by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
“Milli takımların kaderi yakalanan jenerasyonların mayası tutarsa olumlu yönde ilerliyor” genellemesi İspanya ve Arjantin basketbolunda olduğu gibi Türkiye’de de başarılı bir yargı olarak karşımızda.
2001 Avrupa Basketbol Şampiyonası itibariyle 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’na kadar geçen süreç özellikle uluslararası basketbol arenasında saygı kazanılması açısından Türkiye adına kritik bir viraj oldu.
Yetenekli ’79 jenerasyonunun üzerine eklenen Mirsad Türkcan, İbrahim Kutluay gibi Avrupa deneyimli oyuncuların varlığı basketbola aç bir halkla birleşince 2001’de Avrupa ikinciliği geldi.
Sonrası ise kaos, çeşitli anlaşmazlıklar gibi oluşturulan kimyayı dağıtmaktan başka hiçbir şeye yararı olmayan birtakım olaylarla ve eksikliklerle geçse de 2010’da bir kez daha ev sahipliği ve yeniden finalist konumunda Türkiye, bu sefer Dünya Kupası’nda…
Bu yol elbette sadece bu jenerasyonla katedilmedi. Eurohoops Fırın olarak Türkiye A Milli Basketbol Takımı’nın mazisinde en fazla maça çıkan oyuncuları huzurlarınıza taşımamızın sebebi de bu tarihin yazılmasında öne çıkan isimleri okuyucularımızla buluşturmak…
10. Harun Erdenay (179 maç)
Harun Erdenay, nam-ı diğer “Pegasus”… İTÜ’de başlayan ve aralıklarla tam 10 sene burada devam eden 23 yıllık uzun kariyeri boyunca ligin en büyük skorerlerinden birisi oldu.
Bireysel ödülleri arasında 1988-89 ve 2004-05 sezonlarında sayı kralı olması da bunun kanıtlarından birisi olarak karşımızda.
Kariyerinin sonlarında bile bunu yitirmemiş olmasıyla takdir toplayan Erdenay, 1993 EuroBasket itibarıyla tam 5 majör turnuvada milli takım kadrosunda yer alan Harun Erdenay, 80’lerdeki Türk basketbolunun çekingen havasıyla 2000’lerdeki esip gürleme durumu arasındaki geçiş döneminde büyük bir efsane yaratmıştır özellikle Ülkerspor’da yaptıklarıyla.
Topla oynama yeteneği belki de bir sabit şutörden – kendisine bir sabit şutör demek doğru olmaz zaten – görülmeyecek kadar iyi bir oyuncu olması müthiş özel bir yere koyuyor onu. Daha üst seviyede neden oynamadığı hep merak edilen bir isim…
9. Orhun Ene (181 maç)
Orhun Ene yeni neslin antrenörlüğüyle tanıdığı bir isim olsa da Türk basketbolu açısından sadece bu yönde önemli bir basketbol adamı değil.
Çok küçük yaşta kapısından girdiği Eczacıbaşı’nda 2 şampiyonluk gören Ene, 1995 yılında da Ülker’le şampiyon oldu. İlk olarak 1987’de Suriye’de düzenlenen ve Türkiye’nin kazandığı Akdeniz Oyunları turnuvasında milli formayı sırtına geçiren oyun kurucu 2001’e kadar çıkarmadı. 2003’te, 36 yaşındayken ise zaten basketbolu bıraktı.
Magic All-Stars maçından sonra NBA efsanesi Magic Johnson’ın kendisini çok beğendiği de bilinir.
Antrenörlük kariyerinde hepimizin bildiği üzere bir milli takım deneyimi yine olan Orhun Ene, Banvit ve TOFAŞ bünyelerinde başantrenör olarak büyük işler başardı ve bu takımların izleyicisine keyif vermekle kalmayıp final serileri oynamasını sağladı.
8. Tamer Oyguç (185 maç)
Tamer Oyguç, Efes Pilsen tarihinin en önemli isimleri arasında geliyor. O dönem Efes için bu kadar önemli olan birisinin milli takımda boy göstermemesi beklenemez.
Döneminin saygıdeğer uzunlarından birisi olan Oyguç’un kariyeri 1996’da kaptanı olduğu takımın Koraç Kupası zaferiyle tüm Türkiye’yi gururlandırmasıyla taçlanırken kendisi aynı zamanda milli takımın formasını da en fazla giyen isimler listesinde yerini almış bulunuyor.
7. Erman Kunter (187 maç)
Erman Kunter efsanesi nesillerden nesillere 1988 yılında 153 sayı attığı Fenerbahçe – Hilalspor maçıyla aktarıldı. Ben çok net hatırlıyorum, ilkokuldayken Wikipedia’dan çıkmayan birisi olarak onun 153 sayı atmasına ne kadar şaşırdığımı…
Böyle bir skorer elbette o dönemin milli takımında da vazgeçilmezler arasında yer alacaktı. Yine Orhun Ene gibi o Akdeniz Oyunları’nda Kunter de yer alırken, milli formayla kariyeri boyunca toplam 3 bin 699 sayı attığı bilgisi mevcut.
Antrenörlük kariyerinde de özellikle Fransa eksenli önemli başarılara sahip olan Erman Kunter 1994-2018 arasında bu görevi farklı farklı ekiplerde yürüttü.
6. İbrahim Kutluay (191 maç)
İbrahim Kutluay 2000’lerin başında Avrupa’ya açılarak büyük başarılar elde eden bir oyuncumuz olmasının yanı sıra 1990’lardaki Fenerbahçe ve Efes Pilsen dönemlerinde de kıtanın önemli skorerlerinden birisiydi.
1995-2007 yılları arasında düzenlenen 9 büyük turnuvada ay-yıldızlı formayı sırtına geçiren Kutluay bu süre zarfında 3 bin 212 sayı attı.
2001 Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda 12 Dev Adam ikincilik koltuğuna otururken “İbo”yu da Turnuvanın En İyi Beş’inde görecektik…
2007 yılında Fenerbahçe‘nin 100. yılında şampiyonluğa ulaşan kadrosuyla kariyerinin son iyi günlerini geçiren Kutluay’ın 2002 EuroLeague şampiyonluğu ise bugün hala bir Türk oyuncunun kazandığı ilk Avrupa şampiyonluğu.
5. Lütfi Arıboğan (193 maç)
Lütfi Arıboğan da basketbolcu kimliğinin dışında Türkiye Futbol Federasyonu’ndaki yöneticiliği ve Türkiye Basketbol Federasyonu’ndaki başkan adaylığıyla daha çok tanıdığım bir isim jenerasyon farkı sebebiyle.
Kendisinin bir dönem milli takım tarihinde en çok maça çıkan isim olduğu da söylenmekle beraber bu noktada kesin bir veri yoktur.
Arıboğan ayrıca 1996-2004 yılları arasında Ülkerspor’un o ihtişamlı döneminde genel menajerliğini de üstlenmiştir. Galatasaray basketbolunun 6 sezon boyunca kaptanlığını yapan önemli isimlerinden birisidir aynı zamanda.
4. Efe Aydan (199 maç)
Efe Aydan, Türk basketbolu tarihinin sınırlı uzun geleneğinin en büyük yıldızlarından. Eczacıbaşı formasıyla 1970’lerin ikinci yarısı itibariyle başlattıkları dominasyonun, Birinci Lig’de Aydan Siyavuş koçluğunda kazandıkları şampiyonlukların mimarlarından…
O dönem büyük takımların hemen hepsinin forması için ter döken Aydan’ın basketbol sonrası kariyeri de 90’ların ikinci yarısına damga vuran TOFAŞ’ın genel menajeri olması onun basketbol hayatı açısından epey önemli notlar arasında yer alıyor.
3. Hidayet Türkoğlu (201 maç)
Hidayet Türkoğlu’nun Türk basketbolu tarihinin en kariyerli ve en iyi oyuncularından biri olduğu konusunda şüpheye mahal bırakacak herhangi bir şey yok.
Denk geldiği jenerasyonun da kendisi gibi kaliteli basketbolculardan kurulu bir takımın yolunu aydınlatması Hido’yu yaz aylarında sürekli öne çeken faktör oldu.
Bu 10 yıllık dönemin “rüya takımı” daha “bir” kalabilseydi neler olurdu, nasıl bir istikrar sağlanabilirdi sorusu akıllarda kalmaya sonsuza dek devam edecek ancak cidden bize çok özel şeyler yaşattılar.
Hidayet Türkoğlu ise şu anda halihazırda Türkiye Basketbol Federasyonu başkanı olarak yaklaşık 4 senedir görevini yürütüyor.