by Utkan Şahin & Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Barcelona bugün (2 Temmuz) itibarıyla yeni koçunun Sarunas Jasikevicius olduğunu açıkladı.
Fenerbahçe taraftarları Zeljko Obradovic sonrası dönemde onu takımın başında görmeyi çok istedi. Fakat işler çok çabuk gelişti ve Barcelona’nın ACB şampiyonluğunu finalde kaybetmesi üzerine oklar Katalan ekibinde de ona çevrildi ve Saras, gönlünde olanı seçerek Barça’ya gitti.
Modern EuroLeague dönemi boyunca birçok unutulmaz guard izledik. Hiç düşünmeden Sarunas Jasikevicius, Dimitris Diamantidis, Theodoros Papaloukas, JR Holden, Vassilis Spanoulis, Sergio Llull, Milos Teodosic, Pablo Prigioni ve Sergio Rodriguez gibi isimleri hepimiz sayabiliriz.
Herkesin favori oyuncusu elbette farklıdır ama kişisel olarak birçoğumuzun aklına gelen ilk isim hep Jasikevicius olmuştur. İkili oyun becerisi, durdurulamayan şutu, adaptasyon başarısı, hırçın karakteri ve büyük liderliğiyle o, Avrupa’nın en iyi ligine imzasını çoktan attı.
Barcelona’nın yeni koçu, 2013’te üstündeki basketbol formasını çıkartarak takım elbiseye geçti ve o günden beri imzasını başka bir şekilde atmaya devam ediyor.
Çok kısa sürede Avrupa’nın en heyecan verici genç koçlarından biri haline gelen Litvanyalı antrenör, Zalgiris‘e şimdiden 2 tane peri masalı yaşatmış durumda!
Dahası Saras, Zalgiris gibi düşük bütçeli bir takımı, Avrupa’nın en ilgiyle takip edilen takımlarından biri haline getirdi. Buradaki coaching performansı da onu Barcelona ve Fenerbahçe Beko gibi Avrupa devlerinin radarına soktu.
Uzun zamandır onun takımında parlayan birçok oyuncu, EuroLeague’in dev takımlarına transfer olmayı başardı.
Tarihin en iyi saha içi liderlerinden biri olarak Saras, saha dışında da aynı şekilde hep oyuncularının kalbine, ruhuna ve yeteneklerine sızmayı başardı.
Onun takımına gelen oyuncular, belki yetenekliydi ama ondan önce bu seviyeye çıkmayan isimlerdi. Hepsi onunla birlikte Avrupa’nın elit takımlarının gözdesi haline geldi.
Kaderin cilvesi, oyunculuk kariyerinde koçlarıyla pek iyi anlaşamayan birisi olmasına rağmen bunu başardı.
Pesic, şampiyon Barcelona’da ilk onu gözden çıkardı.
Obradovic şampiyonluk sonrası istemedi.
NBA’de koçlarıyla sorunlar yaşadı.
Hatta kariyerinin en iyi yılları olan Maccabi‘de bile Gershon ile pek çok kriz yaşadı.
Belki “kafadan kontak” bir oyuncu değildi ama her zaman diğerlerinden farklı bir karakteri vardı. Belki de o günlerde yaşadıkları sayesinde koç olarak böyle bir evrim geçirdi.
Her yaza düşük bir bütçeyle girmek zorunda olsa da Saras, hep bir üst seviyeye çıkacak oyuncuları buldu ve geliştirdi. EuroLeague’in dev takımları, onun oyuncularına büyük bir ilgi gösteriyor.
2015-16 sezonunda göreve geldiği Zalgiris’de oyuncularını parlatıp parlatıp ligdeki köklü süpergüçlere yollamayı başardı Jasikevicius.
Eurohoops Fırın ise onun imzasını attığı hayatları karşınıza çıkartmaya karar verdi. Karşınızda Barcelona’nın yeni başantrenörü Saras’ın yanında pişip Avrupa’nın üst düzey takımlarına transfer olan oyuncular…
Lukas Lekavicius
Saras öncesi performansı: 34 maç 5.5 sayı, 1.8 ribaund, 2.7 asist
Saras ile performansı: 68 maç 9.3 sayı, 3.2 ribaund, 3.0 asist
Saras sonrası performansı: 64 maç 4.0 sayı, 0.8 ribaund, 1.3 asist
Saras’ın elit bir takıma gönderdiği ilk oyuncu Lukas Lekavicius oldu.
Litvanya’nın 1994 jenerasyonun önemli potansiyellerinden olsa da Saras öncesinde Zalgiris’te pek kendini gösteremeyen Lukavicius, Saras ile birlikte ise yukarı doğru ivmelendi.
Lekavicius, 2016-17 sezonunda takımda Leo Westermann ve Kevin Pangos gibi iki önemli guard olmasına rağmen benchten gelerek önemli katkılar vermeyi başardı.
Penetre yeteneğini takıma çok iyi adapte eden Lekavicius, ortalama 18 dakika süre alsa da 8.5 sayı ortalamasıyla takımının en skorer 3. ismi oldu.
O sezondan sonra kontratı devam etmesine rağmen Panathinaikos, onun için Zalgiris’e 100 bin euro buyout ödedi ve kadrosuna kattı.
Litvanyalı guard, Atina’da Nick Calathes’in dominantlığı karşısında pek kendini gösteremedi. Pitino onu zaman zaman övse de geçen yaz sözleşmesi bitince evi Kaunas’a geri döndü ve yarıda kalan sezonda yine en kritik isimlerden birisi oldu.
Kevin Pangos
Saras öncesi performansı: 19 maç 11.9 sayı, 1.6 ribaund, 4.8 asist (EuroCup)
Saras ile performansı: 66 maç 10.9 sayı, 1.9 ribaund, 4.8 asist
Saras sonrası performansı: 35 maç 7.0 sayı, 1.1 ribaund, 3.2 asist
Kevin Pangos, Gonzaga’dan Avrupa’ya geldiği zaman önemli bir potansiyeldi. Keza Gran Canaria’daki ilk Avrupa sezonu da oldukça tatmin ediciydi ama Saras ile birlikte bambaşka bir seviyeye çıktı.
İlk sezonunda Westermann’ın arkasında Saras’ın sistemine adapte olan Kanadalı guard, 2. sezonunda ise özel bir seviyeye çıktı. Saras ile birlikte ikili oyun yönetme yeteneğini elit seviyeye çeken Pangos, Paulius Jankunas ile oynadığı ikili oyunlarla EuroLeague’de o sezon ikili oyunlardan en çok sayı üreten isim oldu.
Zalgiris’in Final Four’a kalarak peri masalı yazdığı sezonda takımın saha içi lideri o oldu.
Özellikle Final Four yarı finalinde gösterdiği performans onun gösterdiği gelişim için en iyi örneklerden biriydi. 3 sezon önce Galatasaray’ın sertliği karşısında ezilen Pangos, bu sefer ise Fenerbahçe’nin sert savunmasına hem mental hem de fiziksel olarak cevap verebildi.
Böylesine bir sezondan sonra Zalgiris’te kalması imkansız olan Kanadalı yıldız, Litvanya’da kazandığı paranın çok üstünde bir paraya Barcelona’ya gitti.
Pangos, yazın en heyecan verici transferlerinden biri olsa da ilk 2 sezonunda Barcelona’da hayal kırıklığı yarattı. Herhalde o da Saras gibi bir koçtan sonra Pesic’e geçişe adapte olamadı.
Vasilije Micic
Saras öncesi performansı: 27 maç, 5.2 sayı, 3.1 asist, 1.5 ribabund
Saras ile performansı: 36 maç 7.7 sayı, 4.2 asist, 2.2 ribaund
Saras sonrası performansı: 61 maç 13.2 sayı, 5.6 asist, 2.3 ribaund
Zalgiris’in peri masalında parlayan tek isim Kevin Pangos değildi. Bu sezon Anadolu Efes’te harikalar yaratan Vasilije Micic de takımın önemli bir parçasıydı.
Keza Micic de Pangos gibi önemli bir potansiyeldi. Hatta belki de daha da büyük bir potansiyeldi. Sonuçta alt yaş gruplarında çok fazla oyuncuya yeni “Milos Teodosic” denmiyor.
Fakat sakatlık gibi sebeplerden dolayı beklenen patlamayı yapamayan Micic, önce TOFAŞ’ta Orhun Ene’nin yanında, sonra da Kaunas’ta Sarunas Jasikevicius’un yanında çalışarak hayal kırıklığına giden kariyerini elit bir yıldıza doğru çevirdi.
Zalgiris’in Final Four’a kaldığı sezonda Pangos’un “Robin”‘i olan Micic, kenardan gelerek Litvanya ekibinin top dolaşımını ve hücumdaki yaratıcılığını yukarıya çekti.
O performansından sonra buyout ile birlikte Efes’e Larkin’in yanında onunla uyumlu bir yardımcı olarak gelen Sırp guard, İstanbul’da ise bambaşka bir seviyeye çıktı. Ergin Ataman’ın saha içindeki en büyük kozlarından olan Micic, bu sefer de Efes’in rüya gibi sezonunda büyük rol oynadı.
Nate Wolters
Saras öncesi performansı: 27 maç 7.1 sayı, 2.2 asist, 2.1 ribaund
Saras ile performansı: 28 maç 11.2 sayı, 3.8 asist, 2.8 ribaund
Saras sonrası performansı: 15 maç 7.5 sayı, 2.7 asist, 1.8 ribaund
Herhalde Nate Wolters, bu listedeki en sürpriz isim.
3 sezonluk NBA kariyeri olsa da Amerikalı guard, daha önce Avrupa’da Fransa dışında hiç bekleneni verememişti. Beşiktaş ve Kızılyıldız’da oynayan Wolters, vasatı aşamadı. Hatta geçtiğimiz yaz Zalgiris, Pangos ve Micic yerine Wolters’ı getirdiği zaman birçokları bunun yanlış bir transfer olduğunu düşünüyordu.
Gerçekten de elit iki guardını kaybettikten sonra Zalgiris bazı problemler yaşadı ama bu problemlerin kaynağı Wolters değildi. Aksine Amerikalı guard, Zalgiris’in sahadaki en önemli kozlarından biri oldu.
Saras’ın yanında oyununu çok daha keskinleştiren Wolters, takımda en çok sayı atan 2. oyuncu oldu. Özellikle yanında ikinci bir top yönlendiriciyle oynadığı zaman verimini çok artıran Amerikalı guard, ligin penetre üzerinden en çok ikilik basket bulan isimlerinden biri olmayı başardı.
28 yaşındaki oyuncu, playoff’ta Fenerbahçe karşısında da kendini ispat edince kontratı devam etmesine rağmen buyout karşılığında Maccabi’nin yolunu tuttu.
Wolters’ın geçen sezon kulübün YouTube kanalına yaptığı bir açıklama ise neden böyle bir liste oluştuğuna dair aslında en önemli göstergelerden biriydi: “Saras’ın söylediğini yaparsan sahada başarılı bir oyuncu olursun”
Maccabi‘de geçirdiği sezonda sakatlıklarla boğuşması onun tam 13 maç kaçırmasına sebep oldu ve bu yüzden Ioannis Sfairopoulos’un sisteminde pek varlık gösteremedi.
Leo Westermann
Saras öncesi performansı: 10 maç 10.1 sayı, 4.3 asist, 2.8 ribaund
Saras ile performansı: 57 maç 7.6 sayı, 4.4 asist, 2.7 ribaund
Saras sonrası performansı: 39 maç 4.1 sayı, 1.8 asist, 1.4 ribaund
Leo Westermann’ı aslında iki kere saymamız gerekiyor. Fransız guard, Saras’ın yanında gösterdiği performansla 2 kere büyük takımlara transfer oldu.
Micic gibi altyapılarda önemli bir potansiyel olarak gösterilen Westermann, aslında o meşhur Partizan kadrosunun bir parçasıydı. Bogdanovic, Bertans, Milosavljevic ile birlikte onun da parlaması bekleniyordu fakat sakatlıklar buna pek izin vermedi.
Saras ise Westermann’ın Limoges’daki dağınık oyununa bir yön verdi. Zalgiris’in playoff yarışı verdiği sezonda 5.5 asist ortalaması tutturan Westermann, ligi ilk 10’da tamamladı ve o yaz 3. guard olarak CSKA Moskova’nın yolunu tuttu.
Moskova’da sakatlıkların da etkisiyle o rolü karşılayamayan Fransız guard, 1 sezon sonra geri döndü.
Kaunas’taki 2. döneminde ilk başta Westermann biraz paslıydı. Buna sakatlıklar da eklenince sezonun ilk yarısını vasat geçti ama 2. yarıda o toparlanınca Zalgiris de toparlandı. Fransız guard, Litvanya ekibinin sezon son bölümünde yaptığı atakta oyun kurucu rolünü doldurarak önemli bir etki oldu.
Westermann, o performansıyla birlikte kendisini 2. kez büyük bir takımda buldu ve geçen yaz Fenerbahçe’ye geldi.
Sarı-Lacivertliler’de zaman zaman çok öne çıkan performanslar sergilese de takımın çoğunlukla kimyayı yakalayamamasının kurbanı oldu. Gelecek sezonun performansı en merak edilen oyuncularından birisi olacak.
Brandon Davies
Saras öncesi performansı: –
Saras ile performansı: 70 maç 11.6 sayı, 1.4 asist, 4.4 ribaund
Saras sonrası performansı: 28 maç 9.6 sayı, 1.6 asist, 3.9 ribaund
Brandon Davies belki de Sarunas Jasikevicius tedrisatının en ama en güçlü ürünü olarak şimdilerde karşımızda.
Olağanüstü geçen 2 sezonun ardından Barcelona gibi bir devin 40 milyon euronun üzerinde yatırım yaptığı sezonun en önemli transferlerinden birisiydi. Daha ne olsun?
2017-2019 yılları arasında Litvanya ekibinin formasını terleten Davies için söylenecek pek çok şey var. İnanılmaz bir fiziğe ve beraberinde atletizme sahip.
Ancak tüm bu özelliklerinin Saras’la beraber çok daha ön plana çıktığını söylememiz sonuna kadar mümkündür.
Onu da tıpkı listedeki diğer isimler gibi hazırlayarak hem kulübün son yılları kapsayan başarısındaki önemli pay sahiplerinden birisi yaptı hem de oyuncusunun gelişimine ve kariyerinin çok daha iyi şekillenmesine yol açtı.
Saras’la çalışmak herkes için bir “Win-Win” yani “Kazan-Kazan” olarak değerlendirilebilir.
Özellikle 2018 Playoffları’ndaki Olympiacos serisinde oynadığı oyunu hiç unutmam Davies’in. Takımını Final Four’a taşıyan isimlerin başında geliyordu.
Şimdilerdeyse Svetislav Pesic’in büyük yatırımla kurulan Barcelona’sının as uzunu konumunda. Takımı toplayan isimlerden birisi olarak göze çarptı sezon boyunca.
Edgaras Ulanovas
Saras öncesi performansı: 10 maç 7.3 sayı, 2.1 asist, 4.6 ribaund (Neptunas Klaipeda)
Saras ile performansı: 151 maç 7.4 sayı, 1.7 asist, 3.7 ribaund
Saras sonrası performansı: –
Edgaras Ulanovas ismi son yıllarda çok önemli bir soruya cevap oldu: “Bir kanat oyuncusundan en fazla ne kadar katkı alınabilir?”
Evet, çok istikrarlı bir şutu yok. Evet, olağanüstü hücum yetenekleri yok ancak sahanın iki tarafında da Zalgiris‘in en büyük artısıydı son yıllarda. Buna eminiz.
Neptunas Klaipeda formasıyla halihazırda iyi performans gösteren bir oyuncuyken katıldığı Zalgiris‘de ikinci sezonunun ortasından itibaren Sarunas Jasikevicius’la çalışmaya başladı.
O noktadan sonra nasıl bu denli özel bir isme dönüştüğüne şahitlik etme fırsatı bulduk. Ulanovas, sıkıntılı şut mekaniğine rağmen nasıl böyle önemli bir silah olabiliyor Zalgiris Kaunas adına?
Çünkü sırtı dönük oyunu harika oynuyor, sahada sürekli hareketli ve ribaund katkısı da veren bir kanat oyuncusu kendisi. Onun bu özelliklerini zirveye taşıyan isim de ekibi devralınca bunlar çok absürd gelişmeler olmuyor.
Edgaras Ulanovas, kesinlikle EuroLeague’in süpergüçlerinde yer almayı hakeden bir oyuncu olarak hala karşımızda…
Axel Toupane
Saras öncesi performansı: 10 maç 2.5 sayı, 0.9 asist, 2.7 ribaund
Saras ile performansı: 34 maç 6.9 sayı, 0.5 asist, 2.1 ribaund
Saras sonrası performansı: 26 maç 4.8 sayı, 0.5 asist, 1.2 ribaund
Axel Toupane, 2017-18 sezonunda Saras’ın en verim aldığı oyunculardan birisiydi. Onun o dönemki güvenilir şutundan epeyce yararlandı hakikaten de…
1992 doğumlu Toupane’ın atletik bir kanat oyuncusu olarak aynı zamanda çok iyi bir şut mekaniğine sahip olması Kaunas ekibinin çokça kez kaderini çizen faktörlerden biriydi.
Keza kariyeri boyunca en iyi istatistiklerini de Zalgiris Kaunas formasıyla yakalamıştı.
Köşeden yolladığı üçlüklerle hatırladığımız Axel, Strasbourg’da başladığı EuroLeague kariyerini son olarak Olympiacos bünyesinde geçirdi.
Onun açısından David Blatt’le geçirdiği bu sezon pek de iç açıcı değildi aslına bakacak olursak.
Zaten listede Jasikevicius’tan sonra başka biriyle çalışan oyunculardan kimisinin hiç eski ritmini yakalayamadığını da görüyoruz.
Saras, Toupane’dan öylesine verim alacağı bir sistemi kurgulamıştı işte.
Aaron White
Saras öncesi performansı: –
Saras ile performansı: 70 maç 8.6 sayı, 0.8 asist, 4.2 ribaund
Saras sonrası performansı: 15 maç 2.1 sayı, 0.3 asist, 1.4 ribaund
Aaron White, ABDli oyuncular arasından bir Avrupalı 4 numara profiline en uygun isimlerden birisi olmuştur son yıllarda gördüklerimiz arasından…
Saras’la buluşması onun açısından büyük önem arz etse de halihazırda epey geniş bir yetenek yelpazesine oynayan önemli bir oyuncuydu.
Ancak tanınması ve bir sistem takımında ne kadar yararlı olabileceğinin görülmesi açısından White’ın Zalgiris kariyeri çok mu çok önemliydi.
Brandon Davies’le beraber hakikaten ayrı bir olaydı bu ikili. Çok temiz bir atletizm katıyorlardı iki ABDli olarak Kaunas ekibinin uzun rotasyonuna.
Zaten takımın geri kalanı Ulanovas, Arturas Milaknis ve Pangos gibi isimlerle doluydu.
O takımdan başarısızlık beklemek epey zordu. Nitekim sezon sonuna doğru çok iyi toparlayıp playoff ve sonrasında Final Four biletini almayı başardılar.
Bu dönemin ardından Aaron White’ın Olimpia Milano kariyeri sadece nasıl daha iyiye gidebileceğini düşünmekle geçti. Hiçbir yere varamadılar elbette…
Çünkü Milano‘nun hücumuna baktığınız zaman ne kadar dağınık bir takım olduğu anlaşılıyor Ettore Messina tarafından yönetilmesine rağmen.