/20 10:34 Nisan 25, 2021

admin69

29/Nis/20 10:34

Eurohoops.net

Avrupa’nın en büyük organizasyonu olmasının yanında dünyanın en çekişmeli liglerinden birisi olan EuroLeague’de en çok şampiyon olan takımları Eurohoops Fırın sizlerle buluşturuyor.

by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net

EuroLeague tarihi 63 yıla kadar dayanırken bünyesinde köklü hikayeleri, tonla ekolü barındırıyor. En başta bu 2 aya dayanan ayrılığımızda çok özlediğimiz bir mirası bizlerle buluşturan, bir turnuvadan çok daha fazlası diyebileceğimiz bir şey…

Onu daha da özelleştiren olguyu farklı farklı kültürlerden filizlenen organizasyonları enternasyonel yapısında birleştirip tarihi boyunca inanılmaz yeteneklere kucak açması olarak değerlendirebiliriz.

Haliyle böylesine özel bir oluşumun zirve kürsüsüne çıkmak yahut oralarda istikrarlı olarak kalmak için de çok büyük başarı öyküleri yazmak gerekiyor.

Kıtanın en çekişmeli basketbolunu izleyicisine sunan EuroLeague’de başarılı olan takımlar süreklilik bakımından ikiye ayrılıyor: 5-10 yıllık süreçleri domine edenler ve köklü bir yapı oluşturarak tarih boyunca varlığını sürdürenler…

Eurohoops Fırın olarak huzurlarınıza 63 yıl boyunca en fazla şampiyonluk yaşayan EuroLeague takımlarını taşıyoruz.

Olimpia Milano (3 kez)

Şampiyonluk Sezonları: 1965-66, 1986-87, 1987-88

Olimpia Milano, Avrupa kupalarında İtalya’nın en büyük temsilcilerinden birisi olarak sahneyi her zaman paylaşıyor. Bu noktada onlara ortak çıkan diğer kulüpler zaman zaman Cantu, Virtus Bologna, Virtus Roma ve Fortitudo Bologna gibi ekipler olarak sahne aldı.

Bünyesinde Dino Meneghin, Mike D’Antoni, Bob McAdoo gibi yıldızları barındıran ve “Tracer” Milan ve “Philips” Milan adıyla 80’li yılların ikinci yarısında üst üste iki şampiyonluk elde eden Milano‘nun 60’lı yıllarda da Simmenthal sponsorluğunda bir şampiyonluğu var.

Kendilerini uzun zamandır ligin en üst düzeyinde göremesek de Giorgio Armani önderliğinde yatırımlarını daha üst düzeye çekerek İtalyan basketbol efsanesi Ettore Messina’yla eski günlere dönüş mesajı verdi. Ancak ilk sezonda durum pek de böyle olmadı. Zirve yarışında kesin olacağı düşünülen Milano’yu playoff yarışında gördük.

EuroLeague tarihinde çok büyük yeri olan bu kulübün gelecekte yatırımlarını ligdeki diğer ekiplerin standardına göre üst düzeyde devam ettirdiği müddetçe nerelerde olabileceğini göreceğiz.

Rigas ASK (3 kez)

Şampiyonluk Sezonları: 1957-58, 1958-59, 1959-60

1950’li yılların basketbolu dendiği zaman akıllara genelde fazlaca gelen şey EuroLeague’den ziyade NBA olur. Bunun sebebi de EuroLeague’in 1957 yılından itibaren oynanmaya başlaması. Ligin ilk üç yılına damga vuran ekip ise ne CSKA, ne Real Madrid. Rigas ASK’den bahsedeceğim. ASK (Armijas Sporta Klubs) yani Ordu Spor Kulübü Riga’nın başarı hikayesi Alexander Gomelsky’nin el yazması bir hikaye.

Daha sonraları CSKA Moskova ve Sovyetler Birliği Milli Takımı’yla da büyük başarılara imza atacak olan Gomelsky, turnuvanın oynanmaya başladığı ilk yılları domine eden bir takım oluşturuyor ve Sovyet Letonya basketboluna altın çağını yaşatıyor.

Los Angeles Lakers efsanesi Jerry West’in hakkında “Güm, güm, güm. Sahada onun peşinizden geldiğini hissedebilirdiniz,” dediği, daha 14 yaşında 2 metre boya sahip Janis Krumins gibi bir deve sahip Letonya ekibi o yıllarda Avrupa’nın yeni kurulan prömiyer organizasyonuna olduğu gibi Sovyet Premier Ligi’ne de damgasını vurmuştu.

Bir süre isim değişikliğiyle ASK Riga olan kulüp 2009 yılında tüm faaliyetlerini durdurarak tarih sayfalarında yerini aldı.

Olympiacos (3 kez)

Şampiyonluk Sezonları: 1996-97, 2011-12, 2012-13

Yunan devini 2010’lu yıllara kadar Avrupa basketbolunun zirvesinde sadece bir kez görmüş olmamız epey şaşırtıcı gibi duruyor.

Dusan Ivkovic’in Panos Fasoulas, David Rivers, Milan Tomic, Giorgos Sigalas gibi isimlerle Kırmızılar’da geçirdiği ilk sezonda yürüdüğü şampiyonluğun ardından tam 16 sene beklemek durumunda kaldılar.

2000’li yıllarda pek esamesi okunmayan Olympiacos‘un 2009-10 sezonuna kadar tek Final Four’u olarak yine bir sezon öncekiydi. Bunu gerçekleştiren ekip Panagiotis Giannakis’in koçluğunda Milos Teodosic, Theo Papaloukas, Sofoklis Schortsanitis, Linas Kleiza, Ioannis Bourousis ve Josh Childress gibi yıldızların olduğu kadroyla geldi.

Bu belki de bir devrin başlangıcı olarak görülebilirdi. Bu süreçte Panathinaikos ve Barcelona gibi ekiplerin hışmına uğramaları onları daha da hırslandırırken bu konuda devrimi gerçekleştirecek adam da tam bu sezonun sonunda Pire’ye adımını atacaktı.

Sonrası zaten tarih. Vassilis Spanoulis’in takımdaki ilk 3 sezonunda Dusan Ivkovic ve Georgios Bartzokas önderliklerinde 2 şampiyonluğa hükmettiği, toplamda 4 Final Four oynattığı bir takım olarak back-to-back şampiyonluklarıyla bir ekolün inşasıydı bu hikaye.

KK Split -Jugoplastika veya Pop ’84- (3 kez)

Şampiyonluk Sezonları: 1988-89, 1989-90, 1990-91

Jugoplastika ve Pop ’84 olarak duymaya alıştığımız KK Split bana göre tarihin en tatlı jenerasyon hikayelerinden birine sahip. Yugoslav basketbolunun en büyük yıldızları bu bünyede yetişirken 20’li yaşlarının ilk yarısındaki Toni Kukoc, Velimir Perasovic, Dino Radja, Zan Tabak gibi isimler Bozidar “Boza” Maljkovic’in Split’ini üst üste 3 kez şampiyonluğa taşıyacaktı.

Bu da elbette yıllar yılı unutulmayacak bir başarı öyküsünün mimarlarını bize bu listede anma fırsatını verdi. O takımdan çıkan isimler ya dünya basketbolu için ya da Avrupa basketbolu için büyük efsaneler olarak tarih sahnesine adlarını yazdırdılar.

Hırvatistan temsilcisi KK Split’i günümüzde uluslararası basketbol platformlarında tıpkı 80’li yıllarda Drazen Petrovic önderliğinde 2 şampiyonluk kazanan Cibona Zagreb’de olduğu gibi göremiyoruz.

Eski maç kayıtlarını izlemekten haz duyan benim gibi kimseler açısından izlemesi en hoş takımlardan birisi olduğunu da not düşmem lazım.

Varese (5 kez)

Şampiyonluk Sezonları: 1969-70, 1971-72, 1972-73, 1974-75, 1975-76

EuroLeague’de belirli bir döneme damga vurup sonrasında kayıplara karışan ekoller görmek oldukça mümkün. Elbette bu takımlar arasında çok büyük istikrar yakalayıp devamında da başarılı olan Real Madrid, CSKA Moskova gibi süpergüçler var ancak herkes için bu durum böyle değil.

Zeljko Obradovic‘in akıl hocası Aleksandar “Aca” Nikolic’in yönetimindeki Ignis Varese de tam olarak böyle bir ekip olarak 70’li yıllarda kupalara ambargo felsefesini gütmeyi başardı.

1970 itibariyle tam 5 şampiyonluk kazanarak arada sadece 1971 yılında CSKA‘ya ve 1974’te Real Madrid‘e bir final kaybeden Varese ekibi sonradan Milano‘da da efsane olacak Meneghin, “Uçan Meksikalı” Manuel Raga gibi isimlere ev sahipliği yapacaktı.

Yalnız bu efsanenin oluşmasında saygı duruşuna eğileceğimiz tek isim olarak Nikolic’i göremeyiz. 1973’te takımın başına geçen İtalyan Sandro Gamba da 2 şampiyonlukla bu bayrağı teslim almakla kalmayıp göndere çekti.

Varese hala Legabasket Serie A’da mücadelesini devam ettirirken bu sezon ligler durdurulana kadar Openjobmetis Varese ismiyle playoff mücadelesini sürdürüyordu.

Panathinaikos (6 kez)

Şampiyonluk Sezonları: 1995-96, 1999-00, 2001-02, 2006-07, 2008-09, 2010-11

Panathinaikos‘un tüm şampiyonlukları son 24 yıl içerisinde geldi. Her 4 yılda bir şampiyonluk demektir epey basit bir matematik hesaplamasıyla. Bunu önemli bir hakimiyet örneği olarak görüyorum.

Hakimiyet… Zeljko Obradovic‘in gittiği her yere peşinde götürdüğü bir kavram, değil mi? Panathinaikos‘a giderken de yanından ayırmadı ve 13 senelik birliktelik sona erdiğinde 5 kez fazladan Avrupa şampiyonu olmuş bir PAO’ya, bir Avrupa basketbolu efsanesine tanıklık edilmişti.

Dominique Wilkins gibi bir yıldızı barındırdığı 1996 yılında şampiyonluğa ulaşan Yeşiller’in 2000’li yılları resmen bir altın çağ olarak geçti ve 2011 yılına geldiğimizde son 12 sezonun 5’ini süpürmüş, Dejan Bodiroga, Dimitris Diamantidis gibi efsaneleri yaratmış, ikonik bir Panathinaikos tarihi oluştu.

Onlar bu sahnede şimdi de olduğu gibi hep varlar ancak “başarılı olabilme” olgusu her turnuvanın özünde yönetimselliğin bir meyvesi olarak hakeden organizasyonlara uğrayan bir gerçek.

Maccabi Tel Aviv (6 kez)

Şampiyonluk Sezonları: 1976-77, 1980-81, 2000-01, 2003-04, 2004-05, 2013-14

Son 20 yılda ismi en çok duyulan EuroLeague takımlarından birisinin İsrail temsilcisi Maccabi Tel Aviv olduğuna şüphe yok. 2003-05 arası o kadronun ligde yarattığı etki sonrası nasıl duyulmayabilirler ki zaten?

Özellikle bu dönemden bahsediyorum çünkü Sarunas Jasikevicius, Anthony Parker, Nikola Vujcic, Tal Burstein gibi yıldız isimlerden oluşan Pini Gershon bütünü bir döneme damgasını hala daha hafızalarda çok taze kalacakları bir şekilde vurdu.

İsrail basketbolu üzerinde tarihin en büyük dominasyonlarından birisini kuran Maccabi, aynı zamanda onların Avrupa’ya açılan yüzü konumunda.

2013-14 sezonunda da biraz “underdog” nitelikten gelip Tyrese Rice’ın önderliğinde şampiyonluk yaşamaları, Real Madrid‘in özlemini 19 yıla çıkarmıştı.

Bu sezon Ioannis Sfairopoulos’un yönetiminde müthiş keyifli bir savunma basketbolu oynamaya gayret eden Maccabi belki de yeniden Final Four seviyesine yükselmişti fakat COVID-19’un getirilerinin sezonun kaderini nasıl çizeceğiyle onların gidişatı da bağlantılı olacak.