by Utkan Şahin & Semih Tuna / info@eurohoops.net
Coronavirüs sebebiyle tüm dünyada hayat durmuş durumda! Herkesin, toplum ve kendi sağlığı için evlerinde kalması gerekiyor.
Ortada basketbolla ilgili güncel bir durum olmadığı için de sizleri geçmişe götürmeye ve hafızalarınızı tazelemeye karar verdik. Eurohoops Fırın olarak Basketbol Süper Ligi’nde, “o” takımda oynadığını unuttuğumuz transferleri bulmaya çalıştık.
Bu yazının NBA versiyonunu da birkaç yıl önce sizlerle buluşturmuştuk. Geçtiğimiz günlerde ise karşınıza EuroLeague versiyonuyla çıktık. Şimdi sıra ING Basketbol Süper Ligi’nde…
Hafıza insanı aldatabiliyor. Bazen bir oyuncunun BSL’de oynadığını bile hatırlayamayabiliyorsunuz, bazen de bir efsane bir takımla o kadar özdeşleşiyor ki hafızanızda sanki hep orada oynamış gibi kalıyor.
Eurohoops Fırın, bu yazı dizisinde hafızalarınızı tazeleyecek. Yazı dizisi diyorum çünkü her hafta 1 kez karşınıza gelmeye devam edeceğiz.
Hazırsanız, karşınızda BSL’nin bile unuttuğu BSL transferleri yazısının üçüncü bölümü:
BSL’nin Bile Unuttuğu BSL Transferleri – Bölüm I
Engin Atsür – Benetton Basket
Oynadığı sezon: 2007-2008
İstatistikler: 31 maç 4.4 sayı, 1.1 ribaund, 1.1 asist
Milli takımla 2006 Dünya Kupası’nda gösterdiği performansla herkesi çok heyecanlandıran Engin Atsür, kolej sonrasında ilk tercihini yurt dışından yana kullanmıştı.
O dönem Benetton Treviso’nun başında olan Oktay Mahmuti, milli guardı İtalya’ya gelmeye ikna etti ve Engin, profesyonel kariyerine Çizme’de başladı.
Treviso’da yedek guard olarak rol alan Engin, kendini çok fazla gösteremeyince bir sonraki yaz Türkiye’ye geldi ve kariyerinin sonuna kadar neredeyse bütün büyük takımları dolaştı.
Milli oyuncu, maalesef yaşadığı sakatlıkların da etkisiyle bir türlü o 2006’da gösterdiği performansın devamını getiremedi.
Aaron Jackson – Antalya BŞB
Oynadığı sezon: 2009-2010
İstatistikler: 30 maç 15.2 sayı, 4.9 ribaund, 3.9 asist
Avrupa basketbolunun elit guardları arasında yer alan Aaron Jackson’ın ismi son yıllarda pek çok kez EuroLeague’de mücadele eden Türk takımlarıyla anıldı.
Bu iddialar sonuçsuz kaldı ve Jackson’ı izleyemedik fakat biz onu kariyerinin hemen başında Türkiye’de görme fırsatı da bulmuştuk.
Amerikalı guard, kolej sonrasında profesyonel olarak ilk sezonunu Türkiye’de Antalya formasıyla geçirdi. Akdeniz ekibinde güçlü fiziğiyle dikkat çekici bir sezon geçiren Jackson, çok kısa bir süre içerisinde EuroLeague’e geçti ve yıllarca Avrupa’nın dev takımlarında oynadı.
Rasid Mahalbasic – Fenerbahçe Beko
Oynadığı sezon: 2010-2011
Son yıllarda Rasid Mahalbasic ismini sık sık duymuşsunuzdur.
Avrupa’nın kendine has uzunlarından biri olan Avusturyalı uzun, Almanya Ligi’nde yaptığı triple-double’larla ara ara gündeme geliyor. Mahalbasic’in kariyerinin başında ülkesinden çıkarak gittiği ilk yer ise Fenerbahçe‘ydi.
O dönem alt yaş milli takımlarında dikkat çekici performanslar sergileyen yetenekli uzun, 20 yaşındayken 6 yıllık bir kontratla Türkiye’nin yolunu tuttu. Fakat sarı-lacivertli ekibin taraftarı, genç yeteneği o dönemde hiçbir resmi maçta izleyemedi.
Hazırlık dönemi sonrasında TOFAŞ’a kiralanan Mahalbasic, Mirsad Türkcan’ın sakatlığı sonrasında geri çağrılsa da yabancı sınırı sebebiyle ligde oynayamadı. Sonrasında ise 2012’in Ocak ayında iki taraf yollarını ayırdı.
Mahalbasic yıllar sonra Yeşilgiresun’la Türkiye’ye geri döndü ama oradan da 9 maç sonra ayrıldı.
Melih Mahmutoğlu – Galatasaray Doğa Sigorta
Oynadığı sezon: 2010-2011
İstatistikler: 12 maç 3.6 sayı, 0.5 ribaund, 0.5 asist
Türkiye’de büyük bir takımla özdeşleşen bir yerli oyuncunun, kariyerinin devamında ezeli rakiplerden birine gittiğine şahit oluyoruz.
Melih Mahmutoğlu‘nun hikayesi ise tam tersi bir şekilde yaşandı.
Uzun yıllardır Fenerbahçe‘nin formasını giyen ve sarı-lacivertlilerin kaptanlığına yükselen milli oyuncu, kariyerinin başında Galatasaray forması giydi.
1990 jenerasyonun önde gelen oyuncularından biri olan Melih, Daçka‘da gösterdiği performanslardan sonra 2010’da sarı-kırmızılı ekibe geçti. Milli oyuncu, Galatasaray‘ın final oynadığı sezonda çok fazla şans bulamadı ve bir sonraki sezon Antalya’ya kiralandı.
2013’te kader onu Fenerbahçe‘yle buluşturdu.
Ronald “Flip” Murray – Anadolu Efes
Oynadığı sezon: 2010-2011
İstatistikler: 8 maç 7.0 sayı, 1.4 ribaund, 1.2 asist
NBA’de 500 maçı geçkin bir kariyer ama Türkiye’de hayal kırıklığı…
2010-2011 sezonun ortasında skorer guard eksikliği yaşayan Efes, NBA’de yıllarca üst düzey performans sergileyen ve 9.9 kariyer sayı ortalaması tutturan Ronald “Flip” Murray’ı getirdi.
İlk kez Avrupa’ya gelen Amerikalı skorerden haliyle beklentiler fazlaydı ama sınıfta kaldı.
Playoff’taki bazı maçlarda süre bile almayan Murray, sezon sonunda beklendiği gibi gönderildi. Kendisi sonrasında ise Ukrayna ve Lübnan’a gitti.
Taylor Rochestie – Galatasaray Doğa Sigorta
Oynadığı sezon: 2010-2011
İstatistikler: 16 maç 7.9 sayı, 3.5 ribaund, 3.1 asist
Herhalde bir Galatasaray taraftarına, 2010-11 sezonunda Taylor Rochestie’nin 2015’te EuroLeague’de sayı kralı olacağına söylesene inanmazdı.
Çünkü yıllarca EuroLeague’de mücadele eden ve bu sınıfın oyuncusu olduğunu kabul ettiren Amerikalı guard, kariyerinin başındaki Galatasaray macerasında biraz çuvallamıştı.
Almanya’daki dikkat çekici sezonun arkasından İstanbul’a gelen Rochestie, takımın yaralı karnı oldu. Özellikle EuroCup’taki performansı hayal kırıklığıydı.
Sezon ortasında gönderilen Rochestie, kötü geçen İstanbul macerasından sonra kariyerini ayağa kaldırmayı başardı.
Miroslav Raduljica – Anadolu Efes
Oynadığı sezon: 2010-2011
İstatistikler: 4 maç 1.3 sayı, 0.0 ribaund, 0.5 asist
Miroslav Raduljica da Rasid Mahalbasic ile benzer bir hikayeye sahip. Tabii Sırp uzunun kariyeri de gelişi de daha üst bir perdeden oldu.
Alt yaş gruplarında dikkat çekici – U20 EuroBasket 2008’in MVP’siydi – bir performans sergileyen Radulijca, 2010 yazında uzun süreli bir kontratla Anadolu Efes‘e geldi. Geleceğe yatırım yapılan, bugünlerde pek görmediğimiz tarzda bir transferdi.
Fakat plan tutmadı ya da Efes gerekli sabrı gösteremedi.
Lacivert-beyazlı formayla sadece 4 maça çıkan – toplam 15 dakika – Sırp pivot, 3 yıl boyunca 3 farklı yere kiralandı. Sonrasında ise Efes‘ten ayrıldı ve NBA’e giden yolu tuttu.
Raduljica tarzında uzunların bugün değer kaybetti ama ne olursa olsun böyle bir planın bu şekilde sonuçlanması üzücü…
Klemen Prepelic – TEKSÜT Bandırma
Oynadığı sezon: 2013-2014
İstatistikler: 27 maç 5.5 sayı, 1.2 ribaund, 1.2 asist
Genç yaşta Türkiye’ye gelen yeteneklerden devam ediyoruz.
2013-14 sezonunda Dimitris Itoudis yönetimi altında kulüp tarihinin en iyi sezonlarından birini geçiren TEKSÜT Bandırma, o yaz 21 yaşındaki dikkat çekici yetenekleri olan bu delikanlıyı ülkesinden getirdi.
Geleceği parlak bir oyuncu olarak Prepelic’dan beklenti büyüktü ama biraz yabancı sınırının kurbanı oldu. Bandırma ekibi, Avrupa’dan erkenden elenip sadece lige yönelince Prepelic’in rolü kısıtlı kaldı.
Sonraki sezonunda sözleşmesi devam etmesine rağmen oynamak istediğini söyleyerek takımdan ayrıldı.
Lynn Greer – Darüşşafaka Tekfen
Oynadığı sezon: 2014-2015
İstatistikler: 25 maç 5.3 sayı, 1.0 ribaund, 1.0 asist
Genç yaşta Türkiye’ye gelip hayal kırıklığı yaratan birçok isimi konuştuk, biraz da tam tersine yönelelim.
Lynn Greer’i sadece Türkiye’deki performansıyla izleyen birisi sanırım, onun bir basketbolcu olduğundan bile şüphe duyar. Amerikalı skorerin, Türkiye kariyeriyle Avrupa’daki diğer kariyeri arasında gerçekten bu kadar büyük bir fark vardı.
Diğer ülkelerde kıtanın en özel skorerlerinden biri olduğunu gösteren Green, Türkiye’de ise tam bir hayal kırıklığı oldu.
2010’ların başında Fenerbahçe‘de kötü bir performans sergileyen Amerikalı skorer, kariyerinin son sezonunda Daçka‘da da pek fazla şey veremedi. Sadece Beşiktaş‘a attığı 15 sayıyla akıllarda kaldı.
Sezon sonunda ise sanırım daha fazla Türkiye’yle uğraşmamak için emekli oldu.
Will Bynum – Yeşilgiresun Belediye
Oynadığı sezon: 2017-2018
İstatistikler: 3 maç 9.3 sayı, 2.0 ribaund, 3.0 asist
Will Bynum, çok değil 3-4 sene önce Türkiye’ye gelse muhtemelen tarihin en çok konuştuğu transferlerden biri olurdu. Hoş, o vakitler Yeşilgiresun’a gelmezdi.
Hem NBA tecrübesi olan hem de kendini daha önce Avrupa’da kanıtlamış bir isim pek fazla bulamıyorsunuz
NBA’de uzun yıllar Detroit’te oynayan Amerikalı guard, 2008’deki Maccabi macerasında ise göz dolduran bir performans sergilemişti. Hatta Final Four’un en skorer ismi bile olmuştu.
Fakat onun buraya gelişi en iyi döneminden çok uzak olduğu günlerde oldu. Sakatlıklardan artık sıtkı sıyrılan Bynum, belki geri dönebilirim diye Yeşilgiresun’la şansını denedi ama sadece 3 maç oynadıktan sonra ayrıldı.
EKSTRA: Kerem Tunçeri – Triumph Lyubertsy
Oynadığı sezon: 2008-2009
Kerem Tunçeri’nin Real Madrid hikayesini hatırlarsınız.
Milli oyuncu, Beşiktaş‘ta geçirdiği harika sezonun ardından kariyerini İspanya’ya taşıdı ve o dönem yeni bir yapılanma içerisinde Madrid’in parçalarından biri oldu. Tunçeri, İspanyol deviyle lig şampiyonluğu ve EuroCup şampiyonluğu yaşadı.
O dönem CSKA Moskova dışındaki takımlarda Rusya’da büyük paralar harcamaya karar verirken Kerem de akımın bir parçası olarak kendisini Rusya’ya attı ve Triumph Lyubertsy’le – şimdiki ismiyle Zenit – anlaştı.
Kötü bir performans sergileyen Kerem, Rusya’daki takımlarda ekonomik problemler yaşayınca sezon ortasında ayrıldı ve Türkiye’ye geri döndü.
Eurohoops Fırın’daki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!