by Chris Kirschner, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 14 Mart 2019 tarihinde TheAthletic’te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Atlanta Hawks’ın her maçından önce soyunma odasında, çaylaklar tarafından Krispy Kreme’den alınmış üç kutu donut oluyor. Ancak bu donutlar ne kadar güzel kokarsa koksun, Vince Carter onlara asla dokunmuyor bile.
Ancak Carter da kusursuz birisi değil. Eğer kutuların içinde kırmızı kadife kek ya da çikolatalı kurabiye olursa, tecrübeli isim kendisine hakim olamıyormuş.
“Bazı günler kurabiyeler o kadar güzel kokuyor ki kendi kendime ‘sadece bir tane yiyeceğim’ derken buluyorum.” diyerek donut kutularını gösteriyor Carter. “Ancak bana inanın, eğer kutuda donut yerine kırmızı kadife kek veya çikolatalı kurabiyelerden olsa çoktan sizle konuşmayı bırakıp onlardan bir tane almaya gitmiştim bile.”
Bundan 20 yıl önce, Carter birkaç tane donut yemek için düşünmüyormuş bile. Ancak artık bu şekilde beslenemiyor. Carter şu anda bir tane bile donut yediği zaman, onu hazmedebilmek için iki – üç şişe su içmesi gerektiğini söylüyor.
Carter, ligdeki en yaşlı oyuncu ve lig tarihinde en çok sezonda forma giyen isim olmasının arkasındaki sırrın fedakarlık olduğunu söylüyor. Bu fedakarlıklara Carter’ın hayatının her alanı dahil. Tecrübeli isim fiziksel alışkanlıklarından sosyal hayatına kadar neredeyse her şeyi bunun etrafında kurguluyor. Antrenmandan veya maçlardan önceki gecelerde Carter’ı asla gece geç saatte dışarıda veya takım arkadaşlarından birisinin evinde göremezsiniz.
Carter, günlük rutinini ligde daha uzun süre oynayabilmek için değiştirmeye başladığında 30’lu yaşlarının ortalarındaydı. Daha önceden zaman zaman soda içen Carter, bunu tamamen bırakmış. Antrenmanlardan ya da maçlardan önceki günlerde yaptıklarına daha çok dikkat etmeye başlamış. Son yıllarda Carter’ın takım arkadaşları ona sürekli olarak ‘ihtiyar’ diyor ve Carter’ın bununla bir sorunu yok. Hatta tecrübeli isim böyle olmasını tercih ediyor.
“Gerçekten takımdaki yaşlı oyuncuyum.” diyor Carter. “Bununla bir sorunum yok. Bu benim basketbol oynamayı sevdiğim için hala oynayamaya devam ettiğimi ve bu uğurda bazı şeyleri fedakarlık ettiğimi gösteriyor.”
Carter, her gece en az 8 saat uyumaya çalışıyor. Ailesiyle zaman geçirmek istediği için 10 saat uyumaya fırsat bulamıyor ancak tecrübeli isim buna fırsat bulduğu zaman 10 saat uyumaya özen gösteriyor.
Maç günlerinde de enerji toplamak için uyumak Carter’ın sırlarından bir tanesi. Takım olarak maç sabahında yaptıkları şut idmanlarından sonra Carter, mutlaka iki saatlik bir uyku çekiyor. Takımın maç sabahında şut idmanı yapmadığı günlerde ise yıldız oyuncu daha fazla uyumaya özen gösteriyor.
Carter’ın her gece yatmadan önce mutlaka yaptığı bir şey de esneme hareketleri. Tecrübeli ismin günlük rutininde abarttığı bir aktivite yok. Sıradan bir insanın bile zaman zaman yapacağı şekilde esneme hareketlerini yapıyor. Carter, bunun önemini ligde oynadığı ve genç olduğu zamanlarda Dell Curry’nin kendisine öğrettiğini söylüyor.
“Ben hep ‘Adamım yapma, bunlar işe yaramıyor.’ derdim.” diyerek o zaman verdiği tepkiyi anlatıyor Carter. “Ancak yaşlandıkça bazı günler uyandığımda kendimi daha farklı hissetmeye başladım. Şu anda gece yatmadan esneme hareketlerimi yaptığım için sabahları uyandığımda yaşımın getirdiği yorgunluğu hissetmiyorum.”
Carter, sabahları uyanır uyanmaz hareket etmeye başlamazsa bunun salona gittiğinde yaptığı maç öncesi rutinini de etkilediğini fark etmiş. Carter, rutinine çok önem veren bir oyuncu olduğu için kesinlikle bunun olmasını istemiyor. Eğer rutinini bozarsa, kendisini daha rahat hissedeceğini ve iplerin ucunu kaçıracağını düşünüyor.
Hawks, deplasmanda oynadığı zaman Carter asla salona giden ikinci otobüse kalmıyor. Hawks’ın kendi sahasında oynadığı maçlarda ise Carter saat 17.00 gibi şut atmak için sahaya çıkıyor. Ancak tecrübeli isim, o gün daha çok şut atması gerektiğini hissederse diye mutlaka bu saatten çok daha erken bir saatte salona gidiyor. Hawks’ın dans ekibi, sahanın bir kenarında maç öncesi hazırlıklarını yaparken Carter da öbür tarafta şutlarına çalışıyor.
Carter, maç öncesi ısınmalarını yaparken asla onun boşa zaman harcadığını göremezsiniz. Kendisini yeterince rahat hissedene kadar sahanın neredeyse her noktasında şut atıyor. Hand-off, pick and roller, pas üzerinden attığı üçlükler gibi maç içerisinde Carter’ın yapabileceği bütün aksiyonların üzerinden yıldız isim ısınmalarda mutlaka geçiyor. Kariyerinin bu döneminde potaya penetre etmek ya da smaç basmak üzerine çalışmak Carter için çok verimli bir uğraş değil. Tecrübeli oyuncu, kariyerinin son yıllarında daha çok bir nokta şutörüne dönüştü.
Carter’ın oynadığı takımdaki rolüne göre maç öncesi hazırlık rutini de her sene değişiyor. Geçtiğimiz sezon boyunca Carter, Hawks’ta bir üç sayı şutörü olarak rol alıyordu. Bu yüzden tecrübeli isim antrenmanlarda ve ısınmalarda odağını üç sayılık atışlarına kayırmış durumda.
“Maçta yapmayacağım hiçbir şeyin üzerine çalışmıyorum çünkü bu benim için zaman kaybından başka bir şey olmaz.”
Carter, ısınmalardaki şut antrenmanlarını bitirdikten sonra karşı takımdaki koçlarla ve oyuncularla kısa süre sohbet ettikten sonra soyunma odasının yolunu tutuyor. Soyunma odasında maç öncesi son tedavilerini ve rehabilitasyonlarını tamamlayan Carter, bu esnada kesinlikle medya mensupları ile konuşmuyor.
Carter, 2008’de ameliyat geçirdiği ayak bileğinde hala zaman zaman ağrı hissettiğini söylüyor. Bu yüzden her maçtan önce ayak bileğini daha rahat hissettirmek için çeşitli esneme hareketleri yapıyor. Maç esnasında baş ağrısı ya da vücudunda bir ağrı çekmemek için Tylenol ve Aleve içiyor.
“İlaç kullanmaktan mümkün olduğu kadar uzak durmaya çalışıyorum çünkü çok fazla tükettiğiniz zaman bu ilaçlar vücudunuza zarar verebilir. Ancak bazen yapmanız gereken şeyi yapmalısınız.”
Carter, Hawks’ın atletik antrenörü Chelsea Lane’e hala birçok şey soruyor. Carter, vücudunu maçlara hazırlamak için elinden gelen her şeyi yapmak istiyor ve maçlardan önce kullanabileceği yeni teknikler arıyor. Yıldız oyuncu, bu yaşta kendisine yardımcı olabilecek her şeye açık olduğunu söylüyor. Carter, maçlardan sonra evde kullanabilmek için NormaTec ayakkabılarından almış bu şekilde bacaklarının yorgunluğunu üzerinden atması çok daha kısa sürüyor. Kendisini nasıl hissettiğine göre Carter, bazen maçlardan sonra buz banyosu da yapıyor. Geçtiğimiz sezon Hawks ile Chicago arasında oynanan ve 4 uzatmaya giden karşılaşmanın ardından Carter direkt olarak buz banyosuna gitmiş.
Buradaki esas soru, Carter neden 42 yaşında hala bu kadar çok fedakarlık yapıyor? Onun kalibresindeki bir oyuncunun ligde kanıtlaması gereken neredeyse hiçbir şey kalmadı. Yıldız oyuncunun zamanı geldiğinde Basketbol Şöhretler Müzesine katılmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Bu sorunun cevabı çok basit.
“Basketbol oynamayı çok seviyorum. Basketbola olan sevgimden başka beni motive eden bir şey yok. Öte yandan rutinim benim için çok önemli. Maçlara hazırlanmak için neler yapmam gerektiğini biliyorum. Oyunu çok sevdiğim için de bunları yapmaktan gocunmuyorum. Rekabet ettiğin genç oyunculara karşı basketbol oynayabilmek için isteğim hala devam ediyor.”
Lig genelindeki oyuncular, sürekli olarak Carter’a bu yaşta hala nasıl oynayabildiğini soruyorlar. Chicago ile Hawks’ın oynadığı dört uzatmaya giden maç esnasında Otto Porter Jr. ve Zach LaVine, sık sık Carter’a iyi olup olmadığını sormuşlar. Maçtan sonra da Porter, yıldız oyuncu hakkında övgü dolu sözler kullandı ve onu Superman ile kıyasladı.
NBA gibi bir ligde 21 yıl boyunca oynamanın arkasında “istek” dışında sihirli bir formül yok.
“Evet bir sır var, o da benim bu uğurda ne gerekiyorsa yapmayı göze alıyor olmam.” diyerek durumu açıklıyor Carter. “İnsanlar bana bu kadar uzun süre oynamamın arkasındaki sırrın ne olduğunu sorduğunda, onlara gereken her şeyi yapmak cevabını veriyorum. Asla kaytarmıyorum, asla kısa yol aramıyorum. Eğer kaytarmaya başlarsanız, bir yerden sonra bu alışkanlık haline gelebilir. Sabahları uyandığınızda fiziksel olarak kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz fakat bu da yapmanız gereken 10 şeyden sadece 5’ini yapmaya sizi iter. Bu da zamanla sizi yormaya başlar. Yaşadıklarımın en zor kısmı, zihinsel olarak bir sertliği koruyabilmekti. Yaptığım her şeyi düzenli olarak devam ettirebilmek için zihinsel anlamda kuvvetli olmam gerekiyordu.”
Carter, sezon içerisinde zaman zaman kaytardığını kabul eden Hawks çaylağı Omari Spellman için muhteşem bir örnek. Carter ve Spellman, sezon boyunca rutinlerine sadık kalmak üzerine birçok sohbet gerçekleştirmişler. Spellman, koçların ona verdiği programdan zaman zaman uzaklaşmış ve bu da onun kilo almasına ve birkaç antrenmana geç kalmasına sebep olmuş.
Carter, günümüz NBA’inde oyuncuların kendileri için bir plan yapmalarının çok daha zor olduğunu söylüyor çünkü tecrübeli oyuncular eski günlerde olduğu gibi genç isimlerin yaptıklarını kontrol etmiyor. Carter’ın Toronto Raptors’ta geçirdiği çaylak sezonunda takımında Kevin Willis ve Charles Oakley gibi çok tecrübeli isimler vardı. Bu iki isim, ligde 10 yıldan uzun süredir oynuyorlardı. Bu isimlerin dışında da Raptors’ın kadrosunda 5 yıldan fazla süredir ligde oynayan 4 tane oyuncu vardı. Bu sezon ise Hawks’ın kadrosunda 30 yaşın üstünde olan tek isim Vince Carter’dı.
Atlanta gibi genç bir soyunma odasına sahip olan takımlardaki genç oyuncuların karşılaştığı en büyük zorluklardan bir tanesi de antrenman planlarını uygularken nelere dikkat etmeleri gerektiğini bilmemeleri.
“Kolejde sadece bir sene oynayarak lige gelen oyuncuların olduğu bir dönemdeyiz. Genç oyuncular, kolej hayatına alışıyorlar ve bundan hemen sonra bir anda profesyonel olarak basketbol oynamaya başlıyorlar.” diyerek durumu açıklıyor Carter. “Hala aynı oyunu oynuyorsunuz ama artık bu mesleğiniz haline geliyor.”
“Omari’de en çok hayranlık duyduğum konulardan bir tanesi hatalarını kabullenmesi. Bunu birçok oyuncuda göremiyorsunuz. Birçok oyuncu, hata yaptıkları zaman bahaneler bulmaya çalışır. Omari, kendisini yaptığı hatalardan sorumlu tutuyor ve ligde kalıcı olmak için yapması gereken şey de bu. Omari ile bu konu üzerine birçok kez konuştuk ve beni zaman zaman hayal kırıklığına uğrattığını da biliyor. Bunun sorumluluğunu aldığını görmek ise çok güzel. Bazı şeyleri değiştirmek istiyor. Eğer bu yaklaşımını önümüzdeki yıllarda da devam ettirirse uzun yıllar boyunca ligde oynayacaktır.”
Carter, bütün yıl boyunca sezon sonunda emekli olup olmadığını bilmediğini söyledi. Ancak tecrübeli oyuncu, zaman zaman “Bir yıl daha oynayabilecekmişim gibi hissediyorum.” tarzı ifadeler de kullanıyordu. Nihai kararını sezon bittikten sonra alacağını söylüyordu. Kariyeri boyunca gelecek hakkında düşünmek Carter’ın sezon bittikten sonra yaptığı bir şeydi. Bu rutinini de devam ettirmeye niyetli. Onun için bugüne kadar işe yaradığını bildiği tutumu değiştirmek istemiyordu.
Carter, ona bu kadar uzun süre oynamak için ne yaptığını soran insanlara da her zaman şakayla karışık cevap veriyordu.
“Bunu tavsiye etmem” diyor Carter gülerek. “Bu kadar uzun süre oynamak zor. Gerçekten çok zor. İnsanlar, bu işi yapmaya başlayana kadar ne kadar büyük bir adanmışlık gerektirdiğinin farkına varmıyor. Eğer yapabiliyorsanız, basketbol oynamak harika bir şey. Ancak kendiniz için işe yarayacak olan rutini bulmalı ve kendinizi adamalısınız. Ben her zaman kendimi adadım, istikrarlı olmaya çalıştım ve oynamak için ne yapmam gerekiyorsa sonuna kadar gittim.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!