by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Bu kıtayı yaşayan, bu kıtanın basketbol geleneklerini bilen herkesin tatmışlığı olan şeyler olsa da EuroLeague’deki bazı anlar gerçekten de hiç unutulmuyor.
Birbirinden özel anıları canlı yaşamak da Avrupa basketboluna gönül vermiş insanlar için müthiş büyük bir zevk.
Bunlar kimi zaman bir basket, kimi zaman harika bir smaç, blok yahut inanılmaz bir asist şeklinde karşımıza çıkıyor…
Eurohoops Fırın olarak basketboldan 2 aydır uzak kaldığımız gerçeğiyle yüzleşerek yakın geçmişteki anıları yad etmek istedik ve sizlerin huzurlarına son 10 yılın en unutulmaz anlarını taşıdık.
Georgios Printezis’in 2012 Finali’ndeki Maç Kazandıran Basketi
Direkt tarihin en akılda kalıcı anı bu olabilir gerçekten de. Ramunas Siskauskas’ın 0/2’si sonrası Vassilis Spanoulis’in topu kendisi kullanmayıp Andrei Kirilenko’yu ikili sıkıştırmaya çekerek Printezis’i boşa düşürmesi ve…
Sonrası 15 yıl sonra gelen EuroLeague şampiyonluğu!
Georgios Printezis’in 2015’te Barcelona’yı Yıkan Üçlüğü
2015 EuroLeague playofflarında karşılaşıyor bu iki takım ve ilk maçı Barcelona kazanıyor. Olympiacos rakibinin seriyi bir şekilde 5. maça kadar getirmesine izin verirken son anlarına 68-68’lik skorla giren iki ekibin eşitliğini yeniden Printezis bozacaktı.
Yolladığı bu üçlük seriyi 3-1’le kapattı.
Vassilis Spanoulis’in 2013 Finali’nde Çıldırdığı Anlar
Vassilis Spanoulis’in kariyerinin zirvesine çıktığı süreç 2013 Finali’nin ikinci yarısında tam 22 sayı kaydedişiydi. Bu performansın ardından Olympiacos 2 sene üst üste şampiyonluk kazanarak back-to-back yapma şansına erişti.
Adrien Moerman Barcelona’yı Evine, Efes’i Final Four’a Yolluyor
2019 playofflarında 5. maç! Sezonun fırtına ekibi Anadolu Efes ile her zaman köklü bir kulüp olan Barcelona karşılaşıyor.
2-2 giden seride son maçın bitimine 30 saniye kala 75-71 olan skor hala Ergin Ataman’ı rahatsız ediyordu. Neticesinde de Adrien Moerman köşeden o üçlüğü yollayarak fişi tamamen çekmeyi başardı.
Josh Childress’ın Partizan’ın Hayallerini Yıkan Smacı
2010 EuroLeague Finali’nde bu smaç olmasaydı Dusko Vujosevic’in Partizan takımı olacaktı. Olympiacoslu Milos Teodosic üçlük atışında isabet bulamasa da havada birisi vardı!
Josh Childress bu smaçla EuroLeague tarihine geçti ve takımını finallere taşıyan en önemli etken oldu Paris Final Four’unda…
Aman Victor! N’aptın Victor!?
Tüm ipler elindeyken tüm ekibin sözünü dinleyeceği biriydi 2014 CSKA Moskova’sında Victor Khryapa’nın takımın ağabeyi olarak o top kaybıyla tüm kaderi değiştiren isim de oldu.
Rus devi oldukça avantajlı bir durumdayken final yolculuğu Khryapa’nın bu top kaybıyla çöpe gitmişti. Tyrese Rice’ın bulduğu hızlı hücum skoru ise Maccabi‘yi finale taşıyordu.
Victor Khryapa’nın “Son Ribaundu”
Temsilcimiz Fenerbahçe açısından yürek ağrıtıcı bir an olsa da basketbolsever gözüyla bakıldığında oldukça ikonik bir an olduğunu inkar edemeyiz 2016’daki Victor Khryapa ribaundunun…
Neredeyse 20 sayı farktan gelen Sarı-Lacivertliler skoru 83-81’e kadar getirmişken deneyimli forvetin o putback’i resmen hayallerin katili olmuştu ve uzatmalarda CSKA Moskova şampiyonluğa yürümüştü.
Kostas Sloukas Abdi İpekçi’de Mesafe Tanımıyor
Sırada EuroLeague’de tarihin en uzun mesafeli son saniye basketlerinden birisinde Kostas Sloukas‘ı konuk ediyoruz. 2011-12 sezonunda temsilcimiz Galatasaray Top 16 macerasının 2. maçında Abdi İpekçi Spor Salonu’nda Olympiacos‘u ağırlıyordu.
Sarı-Kırmızılılar tam “kazandım” derken Sloukas‘ın bu inanılmaz basketiyle sarsılsa da uzatma periyodunda güç de olsa mücadeleden Jamon Gordon – Jaka Lakovic ikilisinin oyunuyla galip ayrılıyordu.
Zoran Planinic’in İpekçi’deki Unutulmaz Son Saniye Basketi
Son saniye basketleri tarihine bir bakılsın derim… Bundan daha absürd olanını bulabilirsek çok şaşırırım.
Olimpia Milano ile Abdi İpekçi’de karşı karşıya gelen ekibimiz Anadolu Efes, Keith Langford‘ın ikinci serbest atışı kaçırması sonucunda 3 saniye kala 2 sayıyla gerideyken ribaund çekiliyor ve sahne Zoran Planinic’in oluyor. Hem de olağanüstü bir şekilde!
Dusko Savanovic’in Valencia’yı Top 16’e Taşıdığı Üçlük
Dusko Savanovic ülkemizde de izleme fırsatı bulduğumuz önemli forvetlerden birisiydi. Union Olimpija karşısında 2010-11 sezonunda bulduğu bu son saniye üçlüğüyle takımını Top 16 aşamasına taşımıştı.