by BleacherReport, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 23 Mayıs 2020 tarihinde BleacherReport’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Basketbolda yapılan anlaşmaların ise başarılı olup olmadığını üzerinden zaman geçene kadar anlayamıyoruz. İki tarafın uzun süren uğraşlar sonunda vardığı anlaşmalardan bazen herkes mutlu ayrılıyor. Fakat bazen bir takım, anlaşmadan sonra darmadağın olurken diğer takım yıllar boyunca bu hamlenin meyvelerini toplayabiliyor.
NBA’de yapılan çoğu anlaşma üzerinden zaman geçtikten sonra adaletli gözükse de bazı anlaşmalar kara lekeler olarak takımların tarihinde kalıyor. Bunun en büyük sebepleri ise kötü gözlemcilik, kötü pazarlık yapmak ve bazen de kötü şans.
Bu yazıda, NBA tarihindeki bazı tek tarafın çok daha karlı çıktığı anlaşmaları inceleyeceğiz.
1970’lerden Önce
Celtics, Ed Macauley ve Cliff Hagan’ı St. Louis Hawks’a yollayarak Bill Russell’ı kadrosuna kattı
Bill Russell’ın nasıl Boston Celtics’in oyuncusu olduğuna dair birçok farklı rivayet var. St. Louis Hawks’ın yaşadığı finansal sorunlar, takasın arkasındaki en büyük sebeplerden birisi. Bu takasın üzerinden 65 yıl geçmiş olması da doğru düzgün bilgiler etmemize engel oluyor. Bu şekilde bu takas bir şehir efsanesi haline geldi.
Boston’ın takasladığı Ed Macauley, takas gerçekleştiğinde kariyeri boyunca altı kez All-Star seçilmişti. Bill Russell ise 13 yıllık kariyeri boyunca 12 kez All-Star seçildi ve Celtics’i 11 şampiyonluğa taşıdı. Russell, NBA tarihinin en iyi savunmacısı olarak kabul ediliyor.
76ers, Wilt Chamberlain’i Los Angeles Lakers’a yolladı
1968 yılında Lakers, 31 yaşındaki Wilt Chamberlain’i kadrosuna katmak için Darrall Imhoff, Jerry Chambers ve Archie Clark’ı Sixers’a yolladı.
1960’lı yıllar boyunca, Boston Celtics ile Los Angeles Lakers tam beş kez final serisinde karşı karşıya gelmiş ve bu serilerin galibi Celtics olmuştu. 1972 yılında finaller MVP’si ödülünü kazanan Chamberlain, Jerry West’in de yardımıyla Lakers’ı şampiyonluğa taşıdı.
En önemlisi Wilt’i Los Angeles’a getiren bu takas, gelecek yıllarda Lakers’ınn hep en iyi oyuncuların peşinde olmasını sağladı. Los Angeles, bu takastan itibaren yıllar boyunca en büyük yıldızlara sahip olmak isteğiyle kadro kurdu.
Warriors, Chamberlain’i Sixers’a takasladı
Önceki iki takas ligin kaderini etkileyen hamlelerdi. Bu takasın burada yer almasının sebebi ise ligin en büyük megastarlarından birisinin çok ucuza takas edilmesi.
San Fransisco Warriors, Chamberlain takaslanmadan önce oynadığı 17 maçın hepsini kaybetmişti. Wilt; Paul Neumann, Connie Dierking ve Lee Shaffer karşılığında takas edilmeden önce 38.9 sayı – 23.5 ribaund ortalamalarıyla oynuyordu. Ancak bu performans Warriors’ın maç kazanması için yeterli olmuyordu. Warriors, bu takas ile birlikte Wilt karşılığında unutulabilir NBA kariyerlerine sahip üç farklı oyuncusunu kadrosuna kattı.
1967 yılında Sixers, Wilt’in önderliğinde şampiyonluğa ulaştı ve 1960’lı yıllarda Celtics dışında bu başarıyı elde eden tek takım oldu.
1970’li Yıllar
Kareem Abdul-Jabbar, Los Angeles Lakers’a takas edildi (1975)
Milwaukee Bucks’ın 1975 yılında Kareem Abdul-Jabbar’ı Los Angeles Lakers’a yolladığı takas, NBA tarihinin en tek taraflı takaslarından birisi olarak NBA tarihindeki yerini aldı. Abdul-Jabbar, Lakers kariyeri boyunca 9 kez finallerde mücadele etti ve beş şampiyonluk kazandı. 1985 yılında kariyerinin ikinci Finaller MVP’si ödülünü kazanan Abdul-Jabbar, 1989 yılında NBA tarihinin en skorer oyuncusu olarak emekli oldu.
Bucks, 1971 yılından bu yana hala bir şampiyonluk kazanmayı başaramadı. Milwaukee ekibi, bu takası gerçekleştirirken elit seviyedeki bir oyuncuyu takımdan gönderdiğini biliyordu. Ancak Abdul-Jabbar, takımdan ayrılmayı kafasına koymuştu. Bucks, Abdol Jabbar’ın karşılığında Junior Bridgeman, Brian Winters, Elmore Smith ve Dave Meyers’ı aldı. Ancak bu isimler, Milwaukee’de iyi kariyerlere imza atsalar da Abdul-Jabbar’ın yanına bile yaklaşamadılar. Bridgeman ve Winters, Bucks organizasyonunun formasını emekli ettiği dokuz oyuncudan ikisi.
Jazz, Lakers’a tarihin en iyi oyun kurucusunun draft haklarını takas etti (1976)
1970’li yılların en tek taraflı anlaşmalarından birisi, New Orleans Jazz’in Gail Goodrich ile sözleşme imzalayabilmek için Lakers’a yolladığı draft haklarıydı. O dönemdeki NBA kuralları günümüzde göre çok farklıydı. Sözleşmesi biten bir oyuncu ile sözleşme imzalayabilmek için bir bedel ödemeniz gerekiyordu.
Goodrich, Jazz formasıyla sadece üç sezon oynadı ve 16.1 sayının üstüne çıkmayı başaramadı. Ancak Jazz’den aldığı haklar ile Lakers, Abdul-Jabbar’ın yanında oynayacak ikinci yıldızını bulmuştu. Anlaşmadaki draft haklarıyla Lakers; Freeman Williams, Kenny Carr, Sam Worthen ve Earvin “Magic” Johnson’ı kadrosuna kattı.
Dr. J, Sixers’a takas oldu (1977)
1976 yılında ABA’den NBA’e katılan New York Nets, yaşadığı finansal zorluklar nedeniyle yıldız oyuncusu Julius Erving’i Philadelphia 76ers’a takaslamak zorunda kaldı. Nets, Erving’i karşılığında bir oyuncu almadan sadece para karşılığında takas etmişti.
Nets, 1976 yıılında ABA şampiyonu olduktan sonra NBA’e katılma kararı aldı. Ancak bölgesel tazminat olarak New York Knicks’e 4.8 milyon dolar ödemeleri gerekiyordu. Nets, bu ücreti nakit olarak ödemek yerine Knicks’e Julius Erving’i vermek istedi fakat Knicks bunu kabul etmedi. Bu durumdan yararlanmak isteyen Sixers, araya girerek 3 milyon dolar karşılığında Erving’in kontratını satın aldı.
Philadelphia, Erving’e 3 milyon dolar ve Nets’in Knicks’e ödeyeceği 3 milyon dolar ödeyerek yıldız ismi kadrosuna kattı. Erving, Sixers’ın kendisini kadroya katarken harcadığı paraya atıfta bulunmak adına 6 numaralı formayı giydi 1983 yılında Sixers’ı şampiyonluğa taşıdı.
1980’li yıllar
Golden State Warriors, Robert Parish ve draft haklarını Boston Celtics’e yolladı (1980)
1979 yılında M.L. Carr’ın Detroit Pistons ile anlaşmasının ardından Celtics’in bu durumu telafi etmesi gerekiyordu. Bunu gerçekleştirebilmek için Celtics, Bob McAdoo’yu Pistons’a takas ederek 1980 draftından iki tane birinci tur hakkı aldı. Celtics daha sonra bu hakları kullanarak Warriors’tan Robert Parish’i ve birinci tur draft hakkı aldı.
Golden State, birinci sıra seçimini Joe Barry Carroll için kullandı. Carroll’ın Warriors macerası altı sezon sürdü. Warriors’ın 13. Sıradan seçtiği Rickey Brown ise üç tam sezonu bile dolduramadı. Celtics ise drafttaki üçüncü sıra hakkını da Kevin McHale’den yana kullandı. McHale, daha sonra Larry Bird ve Robert Parish ile çok etkili bir takım oldu ve 1980-1984-1986 yıllarında şampiyonluğa ulaştı.
Cleveland Cavaliers, James Worthy’i Los Angeles Lakers’a yolladı (1981)
1980-81 sezonunda Cavaliers çok iddialı bir takım değildi. Yine de takas döneminin son anlarında Don Ford için agresif bir hamle yaptılar. Maç başına 3.0 sayı – 1.9 ribaund ortalamalarıyla oynayan Ford, Chad Kinch ile birlikte Cleveland’ın yolunu tutarken Butch Lee ve 1982 birinci tur draft hakkı Los Angeles’a gitti.
Ford ve Kinch’in çabaları, Cavaliers’ın kaderini değiştirmedi ve bir sonraki sezon Cleveland ekibi toplam 67 maç kaybederek draftın birinci sırasından seçim yapma hakkını kazandı. Ancak bu hak, bir önceki sezon gerçekleşen takas nedeniyle Los Angeles’a aitti. Lakers da bu hakkı James Worthy’den yana kullandı. Kariyeri boyunca West, 7 kez All-Star seçildi ve üç kez de şampiyonluk yaşadı.
Seattle Supersonics, Scottie Pippen’ı Chicago Bulls’a yolladı
1987 yılında sürpriz bir şekilde batı konferansı finallerine çıkmayı başaran Sonics, Kareem Abdul-Jabbar ve Hakeem Olajuwon gibi oyuncularla mücadele edebilmek için fizikli oyunculara ihtiyaçları olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden genel menajer Bob Whitsitt, Scottie Pippen’ı Chicago Bulls’a yollayarak sekizinci sıradan seçilen Olden Polynice’ı kadrosuna kattı.
Pippen, ilerleyen yıllarda ligin en iyi iki yönlü oyuncularından biri haline geldi ve Michael Jordan ile birlikte ligin en dominant takımının oluşmasında başrolü oynadı. Polynice ise sadece beş sezon oynadıktan sonra Sonics’ten ayrıldı ve 15 yıllık NBA kariyeri boyunca asla All-Star seçilmedi.
1990’lı yıllar
Dennis Rodman, Chicago Bulls’a takas edildi (1995)
Rodman, 1990’lı yıllarda takas edilen en iyi oyuncu değildi ancak yıldız savunmacının takası kesinlikle en önemlisiydi. Michael Jordan, 1995 baharında tekrar basketbola döndükten sonra Orlando Magic Bulls’u elemeyi başarmıştı. Kısa forvet Scottie Pippen, seri boyunca 5.3 ribaund ile takımının en fazla ribaund alan oyuncusuydu. Chicago’nun pota altında yardıma ihtiyacı vardı.
Spurs, pivot Will Perdue karşılığında Rodman’ı Chicago’ya yollamayı kabul etti. Bu hamle, Bulls’un ikinci kez üst üste üç şampiyonluk kazanmasının temelini oluşturdu.
Bulls ile geçirdiği üç yıl boyunca Rodman, 5.2 sayı – 15.3 ribaund – 2.8 asist ve 2.0 blok ortalamaları yakaladı. Rodman’ın ribauntlardaki üretimi, tam olarak Bulls’un ihtiyacı olan şeydi. Rodman’ın performansı; Jordan, Pippen ve Phil Jackson gibi isimlerin mirasını şekillendirdi.
Kobe Bryant, Los Angeles Lakers’a takas edildi (1996)
Bryant’ın NBA Draftına katılma hikayesi, gerçekten etkileyici. Draftın 13. sırasında Charlotte Hornets tarafından seçilen Kobe Bryant, tecrübeli pivot Vlade Divac karşılığında Los Angeles Lakers’a takas edildi.
O esnada henüz 28 yaşında olan Divac; yetenekli bir skorer, ribauntçu, pasör ve savunmacıydı. Divac, kendisini kanıtlamış bir oyuncuydu ve liseden NBA’e gelen Kobe Bryant ham bir yetenek olarak görülüyordu. Divac’ı takas ederek Lakers sadece Kobe Bryant’ı kadrosuna katmakla kalmadı aynı zamanda Shaquille O’Neal ile sözleşme imzalayabilmek için ihtiyaçları olan maaş bütçesini de oluşturmuş oldu.
Divac, Charlotte’ta sadece iki sezon oynadıktan sonra Sacramento Kings ile anlaştı. Bu esnada Kobe Bryant, tarihin en iyi kinci şutör guardı haline geldi.
Bryant, 20 yıllık kariyerinin tamamı boyunca Los Angeles Lakers’ta forma giydi ve 18 kez All-Star seçilmesinin yanı sıra beş şampiyonluk kazandı.
Dirk Nowitzki, Dallas Mavericks’e takas edildi (1998)
Nowitzki, 1998 draftının dokuzuncu sırasında Milwaukee Bucks tarafından draft edildikten sonra 19. sırada draft edilen Pat Garrity ile birlikte 6. sıradan seçilen Robert Traylor karşılığında Dallas Mavericks’e takas edildi.
Traylor, daha iyi bir çaylak sezonuna sahip olsa da sürekli kilo problemleri yaşayan oyuncu sadece yedi sezon boyunca NBA’de forma giyebildi. Bucks, kariyerinin ikinci sezonunda Traylor’u takımdan gönderdi.
Nowitzki ise bu esnada tarihin en iyi uzun forvetlerinden birisi haline geldi. 21 sezon boyunca Mavericks formasını terleten Nowitzki, 14 kez All-Star seçildi. 2006-07 sezonunda MVP ödülünü kazanan Nowitzki, 2011 senesinde Dallas Mavericks’i şampiyonluğa taşıdı.
2000’li Yıllar
Atlanta Hawks, Rasheed Wallace’ı Detroit Pistons’a yolladı (2004)
2004 takas döneminin sona ermesine birkaç gün kala Hawks, Portland Trail Blazers ile yaptığı anlaşma sonucu Shareef Abdur-Rahim, Dan Dickau, Theo Ratliff ve Rasheed Wallace’ı kadrosuna kattı. Wallace, Hawks formasıyla sadece bir maça çıktıktan sonra üç takım ve altı oyuncunun dahil olduğu bir takasta Detroit Pistons’ın yolunu tuttu. Takasta Hawks, Celtics forması giyen Chris Mills’i ve Pistons’ın ilerideki yıllardan birinci tur draft hakkını aldı. Wallace, uzun yıllar doğu konferansının en önemli takımı olacak Pistons’ın en kritik parçalarından birisi haline geldi.
Chauncey Billups, Richard Hamilton, Tayshaun Prince ve Ben Wallace ile harika bir uyum yakalayan Rasheed Wallace; Detroit Pistons’taki ilk yılında şampiyonluk sevinci yakaladı. 2005 yılında da finallere kadar gelme başarısı gösteren Pistons, 5 yıl üst üste konferans finalleri oynadı. Wallace, Pistons’ta geçirdiği süre boyunca iki kez All-Star seçildi.
Minnesota Timberwolves, Kevin Garnett’i Boston Celtics’e takas etti (2007)
Timberwolves, Kevin Garnett’i Minnesota’da geçirdiği 12 yılın ardından Boston Celtics’e takas ettiğinde karşılığında Al Jefferson, Ryan Gomes, Gerald Green, Theo Ratliff, Sebastian Telfair ve iki tane birinci tur draft hakkı aldı. Bu oyunculardan bazıları iyi kariyerlere sahip olsalar da sadece Ratliff kariyeri boyunca bir kez All-Star seçilebildi. Celtics’in Kevin Garnett’i aldığı bu takasın sonucunda Timberwolves bir playoff maçına bile çıkamadı.
Boston’daki ilk sezonunda Paul Pierce ve Ray Allen ile birlikte Celtics’in 1986 yılından sonraki ilk şampiyonluğunu kazanmasını sağlayan Garnett, iki yıl sonra bir kez daha finale kaldı. Garnett, takas gerçekleştiğinde 31 yaşındaydı ve zirve döneminin sonuna yaklaşıyordu. Celtics’teki ilk sezonunda MVP oylamasını üçüncü sırada bitiren Garnett, Yılın Savunmacısı ödülünün de sahibi oldu. Celtics ile geçirdiği altı sezonda 5 kez All-Star seçilen Garnett, 4 kez de All-Defensive takımlarına seçildi. Minnesota Timberwolves ise kulüp tarihinin en iyi oyuncusu karşılığında kayda değer bir şey alamadı.
Chicago Bulls, LaMarcus Aldridge’i Portland Trail Blazers’a gönderdi (2006)
Bulls, 2006 draftında ikinci sıra seçimine sahipti ancak bu hakkı dördüncü sıradan seçilen forvet Tyrus Thomas için takas ettiler. Blazers ise bu takasın sonucunda LaMarcus Aldridge’i kadrosuna katmış oldu. Thomas, NCAA turnuvasında Tigers’ın formasını giymiş ve Final Four oynayarak dikkatleri üzerine çekmişti. Bulls, Thomas’ın atletik oyunundan etkilenmişti. Ancak Thomas, NBA kariyeri boyunca hiçbir zaman beklentileri karşılayamadı. İlk iki yılında çok fazla süre almayan Thomas, 2008-09 yılında ilk beş çıkmaya başladı ve kariyerinde ilk kez çift haneli skor ortalaması yakaladı. Bir sonraki yıl Bulls, Thomas’ı Charlotte’a yolladı.
Bu esnada Aldridge, aynı yıl draft edildiği Brandon Roy ile birlikte Blazers takımının en önemli oyuncuları haline geldi. Bu iki isim Blazers’ı tekrar playofflara taşımayı başardılar. Roy’un yaşadığı diz sakatlıkları 2011 yılında emekli olmasına sebep olunca, Aldridge takımın lideri haline geldi ve Portland’da oynadığı son dört sezonun hepsinde All-Star seçildi. Aldridge, 2015 yılında takımdan ayrılarak San Antonio Spurs ile anlaşmaya vardı.