by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague’de bireysel ödüller sezon sonlarında veriliyor. Tabii bu şu anda alıştığımız şekliyle böyle. Geçmişte bir dönem normal sezon ve Son 16 bölümlerine özgü iki ayrı MVP, yani En Değerli Oyuncu ödülü vardı.
Bunun kökten değişerek şimdiki halini sağlayan sezon ise 2004-05 oldu. O sezonda bireysel ödüllerde geniş bir yapılanmaya giden EuroLeague, 16 yıl boyunca kendisini koruyacak şekilde bir düzen getirdi.
2005 yılı itibarıyla artık Yılın Koçu, Yılın Savunmacısı gibi ödüller de sahibini bulmaya başladı.
Bizse bugün sizleri 2001 yılından beri modern EuroLeague’deki tüm MVP’lerle buluşturma noktasında karar kıldık. Araştırmalara başladığımızda karşımızda tam bir Avrupalı hegemonyası çıktı.
İşte Eski Kıta’nın son 22 yılının tüm MVP’leri…
2000-01 / DEJAN TOMASEVIC – SIRBİSTAN
22.9 sayı | 11.5 ribaund | 3.1 asist | 2.0 top çalma | 1.2 blok | 3.0 top kaybı | 34.1 dakika | 30.9 PIR
Normal sezon MVP’leri arasında en ihtişamlı performansları gösteren Dejan Tomasevic. 2000’ler All-Decade Team’e seçilmemiş olsa da önemli adaylarından birisiydi.
90’lı yılları Kızılyıldız ve Partizan gibi Belgrad’ın iki zıt kutbunda geçiren Tomasevic, kendisini TAU Ceramica ve Panathinaikos gibi daha büyük maceralara sürükleyecek performanslarını ise 2000-01 sezonunda Buducnost Podgorica formasıyla gösterecekti.
O sezon ortalama 34 dakika süre alan Dejan, 22.9 sayı – 11.5 ribaund – 3.1 asist gibi inanılmaz ortalamalar geliştirerek MVP’liği baştan sonuna kadar haketti.
2001-02 / MİRSAD TÜRKCAN – TÜRKİYE
17.6 sayı | 12.8 ribaund | 2.1 asist | 1.2 top çalma | 0.5 blok | 3.6 top kaybı | 35.0 dakika | 25.8 PIR
Mirsad Türkcan, Türk basketbolunun gördüğü en dominant uzunlardan birisi olarak Avrupa basketbolunda da efsaneleşmiş bir isim. 2001-02 sezonunda CSKA Moskova formasıyla normal sezon MVP’si olurken bu onun son ödülü olmayacaktı. Türkcan, Gordan Giricek gibi isimlerin olduğu takımda skorerliğiyle olduğu kadar ribaundlarıyla da öne çıktı.
2001-02 TOP 16 / DEJAN BODIROGA – SIRBİSTAN
Top 16 istatistikleri: 19.8 sayı | 5.2 ribaund | 1.8 asist | 1.3 top çalma | 0.5 blok | 1.8 top kaybı | 33.0 dakika | 24.7 PIR
Panathinaikos‘un efsanevi 2002 şampiyonuluğunda pay çıkaracak İbrahim Kutluay, Fragiskos Alvertis, Darryl Middleton gibi birçok isim sayabiliriz ancak hiçbirisi Dejan Bodiroga’nın önüne geçecek kadar büyük oynamadılar. Final Four öncesi o dönemki son aşama olan Top 16’deki performansıyla MVP seçilirken bu ödülü tekrar Final Four’da da alacaktı.
2002-03 / JOSEPH BLAIR – ABD
15.7 sayı | 9.7 ribaund | 1.3 asist | 1.3 top çalma | 0.6 blok | 1.7 top kaybı | 37.0 dakika | 23.7 PIR
Boyalı alanda rakiplerinin korkulu rüyasıydı o sezon Joseph Blair. Ülkerspor, Top 16’de 6 maçta 2 galibiyet alıp elenirken normal sezondaki performanslarıyla takımını 14 karşılaşmada 10 galibiyete taşıyabilecek kalitedeki bir isimdi.
2002-03 TOP 16 / MİRSAD TÜRKCAN – TÜRKİYE
14.6 sayı | 11.8 ribaund | 2.1 asist | 2.1 top çalma | 0.8 blok | 2.5 top kaybı | 35:4 dakika | 24.0 PIR
O sezonun bir diğer MVP’si de o dönem bunu bir alışkanlık haline getiren Mirsad Türkcan olmuştu. Ergin Ataman yönetimindeki Montepaschi Siena Final Four yolcusu olurken takımın ligi domine edebilecek kalitedeki isimlerinden biri olan Mirsad, Alphonso Ford, Bootsy Thornton ve Vrbica Stepanov gibi isimlerin olduğu takımda Top 16’in En Değerli Oyuncusu seçildi.
2003-04 NORMAL SEZON & TOP 16 / ARVYDAS SABONIS – LİTVANYA
16.7 sayı | 10.7 ribaund | 2.4 asist | 1.0 top çalma | 1.6 blok | 2.0 top kaybı | 28.1 dakika | 26.3 PIR
40 yaşında bile EuroLeague’i domine edebilecek kadar kaliteli bir oyuncuydu Arvydas Sabonis. 1980’li yıllardaki dev takım Zalgiris‘in de en iyi oyuncusuydu, 2004’teki Zalgiris‘in de… Aradaki NBA ve Real Madrid maceraları olmasa acaba Litvanya ekibinin tarihi nasıl şekillenirdi diye düşünmeden edemiyor insan! Sabas o yıl 2 MVP ödülünü de süpürdü.
2004-05 / ANTHONY PARKER – ABD
18.0 sayı | 5.3 ribaund | 3.6 asist | 2.0 top çalma | 0.6 blok | 1.8 top kaybı | 34.4 dakika | 24.9 PIR
Skor üretmek onun özel yeteneğiydi ancak tek yeteneği değildi. Birçok farklı yeteneği vardı ve o yeteneklerini sahada nasıl ortaya koyacağını onun kadar bilen çok az oyuncu oldu. Turnuvadaki üçüncü sezonunda Anthony Parker, o yeteneklerini kişisel zafere nasıl dönüştüreceğini de biliyordu. Sayı, top çalma ve verimlilik puanı alanlarında kariyer rekorlarını kıran Parker’ın MVP ödülünü hak eden performansı, Maccabi Tel Aviv‘in üst üste kazandığı şampiyonluklarla birlikte başına gelebilecek en güzel şeydi.
2005-06 / ANTHONY PARKER – ABD
14.8 sayı | 6.9 ribaund | 3.8 asist | 1.7 top çalma | 0.2 blok | 2.4 top kaybı | 35.2 dakika | 20.5 PIR
Bir elin nesi var, iki elin sesi var… Benzer bir durum Parker için de geçerli. Onun basketbol karakterini gösteren istikrarı ve ribaund ile asist kategorilerinde kariyer rekorunu kırmasıyla ikinci MVP ödülü de ilkinden bir sezon sonra geldi. Ödülü arka arkaya kazanmayı başaran tek oyuncu olmakla kalmadı, Avrupalı olmayan tek MVP de o oldu. Tüm bunlar, onun organizasyon tarihindeki yerini çok daha özel kılıyor…
2006-07 / THEODOROS PAPALOUKAS – YUNANİSTAN
9.8 sayı | 3.2 ribaund | 5.4 asist | 1.7 top çalma | 0.2 blok | 2.4 top kaybı | 24.2 dakika | 15.3 PIR
Rakipleri bir şeyin farkına vardıklarında o çoktan başka bir adım atmış oluyordu. Oynadığı yıllarda ve o sezonun CSKA Moskova takımında onu hep özel kılan bileşen de bu oldu. Sayı, ribaund, asist ve verimlilik puanı alanlarında kariyer rekorunu kırması, Theodoros Papaloukas’ın değerini göstermeye ve ona bunun bir kanıtı olarak sezon MVP’si ödülünü getirmeye yetiyor da artıyordu. Bu onura mazhar olan ilk Avrupalı oyuncu olmasının yanı sıra 2013 yılında ilk EuroLeague Efsanesi olan isim de kendisi oldu.
2007-08 / RAMUNAS SISKAUSKAS – LİTVANYA
14 sayı | 3.2 ribaund | 1.4 asist | 1.1 top çalma | 0.4 blok | 1 top kaybı | 27.1 dakika | 16 PIR
Gerektiğinde sakin, koşullar öyle istediğinde tutkulu, her zaman faydalı ve 2008-08 sezonunun MVP’si. O dönem şampiyon olan CSKA takımı gibi Ramunas Siskauskas da başka kimseye hiçbir şey bırakmadı. Takımdaki ilk sezonunda bunları başaran Siskauskas, aynı zamanda sayı rekorunu da o sezon kırdı. Dahası, hiçbir istatistikte de altta kalmadı. Onun için de EuroLeague Efsaneleri kulübüne dahil olmak çok zamanını almadı ve 2014 yılında bu seçkin kulübün bir üyesi oldu.
2008-09 / JUAN CARLOS NAVARRO – İSPANYA
14.7 sayı | 1.6 ribaund | 3.6 asist | 1.3 top çalma | 0 blok | 2 top kaybı | 27.4 dakika | 15.1 PIR
Söz konusu EuroLeague tarihinin en skorer oyuncusu olunca çok bir şey söylemeye gerek yok. Topu potaya sokmanın bir rehberi olsaydı Juan Carlos Navarro, yayım danışmanlarından biri olurdu ve o kitabın sayfalarını 2009 yılındaki istatistikleri doldururdu. Asist ve top çalma kategorilerinde rekor kıran ve skor anlamında en üretken üçüncü sezonunu geçiren Navarro, MVP ödülünün o sezon mutlak sahibiydi. 2014 yılında ise EuroLeague Efsanesi olarak adlandırılmasının zamanı gelmişti.
2009-10 / MILOS TEODOSIC – SIRBİSTAN
13.4 sayı | 2.5 ribaund | 4.9 asist | 1.8 top çalma | 0.2 blok | 1.9 top kaybı | 30.1 dakika | 16.8 PIR
“Viral” kelimesi ortada dolaşmaya başlamadan önce bile onun asistleri internette viral oluyordu. Ligdeki ve Olympiakos’taki üçüncü, lider rolüyle ilk sezonunda skor da üretebildiğini kanıtladı. Top çalma alanında ise kariyer rekorunu kırdı. 2009-2010 sezonunun En Değerli Oyuncusu oldu. Ve yaşam boyu En Viral Paslar ödülü de ona gidiyor…
2010-11 / DIMITRIS DIAMANTIDIS – YUNANİSTAN
12.5 sayı | 3.9 ribaund | 6.2 asist | 1.6 top çalma | 0.1 blok | 3.0 top kaybı | 30.3 dakika | 18.5 PIR
Oyun kurucu pozisyonunda kendi devrimini yaptı ve basketbola oyunun her iki tarafında da yapabildiği her şeyi kattı. Dahası, oynadığı yıllarda Dimitris Diamantidis’in sahip olduğu eşsizliği gösteren fazlasıyla kişisel farklılığa sahipti. 2010-2011 sezonunda MVP ödülünü alma sırası ona gelmişti. Sayı, asist ve verimlilik puanı alanlarında rekor kıran Diamantidis, altıncı En İyi Savunmacı ödülüyle de yenilmezliğini kanıtladı.
2011-12 / ANDREI KIRILENKO – RUSYA
14.1 sayı | 7.5 ribaund | 2.4 asist | 1.5 top çalma | 1.9 blok | 1.5 top kaybı | 29.5 dakika | 24.2 PIR
EuroLeague’deki ilk sezonunda 30 yaşındaydı. Doğal olarak Andrei Kirilenko çok deneyimli bir oyuncuydu ve CSKA formasıyla sahanın iki tarafında da her şeyi yapmak için daha da büyük bir yeteneği vardı. İstatistiklerine şöyle bir bakmak, en şüpheci basketbolseveri ikna etmek için bile yeterli. Savunmadaki yetenekleriyle Yılın Savunmacısı ödülünü de alan Kirilenko’ya diğer yetenekleri ise MVP ödülünü getirdi.