by Zach Buckley, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 23 Nisan 2020 tarihinde BleacherReport’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Bu yazıda yer alan takımların hepsinde işler sarpa sardı ve taraftarlarına acı dolu hatıralar bıraktı.
Draft seçimlerinde büyük hatalar yapmak telafisi zor sonuçlar doğurabilir. Ya da büyük paralar vererek kadronuza kattığınız serbest oyuncu beklentileri karşılamayabilir. Koçların yetersizliği ya da tecrübe eksikliği de organizasyonu içinden çıkması zor bir buhrana sürükleyebilir. Ya da yeniden yapılanma sürecine giren bir takımın ileriye adım atmadan önce birkaç adım gerilemesi gerekebilir.
Listemizde yer alan sezonlar galibiyet yüzdesi olarak organizasyonların en kötü galibiyet yüzdelerine sahip olduğu sezonlar değil. Ancak galibiyet oranları da sezonları seçerken geleneksel ve gelişmiş istatistikler kadar büyük önem taşıyor. Eğer saha dışında takımı etkileyen bir skandal yaşandıysa o da sezonun bu listeye girmesinde rol oynadı.
Dallas Mavericks, 1992-93 (11-71)
1980’li yıllar boyunca başarılı bir grafik çizen Dallas Mavericks, 1992 yılından itibaren düşüş trendine geçmişti. 1991 ve 1992 yıllarında toplam 50 galibiyet alan Dallas’ın o dönemdeki en skorer oyuncusu Rolando Blackman, yaz döneminde birinci tur karşılığında takas edildi. Takımın en skorer üçüncü oyuncusu olan Herb Williams, kontratı bittikten sonra takımdan ayrıldı ve en skorer dördüncü isim olan Fat Lever, sakatlıkları sebebiyle sezonun tamamını kaçırdı.
1990-91 sezonunda Mavericks’in en skorer oyuncusu olan Roy Tarpley de yasaklı madde kullanımı nedeniyle sezon başladıktan sadece beş maç sonra ligden atıldı.
Yeniden yapılanmaya gitmek zorunda kalan Dallas, Derek Harper ve genç oyuncuların etrafında bir kadro kurdu. En azından 1992 draftının dördüncü sırasında seçtikleri Jim Jackson, Mavericks’te oynamayacağını açıklayana kadar plan buydu. Jackson, sonunda Mavericks ile kontrat imzalamayı kabul etti fakat ilk maçına Mart ayında çıktı. Dallas bu esnada oynadığı ilk 54 maçın 50’sini kaybetti.
Mavs, sezonun son altı maçının üçünü kazanarak sezonu bitirdi. Bu da 71 mağlubiyetten fazlasını alabilecekleri anlamına geliyor. Mavericks’in bu kadrosu NBA tarihinde en düşün net ratinge sahip olan takım.
Denver Nuggets, 1997-98 (11-71)
1990’lı yılların başında bir süre iyi bir performans gösteren Denver Nuggets, milenyuma doğru ligin dibine doğru yol aldı ve 97-98 sezonunda dibe vurdu. Nuggets’ın başarılı olduğu dönemde takımın en önemli oyuncusu olan Dikembe Mutombo, 1996 yazında takımdan ayrılarak Atlanta Hawks’ın yolunu tuttu. Aynı yaz döneminde Nuggets, Mahmoud Abdul-Rauf’u Sarunas Marciulionis ve ikinci tur draft hakkı karşılığında takas etti. Antonio McDyess, 1997’nin Ekim ayında üç takımlı bir takasın parçası olarak takımdan ayrıldı.
Denver, sezona ilk 12 maçını kaybederek başladı. Sonraki beş maçta 2 galibiyet almayı başaran Nuggets, sonraki 23 maçının hepsini kaybetti. Bununla birlikte Denver, ilk 40 maçında sadece 2 galibiyet almış oldu. Daha sonra 16 maçlık bir mağlubiyet serisi daha yaşayan takım Şubat ayı boyunca sadece bir galibiyet alabildi.
Savunma sıralamasında lig sonuncusu olan Nuggets, hücum sıralamasında da son sıranın bir üstündeydi. Sezonun başında takımın skor yükünü çekmesi beklenen Eric Williams, sadece dört maç oynadıktan sonra çapraz bağlarını kopartarak sezonu kapadı. Bu andan itibaren 34 yaşındaki Johnny Newman, maç başına sadece 29.4 dakika oynamasına rağmen 14.7 sayı ortalamasıyla takımın en skorer oyuncusu oldu.
Golden State Warriors, 1997-98 (19-63)
Chris Cohan’ın Golden State Warriors’ın sahibi olduğu 16 yıllık dönemden herhangi bir sezonu seçim organizasyon tarihinin en kötü sezonu olduğunu iddia edebilirsiniz. 1997-98 sezonu, Warriors’ın tarihinde en kötü beşinci galibiyet oranına sahip olduğu sezondu.
Ancak 1997-98 sezonundaki takım, kulüp tarihinin en kötü net ratingine sahip olan ekip. Takımın en iyi oyuncusu olan Latrell Sprewell, bir antrenmanda koç P.J. Carlesimo’ya saldırıp boğazını sıktığı için lig yönetiminden 68 maçlık bir ceza almıştı.
Warriors, takas döneminde kadrosuna Jim Jackson’ı kattı ve sezonun geri kalanında saha içinden %40.2, üçlük çizgisinin gerisinden %27.8 ile şut atan Jackson, Sprewell’dan sonra takımın en skorer ikinci ismi oldu. 1995 Draftının birinci tur seçimi olan Joe Smith, Jackson’ın takıma geldiği takasın bir parçası olarak kulüpten yollandı.
Houston Rockets, 1982 – 83 (14-68)
Houston Rockets, 1981 Finallerinde mücadele etmişti. Bundan sadece iki yıl sonra Rockets, açık farkla NBA’deki en kötü takımdı. Maç başına rakiplerinden 11.6 sayı fark yiyorlardı.
Peki böyle bir değişim nasıl yaşanabildi? Rockets, ilk olarak maç başına 31.1 sayı – 14.7 ribaund ortalamalarıyla oynayan MVP Moses Malone’u, Caldwell Jones ve 1983 birinci tur hakkı karşılığında Philadelphia 76ers’a yolladı. Jones, Rockets’ta oynadığı iki sezon boyunca 9.7 sayı – 7.7 ribaund ortalamaları yakaladı.
1982-83 sezonunda Rockets kadrosunda bulunan hiçbir oyuncu 15 sayı ortalama yakalamayı başaramadı. Lig genelinde toplam 62 oyuncu bu barajı geçmeyi başarmıştı. Rockets’ın en skorer ismi maç başına 14.8 sayı ile oynayan Allen Leavell oldu.
Ligdeki en kötü şut yüzdesine sahip olan Rockets, sezonu 100 pozisyon başına en az sayı üreten takım olarak bitirdi. (97.0)
Los Angeles Clippers, 1999-00 (15-67)
Los Angeles Clippers, lige geldikten sonra çok uzun süre ligin en kötü takımlarından birisi oldu. Ancak Los Angeles temsilcisi en kötü zamanlarını 1999-2000 sezonunda yaşadı. Bunun perde arkasında ise 1998 Draftında yaptıkları hata yatıyordu.
Dirk Nowitzki, Vince Carter, Paul Pierce, Antawn Jamison gibi isimlerin bulunduğu Draft’ın ilk sırasında Clippers, Michael Olowokandi’yi seçti. Clippers, Olowokandi’nin kulübün ilerleyen yıllardaki en önemli oyuncusu olmasını bekliyordu.
Ancak Olowokandi, bu beklentileri karşılayamadı. Olowokandi, ilk sezonunda maç başına 31.2 dakika süre alıyordu ve takımın en fazla şut kullanan isimleri çaylak Lamar Odom, Maurice Taylor, Tyrone Nesby, Derekn Anderson ve Draftın birinci sırasından seçilen isimdi.
Clippers, takım olarak %42.6 ile şut atıyordu ve hücum sıralamasında lig genelinde 28. olan ekip, savunma sıralamasında da son sıradaydı. Sezon boyunca sadece bir kez üç maç üst üste kazanmayı başaran Clippers, sezon boyunca 4 kez 9 veya daha uzun süren mağlubiyet serileri yaşadı.
Los Angeles Lakers, 2015-16 (17-65)
Kobe Bryant, kariyerinin son sezonuna girmeden çok önce Lakers yıldız ismin etrafına şampiyonluk için mücadele edebilecek bir takım kurmaktan vazgeçmişti. Kobe’nin veda turu boyunca Lakers’ın amacı D’Angelo Russell, Julius Randle ve Jordan Clarkson gibi genç isimlerin gelişim göstermesiydi.
Lakers’ın hücumu tahmin edildiği gibi çok başarılı değildi. Takımdaki herkesin elinde yapışkan varmış gibi hücum ediyorlardı ve kadrodaki kimse 3.5 asistin üzerinde bir ortalama yakalamadı. Saha içinden %41.4 ile, üçlük çizgisinin gerisinden ise %31.7 ile şut atan Lakers bu iki alanda da lig sonuncusuydu.
Tüm bu kötü istatistiklere rağmen Lakers’ın en büyük zaafı ise savunmasıydı. Lig genelinde rakiplerin en yüzdeli hücum ettiği ikinci takım olan Lakers, en az top kaybı yaratan üçüncü savunmaya sahipti. Lakers savunma ratingi sıralamasında da son sıradaydı.
Sezon boyunca Lakers, hiç çok uzun mağlubiyet serileri yaşamadı. Ancak galibiyetleri de çok sık gelmiyordu. Sene boyunca 11 kez arka arkaya 4 veya daha fazla maç kaybettiler. Ve eğer Kobe Bryant, sezonun son maçında tarihi bir performansa imza atmasa 17. galibiyetlerini de alamayacaklardı.
Memphis Grizzlies, 1996-97 (14-68)
Bu sezon Memphis Grizzlies’in ligde yer aldığı sadece ikinci sezondu ve yaşadıkları sorunların büyük kısmı bundan kaynaklanıyordu.
Lige yeni katılan Grizzlies ve Toronto, anlaşma gereği 1995 Draftının ilk beş sırasından seçim yapamıyordu. Buna ek olarak genişleme draftında diğer takımlar kadrosunda bulunan sekiz oyuncuyu koruma altına alabiliyordu.
Grizzlies, Draftta altıncı sıra seçimini aldı ve bu hakla Bryant Reeves’i seçtiler. Ondan önceki beş seçimce Joe Smith, Antonio McDyess, Jerry Stackhouse, Rasheed Wallace ve Kevin Garnett seçilmişti. Bu isimlerden en az win shares değerine sahip olan oyuncu 52.4 ile Stackhouse’tu. Revees ile altı yıllık kariyeri boyunca toplam 13 win shares üretti.
The Grizzlies, bu sezonda toplam 67 maç kaybetti ve ligin en kötü hücumuna sahipti. Ancak takımın savunma sıralamasında 18. sırada yer alan savunmasının bir noktaya kadar işlevsel olduğunu söyleyebiliriz.
Minnesota Timberwolves, 2009-10 (15-67)
Kevin Garnett’in etrafına iyi bir takım kurmakta yıllarca zorlanan Timberwolves, yıldız isim Celtics’e gittikten sonra da takım kurma konusunda çok başarılı olmadı.
Kevin Garnett’i takaslarken Timberwolves, yeniden yapılanma dönemi için önemli parçalar elde ettiğini düşünüyordu. Ancak kadroya katılan parçaların hiçbiri elle tutulur bir katkı veremedi. Gerald Green ve Theo Ratliff, Timberwolves formasıyla bir sezon bile oynamadı. Sebastian Telfair, ikinci sezonundan sonra takımdan ayrılırken Ryan Gomes ve Al Jefferson da sadece üç sezon Minnesota’da kaldı. Timberwolves’un 2009 Draftının ilk 10 sırasından iki seçim hakkına sahipti. Minnesota ekibi beşinci ve altıncı sıradaki haklarıyla Stephen Curry’nin önünden Ricky Rubio ve Jonny Flynn’i seçmeyi tercih etti.
Drafttan sonra Rubio iki sezon daha Avrupa’da kalmayı tercih etti. Timberwolves’un iyi bir oyun kurucuya ihtiyacı vardı, Flynn bu konuda elinden geleni yaptı ancak çok başarılı olamadı. Kevin Love, sezon boyunca oynadığı 60 maçın 22’sinde ilk beş başlarken Ryan Hollins daha fazla maçta karşılaşmaya başlayan isim oldu.
Bu takımı izlemek çok kolay bir deneyim değildi çünkü Timberwolves’un sahada iyi yapabildiği çok az şey vardı. Ligin en kötü ikinci hücum ve savunmasına sahip olan Timberwolves, Kurt Rambis’in üçgün hücum stratejisine de uyum gösteremedi.
New Orleans Pelicans, 2004-05 (18-64)
Bazı takımların kötü performansının ardında saha dışı etkenler vardır. 2004-05 Hornets’in kötü performansının sebebi bulmak ise o kadar zor değil. Sezon boyunca Hornets’in yaşadığı sakatlıklar gerçekten saçmalık seviyesindeydi.
Bir önceki sezonu 20 sayı ortalamayla bitiren Jamal Mashburn, diz sakatlıkları sebebiyle bütün sezonu kaçırdı ve daha sonrasında emekli oldu. Takımın önemli skorerlerinden Baron Davis sadece 18 maçta forma giyebildi. 2003-04 yılında All-Star seçilen Jamaal Magloire, 23 maçta parkeye çıkarken David West ise 52 maç kaçırdı.
Bir önceki sezon 41 maç kazanan ve play-off ilk turunda yedinci maça çıkan Hornets, sakatlıklar sebebiyle benzeri bir başarının çok uzağında kaldı. Bu dönemde Doğu Konferansından Batı Konferansına geçmek de Hornets’e yardımcı olmadı.