by Grant Hughes, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 25 Mayıs 2020 tarihinde BleacherReport’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Bu yazıda taraflardan hiçbirine suçu yıkmadan, ayrılmaları daha iyi olacak takım – oyuncu ikililerini sizler için derleyeceğiz. Bazı durumlarda yeniden yapılanma peşinde olan takımlarla tecrübeli oyuncuların birlikteliği karşımıza çıkacak. Bazı durumlarda ise bazı oyuncular için başka bir takımda yeni bir başlangıç yapmanın daha iyi olacağı senaryoları karşınıza çıkaracağız.
Ancak bu yazıda yer alan tüm birlikteliklerde ayrılığın hem takım hem de oyuncu için daha hayırlı olacağını söyleyebiliriz.
Bu isimler için ayrılık vakti geldi, ancak bu ayrılıklar o kadar da hüzünlü değil…
Buddy Hield – Sacramento Kings
Kağıt üstünde bakınca Buddy Hield’ın 2020-21 sezonunda devreye giren ve 4 yıl 86 milyon dolarlık kontratı o kadar da kötü gözükmüyor. Hield’ın aldığı ücret, her yıl %8 oranında azalıyor ve ligin en önemli şutörlerinden birisi olan oyuncu 31 yaşının sonuna kadar kontrat altında olacak.
Hield, ligdeki ilk üç sezonunda NBA tarihindeki bütün oyunculardan daha fazla üç sayılık isabeti buldu. Üç sayılık atışların da lig tarihi boyunca değeri hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Ancak bunlara rağmen Hield ile Sacramento Kings’in yollarını ayırması iki taraf için de en hayırlısı gibi gözüküyor.
Koç Luke Walton, sezon boyunca maç sonlarında ve kritik anlarda Hield’ı kullanmak konusunda tereddütler yaşadı ve sezonun son kısmında da keskin şutörü benche çekti. İlk beş başlamayan Hield, bu konudaki şikayetlerini dile getirmekten kaçınmadı. Hield, bu hamleden sonra performansını yükseltse de sezon araya girmeden önce yeni rolünden tatmin olmadığını belli ediyordu.
Sacramento Kings, önümüzdeki üç yıl boyunca Harrison Barnes’a 60.9 milyon dolar ödeyecek. De’Aaron Fox, önümüzdeki yaz döneminde kontrat uzatma görüşmeleri için uygun hale gelecek. Kulübün uzun vadeli yatırım yapmayı planladığı Marvin Bagley de bir sonraki yaz kontrat uzatma görüşmeleri için masaya oturacak. Bunların hepsi, Kings’in üzerine düşünmesi gereken kararlar ve Bogdan Bogdanovic de önümüzdeki yaz döneminde serbeste kalacak.
Belki Hield ve Kings, ilerleyen günlerde şutör oyuncunun rolü üzerine bir orta yol bulabilir. Ya da Hield, savunmada daha etkili olarak ilk beşteki yerini tekrar kazanabilir. Ancak şu ana kadar yaşananlardan yola çıkacak olursak oyuncu ve takım arasındaki sorunlar git gide büyüyecekmiş gibi gözüküyor. Bu yüzden Hield ile Kings’in yolları ayırması hem maddi hem de takım kimyası açısından daha mantıklı bir seçenek olarak gözüküyor.
Hield kadar iyi bir şutör, günümüz NBA’inde neredeyse her takıma uyum sağlayabilir. Hield, daha iyi bir takıma gitmesi durumunda benchten gelmeyi bile kabul edebilir. Şampiyonluğa oynayan ve şutör yardımına ihtiyacı olan Philadelphia 76ers gibi takımlar, Hield’dan çok daha fazla verim alabilir. Yeniden yapılanma sürecinde olan bir takımın Hield’ı kadrosuna katarak skor yükünü ona vermesi de bir başka seçenek.
Olası yeni takımlar: Philadelphia 76ers, Dallas Mavericks
Kevin Love – Cleveland Cavaliers
Bir kulüp ile oyuncu yeni bir kontrat imzaladığında, kontratın üzerinde imzanın mürekkebi kurumadan takım oyuncu için takas partneri aramaya başlıyorsa bu genellikle kötü bir anlaşmanın işaretidir. Cleveland Cavaliers için de Kevin Love’a 4 yıl 120 milyon dolarlık bir kontrat verdiklerinde bu senaryo gerçek oldu.
LeBron James takımdan ayrıldıktan sonra Cavaliers’ın yetenek tavanı bir hayli düşmüştü ve Cleveland ekibinin yeniden yapılanmaya başlaması gerekiyordu. Buna rağmen, Cavaliers 31 ve 34 yaşları arası boyunca sık sık sakatlanan Kevin Love’a 120 milyon dolar vermeye razı oldu.
Kevin Love’a bu anlaşmayı imzaladığı için kızmanın bir anlamı yok. Cavaliers’ın Love’a teklif ettiği para, market değernin çok üstündeydi ve başka hiçbir takım tecrübeli oyuncuya çok ciddi bir teklif göstermedi. Love da böyle bir senaryoda büyük olasılıkla kariyerinin son büyük anlaşması olacak bir fırsatı kaçırmak istemedi.
Ancak bu anlaşmanın iki taraf için de olumlu olduğunu söyleyemeyiz.
Love, yeniden yapılanan bir takım için bu sürecin başlarında değerli bir parça olabilir. Tecrübeli oyuncu, bu dönemde yeni bir kültür oluşturmaya çalışan takım için önemli bir figürdü. Ancak yeniden yapılanma sürecinde zaman geçtikçe takımlar daha ucuz parçalara yönlenmeye başlarlar. Love’ın durumu için bu geçerli değildi. Bunun yanında Love da tecrübeli oyuncularla birlikte oynamak gibi bir şansa kavuşamıyor. Love, kariyerinin belki de son verimli yıllarını NBA’in en kötü takımlarından birisinde geçiriyor. Eğer tecrübeli oyuncu, playoff umutları olan bir takımın kadrosunda yer alsaydı çok daha anlamlı maçlar oynuyor olabilirdi.
Love, hala ligin en iyi şutör uzunlarından birisi olmaya devam ediyor ve tecrübeli oyuncunun pas yeteneği onu alan açan bir şutörden çok daha fazlası yapıyor. Post oyununda sayı üretebilen Love, savunmacılarına temas ve faul alarak da sorun yaratabiliyor. Savunmada takımı için bir zafiyet yaratan Love, çember savunabilen ve kısa oyuncuların karşısında kalan bir beş numaranın yanında oynarsa iyi bir takımda önemli bir rolü doldurabilir.
Olası yeni takımlar: Portland Trail Blazers, Miami Heat
Bradley Beal – Washington Wizards
Sezon araya girmeden önceki 57 maç boyunca Bradley Beal, Washington Wizards için özellikle sahanın hücum tarafında elinden gelen her şeyi yaptı. Maç başına 30.5 sayı ortalamasıyla oynayan Beal, kullandığı top miktarı bir hayli artsa da verimlilik kategorisinde hiç geriye adım atmadı.
2018-19 sezonunda %58.1’lik bir true shooting yüzdesine sahip olan Beal, 2019-20 sezonunda ise %57.9 ile oynadı.
Beal, geride bıraktığımız sezon boyunca ligin en önemli 10-15 hücum silahından birisi olduğunu herkese kanıtladı. Ancak yıldız oyuncunun elit performansına rağmen Wizards sadece 24-40’lık bir dereceye sahip.
John Wall’ın dönüşü, Beal ve Washington ekibinin daha iyi sonuçlar almasını sağlayabilir. Ancak Wall’ın, Beal’ın elinden topu alması gibi bir ihtimal de söz konusu. Wall, aşil sakatlığı yaşamadan önce de performansında düşüklük gösteriyordu. Yaşadığı sıkıntılı sakatlıktan sonra da Wall’ın çok iyi bir performansla döneceğini düşünmek hayalcilik olabilir.
En önemli sorun şu ki Wall, önümüzdeki üç sezon boyunca 133 milyon dolar kazanacak. Böyle bir kontratı takas etmek ise yanında bazı değerli parçaları feda etmeden imkânsıza yakın. Eğer Beal, Wizards’ta kalmak isterse ya tecrübeli oyun kurucunun eski günlerine döneceğine inanmak ya da Wall’ın takımdan ayrılması gerekiyor.
Bu iki senaryo da Beal’ın en iyi yıllarının israf edilmesi anlamına geliyor.
Washington, karşılığında genç ve değerli parçalar alarak Beal’ı takaslamayı düşünebilir. Bu sayede Beal da bu yıl gösterdiği performansı daha iddialı bir takımda sergileme imkanı yakalayabilir. Washington’ın en değerli oyuncusunu takas etmemesi gerektiğini düşünüyor olabilirsiniz. Ancak Wall’un kadroda olduğu bir senaryoda bir noktada bu mecburi hale gelebilir.
Olası yeni takımları: Denver Nuggets, Los Angeles Lakers
DeMar DeRozan – San Antonio Spurs
DeMar DeRozan, oynadığı 11 NBA sezonunun 10’unu pozitif net rating değerleriyle kapattı. Bu yüzden yıldız skorerin San Antonio Spurs için zararlı bir oyuncu olduğunu söylemek biraz abartı bir söylem olabilir.
Ancak DeRozan’ın kullandığı top miktarının yüksekliği, şu anda onu herhangi bir takım için pozitif bir varlık olmanın çok aşağısında bırakıyor.
San Antonio’nun içinde bulunduğu şartlar içerisinde birkaç sıkıntılı durum var. Bunlardan bir tanesi, DeRozan’ın kullandığı top miktarı ile birlikte San Antonio’nun geleceği olarak görülen genç guardların gelişiminin sekteye uğraması. Spurs’ün, çapraz bağ sakatlığından döndüğü ilk sezonda Dejounte Murray’nin dakikalarını kısıtlı tutması mantıklı bir senaryo olabilir. Derrick White ve Lonnie Walker gibi oyuncuların toplam dakika miktarını bir lotarya takımından çok daha düşük olmasının da belki bir mantıklı açıklaması olabilir.
Ancak San Antonio’da ilerleyen günlerde de işlerin böyle ilerlememesi gerekiyor. Eğer Spurs, yaklaşık 20 yıl sonra ciddi bir yeniden yapılanma hamlesine başlayacaksa Murray, White ve Walker gibi oyuncuların çok daha fazla sorumluluk alması gerekiyor. Bu da DeRozan’ın bol bol orta mesafe şutu kullandığı bir hücum sisteminde mümkün değil.
DeRozan’ın bol bol orta mesafe atabileceği basketbolu günümüzde kim oynuyor? Hangi takım, topu bu kadar fazla DeRozan’a emanet etmek ister? Hangi takım verimliliği soru işareti uyandıran kötü savunmacı bir veteranı kadrosunda görmek ister?
Bunlar cevaplaması zor sorular. DeRozan’ı kadrosuna ekleyecek takımın kanat ve guard pozisyonlarında iyi savunmacılara sahip olması gerekiyor. Bu bile, dört kez All-Star seçilen DeRozan’ın çirkin şut profilini göz ardı etmek için yeterli olmayabilir.
DeRozan, kontratında bulunan 27.7 milyon dolarlık oyuncu opsiyonunu kullanmayarak San Antonio’dan ayrılabilir. Ancak Spurs için en ideal senaryo, DeRozan’ı takas etmekten geçiyor.
Olası yeni takımlar: Indiana Pacers, New York Knicks
Aaron Gordon – Orlando Magic
Orlando Magic, 2020 takas döneminde Aaron Gordon’ı takas etmek konusunda etkiliydi ancak Florida ekibi bu arzularının karşılığını bulamadı. Orlando, bu arzusundan vazgeçmek için geç kalmış olabilir. Böyle bir hamleden vazgeçmeye karar verirlerse de yanlış bir karar almış olacaklar.
Evet, Gordon’ın kontratındaki ücret her geçen yıl azalıyor. 2020-21 sezonunda 18.1 milyon dolar kazanacak olan oyuncu, 2021-22’de ise 16.4 milyon dolar alacak. 24 yaşındaki oyuncu, özellikle savunma, oyun kurma ve ribaund alanlarında birçok şey vaat ediyor. Fakat Magic, şu anda Aaron Gordon’ın yeteneklerini maksimize edebilecek bir yapıya sahip değil.
Magic, 2019 yazında Nikola Vucevic ile 4 yıl 100 milyon dolar değerinde bir kontrat imzaladı. Bunun yanı sıra Magic’in lotaryadan yaptığı son iki seçimde de takıma Jonathan Isaac ve Mo Bamba gibi isimler katıldı. Bu iki isimden birisinin Vucevic’ten sonra takımın pivotu olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Evet Gordon bir beş numara değil. Ancak Gordon’ın yeteneklerini maksimize etme konusu, yanında oynadığı pivota da çok bağlı. Gordon’ın yanında oynadığı beş numaranın atletik ismin sıkıntı yaşadığı şut konusunda belirli bir seviyenin üstünde olmalı.
Vucevic, kariyeri boyunca %33.1 ile üç sayılık şut kullandı. Tecrübeli oyuncunu, 30’lu yaşlarında bir boyalı alan skorerinden şutuyla alan açan bir pivota dönüşmesi çok olası değil. Bamba, lige ilk geldiği dönemde potansiyel bir şutör olarak gözüküyordu. Fakat Bamba’nın düzenli olarak dış şut kullanmaya başladığında nasıl bir performans göstereceği hala soru işareti. Isaac, beş pozisyonun hepsini savunabilen bir oyuncu fakat onun da üç sayılık etkinliği, üçüncü yılında bir hayli düştü. Isaac’in şut mekaniği de önümüzdeki yıllar için pek ışık vermiyor.
Gordon, Orlando’nun konumundaki birçok takımın sorgusuz şekilde isteyeceği bir kontrata sahip. Ancak Gordon ile Magic kadrosunun arasında bir uyum olduğunu söyleyemeyiz. Eğer son birkaç sezondaki söylentilerin biraz olsun gerçeklik payı varsa bu ilişkiyi ufukta bekleyen bir ayrılık olduğu aşikar. İki taraf için de bir değişiklik olumlu anlamda fark yaratacaktır. Gordon, yeteneklerini yanında daha iyi kullanabileceği bir uzun oyuncuyla performansını bir seviye daha yukarıya çekebilir.
Olası yeni takımlar: Minnesota Timberwolves – Denver Nuggets
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!