by Bleacher Report, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 21 Nisan 2020 tarihinde BleacherReport‘ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Bu yazıda yer alan senaryolardan hiçbiri bu takımları şampiyonluğun ciddi adaylarından birisi haline getirmeyecek. Ancak NBA’de birçok takımın kaderi yaptıkları anlaşmalarla değişebiliyor. Bu yazıda yer alan takas senaryoları da işleri yoluna koymak için bu takımların en büyük şansları olabilir.
Chris Paul > Chicago Bulls
Sezon başlamadan önce Chicago Bulls için play-off hedefi konuşuluyordu ancak yılın ilk anlarından itibaren Chicago temsilcisi bu hedefin uzağında kaldı. Bulls, sezonun ilk 20 maçında 14 mağlubiyet almıştı.
Bulls’ta basketbol operasyonlarının başına Arturas Karnisovas’ın geçmesiyle işler düzelmeye başlayabilir. Chicago ekibinin elinde kaliteli parçaların olduğu bir kadro var. Bulls, bu parçaları uyum içinde yönetecek bir isme ihtiyaç duyuyor.
Chris Paul, bu parçaları bir araya getirecek isim olabilir. Paul, sezonun geride bıraktığımız döneminde Oklahoma City Thunder’ın sezon başındaki beklentileri aşmasını sağladı. Ancak Paul’ün önümüzdeki yıllarda alacağı yüklü maaşı düşününce tecrübeli oyun kurucuyu takıma katmak kolay olmayabilir. 28.5 milyonluk bir kontratı bulunan Otto Porter’ın etrafına bir paket kurarak Bulls bu takası gerçekleştirebilir.
Chicago Bulls’un ne kadar uzun süredir bir saha içi yöneticisi aradığı da göz önünde bulundurulunca Paul, onlar için tanrı tarafından gönderilmiş bir armağan gibi olacaktır.
Chris Paul’ün 3.13 değerinde plus-minus değeri lig genelinde dokuzuncu, oyun kurucular arasında ise üçüncü sırada yer alıyor. Paul, takıma gelir gelmez liderlik rolünü üstlenerek Bulls’un eksikliğini hissettiği dış savunma ve oyun kurma alanlarında takıma yardımcı olabilir. Paul, kariyeri boyunca 9.5 asist ortalamasıyla oynadı, geride bıraktığımız sezonda Bulls’ta 5.4 asist ortalamasının üzerine çıkmayı başaran olmadı.
Geçtiğimiz yılki draftın yedinci sırasında seçilen Coby White, genellikle iki numaralı pozisyonda süre alıyor. Zach LaVine ise dakikalarının büyük kısmını üç numaralı pozisyonda geçiriyor. Bu da Chris Paul’ün takımdaki kimsenin rolünden çalmayacağı anlamına geliyor. Chicago Bulls, Chris Paul ve bu yılki draft seçiminin kadroya eklenmesiyle play-off hasretine bir son verebilir.
Jrue Holiday > New York Knicks
Jrue Holiday’in New Orleans Pelicans’taki geleceği ilginç bir noktaya doğru ilerliyor. Holiday, gelişim göstermesine daha çok önem verilen genç çekirdeğin aksine kariyerinin en verimli yıllarını geçiriyor. Zion Williamson ve Brandon Ingram’ın hücumda daha çok sorumluluk alacağı bir takımda Holiday, ihtiyacı olduğu kadar topu eline alamayacaktır. Lonzo Ball, Josh Hart, E’Twaun Moore ve Zion gibi bir takımda Holiday’in savunmadaki çabaları da karşılıksız kalabilir.
Bu da Holiday için takım değişikliğini en iyi ihtimallerden birisi haline getiriyor. Julius Randle, bench beşinin lideri olarak Pelicans’ta kendisine bir rol bulabilir. Bunun yanında Wayne Ellington gibi bir şutöre bir lotarya takımından çok play-off mücadelesi veren Knicks’in ihtiyacı olduğunu söyleyebilriz.
Knicks’in bu yılki ilk tur draft hakkıyla birlikte yollayacağı gelecek yıllardan iki ikinci tur da Pelicans’ın ihtiyacı olan maaş bütçesi esnekliğini onlara getirecektir.
Holiday, tek başına Knicks’i çok daha iyi bir takım haline getirmeyecek. Ancak Knicks’in onun gibi oyunun iki tarafında da rekabetçilik katacak bir isme ihtiyacı olduğu gerçeği de değişmiyor.
Holiday, hücumda kendi şutunu yaratırken takım arkadaşlarına da pozisyon yaratabilecek bir isim. Savunma tarafında ise Knicks; Holiday, Robinson ve Ntilikina ile çok iyi savunma beşleriyle sahada yer alabilir.
Knicks’in Holiday ile birlikte anlam ifade eden bir rekabet seviyesine çıkması sürpriz olur. Ancak tecrübeli ismin savunmadaki katkıları ve liderliği sayesinde Knicks, çok daha derli toplu bir takım haline gelecektir.
Aaron Gordon > Golden State Warriors
Andre Wiggins; Harrison Barnes ya da Andre Igoudala değil. Wiggins, takımın dördüncü opsiyonu olmak zorunda. Wiggins’in top kullanma yüzdesi kariyeri boyunca hiçbir zaman %22.0’nin altına düşmedi. Son üç sezonda da %23.7’nin üstündeydi. Wiggins’in oyunundaki en büyük silahı hala orta mesafe şutları ve Timberwolves ile oynadığı 42 maçta şutlarının sadece %27.0’sini köşelerden kullandı.
Wiggins, 2018-19 sezonunda defensive real plus-minus istatistiğinde ligde yer alan 514 oyuncu arasında 449. sırada yer alıyordu. Wiggins, geride bıraktığımız sezonda bu istatistikte 196. sıraya kadar tırmanmayı başarsa da bunun hala iyi bir seviye olmadığını söylemek gerekiyor.
Golden State Warriors’ın savunma yapabilen, hücumda topsuz şekilde etkili olabilen elit bir rol oyuncusuna ihtiyacı var. İlerleyen yıllarda tekrar şampiyonluk seviyesine dönmek isteyen Warriors’ın hücumda topu sürekli elinde tutmasa da kritik anlarda büyük şutları atmaktan çekinmeyecek bir oyuncuya ihtiyacı var.
Aaron Gordon ve Terrence Ross, Warriors’ın aradığı isimler olabilir. Orlando Magic’in uzun rotasyonu çok kalabalık ve skorer bir oyuncuya da ihtiyaç duyuyorlar. Magic için Wiggins ilginç bir deneme olabilir.
Gordon, lig genelinde forvetler arasında defensive real plus-minus istatistiğinde ilk 10 sırada yer alıyor. Gordon’ın fiziksel özellikleri düşünülünce Draymond Green ile birlikte beş pozisyonu da savunabilen bir ikili haline gelebilirler.
İstikrarsızlık, Gordon’ın kariyeri boyunca hücumdaki en büyük sıkıntısı oldu. Magic’in kalabalık uzun rotasyonu da Gordon’ın bu sorununun sebeplerinden birisi olabilir. Warriors’ta Gordon, doğal pozisyonunda daha çok süre alarak bu sorununu giderebilir.
Gordon’ın backdoor katlarını besleyen ismin Elfrid Payton, Shelvin Mack, DJ Augutsin veya CJ Watson değil de Stephen Curry olduğunu düşünmeye başladığınız anda bile birçok şeyin değişeceğini hissedebiliyorsunuz. Ross da kenarda gelerek Warriors’a önemli bir skor katkısı verecektir.
CJ McCollum > Cleveland Cavaliers
Cleveland Cavaliers’ın kadrosunda play-off atmosferini solumuş tecrübeli oyuncular ve kariyerinin ilk iki yılını yaşayan isimler var. Cavaliers’ın öncelikli planı Darius Garland, Collin Sexton, Kevin Porter Jr gibi isimleri geliştirmek olsa da Kevin Love ve Andre Drummond gibi isimlerin etrafına bir yıldız daha eklenmesi doğu konferansındaki iddialı play-off takımlarından birisi haline gelmesini sağlayabilir.
28 yaşında CJ McCollum, geride bıraktığımız beş sezon boyunca Damian Lillard’ın yanındaki ikinci opsiyondu ve bu sezonların hepsinde 20 sayının üzerine çıkmayı başardı. McCollum, Cavaliers’a geldiği anda hücumun birinci opsiyonu haline gelecektir. Bu sezon Lillard’ın oynamadığı maçlarda 36 dakika başına McCollum, 27.7 sayı – 4.8 ribaund ve 6.1 asist ortalamalarıyla oynadı.
McCollum, Love ve Drummond’ın yaş ortalaması sadece 29 oluyor ve bu üç ismin yanında Garlan ve Porter gibi isimleri eklemek Cavaliers’ı doğu konferansındaki play-off adaylarından birisi haline getiriyor.
Portland’ın McCollum ile yollarını ayırmayı düşünebilmesi için karşısında önemli bir yeteneği almaları gerekiyor. Cleveland’ın da bu takası gerçekleştirebilmek için ikinci sezonunda 20.8 sayı ortalamasıyla oynayan Collin Sexton’ı Portland’a yollaması gerkeiyor.
Cavaliers, Sexton’ın yanı sıra kanat rotasyonunda sıkıntı çeken Portland’a Cedi Osman’ı da yollayabilir. Bu isimler kadroya katıldığında Blazers’ın ilk beşi Lillard – Sexton – Cedi – Collins – Nurkic oluyor.
Cavaliers’ın oyun kurucu rotasyonundaki uyum sorununu Cleveland doğumlu yıldız bir ismi kadroya katarak gidermesi onlar için rüya senaryo gibi olacaktır.
Rudy Gobert > Washington Wizards
Washington Wizards, doğu konferansındaki play-off yarışının sadece bir sıra gerisinde ve önümüzdeki sezon All-Star oyun kurucuları John Wall, aşil sakatlığından geriye dönecek. Bradley Beal, sezonun geride bıraktığımız kısmında maç başına attığı 30.5 sayı ile sayı krallığında ikinci sıradaydı ve sezonun büyük kısmında Wizards, ligin en iyi 10 hücumundan birisine sahipti.
Ancak Wizards, tüm bunların yanında geride bıraktığımız dönemde ligin en kötü savunmasına sahipti. Wizards; savunma ratinginde sonuncu, savunma ribaundı sıralamasında 29., blok sıralamasında ise 24. sırada yer alıyordu.
NBA’deki hiçbir takım, Rudy Gobert’in yeteneklerine Washington Wizards’tan fazla ihtiyaç duymuyor. Özellikle Wall’un sakatlıktan döndükten sonra hızının bir kısmını kaybedeceğini düşünürsek savunmayı toparlamak için boyalı alanda Gobert gibi bir oyuncuya ihtiyaç duyacaklar.
Gobert, lig genelindeki en yüksek defensive real plus-minus değerine sahip ve ribaund sıralamasında da dördüncü, blok sıralamasında ise altıncı sırada yer alıyor. Eğer Wizards, keskin şutör Davis Bertans’ı da kadroda tutmayı başarırsa Wall, Beal, Bertans ve Gobert’in etrafına kuracakları çekirdek doğu konferansında play-off mücadelesi vermek için yeterli olacaktır.
Utah bu takasta 2019 ilk tur seçimi Rui Hachimura, Thomas Bryant ve Washington Wizards’ın kadrosundan ne istiyorsa onları da alacaktır. Washington Wizards, şu anda play-off potasının dışında yer alıyor ve Gobert’i takıma eklemek onların en kısa sürede tekrar iddialı bir takım haline gelmelerini sağlayabilir.
Caris LeVert > Atlanta Hawks
Atlanta Hawks, Trae Young ile önümüzdeki yıllarda takıma liderlik edecek oyun kurucuyu bulmuş durumda. John Collins ve Clint Capela isimleriyle de önümüzdeki yıllarda uzun rotasyonu emin ellerde. Hawks kadrosunun kanat rotasyonunda bir iyileştirmeye ihtiyacı var ve Caris LeVert, marketteki en iyi seçenek olabilir.
LeVert’in Brooklyn’deki geleceğinin belirsiz olduğunu söylemek gerekiyor. LeVert, geride bıraktığımız dört yıl boyunca sağlıklı olduğunda çok önemli performanslar sergiledi. Fakat Kevin Durant önümüzdeki sezon sakatlığından geri dönecek bu da LeVert’in Nets’in uzun vadeli planlarında gözden çıkarılması daha kolay bir isim olacağı anlamına geliyor. Bu da geçtiğimiz dönemde de birkaç kez birbiriyle takas yapan iki takımın birbirine bir kez daha yardımcı olabileceği anlamına geliyor.
Hawks’ın elinde Cam Reddish ve De’Andre Hunter gibi çekici yan parçalar bulunuyor. Bu isimler Nets organizasyonunun ilgisini çekecektir. Kadroya LeVert gibi bir kanat oyuncusunu eklemek de yeniden yapılanma sürecinin dördüncü yılında Hawks’ın tekrar play-off potasına dönmesini sağlayabilir.
Buddy Hield > Detroit Pistons
Sacramento Kings, Buddy Hield ve Harrison Barnes’a 20 milyon dolar civarında anlaşmalar vererek kendisini finansal anlamda zor bir konuma soktu.
Önümüzdeki günlerde Sacramento Kings’in geleceği olan De’Aaron Fox’a yeni bir kontrat vermeleri gerekiyor ve genç yıldız büyük olasılıkla 5 yıl 170 milyon dolar civarında bir kontrat isteyecektir.
Ocak ayından itibaren koç Luke Waltın’ın Bogdan Bogdanovic’i Buddy Hield’ın yerine ilk beşe yerleştirmesi de işleri daha karmaşık hale getirdi. Bu da önümüzdeki yaz sınırlı serbest olacak Bogdanovic’in kontratının büyük olasılıkla uzatılacağı anlamına geliyor.
Kings’in maaş bütçesindeki ücretlerden bir kısmından kurtulması gerekiyor. Bunu gerçekleştirmek için de Andre Drummond’ın maaşından kurtulan Detroit Pistons’tan daha iyi bir partner bulamayabilirler.
Hield, topu elinde bulundurmayı seven skorer bir oyuncu. Bu sezon 19.8 sayı ortalamasıyla oynayan Hield, maç başına kullandığı 9.7 üç sayılık denemesinde %39.5’lik bir isabet oranı yakaladı. Ayrıca takım arkadaşlarına da pozisyon yaratabilen kanat oyuncusu, Blake Griffin ve Derrick Rose’un yanına iyi bir ekleme olabilir.
Eğer Kings, Bogdanovic’in sözleşmesini uzatmayı tercih ederse Buddy Hield’ı kadrodan yollamak zorunda kalabilir. Bu durumda da Pistons, Kings’e korumaları birinci tur hakkı vererek bu takası gerçekleştirebilir.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!