by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Takım sporlarının en büyülü şekilde karşımıza çıktığı anlar çekişmeli maçların son anları oluyor. Bu anlarda karşımıza çıkan oyuncularsa genelde “buraları iyi oynamalarıyla” tanınan büyük isimler oluyor.
EuroLeague tarihinde pek çok büyük efsane, klişe tabirle el yakan topları kullanırken hiç tereddüt etmedi. 2012 Finali’ne gidecek olursak kimisi de büyüklüğünü gösterip doğru olanı yaparak arkadaşına güvenmeyi tercih etti.
1992’de Sasha Djordjevic’in, 2012’de Georgios Printezis’in maç kazandıran basketleri kadar sadece bu son saniye basketlerini atanları değil, karar periyodu olarak sayılabilecek son dakikaları en iyi oynayan isimlere göz atmak istedik bugün.
Avrupa basketbolu seyircisi plarak gitgelli maçlar izlemeye çok alışık oluşumuz ve artık bünyemizin bu heyecana karşı bağışıklık kazanmış olmasıyla biliniriz.
Eurohoops Fırın, bu heyecanı anlamlı kılan modern EuroLeague’in en clutch 10+1 ismini huzurlarınıza taşıyor…
NOT: 11 oyuncu arasında ekstra oyuncu da dahil hiçbir sıralama gözetilmemiştir.
Vassilis Spanoulis
Bu listedeki herkes için “olmazsa olmaz” diyebiliriz ama kritik an denince Avrupa basketboluna gönül vermiş birçok kişinin hafızasına kazınmış isim Olympiacos‘un efsane oyuncusu Vassilis Spanoulis olur diye düşünüyorum ben şahsen.
Yukarıdaki fotoğraf belki de onu en güzel anlatan ögelerden birisidir. Kelimelerden daha açık bir şekilde anlatıyor çünkü…
Geri çekilerek kendine has imza atışlarıyla çok can yaktı Spanoulis. Bunu yaparken de 2 ezeli rakibin formasıyla toplam 3 şampiyonluğa hükmetti.
Yunan oyuncu kariyerinin sonlarına yaklaşırken dün itibarıyla (25 Mayıs) iptal edilen EuroLeague sezonunda modern tarihin en skorer ismi olmayı başardı.
Kendisiyle ilgili maç kazandıran basketleri ve kritik anlardaki efsanevi şutlarından oluşan 11 buçuk dakikalık bir videoyu şöyle bırakıyorum:
Nando De Colo
CSKA Moskova tarihinin en önemli figürlerinden birisi ve aynı zamanda Fenerbahçe Beko’nun umutlarının sahibi Nando De Colo…
Onu sadece yürüyerek skor üretebilmek gibi inanılmaz büyük bir yeteneği olmasıyla tanımıyoruz elbette. Büyük oyuncuları özel yapan çok önemli bir özellikleri vardır ancak bu hiçbir zaman tek bir şeyle sınırlı kalamaz. Birçok şeyi çok iyi yapabilen isimler tarihe geçmiştir hep.
Nando da maçların kritik anlarında sazı alarak hep takımlarını yukarı çeken bir isim oldu. CSKA formasıyla Fenerbahçe karşısında yolladığı son saniye basketi hep akıllardadır.
İşte tam bu noktada bir diğer örnek olarak geçen sezonun Final Four yarı finalinde Real Madrid karşısında attığı ve yüksek ihtimalle CSKA’yı şampiyonluğa taşıyan en önemli faktör olan o şutu:
Mike James
Son yılların parlayan yıldızı CSKA Moskova’nın Birleşik Amerikalı guardı Mike James’in özellikle bu sezonki performansını gerçekten anlamak çok güç.
Durmak bilmediğini söylemekte beis görmüyorum çünkü öyle. Bunda Dimitris Itoudis’in çok büyük katkısı olduğunu fırsat bulduğum her yerde anlatıyorum ama James’in özverisini esgeçmek hiç yakışık almaz.
Sezonun MVP’si olamazdı yüksek ihtimalle ama kendisin dahil ettiği gibi Shane Larkin ve Nikola Mirotic’le beraber kesinlikle ilk 3’te yer alabilirdi.
Bu sezon içerideki Zalgiris Kaunas ve deplasmandaki Anadolu Efes maçlarındaki clutch performanslarıyla iyice göze batmıştı kendisi.
Geçen yıl Milano‘dayken Efes‘i Vasilije Micic’in iyi savunmasına rağmen üzdüğü şutu hatırlayalım:
David Blu
Maccabi Tel Aviv‘in büyük emektarı David Blu… 7 yıl formasını giydiği İsrail ekibinde 10 yıl arayla 2 EuroLeague şampiyonluğu kazanan iki kadronun parçası konumundaydı.
Tel Aviv ekibinde David Blatt döneminin vazgeçilmezlerinden olan Blu, Pini Gershon döneminde de kaydadeğer süreler alan önemli bir oyuncuydu.
Basketbolseverlerin onu tanıdığı stiliyle her zaman doğru yerde olmayı başarabilmesiyle kritik anlarda da fark yaratan bir forvet olarak keyif veren bir isimdi.
2014’teki CSKA Moskova finalinde kaydettiği çok çok önemli bu şutla uzatmanın ve şampiyonluğun kapısını açan kişi de David Blu’ydu ayrıca:
Georgios Printezis
Olympiacos‘un bir diğer yaşayan efsanesiyse 2012 şampiyonluğunu getirerek 15 yıllık hasreti dindiren isim olan Georgios Printezis.
4 numaralar arasında bu can alıcı şutları kullanma konusunda en güvenilir oyuncu olduğunu düşünüyorum ben Yunan forvetin.
Gerek 2012’deki tek el floaterı, gerekse 2015 Playoffları’nda Barcelona’yı yıkışıyla Printezis bu listenin önemli gerçeklerinden bir tanesi.
Modern EuroLeague’in en büyük streç 4’lerinden birisi olan yıldız oyuncunun Barcelona karşısında maç kazandırarak Barış ve Dostluk Salonu’nu yıkan şutu:
Gianluca Basile
Anadolu Efes açısından buruk bir anının mimarı İtalyan basketbol efsanesi Gianluca Basile… 2004 Playoffları’nda aşağıdaki videoda izleyeceğiniz şutla Fortitudo Bologna’yı Final Four’a yollamayı başarmıştı.
Tabii sonrasında yarı finalde Montepaschi Siena’yı eleseler de işler istedikleri gibi gitmemiş, finalde ev sahibi Maccabi‘ye 44 sayılık farkla hezimet bir sonuçla mağlup olmuşlardı.
Ancak Basile’nin bu tavan dönemlerini geçirdiği Fortitudo yılları ve sonrasındaki 6 yıllık Barcelona serüveni çok büyük şutlara, önemli anlara tanıklık etti.
Barcelona formasıyla 2010 şampiyonluğunu yaşayan süper kadronun bir parçası olan Gianluca Basile, ihtişamlı kariyerini kupayla taçlandırmış oldu.
Dimitris Diamantidis
Dimitris Diamantidis’in oyun stilinden kaynaklı olarak kritik anları da elbette çift yönlü. Yılın Savunmacısı ödülüne uzun seneler ambargo koyan bir isim olarak ciddi manada acayip bir kariyeri var.
2007, 2009 ve 2011 yıllarında şampiyonluk yaşayan Yunan oyun kurucu lig tarihinin en kariyerli isimleri arasında çok önemli bir yere koymayı başardı kendisini.
Özeldi, çok özel. Bunu sağlayan şey ise tam bir lider mentalitesiyle sorumluluktan hiçbir zaman kaçmayışıydı. Bu cesareti onu hep zirveye taşıdı.
Alttaki 15 dakikalık videonun başında da airball attığı bir şuttan sonra Panathinaikos taraftarının ona bitmek bilmeyen desteğiyle sıkışan maçı geri alıyor 3D. Geri kalan 14 dakika onun kişisel tarihini tamamen anlatıyor zaten.
Bogdan Bogdanovic
Sadece kritik anların oyuncusu demek Bogdanovic’e ayıp etmek olur. O hakikaten kritik maçların oyuncusuydu direkt.
Fenerbahçe taraftarı onu izlediği yıllarda bir son top olduğu zaman Bogdan’ın sahada olduğu bilinciyle arkasına yaslanırdı. Bu Partizan döneminde de böyleydi, şimdi NBA’deki kariyerinde de böyle.
Onun olduğu takımda son topu da haliyle o kullanır çünkü o, kendisini Mamba Mentalitesi’yle yetiştirdiğini sürekli ifade eden, soğukkanlılığın timsali Bogdan Bogdanovic…
Bir aralar sanki haftada bir son saniye basketiyle maç kazandırıyormuş gibi hissediyordum ben. Sırp silahşör kendisine ihtiyaç duyulduğu her anda orada olmasıyla ve kafasını sallamasıyla meşhur!
Bu kritik anları oynama meselesiyle ilgili en net Bogdan anılarından birisi de 2017’de Türkiye’de düzenlenen EuroBasket’te grup aşamasında oynanan Türkiye – Sırbistan maçının son çeyreğinde saklıdır. Tam galibiyete odaklanan Türk seyirciler onun son çeyrek performansıyla üzülmüştü.
Juan Carlos Navarro
Katalanlar’ın en büyük efsanesi Juan Carlos Navarro da kariyeri boyunca takımını önemli icraatleriyle taşımış bir isim ve bunu henüz bir rol oyuncusu olduğu dönemde bile yapıyordu.
2003 Final Four’unda yarı final eşleşmesinde J.R. Holdenlı CSKA Moskova’yı tam top Holden’a gelecekken her zamanki o harika sezgileriyle durdurup maçı koparmasına atıfta bulunmak istedim.
Rol oyuncusu olduğu dönemde bunu yapması tabii ki de liderliği tamamen ele aldığı süreçte daha yüksek bir boyutta tezahür edecekti.
La Bomba, EuroLeague tarihinde son anların en büyük oyuncuları arasına girmeyi kesinlikle hakeden bir liderdi.
Sergio Llull
Sergio Llull bir Real Madrid efsanesinden ziyade daha çok “mandalina” şutun yaratıcısı olan bir son anları oynama profesörü olarak biliniyor…
Kabul etmek gerekir ki bu heyecan dozu yüksek anları oynama işini kendisine bir imza hareketi geliştiren basketbolcular daha iyi kıvırıyor. 2016-17 sezonu MVP’si Llull’ün bu şutlarında sağladığı başarı da onun Los Blancos’a sayısız maç kazandırmasının altında yatan sebeplerden birisi.
Modern EuroLeague tarihinin saygıyı en hakeden figürleri arasında yer alıyor hem karakteriyle hem de oyunuyla Sergio Llull. Böylesine büyük bir yıldızı sahalarda çok daha uzun süre görmeyi düşlüyoruz elbette. Çünkü onu izlemek daima en büyük keyiflerden biri Avrupa basketbolu adına.
2014-15 ve 2017-18 sezonlarında 2 şampiyonluk kupasını ellerinde yükseltmeyi başaran Llull, 2010-20 yılları arasındaki 10 Yılın Takımı’na da seçilerek misyonunu doldurdu. O, NBA’de hiç oynamamış profesyonel basketbolcular arasında gerçekten çok özel bir yerde.
Ekstra
Terrell McIntyre
Sadece 1.75 boyundaki Terrell McIntyre, izlemesi en keyifli oyunculardan biriydi modern EuroLeague tarihinde…
Birleşik Amerikalı guard, belki fiziksel olarak küçüktü ancak hem yüreği hem de yetenekleri büyüktü. Siena’nın harika sistem basketbolunun içerisindeki yaratıcı ve sürükleyici oyuncu olan McIntyre, İtalyan ekibinde harika 3 sezon geçirdi.
Üç sezonun ikisinde EuroLeague’de yılın beşine seçilen McIntyre, birçok unutulmaz performans sergiledi. Bu performanslar arasında en unutulmaz olanı playoffta Panathinaikos’a attığı 35 sayıydı.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!