NBA’de Her 10 Yıllık Sürecin En İyi Beşi

05/Haz/20 09:42 Haziran 5, 2020

admin69

05/Haz/20 09:42

Eurohoops.net

Basketbol taraftarları arasında en sık gerçekleşen tartışmalardan birisi de hangi dönemin diğerlerinden daha iyi olduğudur. Bu tartışmalardan eski dönemde oynanan basketbol ile modern dönemlerin basketbolu sık sık karşıya geliyor.

by BleacherReport, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 9 Mayıs 2020 tarihinde BleacherReport’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevirilmiştir. 

Bugün bu tartışmayı, beş farklı zaman dilimi üzerinden konuşmak için bir kenara bırakacağız.

Beş farklı dönemin en iyi beşlerini sizler için seçtik:

1980’lerin Öncesi:

Bu dönemde bir beş kurmak gerçekten çok zordu. 1980’li yılların öncesinde basketbol oynayan isimler arasında Win Shares değeri en yüksek olan dört oyuncudan üçü Wilt Chamberlain, Kareem Abdul-Jabbar ve Bill Russell bulunuyor. Bu isimlerin hepsi pivot olduğu için de işler karmaşık hale geliyor. Bu oyunculardan herhangi birisinin takımda yer alabileceğini söyleyebilirsiniz, hatta 2.08 boyundaki Bill Russell’ı dört numaralı pozisyona çekerek işimizi kolaylaştırmayı bile düşündük.

Daha dengeli bir beş kurabilmek uğruna pivot pozisyonunda Bill Russell’ı seçeceğiz. Bu isimler arasında Wilt, üretim konusunda en başarılı olan oyuncuydu. Abdul-Jabbar, en çok yönlü oyuna sahip olan isimdi. Ancak bu üç isim arasındaki en iyi savunmacı Bill Russell ve Celtics efsanesi kadroda yer alan diğer oyuncuların skor fırsatını da azaltmayacaktır.

Kadronun gerisini seçmek pivot pozisyonuna karar vermek kadar zor değil. Oscar Robertson ve Jerry West, kısa rotasyonundaki garanti seçimlerimiz oluyor. Bu isimler win shares sıralamasında üçüncü ve beşinci sırada yer alıyordu. İkisi de takımımıza yüksek bir skor ve asist katkısı yapacaktır. Üç numaralı pozisyonda tercihimiz ise John Havlicek oluyor. Normalde üç numara olarak listelenen Elgin Baylor da uzun forvet olarak kadromuzda şans buluyor.

Bu beş oyuncunun kariyerlerinin en iyi beş senesinde yakaladıkları istatistikler ise şu şekilde:

Robertson: 30.4 sayı – 10.7 asist – 8.6 ribaund
West: 29.4 sayı – 6.2 ribaund – 5.9 asist
Havlicek: 25.4 sayı – 7.7 ribaund – 6.9 asist
Baylor: 32.0 sayı – 16.7 ribaund – 4.4 asist
Russell: 16.3 sayı – 24.0 ribaund – 4.5 asist

İlk beş: Oscar Robertson, Jerry West, Kevin McHale, Elgin Baylor, Bill Russell

1980’ler:

Magic Johsnon ve Larry Bird arasındaki rekabet, 1980’li yıllarda NBA’i tanımladı ve ligin çok daha pazarlanabilir bir hale gelmesini sağladı.

Tarihin en iyi oyun kurucularından birisi olan Magic ile sahada her şeyi yapabilen Bird, 1980’li yıllar boyunca toplam 7 şampiyonluk ve 3’er MVP ödülü kazandı. Eğer 1980’li yılları anlatan bir basketbol filmi çekilseydi Larry Bird ve Magic Johnson, bu yapımın başrol oyuncuları olurdu.

Michael Jordan, 1984 yılına kadar lige gelmemişti ama buna rağmen 1980’li yılların beşinde yer almaması gibi bir durum söz konusu değil. Lige girdiği ilk yıl maç başına 28.2 sayı üreten Jordan, neredeyse ikinci sezonunun tamamında sakatlığı sebebiyle oynayamadı. Üçüncü sezonunda maç başına ise ortalama 37.1 sayı ile oynadı. 1980’li yıllar boyunca maç başına 29.9 verimlilik puanı üreten Jordan, bu alanda en yakın rakibine büyük bir fark atarak birinci sırada yer aldı. (24.9)

Bu döneme ait ilk ciddi tartışma ise pivot pozisyonunda karşımıza çıkıyor. Abdul-Jabbar, dokuz yıl boyunca 4 şampiyonluk kazandı ve 9 kez de All-Star’da yer aldı. Ancak bu pozisyonda tercihimiz pota altında ribaundlarda büyük bir üstünlük kuran Moses Malone’dan yana oluyor. Bu dönemde iki kez MVP, bir kez de Finaller MVP’si seçilen Malone, en yakın rakibinden 1000 ribaund fazla almayı başararak bu 10 yıllık dönemde ribaund lideri olmasının yanı sıra sayı krallığında da ikinciydi.

Kadrodaki son pozisyonu Julius Erving, Kevin McHale ve Dominique Wilkins’in alabileceğini söyleyebilirsiniz. Ancak Charles Barkley, üretim ve yıldız gücü olarak diğer isimlerin hepsini geride bırakıyor. 1984 yılında lige gelen Barkley, ilk sezonunda Yılın Çaylak Beşine seçilemedikten sonra üst üste 5 yıl boyunca ligin en iyi beşlerine seçildi ve verimlilik puanında sadece Jordan’a geçildi.

İlk beş: Magic Johnson, Michael Jordan, Larry Bird, Charles Barkley, Moses Malone

1990’lar:

1990’lı yıllar boyunca Chicago Bulls, ligin en iyi takımıydı ve Michael Jordan tarihin en iyi oyuncusu unvanını da bu dönemde kazandı. Jordan ne kadar harika bir oyuncu olsa da Scottie Pippen olmadan 6 şampiyonluk kazanmayı başaramazdı.

Bulls’un iki kez kazandığı üst üste üç şampiyonluğun arasında Houston Rockets, yıldız pivotları sayesinde iki kez şampiyon olmayı başardı. Şu ana kadar ismini geçirdiğimiz üç oyuncu, bu dönemin ilk beşinde rahatlıkla yer alacak isimler. Ancak ilk beşin diğer iki pozisyonunu doldurmak bu kadar kolay olmayacak.

Isiah Thomas, Clyde Drexler, David Robinson ve Tim Duncan (Lige 1997’de katıldı ve 1998-99 sezonunda ilk şampiyonluğunu kazandı) gibi isimlere saygısızlık etmek istemiyoruz. Ancak ilk beşteki son iki yer John Stockton ve Karl Malone ile Charles Barkley ikilisinden birisine gidecek.

Malone, kariyeri boyuca finallerde yer alma başarısını Barkley’den bir kez daha fazla gösterdi. Ancak bu iki oyuncu da çıktıkları final serilerinde Michael Jordan’a mağlup oldular. Utah Jazz’in hakkını John Stockton’ı kadroya alarak verdiğimiz için ilk beşteki son tercihimiz Charles Barkley oluyor.

İlk beş: John Stockton, Michael Jordan, Scottie Pippen, Charles Barkley, Hakeem Olajuwon

2000’ler:

Jason Kidd daha iyi bir savunmacıydı ve Allen Iverson çok daha yetenekli bir skorerdi ancak bu dönemin oyun kurucusu pas ve skor verimliliği ile birlikte Steve Nash oluyor. 2005 ve 2006 yıllarında arka arkaya iki kez MVP ödülünü kazanan Nash, bu dönem boyunca 16.2 sayı – 9.1 asist ortalamalarıyla oynadı ve %49.4/%43.6/%90.5’lik şut yüzdelerine sahipti. Nash, sıkıcı bir Phoenix Suns takımını NBA tarihinin en heyecan verici hücum ekiplerinden birisine dönüştürdü.

Kobe Bryant, bu 10 yıllık dönemde 4 şampiyonluk kazanmayı başarırken 2009 yılında da Finaller MVP’si seçildi. Bu süre boyunca çıktığı 748 maçta 28.2 sayı ortalamasıyla oynayan Kobe, savunmada da önemli bir faktördü. Kobe, 10 yılın 9’unda ligin En İyi Savunma beşlerine seçilme başarısı gösterdi.

Dwyane Wade, Tracy McGrady ve Vince Carter önemli performanslar sergilese de Kobe Bryant, bu 10 yıl boyunca ligin en iyi şutör guardıydı ve tarih sıralamasında da Jordan’ın hemen arkasından geliyor.

2003 yılında NBA’e gelen LeBron James, 2010 yılına geldiğinde ligin en iyi oyuncusu konumundaydı. İki kez MVP seçilen, beş kez All-Star maçında yer alan ve 2007-08 sezonunu sayı kralı olarak tamamlayan LeBron, kariyerinin en iyi 10 yıllık dönemini bu zaman diliminde yaşamasa da kadroda kendisine yer bulmayı başardı.

Kevin Garnett ve Dirk Nowitzki’nin de isimlerinin burada geçmesi gerekiyor fakat Tim Duncan, ufak bir farkla bu iki ismi arkasında bırakarak uzun forvet pozisyonunda ilk beş seçimimiz oluyor. San Antonio Spurs hanedanlığının can damarı olan Duncan, 21.4 sayı – 11.7 ribaund – 3.3 asist – 2.3 blok ortalamalarıyla oynadı ve iki kez MVP ödülünü kazanırken iki kez Finaller MVP’si seçildi ve bu 10 yene boyunca her yıl En İyi Savunma Beşinde yer aldı.

NBA tarihinde hiçbir oyuncu 2000’li yılların başındaki Shaquille O’Neal kadar dominant bir performans sergileyemedi. 2000 yılında ligin MVP’si olan Shaq; 2000,2001 ve 2002 yıllarında da Finaller MVP’si seçildi.

9 kez All-Star seçilen Shaq, fiziksel kapasitesi ile birlikte boyalı alanda durdurulması imkansıza yakın olan bir oyuncuydu ve 23.1 sayı – 10.6 ribaund – 2.2 blok ortalamaları yakaladı.

İlk beş: Steve Nash, Kobe Bryant, LeBron James, Tim Duncan, Shaquille O’Neal