NBA: Her Takımın Cevaplaması Gereken 1 Soru – Doğu Konferansı

26/May/20 10:22 Mayıs 26, 2020

admin69

26/May/20 10:22

Eurohoops.net

Eurohoops Çeviri sizleri serinin ikinci ve son bölümünde Doğu Konferansı ekiplerinin cevaba muhtaç soru işaretleriyle buluşturuyor.

by Greg Swartz, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 3 Nisan 2020 tarihinde BleacherReport’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Genç yeteneklerini geliştirmeye çalışan lotarya takımları ya da play-off mücadelesi veren takımların hepsinin kadrolarına dair yapması gereken değerlendirmeler var.

NBA devam ederse, kalan kısa sürede takımların cevaplaması gereken sorular ise şu şekilde olacak:

Atlanta Hawks: Clint Capela kadroya uyum sağlayabilecek mi?

Atlanta Hawks, Clint Capela’yı kadrosuna katabilmek için Brooklyn Nets’in ilk tur hakkını, 2026 draftının ikinci tur hakkını ve Evan Turner’ı gözden çıkardı. Bu hamlenin üzerinden iki ay geçmesine rağmen Hawks, hala Capela’nın takıma nasıl uyum sağlayacağını bilmiyor.

Capela, yaşadığı sakatlık sebebiyle 29 Ocak’tan beri forma giyemiyor. Uzun oyuncunun durumu 18 Mart’ta tekrar gözden geçirilecekti. Eğer işler yolunda gitseydi o tarihten sonra Atlanta’nın bu sezon oynayacağı 13 maç daha olacaktı.

Kadrosundaki diğer dört pozisyonda yetenekli ve genç oyunculara sahip olan Hawks için Capela hamlesi gayet mantıklıydı. Geride bıraktığımız üç sezon boyunca Rockets formasıyla 14.9 sayı – 12.2 ribaund – 1.7 blokluk ortalamalar yakalayan Capela, savunma performansıyla da bu alanda ligin 28. sırasında bulunan Hawks için önemli bir ekleme.

Capela’nın dış şut tehdidinin olmadığı düşünülünce alan paylaşma sıkıntısı oluşabilir. Ancak takımın uzun forveti John Collins’in üçlük çizgisinin gerisinden %40.1 ile oynuyor oluşu bu konudaki endişeleri nispeten azaltıyor. Capela’nın sakatlığının boyutunu bilmediğimiz için sezon devam etse bile bu sorunun cevabını önümüzdeki yıldan önce alamayabiliriz.

Boston Celtics: Daniel Theis, takımın ihtiyacı olan pivot olabilir mi?

Boston Celtics; Tristan  Thompson ya da John Henson gibi isimleri kadrosuna katmayı düşünüyor olabilir. Eğer kadronun uzun rotasyonuna bir ekleme yapmazlarsa ellerinde Daniel Theis ve Robert Williams dışında ciddi bir çember koruyucu bulunmuyor.

Theis, bu sezon oynadığı maçlarda 23.8 dakika sahada kaldı ve bu sürede 9.3 sayı – 6.6 ribaund – 1.3 blok ortalamalarıyla oynadı. 2.03’lük boyuna rağmen Theis, çemberi savunma konusunda önemli bir performans gösterdi. Fakat play-off ortamında fiziksel dezavantajlarıyla beraber bu performansı göstermeye devam edebilecek mi bu bir soru işareti.

Eğer play-off’lar şu anki sıralama ile başlayacak olursa üçüncü sıradaki Boston Celtics, altıncı sıradaki Philadelphia 76ers ile karşılaşacak. Bu da Theis’ın Embiid’i savunması anlamına geliyor. Embiid’in Theis’a karşı net bir fiziksel avantajı var.

Eğer Boston Celtics, ilk turda Sixers’ı elemeyi başarırsa bir sonraki turda da Pascal Siakam, Marc Gasol ve Serge Ibaka gibi oyunculara sahip olan Toronto Raptors ile eşleşecek. İşlerin yolunda gitmesi durumunda da bir sonraki turda Celtics’i Giannis Antetokounmpo ve Brook Lopez bekliyor olacak.

Theis, bu sezon önemli bir performans gösterse de play-off’un parlak ışıkları altında ligin en önemli uzunlarına karşı nasıl bir performans sergileyecek bu hala cevap bekleyen bir soru.

Brooklyn Nets: Jacque Vaughn, Nets’in tam zamanlı koçu haline gelebilir mi?

Kenny Atkinson’ın kovulmasından sonra NBA sezonu araya girene kadar Jacque Vaughn, sadece iki maçta Brooklyn Nets’i yönetti. Bu maçların ikisini de kazanan Nets, Lakers karşısında deplasmanda etkileyici bir galibiyet aldı. Ancak Vaughn’un koçluk performansını doğru değerlendirebilmek için daha fazla maçta Nets’i izlemek gerekiyor.

Şu anda takımın geçici olarak koçu olan Vaughn’un özgeçmişi de Nets’in tam zamanlı koçu haline gelmek için yeterli olabilir. Vaughn; Utah Jazz, Atlanta Hawks, Orlando Magic, New Jersey Nets ve San Antonio Spurs gibi takımlarda 12 yıl boyunca forma giyen eski bir oyun kurucu. Bu dönemde John Stockton, Karl Malone, Grant Hill, Tracy McGrady, Jason Kidd, Vince Carter ve Tim Duncan gibi süperyıldızlarla beraber oynadı ve Gregg Popovich ile Jerry Sloan gibi koçların takımlarında yer aldı.

Vaughn, aynı zamanda 2012 ve 2015 yılları arasında Orlando Magic’in de koçluğunu yaptı. Tyronn Lue, Mark Jackson ve David Fizdale gibi isimlerin adı Nets’in koçluk görevi için geçiyor olsa da Vaughn’u da göz ardı etmemek gerekiyor.

Charlotte Hornets: Devonte’ Graham, bir altıncı adam mı yoksa yıldız mı?

Devonte’ Graham, Hornets organizasyonu sezon başında onun ellerindeki en iyi oyuncu olduğunu fark edene kadar kenardan geliyordu. Bu sezon 18.2 sayı – 3.4 ribaund – 7.5 asist – 1.0 top çalma istatistikleriyle oynayan Graham, önümüzdeki iki yıl boyunca Terry Rozier’a 36.8 milyon dolar ödemesi gereken Hornets’in en büyük umudu haline geldi.

Ancak hala Graham’in play-off iddiası olan bir takımdaki tavan performansı ve rolü hakkında soru işaretleri bulunuyor. Takımına yaptığı skor ve asist katkısına rağmen 25 yaşındaki oyuncu saha içinden sadece %38.2’lik bir isabet oranıyla oynuyor. Ligde 750’den fazla şut kullanan oyuncular arasında Graham’in şut yüzdesi son sırada yer alıyor.

Rozier ile Graham’in dakikalarını ayırmak belki bir çözüm olabilir. Graham benchten geldiği dönemde %59.0’luk bir true shooting yüzdesine sahipken ilk beşe yerleştikten sonra bu değer %52.9’a kadar düştü. Graham, Rozier ile aynı anda sahada olduğu dakikalarda -6.0’lık bir net rating değerine sahip. Ancak 25 yaşındaki oyuncu Rozier olmadan sahada olduğu anlarda net rating değeri 1.5’a kadar çıkıyor. Rozier’ın oynamadığı anlarda da true shooting yüzdesi %51.1’den %57.3’e yükseliyor.

Eğer Hornets, ciddi bir kontrat verdiği Rozier’ı benche çekmek istemiyorsa Graham’i kenardan getirmek daha iyi bir seçenek olabilir.

Chicago Bulls: Draft’ta hangi pozisyona ekleme yapmalılar?

Chicago Bulls, yeniden yapılanma sürecinde pozisyona göre mi seçim yapmalı yoksa hala müsait olan en uygun oyuncuyu mu seçmeli? Bulls’un ilk olarak bu soruya bir cevap vermesi gerekiyor.  Bulls’un elinde üzerine yapı kurulabilecek parçalara baktığımız zaman da karşımıza cevaplardan çok daha fazla sorular çıkıyor.

Wendel Carter Jr.’ın pivot olarak yeri sağlam. Sezonun geride bıraktığımız döneminde genç oyuncu 11.3 sayı – 9.4 ribaund – 0.8 blok ortalamalarıyla oynadı ve onun sahada olduğu anlarda Bulls, oturduğu dakikalara göre 4 sayılık bir iyileşme gösteriyor. Carter Jr.’ın ilk iki sezonunda yaşadığı sakatlıklar onu biraz zorladı ama genç ismin bir yıldız potansiyeline sahip olduğu ortada.

Coby White, sezon ilerledikçe oyun kurucu olarak önemli gelişimler gösterdi fakat hala gerçek bir saha yöneticisi değil. LaVine, maç başına 25.5 sayılık bir ortalamayla oynuyor ve sezonun geride bıraktığımız kısmında kısa forvet pozisyonunda şutör guard pozisyonuna göre daha çok dakika aldı.

Otto Porter Jr., geçen sezon takasla takıma katıldıktan sonra harika bir performans göstermişti ancak ne yazık ki bu sezon yaşadığı sakatlıklar sebebiyle sadece 14 maçta forma giyebildi. Porter’ın kontratında da 2020-21 sezonu için oyuncu opsiyonu bulunuyor. Bulls’un uzun forvet pozisyonunda da kadroda Lauri Markkanen varken bir ekleme yapması pek mantıklı görünmüyor fakat onun da geçen sezon performansının dibi gördüğünüsöylemek lazım.

Draft yaklaşırken Bulls’un kesinlikle tercih yapmaması gereken tek pozisyon pivot gibi gözüküyor. Bunun dışındaki tüm pozisyonlar için Bulls’un elinde bulunan oyuncular hakkında yerinde bir değerlendirme yapabilmek için zamana ihtiyacı var.

Cleveland Cavaliers: Andre Drummond, takımın yeniden yapılanma sürecinin bir parçası mı?

Cleveland Cavaliers; Collin Sexton, Darius Garland ve Kevin Porter Jr. gibi genç oyunculara sahip olduğu kısa rotasyonunda sabırlı olabilir. Ancak 26 yaşındaki Andre Drummond ile alakalı kısa bir süre içerisinde karar vermeleri gerekiyor.

Drummond’ı birkaç kontrat ve 2023 ikinci tur hakkı karşılığında kadroya katmak iyi bir hamleydi. Özellikle Cavaliers ile oynadığı ilk 8 maçta Drummond’ın yakaladığı 17.5 sayı – 11.1 ribaund – 1.5 top çalma – 1.4 blok ortalamalarına bakınca bu hamle göze daha da iyi geliyor.

Cavs’in kadrosunda bulunan üç guardın yaş ortalaması ise sadece 20. Bu da akıllara Drummond’ın yaşı, takımın yeniden yapılanma zaman çizelgesine uygun mu sorularını getiriyor. Cavaliers’ın genel menajeri Koby Altman, bu konuda olumlu düşünenlerden birisi.

“Drummond’ı uzun süre için kadromuzun bir parçası olarak düşünüyoruz” diyen Altman, “Drummond’ın kontratında oyuncu opsiyonu var, maaş bütçesi açısından iyi bir konumda olduğumuzu düşünüyoruz. Eğer Drummond bu opsiyonu kullanarak takımda kalmaya karar verirse bu parayı daha iyi harcayabileceğimiz bir oyuncu olmaz” ifadelerini kullandı.

Eğer bir takas gerçekleşmeze Drummond, kontratındaki 28.8 milyon dolar değerindeki opsiyonu kullanacak gibi gözüküyor. Bu durumda da Cavs’in 30’lu yaşlarına yaklaşan ve modern oyuna çok uygun olmayan bir uzuna nasıl bir kontrat vereceğini izlemek enteresan olacak.

Detroit Pistons: Önümüzdeki sezona nasıl yaklaşmaları gerekiyor?

Takas döneminde Derrick Rose’u takımda tutmayı tercih eden Detroit Pistons, yakın gelecekte ciddi bir yeniden yapılanma hamlesi yapmayacağının sinyalini vermiş olabilir. Drummond’ı ve Reggie Jackson’ı maaş bütçesini rahatlatmak için takımdan yollayan Pistons’ta Derrick Rose’un önümüzdeki sezon için sözleşmesi devam ediyor. Blake Griffin de önümüzdeki iki yıl boyunca Detroit ekibinden 75.8 milyon dolar kazanacak.

Griffin, Ocak ayında geçirdiği diz ameliyatı sebebiyle sezonu kapatmıştı. Bu da Pistons’ın onun kontratını almaya niyetli olacak bir takas partneri arama konusunda çok istekli oalcağı anlamına geliyor. Ancak Rose ve Griffin önümüzdeki sene Pistons forması giyerse Detroit ekibi play-off’ları hedeflemeli mi?

Pistons, önümüzdeki yaz döneminde maaş bütçesinde yeri olan ender takımlardan birisi. Bu boşluğu da Fred VanVleet ve DeMar DeRozan gibi isimler için kullanmayı düşünebilirler. Sene sonunda serbest kalacak ve 21.9 sayı – 9.4 ribaund – 2.3 asist ortalamalarıyla oynayan Christian Wood’u kadroda tutmak da Detroit ekibinin önceliklerinden birisi olacak.

Tepe takımlarından sonra git gide zayıflayan doğu konferansında yer alan Detroit Pistons için önümüzdeki sezon play-off’ları hedeflemek mantıklı bir tercih olabilir.

Indiana Pacers: Victor Oladipo, eski performansına geri dönebilecek mi?

NBA sezonu araya girmeden önce Victor Oladipo, bu yıl sadece 13 maçta forma giydi ve Indiana Pacers ile iki kez All-Star seçildiği performansından uzak bir görüntü çizdi. Oladipo olmadan Pacers’ın doğu konferansında play-off’larda ikinci tura kalabilmesi için çok şansı olması gerekiyor. Oladipo’nun en iyi performansını gösterdiği senaryoda da Pacers için konferans finalinden ötesi hayal gibi duruyor.

Oladipo’nun bir takımın en önemli opsiyonu olarak play-off’larda neler yapabileceğini gördük. 2018 yılında Oladipo önderliğinde Pacers, LeBron James ve Cleveland Cavaliers’ı yedinci maça kadar zorlamıştı. Oladipo, bu seri boyunca 22.7 sayı – 8.3 ribaund – 6.0 asist ve 2.4 top çalma gibi etkileyici bir performans sergilemişti.

Yaşadığı sakatlıktan döndükten sonra çıktığı sekiz ilk maçta Oladipo doğal olarak zorlandı. Bu karşılaşmalarda sadece 10.8 sayı – 2.1 ribaund ve 2-6 asist ortalamalarıyla oynadı. Ancak sonraki beş maçta daha iyi bir görüntü çizen Oladipo, 18.6 sayı – 4.8 ribaund – 3.6 asist ve 1.4 top çalmayla oynadı. Sezonun araya girdiği dönemde dinlenmek, Oladipo’ya iyi gelmiş olabilir.

Miami Heat: Jimmy Butler, şampiyon olacak bir takımın en iyi oyuncusu olabilir mi?

Kimse Jimmy Butler’ın yeteneklerinden şüphe etmiyor. Ligdeki çok az oyuncu Butler kadar komple bir yetenek setine ve rekabetçiliğe sahip. Ancak yine de bir NBA takımını şampiyonluğa taşıyabilecek çok az oyuncu var. Şu anda NBA’de LeBron James, Kevin Durant, Kawhi Leonard ve Stephen Curry bu isimler olarak görülüyor. Bu oyuncuların hemen ardından da Giannis Antetokounmpo geliyor.

Jimmy Butler ise bu seviye çıkabilmiş gibi değil. Ve 30 yaşındaki oyuncunun bu seviyeye çıkma ihtimali de her geçen gün azalıyor. Kariyerinin geride kalan kısmında Butler; Derrick Rose, Karl-Anthony Towns ve Joel Embiid gibi isimlerle beraber oynarken iki numaralı opsiyon için harika bir isim olarak görülüyordu.

Miami Heat’te Bam Adebayo, Kendrick Nunn, Goran Dragic, Duncan Robinson, Tyler Herro ve Igoudala gibi isimlerden önemli bir destek alan Butler’ın Miami’yi şampiyonluğa taşıyabilecek oyuncu olduğunu kanıtlaması gerekiyor.

Milwaukee Bucks: Donte DiVincenzo, takımın gizli silahı mı?

Geçtiğimiz yaz döneminde Malcolm Brogdon’ı kaybetmek Milwaukee Bucks’ın kısa rotasyonuna ciddi bir zarar verdi ve şutör guard mevkisinde 33 yaşındaki Wesley Matthews’a güvenmek zorunda kaldılar. Ligin en keskin şutörlerinden biri olan 39 yaşındaki Kyle Korver’ı kadroya katmak bu zararı biraz azaltsa da tecrübeli isim uzun dakikalar sahada kalabilecek fiziksel kapasitede değil.

Bu pozisyon için Bucks’ın aradığı çözüm ise gözlerinin hemen önünde olabilir. 2018 draftının 17. sırasından seçilen Donte DiVincenzo, yaşadığı sakatlıklar sebebiyle zaman zaman sekteye uğramıştı. Ancak şu anda Bucks’ın en önemli bench parçalarından birisi olarak göze çarpıyor ve ilerleyen dönemde ilk beşe yerleştiğini görmek de büyük bir sürpriz olmaz.

Oynadığı son dört maçta 15.8 sayı – 5.5 ribaund – 3.3 asist – 1.3 top çalma ortalamaları yakalayan DiVincenzo, belki de kariyerinin en iyi performansını sergilemeye başlamıştı.

Eğer Eric Bledsoe bir kez daha play-off’larda istenen performansı sergileyemezse; DiVincenzo, aranan çözüm olabilir.

New York Knicks: RJ Barrett, doğru seçim miydi?

Son draftta seçilen Morant ve Zion gibi isimler harika bir performans sergilese de aynısını üçüncü sıra seçimi RJ Barrett için söylemek doğru olmaz. Barrett, Knicks kadrosunun en skorer ikinci oyuncusu olsa da saha içinden %40.2, üçlük çizgisinin gerisinden ise %32.0 ile şut kullanıyor. Barrett, şutör guardlar arasında real plus-minus istatistiğinde de 136 oyuncu arasında 126. sırada yer alıyor.

Herro, Garland, PJ Washington, Rui Hachimura ve White gibi çaylak isimlerin gösterdiği performans da göz önünde bulundurulunca Barrett’ın doğru seçim olup olmadığı sorusu da akıllara geliyor.

Barrett’ın biraz daha zamana ihtiyacı var gibi gözükse de son zamanlardaki performansının umut verici olduğunu söylemek lazım. Barrett, son sekiz maçında 18.3 sayı – 4.6 ribaund – 3.5 asist ve 1.3 top çalma ortalamalarıyla oynarken saha içinden %48.2, üçlük çizgisinin gerisinden de %37.5 ile şut attı.

Orlando Magic: Pivot pozisyonunda gelecek kime emanet?

Orlando Magic’in kısa ve forvet rotasyonunda ciddi eksikleri olsa da pota altında çok kaliteli isimlere sahip olduğunu söylemek gerekiyor. Nikola Vucevic, Magic kadrosunda yer alan en yetenekli oyuncu ve All-Star maçında yer almış tek isim. Bu sezon 19.5 sayı – 11.0 ribaund – 3.7 asist ve 0.9 blok ortalamalarıyla oynayan Vucevic, son sekiz sezon boyunca takımın ilk beş pivotuydu. Henüz sadece 29 yaşında olan Vucevic, önümüzdeki üç yıl için de 72 milyon dolar değerinde bir kontrata sahip.

Şu anda bu pozisyonda bir değişikliğe gitmek çok mantıklı olmasa da bu Mo Bamba’nın durumunu daha da karmaşık hale getiriyor. 2018 Draft’ının altıncı sıra seçimi olan Bamba, maç başına sadece 14.5 dakika sahada yer alıyor ve gelişim gösterebilmek için daha fazla oynamaya ihtiyacı var. Bamba, daha şimdiden Vucevic’den daha iyi bir çember savunucu ve üç sayı çizgisinin gerisinden de daha iyi bir potansiyeli var gibi gözüküyor. Bamba, takımdaki oyuncular arasında en iyi ribaund yüzdesine de sahip.

İkisini birden takımda tutmak Bamba’nın yeteneklerini ziyan etmek gibi gözüküyor. Ancak Vucevic’i benche çekmek de mantıklı bir çözüm değil. Bu yüzden Magic’in önümüzdeki dönem için pivot pozisyonunda bir tercih yapması gerekiyor.