by Utkan Şahin & Semih Tuna / info@eurohoops.net
Coronavirüs sebebiyle tüm dünyada hayat durmuş durumda! Herkesin, toplum ve kendi sağlığı için evlerinde kalması gerekiyor.
Ortada basketbolla ilgili güncel bir durum olmadığı için de sizleri geçmişe götürmeye ve hafızalarınızı tazelemeye karar verdik. Eurohoops Fırın olarak Basketbol Süper Ligi’nde, “o” takımda oynadığını unuttuğumuz transferleri bulmaya çalıştık.
Bu yazının NBA versiyonunu da birkaç yıl önce sizlerle buluşturmuştuk. Geçtiğimiz günlerde ise karşınıza EuroLeague versiyonuyla çıktık. Şimdi sıra ING Basketbol Süper Ligi’nde…
Hafıza insanı aldatabiliyor. Bazen bir oyuncunun BSL’de oynadığını bile hatırlayamayabiliyorsunuz, bazen de bir efsane bir takımla o kadar özdeşleşiyor ki hafızanızda sanki hep orada oynamış gibi kalıyor.
Eurohoops Fırın, bu yazı dizisinde hafızalarınızı tazeleyecek. Yazı dizisi diyorum çünkü her hafta 1 kez karşınıza gelmeye devam edeceğiz.
Hazırsanız, karşınızda BSL’nin bile unuttuğu BSL transferleri yazısının dördüncü bölümü:
BSL’nin Bile Unuttuğu BSL Transferleri – Bölüm I
BSL’nin Bile Unuttuğu BSL Transferleri – Bölüm II
BSL’nin Bile Unuttuğu BSL Transferleri – Bölüm III
Mike James – Aliağa Petkim
Oynadığı sezon: 2010-2011
İstatistikler: 11 maç 12.3 sayı, 3.2 ribaund, 3.4 asist
Merak etmeyin, gözleriniz sizi yanıltmıyor, burada bahsettiğimiz Mike James, bu aralar Avrupa’yı kasıp kavuran isim değil.
Yine de Aliağa’da izlediğimiz Mike James’in de kariyeri oldukça iyiydi. NBA’de çok uzun süre oynayan James, tam 11 farklı takımın formasıyla toplamda 595 maça çıktı. Gezgin birisi olsa da performansı hiç fena değildi. Hatta 2005-2006 sezonunda NBA’de 20.3 sayı ortalaması bile tutturdu.
2010’da ise onu ilginç bir şekilde Türkiye’de izleme şansı bulduk.
Daha önce kariyerinin başında Avrupa’da oynayan Amerikalı oyuncu, NBA’de biraz gözden düşünce sezon ortasında Aliağa’ya geldi. O dönem ligden düşmeme mücadelesi veren Aliağa, onun ve Kambala’nın performansıyla bunu başardı ve son hafta aldığı galibiyetle lige tutundu.
Nestoras Kommatos – Mersin BŞB
Oynadığı sezon: 2010-2011
İstatistikler: 11 maç 6.3 sayı, 2.0 ribaund, 0.4 asist
Çok hatırlanmasa da Mersin yıllar önce bir EuroLeague finali kahramanı izledi.
Nestoras Kommatos, efsane Maccabi kadrosunda yer alan isimlerden biriydi fakat öyle çok parlak bir oyuncu da değildi. Hatta 2005’teki finali izlemediyseniz onu hatırlamazsınız bile. Fakat o finalde unutulmaz bir maç oynadı Yunan oyuncu.
Tüm sezon sadece bir kere çift hanelere çıkan Kommatos, o gün ilk yarıdan 13 sayı ve Maccabi‘nin finalde Tau Ceramica’yı devirerek üst üste 2. kez şampiyon olmasına yardımcı oldu.
Fakat dedim ya çok parlak bir isim değildi diye… Kariyerinin devamı da böyle oldu. O gece bir kahraman olsa da ondan sonra Yunan oyuncuyu, EuroLeague’de sadece 5 maçta gördük. Genellikle Avrupa’nın düşük ölçekli takımlarında gezen Kommatos, 2011’de sezon ortasında Mersin’e geldi.
İstatistiklerinde de anlayacağınız gibi burada da çok fazla öne çıkmadı ve sezon sonunda Avrupa’ya gezmeye devam etti.
Raymar Morgan – Pınar Karşıyaka
Oynadığı sezon: 2011-2012
Bu transferi ise hatırlamanız daha zor çünkü Raymar Morgan’ı sahada göremedik.
Hatırlarsınız, 2017-2018 sezonunda TOFAŞ ligde yıllar sonra final oynarken Raymar Morgan pota altında özel bir performans sergilemişti. Bursa’daki tek sezonluk performansı gerçekten etkileyiciydi.
Aslında onun bu Türkiye’ye ilk gelişi değildi. Avrupa’daki ilk yıllarında kader onu İzmir’e getirdi ve 2011 yazında Pınar Karşıyaka’yla anlaştı. Fakat onu sahada göremedik. Ekim’in ilk günlerinde Karşıyaka ile oyuncunun yaşadığı uyuşmazlık sebebiyle yeşil-kırmızılı ekip onu serbest bıraktı.
Üzücü çünkü Raymar Morgan gibi dominant bir uzunu, Karşıyaka taraftarının önünde izlemek gerçekten keyifli olurdu.
Sertaç Şanlı – TOFAŞ
Oynadığı sezon: 2011-2012
İstatistikler: 5 maç 3.2 sayı, 2.8 ribaund
Şimdilerde Türkiye’nin en önde gelen uzunlarından olan Sertaç Şanlı‘nın kariyerinin başı biraz dağınıktı. Milli pivot, Beşiktaş‘ta kendini buluncaya kadar Türkiye’de çok fazla takımı gezdi.
Galatasaray, Gaziantep, Uşak, Trabzonspor gibi takımlar ona kadrolarında yer verdi ama Sertaç, kendisinden beklenen yedek pivot rolünü o günlerde sergileyemedi.
Milli oyuncu, Türkiye’yi gezerken bir de Bursa’ya uğradı.
2011 sezonunda pişmesi için Galatasaray onu TOFAŞ’a gönderdi fakat Sertaç’ın Bursa’daki kariyeri çok uzun sürmedi. TOFAŞ’la sadece 5 maça çıkan Sertaç, sonrasında Galatasaray’a geri döndü ve sezonu orada tamamladı.
Dee Brown – Türk Telekom
Oynadığı sezon: 2011-2012
İstatistikler: 30 maç 14.0 sayı, 4.9 asist, 2.3 ribaund
Hatırlarsınız, Dee Brown’un Galtasaray’la Türkiye’ye gelişi çok büyük bir heyecan yaratmıştı.
Chicago’da bir kolej efsanesi olan Amerikalı guard, NBA’de tutunamayınca 2008’de yolunu Türkiye’ye çevirdi. Büyük beklentilerle buraya geldi. NTV Spor onun için özel yayın dahi yaptı. 2011’de Türkiye’ye geri döndüğü zaman ise tabii ki öyle bir heyecan ortada yoktu. En fazla NTV Spor’da alt yazı olarak geçti.
Galatasaray sonrasında NBA ve EuroLeague’de şansını deneyen ama tutunamayan Amerikalı guard, Telekom’la Türkiye’de şansını tekrar denemeye karar verdi.
Aslında performansı iyiydi. Ankara ekibinin o sezonki en skorer ismi o oldu fakat Telekom için sezon kötü geçti ve düşme hattının hemen üstünde sezonu tamamladı. Dolayısıyla da bu macerası da pek iyi hatırlanmıyor.
Preston Shumpert – Aliağa Petkim
Oynadığı sezon: 2011-2012
İstatistikler: 22 maç 12.7 sayı, 4.2 ribaund, 1.7 asist
Preston Shumpert, Türkiye’de o kadar çok takımın tarihine geçmeyi başardı ki, insan onun kariyerini İzmir’de tamamlamasına gerçekten şaşırıyor.
İlk kez 2007’de Ergin Ataman’ın Beşiktaş’ıyla Türkiye’ye gelen Shumpert, Efes ve Galatasaray‘da da oynadı.
Amerikalı oyuncunun çok gösterişli bir oyunu yoktu. Sürekli topu eline alıp birebir oynayan bir isim değildi ama o bir şekilde rakip potaya sayılarını gönderirdi. İnanılmaz bir soğukkanlılığa sahip, kırılma anlarında eli titremeyen, ligin gördüğü en temiz şütörlerdendi. Oyun zekası sayesinde perdelemeleri muazzam kullanırdı. Bütün bu özellikleri sayesinde de 3 büyük takımın tarihine geçti.
Sizler için yaptığımız büyük takımların tarihindeki en iyi şutörler yazısı dizisine bakabilirsiniz. Hepsine bir şekilde ismini yazdırdı.
Fakat Shumpert’ın kariyerine nokta koyduğu yer bu büyük takımlardan biri olmadı. 2011’de kariyerini İzmir’e taşıyan Shumpert, bir sezon da Aliağa formasıyla oynadı. O dönem 34 yaşında olmasına rağmen hala durdurulması zor bir isimdi. Onun liderliğiyle de Aliağa o sezonu ligde kalmayı başararak tamamladı.