by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Avrupa basketbolunun NBA’in aksine daha çok koçlar tarafından kaderi çizilen bir lig olduğunu sürekli anlatıyoruz. Bunun sebebi kıtada oynanan oyunun dinamikleri ve farklı farklı ülkelerin müthiş basketbol dehalarını yetiştiren geleneklerinde saklı.
2004-05 sezonu itibarıyla modern EuroLeague’de de bireysel ödüllerin dağıtımında bir eşik atlanarak Yılın Koçu seçimleri gelenekselleşmeye başladı.
Bu ödülü geçen 16 yılda tam 11 büyük antrenör kazandı. Kimisi bu kazanımı birden çok kez elde etti, kimisi hiç şampiyonluk yaşamadığı halde ödüle layık görüldü. Ödülün ismini aldığı kişiyse Rigas ASK ve CSKA Moskova’yla sınırlı kalmayıp direkt tüm Sovyet basketboluna altın çağını yaşatmış büyük efsane Alexander Gomelsky…
Eurohoops Fırın olarak Turkish Airlines EuroLeague’de Alexander Gomelsky Yılın Koçu Ödülü’nü kazanan efsanevi isimleri huzurlarınıza taşıyoruz.
Zeljko Obradovic (3 kez)
İlk Başantrenör Sezonu: 1991-92
Kazandığı EuroLeague Şampiyonluğu Sayısı: 9 (1992, 1994, 1995, 2000, 2002, 2007, 2009, 2011, 2017)
Ödülü Kazandığı Takım(lar): Panathinaikos, Fenerbahçe
Ödülü Kazandığı Sezon(lar): 2006-07, 2010-11, 2016-17
Zeljko Obradovic FIBA döneminde de 1994 ve 1995 yıllarında üst üste iki kez Yılın Koçu seçildi.
Zeljko Obradovic hiçbir başarısının şans olmadığını defalarca kanıtlamış bir basketbol dehası. Takım arkadaşlarına koçluk yaptığı 92 Partizan şampiyonluğundan tutun 2017’de yine ilk şampiyonluğunu kazandığı şehirde bu sefer bir ev sahibi olarak Fenerbahçe’yi o gelmeden önce hayal bile edilemeyecek bir noktaya çıkarmasına kadar…
Verdiği kararlarla sahaya her daim etki edebilen, idman disipliniyle meslektaşlarına tur bindiren çılgın bir insan. 30’lu yaşlarında 3 farklı takımla Avrupa şampiyonu oldu, 13 sene boyunca Yunan topraklarında resmen bir hanedanlık kurdu. Ardından daha önce playofflardan ötesine gidememiş bir takımı daha 2. senesinden itibaren tam 5 sezon üst üste en yüksek seviyeye çıkarmayı başardı.
Sasha Djordjevic’in 1992’deki son saniye şutundan İbrahim Kutluay’ın 2002’de bitime bir dakika kala sapladığı hançere kadar kariyeri müthiş anlarla dolu Zeljko Obradovic’in tarifsiz sevinçler yaşattığı milyonlarca insan, kariyerlerini başarılarla süslediği tonla oyuncu var.
Hala onun başardığı şeyleri kafamda bir gerçekliğe oturtamasam da 6 takımla çalışıp 5’ini Avrupa’nın zirvesine çıkarmak kimsenin ha deyince yapabileceği bir iş değil. Onun bu kadar özel bir antrenör olmasını sağlayan da bu uzun ömürlülüğü ve “her zaman, her yerde geçerli” oluşu.
Ettore Messina (2 kez)
İlk Başantrenör Sezonu: 1989-90
Kazandığı EuroLeague Şampiyonluğu Sayısı: 4 (1998, 2001, 2006, 2008)
Ödülü Kazandığı Takım(lar): CSKA Moskova
Ödülü Kazandığı Sezon(lar): 2005-06, 2007-08
Ettore Messina FIBA dönemini kapsayan 1998 yılında da Yılın Koçu seçildi.
İlk başantrenörlük deneyimini yaşadığı Virtus Bologna’ya Sasa Danilovic, Antoine Rigaudeau, Zoran Savic, Alessandro Abbio ve Frosini gibi isimlerden oluşan kadrosunu FIBA dönemindeki Euroleague şampiyonluğu yaşatan Messina’nın işi henüz bitmemekle beraber daha yeni başlıyordu.
Manu Ginobili; Rigaudeau, Marko Jaric, Matjaz Smodis, Rashard Griffith gibi isimleri birleştirdiği takımla 2000’li yılların başına damga vuran “Kinder Bologna” efsanesinin yaratıcısı da yine Messina’ydı. Bu takımla 2001’de Fabricio Oberto, Saulius Stombergas ve Luis Scolalı TAU Ceramica’yı yenerken bir sonraki yıl back-to-back yapma şansını Zeljko Obradovic’in Panathinaikos’una epik bir final maçında yenilerek kaybedecekti.
Daha sonrasında Benetton, CSKA gibi takımlarla da üst seviyeye tırmanmayı başaran Messina’nın karşısına Dejan Bodiroga ve Obradovic gibi engeller yine çıkacaktı ancak vazgeçmeyi bilmeyen bu hırslı adam Rus ekibini 35 yıllık hasretine son verip 2006 ve 2008’de Smodis, Trajan Langdon gibi daha önceden de çalıştığı isimlerle Theo Papaloukas, Ramunas Siskauskas, JR Holden gibi 2000’ler EuroLeague’inin efsanelerini buluşturarak 2 şampiyonluğun daha sahibi olmayı başardı.
Son iki sezonda Olimpia Milano deneyimi geçen sezon yaptırdığı Final Four haricinde tatsız geçse de kendisi bu kıtanın kuşkusuz en büyük figürlerinden birisi.