by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague’de iyi bir skorerinizin olması bazen çok büyük bir avantaj olabiliyor. Ancak her zaman takımınızın büyük skorerini elde tutmak kolay değil. Kimi zaman EuroLeague’in, kimi zaman NBA’in devlerinin gözü farklı takımların skorerlerine takılıyor ve daha cezbedici teklifler ile sözleşmelerinin sonuna gelen o yıldızların aklını çelebiliyorlar.
EuroLeague’de geçen sezonu önemli skor ortalamaları ile tamamlayan isimlerin bazıları da bu yaz serbest kaldı ve henüz herhangi bir takımla yeni bir sözleşme yapmadılar.
Eurohoops Fırın, sözleşmesi biten ve henüz sözleşme imzalamamış olan geçen sezonun beş sayı makinesini huzurlarınıza taşıyor…
Alexey Shved
Yaşı / Ülkesi: 31 / Rusya
EuroLeague Kariyeri: 10 sezon – 140 maç
İstatistikleri: 26 maç 21.4 sayı, 2.7 ribaund, 6.2 asist, 19.4 EFF
Şut Yüzdeleri: %47.3 ikilik, %32.9 üçlük, %89.2 faul atışı
En İyi Maçı: 24 sayı, 13 asist, 37 EFF vs ASVEL
Kendisinin pek hayranı olmasam da kabul etmem gerekiyor ki bu yaz serbest kalacak şutör guardlar arasında en dikkat çekici isim Alexey Shved!
Açık bir şekilde bu adam, basketbol için muazzam bir yeteneğe sahip. Hele de EuroLeague seviyesinde…. Canı nasıl isterse rakip savunmaları öyle alt ediyor. Bazen skorerliğini öne çıkartıyor, bazen de çift hanelerde asist sayılarına ulaşıyor. Zaten sıkıntı da biraz bu. Canı istediği şekilde oynuyor, kazanmak için değil.
Bunun herhalde en açık örneğini bu sezon gördük.
Evet, daha önceki sezonlarda da Shved, bu açıdan eleştirilen bir isimdi ama Khimki ona çok bağımlıydı ve onsuz bir yere ilerleme şansları yok gibiydi. İşe bir istikrar olarak bakacaksak onun döneminde Khimki’nin Rus basketbol tarihinde CSKA’dan sonra üst üste bu kadar yıl EuroLeague oynayan tek takım olması bunun bir örneği…
Fakat bu sene Khimki gerçekten yetenek açısından çok iyi bir kadroya sahipti. Hatta yetenek toplamı olarak belki de bu takımın ilk 3’ün hemen altında olduklarını söyleyebiliriz. Özellikle de uzun rotasyonunu düşünürsek… Sahadaki basketbol ise ilk bir aydan sonra hiç o seviyede olmadı. Bunun en büyük sebebi ise koç Kurtinaitis ile birlikte Shved oldu.
Takımı aşağıya çekti. Bunun için deplasmandaki Olympiakos ve ASVEL maçlarının son bölümleri herhalde en iyi örnek. Şundan çok eminim ki, bu sezon Shved olmasa Khimki çok daha iyi bir basketbol oynar ve playoff için daha iyi bir yerde olurdu.
Bu da ne kadar büyük bir yetenek olursa olsun Shved’in takımdaki geleceğine dair önemli bir problem çünkü o muhtaçlık ilişkisi sanki bu sezon biraz zedelendi.
Menajeri de herhalde böyle hissetti çünkü Mart ayında çok klasik bir menajer yemi ortaya atarak, “NBA ve EuroLeague’in zirvesinden ilgi var” açıklamasını yaptı. Bu açıklama açık bir şekilde Khimki’yle yapılacak kontrat görüşmeleri öncesinde ellerini kuvvetlendirmek için yapıldı. Aksi bana pek gerçekçi gelmiyor.
Bütün bu anlattıklarımdan dolayı da açıkçası Shved’in bu yazki kaderini merak ediyorum.
Eğer Khimki’yle işler yolunda gitmezse ona o kadar büyük paraları veren bir takımın çıkması bence çok zor. En azından EuroLeague ve NBA’de… O zaman da Rus yıldızın kariyerine nasıl yön vereceği gerçekten bir bilinmez olacak. Bakalım ne olacak?
Greg Monroe
Yaşı / Ülkesi: 29 / Amerika
EuroLeague Kariyeri: 1 sezon – 28 maç
İstatistikleri: 28 maç 12.9 sayı, 6.8 ribaund, 2.5 asist, 16.8 EFF
Şut Yüzdeleri: %52.3 ikilik, %00.0 üçlük, %74.7 faul atışı
En İyi Maçı: 26 sayı, 8 ribaund, 5 asist, 31 EFF vs Zenit
Greg Monroe için ilk EuroLeague deneyimi düşünüldüğü kadar parlak geçmedi ama bu onun bu kıtanın önemli uzunlarından biri olmadığı anlamına da gelmiyor.
Evet, değişen oyun şekli sebebiyle Greg Monroe, muhtemelen kariyerinin başında kimsenin ondan beklemediği kadar çabuk gözden düştü. Fakat Amerikalı pivot kariyerini buraya taşımaya karar verdiğinde birçokları bunun büyük bir transfer olduğunu düşünüyordu.
Bayern’in bir yıl önce Derrick Williams’tan aldığı verimi ve Monroe’nun Williams’a göre bu kıtanın geleneklerine daha uygun bir oyuncu olması bu düşünceleri destekledi. Hatta onun Bayern’deki iyi sezonundan sonra büyük bir takıma geçeceğine emin olanlar bile vardı.
Şimdilerde bu rüzgar pek onunla birlikte değil.
Monroe, işin hücum tarafında bu kıtada işleri değiştirebilecek bir uzun olduğunu kanıtladı. Takımının en skoreri oldu, -ligde de 15. sırada- pota altında dominant performans sergiledi ve pas yeteneğiyle Avrupa’da çoğu uzunda olmayan şeyleri sundu. Fakat işin savunma tarafı bu kadar parlak olmadı.
Rakipler her maçta onun ikili oyun savunmasındaki problemlerine saldırdı ve bunu acımasızca cezalandırdı. Bu da biraz gözden düşmesine sebep oldu.
Eğer etrafına doğru isimler yerleştirilirse bu sorunun çözülebilir ya da saklanabilir fakat bunun için ona tam anlamıyla güvenecek bir takıma ihtiyacı olacak. Böyle bir takım çıkacak mi? Birlikte göreceğiz…
Gustava Ayon
Yaşı / Ülkesi: 35 / Meksika
EuroLeague Kariyeri: 6 sezon – 167 maç
İstatistikleri: 26 maç 12.5 sayı, 5.3 ribaund, 2.2 asist, 14.3 EFF
Şut Yüzdeleri: %59.8 ikilik, %00.0 üçlük, %58.2 faul atışı
En İyi Maçı: 20 sayı, 8 ribaund, 24 EFF vs CSKA Moskova
Bazen değerinizi varlığınız değil, yokluğunuz gösterir. Aynı Gustavo Ayon da olduğu gibi…
Yıllarca Real Madrid’in en önemli isimlerimden biri olan Meksikalı pivot, geçen sezon sorunlar yaşayınca iki taraf yola devam etmeme kararı aldı. Büyük takımlardan istediği gibi bol sıfırlı kontratı alamayan Ayon, NBA’den de cevap bulamayınca lige yeni gelen Zenit’in yolunu tuttu.
Açıkçası Ayon, Rusya’da çok parlamadı. Daha doğrusu yaptığı işleri yapmaya devam etti ama Zenit çok izlenebilecek bir takım olmadığı için bu dikkat çekmedi.
Onun dikkat çektiği yer Real Madrid oldu. Her ne kadar İspanyol devi iyi bir sezon geçirse de bu sezon pota altında Ayon’u aradı. İşin savunma tarafında onun ikili oyun savunmasındaki problemlerinden kurtulup Jordan Mickey’i almak çok mantıklı gözüküyordu.
Fakat Ayon’un hücuma getirdiği akıcılık ve pasörlüğün ne kadar önemli olduğunu özellikle büyük maçlarda herkes daha iyi gördü.
Bu sebeple gelecek sezon tekrardan iddialı bir takımda görebiliriz. Yaşı gereği bu kontrat uzun yıllı olmayabilir tabii ama hak ettiği yerin orası olduğu da aşikar.
Lorenzo Brown
Yaşı / Ülkesi: 29 / Amerika
EuroLeague Kariyeri: 1 sezon – 27 maç
İstatistikleri: 27 maç 12.3 sayı, 3.3 ribaund, 4.6 asist, 13.0 EFF
Şut Yüzdeleri: %45.9 ikilik, %28.8 üçlük, %82.3 faul atışı
En İyi Maçı: 34 sayı, 4 asist, 32 EFF vs Olympiakos
Lorenzo Brown adı transfer piyasasında en çok geçen oyun kuruculardan!
NBA’de tutunma hayali sebebiyle uzun yıllar gelen teklifleri reddeden Amerikalı guard, ilk sezonunda EuroLeague severler için bunun kötü bir karar olduğunu kanıtlamayı başardı.
Açıkçası ne kadar yetenekli olduğunu bilsem de sezonun başında takıma adapte olamayıp Amerikalılar, Sırp ekibinde problem çıkartınca onun buradaki kariyerinin uzun olmayacağını düşündüm.
Milan Tomic’in ayrılığı sonrasında sorumluluğu üstüne alan Brown, EuroLeague’de fark yaratabilecek seviyede bir lider olduğunu herkese gösterdi.
Sezon başına göre Kızılyıldız’in beklentilerin çok üstünde sezon geçirmesinde önemli rol oynayan tecrübeli guard, özellikle Zalgiris maçından itibaren ortaya enfes bir liderlik koydu. Kritik anlarda oyunu çözdü, maç kazandıran şutu attı ve Sırp ekibinin son 8 maçta 6 galibiyet alarak ilk yarıyı playoff hattının içerisinde tamamlamasını sağladı.
Kendisi de bu dönemde %52 saha içi yüzdesiyle 19.9 sayı, 5.4 asist ortalamaları yakaladı. Sonrasında bu performansı biraz düştü ama neler yapabileceğini bir kere gösterdi.
Kızılyıldız ile sadece 1 yıllık sözleşme imzalayan Brown, serbest kaldı.
Gösterdiği performansın etkisiyle sezonun ortasından beri ismi sürekli bazı takımlarla anılıyor. Özellikle Milano ve Maccabi‘nin ismi kendisiyle fazlasıyla yazılıp çizildi. Hatta bir ara CSKA’nın bile ilgilendiği iddia edildi.
Dedikodular havada uçuşsa da henüz kendisi bir yerle imzalamadı.
Billy Baron
Yaşı / Ülkesi: 29 / Amerika
EuroLeague Kariyeri: 1 sezon – 26 maç
İstatistikleri: 26 maç 11.6 sayı, 2.7 ribaund, 2.2 asist, 11.0 EFF
Şut Yüzdeleri: %44.3 ikilik, %40.3 üçlük, %85.5 faul atışı
En İyi Maçı: 26 sayı, 3 ribaund, 34 EFF vs Zenit
Geçen sezon ABA Liga final serisinde gösterdiği performansla Kızılyıldız’a EuroLeague biletini getiren Billy Baron, Avrupa’nın en iyi liginde işin hücum tarafında tatmin edici bir çaylak sezon geçirdi.
Kevin Punter takıma ekleninceye kadar Lorenzo Brown ile birlikte Sırp ekibini taşıyan ikili olan Baron, şut yeteneğiyle partneri için hücumda alan açmayı başardı. Maç başına 2.15 üçlük isabetiyle EuroLeague’de 10. sırada yer alan Amerikalı şutör, bunun yanından zaman zaman skorda yaşadığı patlamalarla da dikkat çekti. Zenit’e 26 sayı attı, Maccabi‘yi de 22 sayıyla yıktı…
Bunlar bardağın dolu tarafı ama boş tarafı da var.
Savunmada gerçekten takımının başına problem oldu. 97.2 savunma verimliliğiyle düzenli süre alanlar arasında en kötü 2. isim o. Ayrıca istikrarsız bir performans sergiledi. Eskişehir günlerinin aksine şutunun girmediği günlerde maçtan çok koptu.
Bu da EuroLeague seviyesinde nasıl bir role uygun olduğuna dair soru işaretlerini ortaya çıkardı. Sanki takımı sürükleyen bir isimden daha çok iyi bir rol oyuncusu olsa bu ligde daha kalıcı olabilir.
Kendisi bu yaz bir kez daha serbest kalıyor. Bence sadece bitirici, şutör arayan takımlar onunla bir görüşme yapacaktır.
Eurohoops Fırın’daki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!