By Eurohoops team/ info@eurohoops.net
Fenerbahçe Beko ile Zeljko Obradovic‘in 7 yıllık birlikteliği sona erdi.
Bu süreç kelimenin tam anlamıyla unutulmazdı. Henüz yaşanırken bile tarihe geçti. Büyük bütçelere rağmen yerel lig dışında istediğini bulamayan bir kulüp, Obradovic‘le birlikte zincirlerini kırdı ve Avrupa’nın en iddialı takımlarından biri haline geldi.
Bu 7 yılda neler yaşanmadı ki?
EuroLeague şampiyonluğu, arka arkaya gelen Final Four’lar, hem yerel ligde hem de EuroLeague’de üst üste kazanma rekorları , EuroLeague tarihine geçen normal sezon performansları ile beraberinde gelen birçok sevinç, mutluluk ve hüzün…
Hiç tartışmasız Fenerbahçe basketbol şubesinin altın çağı.
Eurohoops Fırın, dün gece resmileşen ayrılıkla birlikte basketbolseverlere geride kalan 7 yılda neler olduğunu bir kez daha hatırlatmak istedi.
Karşınızda Zeljko Obradovic ve Fenerbahçe Beko birlikteliğinde geçen 7 sezon ve yaşananlar:
2013-2014 Sezonu
EuroLeague: Top-16’da elendi
Lig: Şampiyon oldu
Türkiye Kupası: Yarı finalde elendi
Cumhurbaşkanlığı Kupası: Şampiyon oldu
Başlangıçlar her zaman en zorudur. Fenerbahçe ile Zeljko Obradovic’in başlangıcı da aslında hikayenin devamını belirledi.
Aslında psikolojik açıdan oldukça ilginç bir dönemdi…
Bir yanda Obradovic gelmesiyle birlikte artan beklentiler diğer yanda üst üste yaşanan başarısızlıklar sonra kulübün yaşadığı bunalım vardı. O dönemde gelen yıldızlara rağmen bir türlü başarılı olamayan Fenerbahçe’yi Zeljko Obradovic de başarıya taşımayacaksa ne olacaktı?
İlk resmi maçta gelen ilk kupa, bu endişenin ortadan kalkması adına ilk önemli adım oldu.
Sezon öncesinde Fenerbahçe ile Galatasaray, Cumhurbaşkanlığı Kupası’nda karşılaştı ve sarı-lacivertliler, çekişmeli geçen maçı Emir Preldzic’in son anlardaki kritik basketleriyle kazandı.
Bu başlangıç elbette parlaktı ama sonrası o kadar da iyi gitmedi.
Obradovic ve öğrencileri, normal sezonda CSKA Moskova karşısında çarpıcı bir galibiyet alsa da TOP-16’da Emir ve Bojan’ın yaşadığı düşüşle birlikte biraz dağıldı. Meşhur Olimpia Milano maçı da o sezon Fenerbahçe’nin kaderini belirledi ve sarı-lacivertliler, bir kez daha Top-16’da kupaya veda etti.
Sezonun sonu olaylı oldu.
Lig playofflarında Uşak ve Karşıyaka’yı rahat geçen Fenerbahçe, finalde karşısında Galatasaray‘ı buldu. Biliyorsunuz, o final serisi basketboldan çok saha dışı olayların konuşulduğu bir seriydi.
İki takım da iç sahadaki maçlarını kazanarak rakibinin kendisini kırma şansını vermezken Ülker Arena’da oynanacak olan serinin 7. maçına Galatasaray çıkmama kararı alınca Fenerbahçe, şampiyon oldu.
Takımın başındaki ilk sezonunda Zeljko Obradovic lig şampiyonluğunu kazanırken sarı-lacivertlilerin 2 yıllık özlemine de son vermeyi başardı.
2014-2015 Sezonu
EuroLeague: Final Four oynadı
Lig: Yarı finalde elendi
Türkiye Kupası: Finalde elendi
Cumhurbaşkanlığı Kupası: Finalde elendi
Zeljko Obradovic‘in Fenerbahçe‘nin başındaki 2. sezonu, belki de en garip dönemiydi.
Kulüp bir açıdan EuroLeague’de yıllardır hayalini kurduğu hedeflere ulaştı… Fakat 2014-2015 sezonu Obradovic‘in Fenerbahçe‘deki kupasız tek sezonu oldu.
Aslında sezonun ilginçliği en başından beliydi.
Hatırlarsınız, Obradovic’in Fenerbahçe’deki ilk sezonu kamuoyunu pek tatmin etmemişti. EuroLeague’de takımın Top-16’da elenmesi, ligde de mutlak bir üstünlük kurulamaması eleştirilere yol açmıştı.
2. sezonun ilk dönemleri de Fenerbahçe için iyi başlamayınca bu eleştiriler çok daha yoğunlaştı.
Sarı-lacivertliler, normal sezonda Panathinaikos deplasmanında ağır bir yenilgi alınca çok fazla kişi takımdan şüphe etmeye başlamıştı. Bu şüpheler ve eleştiriler devamında etkisini kaybetti.
Nikos Zisis transferiyle birlikte hücumda daha düzenli bir hale gelen Fenerbahçe, Andrew Goudelock ve Nemanja Bjelica’nın önderliğinde TOP-16’da ayağa kalktı ve grubu 2. sırada tamamlayarak yıllar sonra playoff’a kaldı.
Playoff’ta karşısında son şampiyon Maccabi‘yi bulan Zeljko Obradovic ve öğrencileri, ilk başta sendeledi ama Zoric ve Kenan’in başlattığı rüzgarla geri döndü. Ardından da rakibini süpürerek tarihinde ilk kez Final Four’a kaldı.
Madrid’deki Final Four öncesindeyse sakatlıklar takımı etkiledi.
Ricky Hickman sezonu kapatırken Bjelica Final Four öncesinde sakatlandı. Yarı finale de doğal olarak tam haliyle gelemedi. Sonuç olarak da Fenerbahçe, ilk Final Four’unda Real Madrid‘e yarı finalde boyun eğdi.
EuroLeague’de kendisi adına önemli bir ilki başarsa da yerel ligde bekleneni veremedi. Türkiye Kupası’nda finalde Efes‘e kaybeden sarı-lacivertliler, Cumhurbaşkanlığı Kupası ve ligde de Pınar Karşıyaka’ya takıldı.
2015-2016 Sezonu
EuroLeague: Final Four oynadı, finalde kaybetti
Lig: Şampiyon oldu
Türkiye Kupası: Şampiyon oldu
2015 yazı, Fenerbahçe adına Zeljko Obradovic döneminin kırılma yeriydi.
Sarı-lacivertliler, bir sezon önce EuroLeague’de tarihinde bir ilki başarsa da o yaz yeni bir yapılanmaya gitmeye karar verdi. Goudelock ve Bjelica giderken Sloukas, Dixon, Datome, Udoh, Kalinic gibi oyuncuların transferiyle yıllarca konuşulacak olan o çekirdek ortaya çıktı.
Sonucu muazzam oldu.
Fenerbahçe, normal sezonun başında biraz sendelese de TOP-16’yla birlikte Obradovic döneminin en iyi basketbolunu ortaya koydu. Gruptan bu kez lider çıkan sarı-lacivertliler, playoff’ta karşısında yine son şampiyonu buldu. Üstelik bir kez daha sakatlık belası takımı can evinden vurdu.
Fenerbahçe, playoff’ta Real Madrid karşısına Jan Vesely‘in sakatlığına rağmen sadece tek uzunla çıkmak zorunda kaldı. Endişe yine çoktu.
Obradovic, ilk maçta 5 kısa denemesiyle Laso’yu şaşırtırken serinin diğer iki maçına da Ekpe damga vurdu ve Fenerbahçe, Real Madrid‘i süpürerek üst üste 2. kez Final Four’a kaldı.
Berlin’e bir yıl önceki Final Four’un aksine favori olarak gelen sarı-lacivertliler, iki unutulmaz maç oynadı.
İlk maçta işler yolunda gitti. Fenerahçe, Baskonia karşısında son bölüme önemli bir farkla geride girmesine rağmen geri dönmeyi başardı ve uzatmada maçı kazanarak tarihinde ilk kez finale kaldı.
İkinci maç, üzerinden muhtemelen 100 yıl bile geçse unutulmayacak bir karşılaşma oldu.
CSKA Moskova karşısında 2. çeyrekte bir anda çöken Fenerbahçe, Jan Vesely‘in faul çizgisinden yaşadığı bunalımın da etkisiyle kendisi son çeyreğin başında 19 sayı geride buldu. Fakat bu sadece başlangıçtı…
Dixon, Udoh ve Antic üçlüsüyle geri dönen sarı-lacivertliler, tarih yazarak farkı kapattı ve öne geçmeyi başardı. Ancak bu hikayenin efsaneleşmesini önleyen bir an oluştu. Khryapa, hücum ribaundunu alarak maçı uzatmaya götürdü. Uzatmada da sahadan zaferle ayrılan Rus devi oldu.
Zeljko Obradovic ve öğrencileri, EuroLeague’de şampiyonluğu sadece bir ribaundla kaçırsa da yerel ligde hata yapmadı.
Bursa’da oynanan Türkiye Kupası’nda finalde Darüşşafaka‘yı Bogdan Bogdanovic’in basketiyle yıkan Fenerbahçe, Obradovic döneminde ilk kez bu kupayı kazandı.
Ligde ise karşılarına kimse çıkamadı. Çeyrek finalde Uşak, yarı finalde ise Galatasaray‘ı saf dışı bırakan sarı-lacivertliler, finalde de Efes‘i 4-2’yle geçerek bir kez daha lig şampiyonu olmayı başardı.
2016-2017 Sezonu
EuroLeague: Şampiyon oldu
Lig: Şampiyon oldu
Türkiye Kupası: Çeyrek finalde elendi
Cumhurbaşkanlığı Kupası: Şampiyon oldu
2016-2017 sezonu ise Fenerbahçe adına sadece Zeljko Obradovic döneminin değil, tarihinin en özel sezonu oldu.
Sezon içerisinde takımda neredeyse sakatlanmayan kimse kalmazken Fenerbahçe, EuroLeague’de tüm normal sezonda sadece 6 maça tam kadro çıkabildi. 30. haftanın sonunda ise kendisini hiç beklemediği bir yerde buldu: 6. sıra!
İstanbul’da yapılacak olan Final Four’a katılabilmek için bu bir felaketti çünkü Fenerbahçe’nin bunu başarması için Panathinaikos‘u deplasmanda en az bir kere yenmesi gerekiyordu. Daha önce hiç deplasmanda yenemediği Panathinaikos‘u…
Endişe yine büyüktü. Hele hele OAKA’daki ilk maçta soyunma odasına giderken skorboard, ev sahibi lehine 42-28’i gösterince çok daha büyüdü ama Obradovic ve öğrencileri, yine bir kez daha kendi hikayelerini yazdı.
İkinci yarıda inanılmaz bir savunmayla Panathinaikos’a sadece 16 sayı attıran Fenerbahçe, OAKA’daki ilk maçı kazandı ve laneti kırdı. İkinci maçta da ise Bogdan ve Ekpe’nin muhteşem performansları sarı-lacivertlileri bir kez daha zafere taşıdı.
Daha önce burada hiç kazanamayan Fenerbahçe, her iki maçı kazanarak İstanbul’a geri döndü. 3. maçta da işi daha fazla uzatmadı ve ismini bir kez daha Final Four’a yazdırdı.
3. kez üst üste playoff’ta rakibini süpüren Fenerbahçe, Final Four’da da bu sefer aynı tarifeyi uyguladı. İstanbul’daki Final Four’da rakipleri karşısında dominant bir performans sergileyen sarı-lacivertliler, her iki maçta da oyunun çok büyük bir kısmını önde götürdü ve Ekpe’nin önderliğinde o büyük kupayı sonunda getirdi.
Türk basketbolu, Efes‘in Koraç Kupası zaferinden beri hayalini kurduğu EuroLeague şampiyonluğuna ulaşırken Türkiye’nin dört bir yanında yaşanan coşku bugün hala akıllarda…
Şampiyonluk sonrası hiç hız kesmeyen Fenerbahçe, ligi de domine etti. 10. haftadan sonra hiç maç kaybetmeyen sarı-lacivertliler, playoff’ta da rakiplerine bu şansı vermedi.
Hatta Beşiktaş karşısında final serisinin son maçında bitime 2 dakika kala 13 sayı farktan geri dönerek mutlak üstünlüğünü bir kez daha kanıtladı.