by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
2013 yılının 2 Ağustos’unda sadece Fenerbahçe‘nin değil, Türk basketbolunun kaderinin değişeceğini kim düşünebilirdi ki?
Spesifik bir tarih olmadan da, o döneme bir geri dönüş yapacak olursak yakın dönemde ne değişebilirdi en fazla?
Bütün bu yanılgılar Sarı-Lacivertliler’in tek bir hamlesiyle çöpe gitti.
Daha önceden çalıştırdığı farklı farklı takımlarla 8 kez Avrupa şampiyonu olmuş bir isim olarak önceki sezon Simone Pianigiani’ye koskoca bir yatırımı deyim yerindeyse hiç ettirmiş bir organizasyona ayak bastı.
Sonrasında gelen sezonlar ise bir antrenörün bir ülkedeki yahut kulüpteki kültürü ne denli değiştirebileceğinin hayatımızdaki en büyük kanıtları oldu.
O, Türkiye’deyken tüm ülkenin dört bir yanındaki meydanlarda basketbol maçları izlendi. Çocuklar dev barkovizyonların önünde sevinçten çılgına dönerken bir yandan da hayaller kurdukları pozlar verdiler.
Eurohoops Fırın olarak Fenerbahçe Beko’nun eski koçu Zeljko Obradovic‘in Türkiye’deki kariyerinde yaşadığı ve yaşattığı en iyi 5 anı huzurlarınıza sunuyoruz.
1- İlk Maç, İlk Kupa ve İlk Zafer
Başlangıçlar her zaman en zorudur. Sezonun ilk resmi maçı, bir kupa olunca bu zorluk çok daha arttı.
Sezon öncesinde Fenerbahçe ile Galatasaray, Cumhurbaşkanlığı Kupası’nda karşılaşırken bütün gözler bu maçtaydı. Oldukça çekişmeli maçta bir sarı-lacivertliler bir sarı-kırmızılılar öne geçti.
Fenerbahçe, son 2 dakikaya 4 sayı farkla önde girse de Gordon’u durdurmayınca bitime 1 dakika kala kendisini geride buldu. Son 1 dakikaya bölüme Emir Preldzic damgasını vurdu.
Arka arkaya 3 tane basket bulan Preldzic, Fenerbahçe’nin Cumhurbaşkanlığını kupasını kazanmasını sağladı. Fenerbahçe ile Zeljko Obradovic’in başlangıcı da aslında hikayenin devamını belirledi.
Gelen galibiyet sonrasında Obradovic’in sevinci unutulmazdı.
2- İmza Set ve Barcelona Zaferi
Zeljko Obradovic öncesinde Barcelona deplasmanları Fenerbahçe taraftarının pek iple çektiği maçlar değildi. Genelde kabus gibi geçen maçlar, henüz ilk çeyrekte sonlanırdı.
Obradovic‘in ikinci sezonundaki bu karşılaşma ise özellikle sonuyla önemli bir dönüm noktasıydı.
O sezona kötü başlayan Fenerbahçe, grupta Panathinaikos ve Barcelona’ya kaybederken Top-16 öncesi iddialı olduğunu göstermek için bir mesaj vermek zorundaydı.
Bogdan Bogdanovic’in harika oyunu sayesinde maça iyi başlayan Fenerbahçe, soyunma odasına önde gitse de Marcelinho Huertas’ı tutamayınca geriye düştü. Çok heyecanlı geçen maçın sonunda Bjelica’yla maçı uzatan Fenerbahçe, uzatma bölümünde ise Zeljko Obradovic’in bitime dört saniye kala çizdiği harika set sonrası Bjelica ile bomboş turnike attı ve maçı kazandı.
İki sene önce Barcelona’dan 100 yiyerek kaybeden, bir önceki sezon ise 20 sayı fark yiyen Fenerbahçe, artık Barcelona deplasmanın kendisi için direkt yenilgi olmadığını aldığı bu galibiyetle gösterdi.
Bu bir mesaj olarak önemliydi ama daha da önemlisi, Zeljko Obradovic neden özel bir koç olduğunu bir kez daha ortaya koymasıydı. Sonuçta maçın en önemli hücumunda bomboş turnike attırmak sadece özel koçların yapabileceği bir şeydir. Obradovic de tam olarak bunu yaptı.