by Dan Favale, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 24 Mayıs 2020 tarihinde BleacherReport’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Kontratlara her zaman takımların bakış açısından yaklaşılır. Takımların amacı da etkili oyuncuları market değerlerinin altında bir miktara kadroya katabilmektir. Takım yönetimleri, bir oyuncuya ucuz bir kontrat imzalattığında fazlaca övülürken bir oyuncuya fazla para ödediği düşünüldüğünde yerden yere vurulur.
Övülen neredeyse her anlaşmada, bir oyuncu hak ettiğinden daha az para kazanmak zorunda kalıyor. Bunun yaşanmasının birçok sebebi var. Bazı oyuncular o kadar iyi oluyor ki onlara hak ettikleri parayı zaten veremiyorsunuz. Bazı oyuncular, sözleşme imzaladıkları dönemden sonra maaş bütçesinin artmasıyla hak ettikleri paradan daha düşüğünü kazanmak zorunda kalıyor. Bazı oyuncular uzun süreli kontrat imzaladıktan sonra ciddi bir performans artışı gösteriyorlar.
Yıldız oyuncular da dönem dönem bu bahsettiğimiz durumu yaşamak zorunda kalıyorlar. Bazı yıldız isimler, çok iyi performanslar göstermelerine rağmen çok düşük ücretlere oynamak zorunda kalabiliyorlar.
İşleri daha adil tutabilmek için çaylak kontratlarını bu yazıya dahil etmeyeceğiz. Ancak ikinci turda draft edilen oyuncular yazıda yer alacak. Ancak üç yıldan uzun süreli kontrat imzalayan ikinci tur oyuncularını bu sınıfa almayacağız. Bu da Ginobili ve Arenas gibi oyuncuların elenmesi anlamına geliyor. Kariyerlerinin son döneminde maaşlarında indirim yapan Dirk Nowitzki gibi isimler de bu yazıda yer almayacak.
Bazı oyuncuların arka arkaya imzaladığı iki farklı anlaşma da market değerinin altında olsa da genellikle biz tek anlaşma üzerinden ilerleyeceğiz. Oyuncular, bu kontratlardan sonra iyi sözleşmelere imza atsalar da bu kontratlarından çok daha önemli işler başardıkları kesin.
Chauncey Billups
Kontrat: Beş yıl 27.2 milyon dolar
25 yaşındaki Chauncey Billups, 2002 yazında NBA tarihinin en takım dostu anlaşmalarından bir tanesine imza attı. Playofflarda elenen Minnesota Timberwolves ile birlikte Chauncey Billups’ı kadroya katmak için mücadele eden Pistons, bu savaşın galibi oldu.
Billups, sonraki beş yıl boyunca 17.0 sayı – 6.3 asist ortalamalarıyla mücadele etti ve bu dönem boyunca ligdeki herkesten daha fazla üç sayılık basket kaydetti. Attığı kritik şutlar sebebiyle “Mr. Big Shot” lakabını alan Billups, dönemin yıldızlarıyla aynı seviyede görülmüyordu bile. 2004 yılında finaller MVP’si seçilen Billups, bu kontratı sona erene kadar iki kez All-Star seçildi, iki kez All-Defense takımlarında ve bir kez de All-NBA takımlarında yer aldı.
Bu başarılar, kariyerinin ilk yarısı boyunca hiç ligin en çok para kazanan 100 ismi arasına girmemiş bir oyuncuya ait gibi gözükmüyor.
2002-03: 127
2003-04: 116
2004-05: 111
2005-06: 112
2006-07: 106
Bu rakamların bu şekilde olmasının maaş bütçesindeki değişikliklerle de çok alakası yok. Billups, beş yıl boyunca ligin en çok kazanan 105. İle 130. oyuncusu aralığında yer değiştirdi. Kontratı boyunca harika bir performans sergilediği için de bu anlaşma NBA tarihindeki en takım dostu sözleşmelerden birisi haline geldi.
Stephen Curry
Kontrat: 4 yıl 44 milyon dolar
Stephen Curry’nin 2012’de imzaladığı sözleşme, Golden State Warriors hanedanlığının temellerini attı. Eğer Curry olmasaydı Warriors asla basketbolun zirvesine çıkamazlardı ya da 2016 yazında Kevin Durant’i takıma katamazlardı.
Curry, bu anlaşmayı imzaladığında ise kimse bu şekilde düşünmüyordu. Curry, sağ bileğinden yaşadığı sakatlıklar yüzünden sahada kalmakta bile zorluk çekiyordu. Kimse onun MVP seviyesine çıkabileceğini düşünmüyordu bile.
Curry’nin kazandığı iki MVP ödülü de bu sözleşmenin devam ettiği sürede geldi. 2015-16 sezonunda Curry, NBA tarihinin oy birliği ile MVP seçilen ilk oyuncusu haline geldi ve Warriors’ın normal sezonda 73 maç kazanarak NBA rekoru kırmasını sağladı. Bu esnada Curry, lig genelinde en çok kazanan 65., kendi takımında ise en çok kazanan beşinci oyuncuydu.
Curry’nin ucuz sözleşmesi, 2016 yazında da karşılığını verdi. Finallerde Cleveland Cavaliers’a elendikten sonra Warriors, Curry’nin ucuz kontratı sayesinde maaş bütçesinde Kevin Durant ile sözleşme imzalayabilecek boşluk yarattı.
Draymond Green
Kontrat: 3 yıl 2.6 milyon dolar
İkinci turda seçilen oyuncular, lige geldikleri ilk anda çok karlı anlaşmalar imzalamıyorlar. Ancak genellikle yıldız oyunculara ve NBA şampiyonlarına da dönüşmüyorlar.
Draymond Green’in en iyi performansı üç yıllık ucuz anlaşması sona erdikten sonra geldi. Green, 2016 yılına kadar All-Star seçilemedi ve Yılın Savunmacısı ödülünü de 2016-17 sezonunda kazandı.
Green, çaylak sezonunda kenardan gelerek süre alıyordu ve 2013-14 yılında rotasyonun daha önemli bir parçası haline geldi. David Lee’nin 2014-15 sezonunda yaşadığı baldır sakatlığından sonra ilk beşe yerleşen Green, bir daha yerini kimseye kaptırmadı.
Green’in Warriors’ın şampiyonluğa ulaştığı ilk sezonda gösterdiği performans bile başlı başına bu listede yer alması için yeterli. Green, takımının oyun kurma sorumluluklarını üstlenmesinin yanı sıra ligin en iyi savunmasına da liderlik ediyordu.
2015 finallerinde 2-1 geriye düştükten sonra Green’i pivota çekmek de serinin kaderini Warriors lehine değiştirdi. Bu değişikliğin işe yaraması, NBA’de smal-ball stratejisinin moda olmasına da ön ayak oldu. Takım şampiyonluğa ulaştıktan sonra Green, beş yıl 82 milyon dolar değerinde bir kontrat imzaladı.
Nikola Jokic
Kontrat: 3 yıl 4.1 milyon dolar
Nikola Jokic’in insanların gözünde süperstar seviyesine çıkması çok yavaş işleyen bir sürede gerçekleşti. Bunun sebeplerinden birisi de Denver Nuggets’ın takımın geleceğinin Jokic’in üzerinden geçtiğini anlamasının biraz uzun sürmesiydi.
Zamanla Jokic, herkes tarafından süperstar olarak anılmaya başlandı. Şu anda ligin en iyi oyuncularıyla kıyaslanan bir isim haline geldi. “Jokic bir yıldız mı?” tartışması yerini “Jokic, ligin en iyi 7 oyuncusundan birisi mi?” sorusuna bıraktı.
Nuggets, Jokic kendisini kanıtladıktan sonra yıldız pivotun potansiyelinden o kadar emindi ki Jokic’in dördüncü yıl opsiyonunu iptal ederek onunla daha erken bir şekilde uzun bir kontrat imzaladılar. Jokic’in ilk anlaşması sona erdiğinde uzun oyuncu, ligin en iyi 20 oyuncusundan birisi haline gelmişti bile.
Jokic’in hikayesi, bu listedeki diğer oyunculara da benzemiyor. Stephen Curry, yaşadığı sakatlıklardan dolayı ucuz bir kontrat imzalamak zorunda kalmıştı. Draymond Green’in aldığı düşük kontratta ikinci turda seçilmesi de önemli bir rol oynamıştı. Ancak Jokic, o kadar kısa sürede üst seviye bir performans gösterdi ki kontratının bile onu yakalamasına izin vermedi.
Michael Jordan
Kontrat: sekiz yıl 25 milyon dolar
Michael Jordan, asla hak ettiği parayı imzaladığı kontratlarla alamayacak oyunculardan bir tanesi. Kariyeri boyunca imzaladığı en pahalı anlaşmada bile (1997-98 sezonu, 33.1 milyon dolar) market değerinde bir sözleşmeye sahipti. Jordan’ın saha içi ve saha dışındaki değeri, hayal edebileceğiniz bütün ödeme birimlerinin üstündeydi.
Ancak yine de Jordan’ın 1988 yılında imzaladığı sekiz yıl 25 milyon dolarlık anlaşma, fazla ucuzdu. Jordan bu anlaşmayı ilk imzaladığında ligdeki standart kontratlar bu civardaydı ve 1992-93 yılına kadar da sadece David Robinson daha fazla kazanıyordu. Ancak bu çok uzun sürmedi.
Jordan, 1995-96 sezonunda anlaşması sona erdiği esnada ligin en çok para kazanan 32. oyuncusuydu. Bu gerçekten akla mantığa sığmayan bir durum ve üzerine yeterince konuşulmuyor.
Eğer Jordan 1993 sezonundan 1994-95 sezonunun sonuna kadar beyzbol oynamak için basketbola ara vermeseydi büyük olasılıkla bu kontrat daha fazla üzerinde durulan bir konu olurdu.
Jordan, sekiz yıllık anlaşmasını bir önceki kontratı sona ermeden imzalamıştı. Bu imzayı atarken de hatrı sayılır bir zam almıştı. Bulls yönetimi, Jordan’ın sekiz yıllık anlaşması sona ermeden yine kontratını uzatmaya sıcak bakıyordu fakat zam yapmak konusunda o kadar da heyecanlı değillerdi. Bu yüzden Jordan, kariyerinin son iki yılında çok daha yüksek miktarlara imza atabilmek için kontratının sonuna kadar beklemek zorunda kaldı.
Scottie Pippen
Kontrat: beş yıl, 18 milyon dolar
Scottie Pippen’ın Bulls ile imzaladığı ikinci kontrat, NBA tarihinin en takım dostu kontrat olabilir. Pippen’ın beş yıl 18 milyon dolar olarak kayıtlara geçen kontratı, önceki sözleşmesinin bitimine iki yıl kala imzalanmıştı. Bu 18 milyon dolarlık ücretin bir kısmı da önceki sözleşmesinin son iki yılına zam olarak eklendi.
Michael Jordan’ın sekiz yıllık sözleşmesi gibi Pippen’ın da ikinci anlaşması ilk başlarda bu kadar tek taraflı gözükmüyordu. Pippen, 1992-93 sezonunda ligin en çok kazanan sekizinci oyuncusuydu. Ancak bu görüntü hızlı bir şekilde değişti. 1993-94 sezonunu MVP oylamasının üçüncü sırasında bitiren Pippen, ligin en fazla kazanan 26. oyuncusuydu.
NBA’in yayın anlaşmalarıyla birlikte gelirlerinin artmasıyla işler hızlıca değişti. Pippen, 1997-98 sezonunda sözleşmesi sona erdiği esnada lig genelindeki en yüksek 122. maaşa sahipti. Pippen, kendi takımında bile en çok kazanan beş oyuncudan birisi değildi.
Pippen’ın menajerleri, kendisine bu kontratı kabul etmemesini tavsiye etmişler. Bulls’un sahibi Jerry Reinsdorf da Pippen’a benzer bir uyarı da bulunmuş. Ancak Pippen, finansal güvenliğini çok önemsediği için bu kontratı imzalamış.
John Starks
Kontratlar: yedi yıl, 71 milyon dolar
John Starks’ın maaşı, kariyerinin hiçbir döneminde sahada takımına kattıkları ile uyum içerisinde olmadı. Starks’ın kariyer hikayesine de bakınca bunun sebebi daha rahat anlaşılıyor. Starks, draft edilmeden NBA’e girdi ve Golden State Warriors’ta da kalıcı olamadı. Starks, New York Knicks ile 1990 yılında sözleşme imzalamadan önce bir dönem yurt dışında da oynadı.
1991 yılında Starks’ın sözleşmesi sona erdiğinde rotasyon parçası olmak kontrat görüşmelerinde elini güçlendirmiyordu. Takımlar sadece bir yıl iyi performans gösteren oyunculara karşı genelde önyargı ile yaklaşıyorlar. Starks, 1991 yazında daha yüksek bir kontrat için bastıracak lükse sahip değildi. Aynısını bir sonraki sezon için de söyleyebiliriz.
Ancak 1993-94 sezonundaki maaşı, diğer hepsini geride bırakıyor. Starks, bu sezon sadece 1.1 milyon dolar kazanırken All-Star’a seçildi. Starks bu esnada ligin en çok kazanan 189. oyuncusuydu.
Starks hiçbir zaman çok istikrarlı bir oyuncu ya da süperstar değildi. Ancak yine de savunmada elinden gelen her şeyi yapardı ve maçların kaderini değiştirebilirdi. New York, ilerleyen yıllarda Starks’a üç yıl 13.1 milyon dolar değerinde bir kontrat verdi. Starks, ilerleyen yaşının da etkisiyle bu kontratın karşılığını çok veremedi ancak neredeyse bedavaya oynadığı sezonlar düşünülünce kimsenin bir şey demeye hakkı yok.
Isaiah Thomas
Kontrat: dört yıl, 27 milyon dolar
İsterseniz Isaiah Thomas’ın 2011 yılında Sacramento Kings tarafından 60. sırada seçildikten sonra imzaladığı 3 yıl 2.1 milyon dolar değerindeki kontratı da konuşabiliriz.
Ancak ikinci kontratı devam ederken Isaiah, bir yıldız haline geldi. 2014-15 sezonuna Phoenix Suns formasıyla başlayan Isaiah, şubat ayında Boston Celtics’e takas oldu ve ilerleyen dönemde adeta tarih yazdı.
Kontratının ilk üç sezonu boyunca Thomas, lig genelinde 22 sayı – 5 asist ortalamaları tutturup üç sayı çizgisinin gerisinden %37’nin üstünde şut atan üç oyuncudan birisiydi. Diğer isimler ise Curry ve Irving’ti.
Thomas’ın en etkileyici performansı ise 2016-17 sezonunda geldi. 28.9 sayı ortalamasıyla oynayan Thomas, maç başına 5.9 asist yapıyordu ve saha içinden %52.8 ile şut atarken üç sayı çizgisinin gerisinden de %37.9 ile oynuyordu. Gösterdiği performans ile MVP oylamasını ilk beş sırada bitiren Thomas, ligin en çok kazanan 153. oyuncusuydu.
Thomas’ın kontratının devamında yaşadığı sakatlıklar ve başarısız Cleveland günleri, onun kontratının çok üstünde bir performans gösterdiği gerçeğini değiştirmiyor. Thomas, bench oyuncusu kalibresindeki kontratının çok büyük kısmını NBA’in en etkili hücum silahlarından birisi olarak geçirdi.
Kemba Walker
Kontrat: 4 yıl, 48 milyon dolar
Kemba Walker’ın 2014 yılında imzaladığı kontratla ilgili algı zaman içerisinde şekil değiştirdi. Kemba bu anlaşmayı ilk imzaladığı zaman herkes Hornets’in ona fazla ödediğini düşünüyordu.
Stephen Curry, buna benzer bir sözleşme imzalamadan önce süpertar kumaşı olduğunu zaman zaman gösteriyordu. Walker ise pek böyle bir görüntü çizmemişti. Maç sonlarını iyi oynaması ve etkileyici top kontrolüne rağmen Kemba’nın üç sayılık atışları ve çember etrafındaki bitiriciliği soru işaretiydi.
Ancak bu algı 2015-16 yılından itibaren değişmeye başladı. Üç sayılık atışlarının %37.1’inde isabet bulan Kemba, dribbling üzerinden de daha istikrarlı şekilde şut atmaya başlamıştı. Kemba’nın gelişimi, bir sezonla kısıtlı kalmadı ve yıldız oyun kurucu istikrarlı şekilde bu performansı göstermeye devam etti.
Bir şekilde Charlotte Hornets, sadece ligin en iyi 20 oyuncusundan birisine sahip olmakla kalmıyor bunu aynı zamanda ucuza yapıyordu. 2016 yılında maaş bütçesinin artmasının da yardımcı olduğunu söylemek lazım. Kemba’nın aldığı yıllık 12 milyon dolar nereden bakarsanız bakın ucuz bir anlaşma olarak kalıyor.
Kemba, bu kontratı devam ederken üç kez All-Star seçildi ve bir kez de All-NBA takımında yer aldı. Kontratı sona erdiğinde Kemba, ligin en fazla kazanan 110 oyuncusundan biri bile değildi.