by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Bütün sezonun performans birikimlerinin bir patlamayla sonuca ulaştığı yer EuroLeague Final Four’u oluyor. Avrupa basketbolunun vazgeçilmez bir geleneği olan bu organizasyonda çok büyük isimler sahne alıyor.
Bu oyuncular genellikle takımlarının bayrak oyuncuları olarak uzun yıllar birden fazla Final Four’da forma giymiş ve bu hafta sonlarının tarihine geçmiş basketbol efsaneleri.
Bu hafta sonu da EuroLeague’de sezonun en önemli bölümü olan Final Four heyecanını yaşayacağız. Temsilcimiz Anadolu Efes üst üste 2. kez sahne alacağı Final Four’da şampiyonluk hedeflerken Eurohoops olarak sizler için özel içeriklerimizi sürdürüyoruz ve bu kez de Final Four tarihinin en skorer 10 oyuncusunu derledik.
Huzurlarınızda Final Four tarihinin en skorer oyuncuları:
10. Matjaz Smodis
Attığı Sayı / Ortalaması: 147 / maç başına 10.5 sayı
Modern EuroLeague’in en önemli forvetlerinden birisi Matjaz Smodis. Bologna’nın iki efsanevi kulübü Virtus ve Fortitudo’nun (eski sponsor adlarıyla Kinder ve Skipper) formasını başarıyla terleten Sloven oyuncu en iyi günlerini CSKA Moskova’nın efsanevi şampiyonluk kadrosuyla 2006-2008 yılları arasında geçirecekti.
Ettore Messina yönetimindeki Rus devine 35 yıl sonra şampiyonluğu getiren ekibin Theo Papaloukas, J.R. Holden ve Trajan Langdon gibi yıldızlarla parçası olan Smodis Avrupa basketbolunun 4 numara geleneğinin en büyük temsilcilerinden birisi.
2001’de Kinder Bologna, 2006 ve 2008’de CSKA Moskova formalarıyla 3 şampiyonluğa ulaşan Matjaz dış şutörlüğünün yanı sıra hücumlarda gösterdiği kararlılık ve soğukkanlılık örneğiyle her daim profesör 4 numara geleneğinin öncü isimlerinden birisi oldu.
Ben Smodis’e yetişemedim ancak eski Final Four maçlarını izlemeye başladığım dönemden itibaren en etkilendiğim isimlerden birisi o oldu çünkü 22-23 yaşlarında olduğu 2001 Finalleri ve 2002 Final Four’unda bile nasıl olgun bir oyuncu olduğunu görmeniz mümkün.
Anısı hiçbir zaman silinmeyecek isimlerden birisi olan Slovenyalı forvet çıktığı Final Four organizasyonlarında 147 sayıyla yakaladığı 10.5 sayı ortalamasıyla listeye 10. sıradan giriyor.
9. Ramunas Siskauskas
Attığı Sayı / Ortalaması: 147 / maç başına 14.7 sayı
Ramunas Siskauskas Final Four tarihinin son yıllarda gördüğü başarılı isimlerden birisi olarak bu listenin tek Litvanyalı’sı konumunda.
Benetton Treviso formasıyla başlayan EuroLeague kariyerinde ilk Final Four’unu Panathinaikos formasıyla oynayan Siskauskas Atina’da, OAKA’da yani Yeşiller’in evindeki organizasyonda ışıl ışıl parlayarak Final Four MVP’liğini de haketti ancak ödülü Dimitris Diamantidis kazandı.
2008’de CSKA Moskova formasıyla Maccabi Tel Aviv finalinde yüzü tekrar gülen Ramunas Siskauskas böylece kariyerinin en verimli iki sezonunda şampiyonluğa ulaşmış oldu.
2012’de İstanbul’da oynanan finalde Olympiacos‘a karşı o serbest atışları kaçırmasaydı belki de 3 şampiyonluğun sahibi olarak kariyerini noktalayabilirdi fakat Georgios Printezis buna izin vermedi.
Yaş olarak biraz geç atıldığı (29 yaşında ilk Final Four’unu oynadı) macera – yani bu en üst seviye basketbola da geç atılmasıyla ilişkili – belki de onun bu bağlamda daha büyük başarılar elde etmesinin önüne büyükçe bir set çekti.
Sahada görüp görebileceğiniz, koşacağı ve duracağı yeri en iyi bilen oyunculardan birisiydi.
2000-10 yılları arasındaki EuroLeague efsanelerinden seçilen 10 Yılın Takımı’na dahil olan ve 5 Final Four’da tam 147 sayı kaydeden Siskauskas ortalamayla Smodis’in bir sıra önünde yer alıyor.
8. David Andersen
Attığı Sayı / Ortalaması: 154 / maç başına 12.8 sayı
David Andersen ülkemizde de Fenerbahçe formasıyla izleme şansı bulduğumuz, Avustralya bünyesinden çıkan en önemli basketbolculardan birisi olarak EuroLeague’e uzun yıllar hizmet etti.
Kinder Bologna ve CSKA Moskova formalarıyla tam 5 kez Final Four oynama başarısına erişen Andersen nevi şahsına münhasır hücum stiliyle bu organizasyonlarda skorerliğini konuşturarak listeye Smodis ve Siskauskas gibi isimlerin önünden girdi.
Sırtı dönük oyunlardaki başarısıyla bilinen ve dipçizgide yüksek şut yüzdesi tutturmayısla meşhur David Andersen 2005’te EuroLeague’de Yılın En İyi Beşi’ne seçilme onuruna erişmesinin yanında CSKA‘nın 21. yüzyıldaki 4 şampiyonluğunun 2’sinin bir parçasıydı.
Final Four’larda attığı 154 sayı maç başı ortalamasına 12.8 sayı olarak yansırken listede 8. sıraya oturmasını sağlayan bir faktör oldu.
7. Milos Teodosic
Attığı Sayı / Ortalaması: 155 / maç başına 10.3 sayı
İzleyerek büyüdük köşemde bugün Milos Teodosic’i ağırlıyorum. Olympiacos macerası itibarıyla nasıl bir süperyıldız olacağının sinyallerini ağır biçimde veren Sırp guard Yunan ekibinde şampiyonluk yaşayamasa da her zaman tarihin gördüğü en estetik oyunculardan birisi olarak karşımızdaydı…
2016’da ilk şampiyonluğunu nihayet kazanarak üzerindeki “kaybeden” algısını yıkan Milos CSKA Moskova tarihinin en büyük efsanelerinden birisi.
2009, 2010, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017 Final Four’larında yer alan Teodosic bu organizasyonlarda 155 sayı kaydederek 10.3 sayı gibi bir ortalama yakaladı. Spektaküler asistleriyle beraber düşündüğümüz zaman gerçekten bu kadar istikrarlı bir katkı sağlamak “olağanüstü” sıfatıyla değerlendirilmesi gereken bir ayrıcalık.
Yanında Nando De Colo gibi bir skorer ve birbirinden deneyimli oyuncularla kazandığı 2016 şampiyonluğu kariyerinde bir zirve noktası olarak önemini korurken bu 10 yıllık sürecin en büyük efsanelerinden biri olan Teodosic, genellikle mayısın ikinci veya üçüncü haftasına tekabül eden bu hafta sonlarında 155 sayı kaydetti.
6. Theo Papaloukas
Attığı Sayı / Ortalaması: 164 / maç başına 9.1 sayı
CSKA Moskova’nın milenyum sonrası tarihinden 12 kişilik bir kadro yapmaya kalksanız oyun kurucu pozisyonuna az önce bahsettiğimiz Milos Teodosic’le beraber yazacağınız ilk kişi Theo Papaloukas olur.
Yunan guard geleneğinin en önemli temsilcilerinden biri olan yıldız oyuncu CSKA‘ya 35 yıllık hasreti dindiren şampiyonluğu getiren kadronun Final Four MVP’siydi 2006’da. Her zaman olduğu gibi Theo, benchten gelip takımının hücumdaki aynası oldu.
Her daim fiziğini iyi kullanan bir guard olarak göze çarpan ve benchten gelerek verdiği katkılarla meşhur Papaloukas’ı skorerliğiyle tanımasak da fazlaca deneyim sahibi olmasıyla bunları icra etmesi arasındaki kesişim onu listeye dahil eden etken oldu.
Kariyerinin başlarındaki Olympiacos macerasının ardından 2002’de CSKA’nın yolunu tutan Theo için 2006 yılına kadar bir başarı suskunluğu hakim olsa da o sene beklenen patlama tam anlamıyla geldi ve bir anda sıçramayı yaptı.
Önce Moskova ekibiyle EuroLeague şampiyonluğuna ulaştığı özel performanslarını sergileyen Papaloukas ardından Dünya Kupası’nda yarı finaldeki o efsanevi maçta ABD Milli Takımı’nın başına bela olan performansıyla sahne aldı.
Tekrar Final Four’lara dönecek olursak attığı 164 sayı onu Avrupa basketbolunun en büyük isimlerinden birinin arkasına yerleştirdi.