NBA: Asla Gerçekleşmemiş En Çılgın 10 Takas Dedikodusu

02/Tem/20 10:00 Temmuz 2, 2020

admin69

02/Tem/20 10:00

Eurohoops.net

NBA takımlarının taraftarları, sürekli olarak takımlarının daha iyi hale gelmesini ister. Bunu başarmanın en önemli yollarından birisi de takımların takaslarla yetenekli oyuncuları kadrolarına katmaları…

by Jose Martinez, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 20 Şubat 2014 tarihinde Complex’de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

NBA tarihinde birçok büyük takasa şahitlik ettik. Fakat bazı takas söylentileri, bu hamleler gerçekleşmese bile üzerinden yıllar geçmesine rağmen basketbolseverlerin aklından çıkmıyor. Chicago Bulls’un Scottie Pippen’ı neredeyse takaslaması, Los Angeles Clippers’ın eski sahibi Donald Sterling’in Michael Jordan’ın takasına engel olması…

NBA tarihinin en çılgın 10 takas söylentisiyle karşınızdayız:

Amar’e Stoudemire > Golden State Warriors, Stephen Curry > Phoenix Suns

Yıl: 2009

2009 sezonu sona erdiğinde Phoenix Suns yönetimi, yıldız ikilisi Amar’e Stoudemire ve Steve Nash ikilisinin yaşının git gide ilerlediğinin farkındaydı. Bu yüzden Steve Kerr, draftta kadroya sonraki yıllarda takıma hizmet edecek genç bir oyuncu katmak istiyordu. Kerr’ün istediği isim, yeni Steve Nash olarak isimlendirdiği Stephen Curry’den başkası değildi. Ancak Curry’nin Suns’ın seçim yapacağı 14. sıraya kadar düşmesi çok olası gözükmüyordu. Warriors, Curry’yi yedinci sıradan seçtikten sonra Kerr şutör oyuncuyu Stoudemire karşılığında kadrosuna katmak istedi.

Kerr, ilk andan itibaren Warriors’ı böyle bir takasa ikna etmenin çok zor olduğunu biliyordu. Buna rağmen Phoenix ekibi, Curry’yi takas edebilmek için çabaladı ancak bu çabalar sonuç vermedi. Suns’ın kadrosunda o zaman Goran Dragic gibi yetenekli bir oyuncu olsa da Curry seviyesindeki oyuncuların her zaman lige gelmediğinin Suns farkındaydı. Şu anda Steve Kerr ve Stephen Curry, büyük olasılıkla o dönemleri gülerek hatırlıyorlardır…

Isiah Thomas > Knicks

Yıl: 1994

NBA’deki son sezonunda Detroit Pistons, Isiah Thomas’ı neredeyse New York Knicks’e takas ediyordu. O dönemde Knicks’in tecrübeli oyun kurucusu Doc Rivers, diz sakatlığı sebebiyle sezonu kapatmıştı. Para konusunda Thomas ile Pistons’ın anlaşmazlık yaşamasından sonra Detroit ekibi, yıldız oyun kurucu ile yollarını ayırmaya hazırdı. Knicks de şaşırtıcı olmayan bir şekilde 32 yaşındaki oyun kurucu için Tony Campbell, Tim McCormick ve 1994 birinci tur draft hakkını gözden çıkarmıştı. Ancak Thomas, Detroit’te kalarak kariyerini Pistons formasıyla tamamlamanın kendisi için daha hayırlı olduğuna karar verdi.

Chris Paul > Portland Trail Blazers

Yıl: 2010

2010 senesinde Chris Paul’ün New Orleans Hornets ile olan sözleşmesini yenilemeyeceğine dair dedikodular çıkmaya başlamıştı. Bu söylentilerin ardından takımlar, Hornets ile iletişime geçerek Paul’ün takas masasında olup olmadığını sormaya başladı. New Orleans ekibi, genel olarak Chris Paul’ün takas etmeyi düşünmediklerini söylese de bir teklif neredeyse Hornets’i ikna etmişti. Portland Trail Blazers; Andre Miller, Joel Przybila, Nicolas Batum, Jerryd Bayless ve 2010 draftının 22. sırası karşılığında Chris Paul ve Emeka Okafor’u kadrosuna katmaya çok yaklaşmıştı. Ancak Hornets, son anda bu anlaşmayı yapmaktan vazgeçti.

Tracy McGrady > Chicago Bulls, Scottie Pippen > Toronto Raptors

Yıl: 1997

1997 Draftının akşamında Chicago Bulls genel menajeri Jerry Krause, 4. sıra draft hakkının sahibi olan Toronto Raptors ile Scottie Pippen’ın dahil olduğu bir takas görüşmesi gerçekleştiriyordu. Krause’nin planı bu draft hakkıyla Tracy McGrady’i seçmekti. Bu takas gerçekleşecek gibi gözüküyordu ancak Krause, son anda bu hamleyi yapmaktan vazgeçti. Çünkü Michael Jordan, bu takasın gerçekleşmesi durumunda emekli olacağını söylemişti. Eğer bu takas gerçekleşseydi neler yaşanırdı insan merak ediyor.

Shawn Kemp > Chicago Bulls, Scottie Pippen > Seattle Supersonics

Yıl: 1994

Michael Jordan’ın ilk kez emekli olup beyzbol oynamaya karar vermesinin ardından Chicago Bulls, ciddi bir yeniden yapılanma yoluna girmeyi düşünmeye başlamıştı. Bu plandaki ilk hamlelerden birisi de Scottie Pippen ile yolları ayırmaktı. Bulls, bir süre takımlarla görüştükten sonra Seattle Supersonics’in Pippen için Shawn Kemp’ten vazgeçmeye hazır olduğunu öğrendi. Sonics; Kemp, 35 yaşındaki Ricky Pierce ve draftın 11. sıra hakkını teklif ederek Pippen, Will Perdue ve 21. sırayı almak istiyordu.

Bu takas, Chicago’ya fazlasıyla çekici geliyordu. O dönemde Pippen, Kemp’ten dört yaş daha gençti. Ancak Sonics’in koçu George Karl, bu takasın gerçekleşmesine izin vermedi. Kemp, o dönemde koçunun bu hareketini mutluluk ile karşılaşmış olabilir. Fakat şu an geriye baktığında bu takasın gerçekleşmesi ve 1996 finallerinde gülen tarafta yer almak Kemp için büyük olasılıkla daha çekici bir seçenektir.

Larry Bird > Indiana Pacers

Yıl: 1988

1988 yılında Pacers, Larry Bird’ü kendi memleketine döndürebilmek için Boston Celtics’e Chuck Person ve draftın ikinci sıra hakkını teklif etti. Ancak o dönemde Celtics’in başkanı olan Red Auerbach, bu teklifi reddetti. Pacers’ın Celtics’e teklif ettiği ikinci sıra draft hakkı, daha sonra Rik Smits’e dönüştü.

Charles Barkley > Lakers, James Worthy > Sixers

Charles Barkley

Yıl: 1991

Charles Barkley’i Lakers formasının içinde Magic Johnson ile beraber oynadığını hayal edebiliyor musunuz? 1991 yılında bu az kalsın gerçek oluyordu. Sixers, Barkley’den ve sorunlu karakterinden sıkılmıştı. Bu yüzden yıldız oyuncuyu takaslamak istiyorlardı. O dönemde herkesin anlaşmayı kesin olarak gördüğü takas görüşmelerinde Sixers, Chuck ve Ron Anderson’ı Lakers’a yollayarak James Worthy ile Elden Campbell’ı kadroya katmaya hazırdı. Ancak bir şekilde bu takas görüşmeleri, anlaşmayla sonuçlanmadı.

Sixers, sezonu 35-47’lik bir dereceyle bitirdikten sonra Barkey takasını istedi ve Phoenix Suns’ın yolunu tuttu.

Michael Jordan > Los Angeles Clippers

Yıl: 1987

Los Angeles Clippers taraftarları, yazının bu kısmını hızlıca geçmek isteyebilir. 1987 yılında Chicago Bulls, kulüplerine liderlik etmesi için Michael Jordan’ın doğru bir isim olup olmadığı hakkında endişeler yaşamaya başlamıştı. Kulağa çok mantıklı gelmiyor değil mi? Jordan, inanılmaz istatistikler yakalıyordu ve daha o dönemde bile iki kere All-Star seçilmişti. Ancak MJ ile Chicago Bulls, henüz playofflarda başarıya ulaşamamıştı. Tam olarak bu esnada Clippers devreye girdi.

Clippers, Chicago Bulls’a iki tane birinci tur draft hakkı teklif etmişti. Chicago Bulls da bu teklife sıcak bakıyordu ve MJ, Los Angeles’ın yolunu tutacak gibi gözüküyordu. Fakat Bulls’un sahibi Jerry Reinsdorf, son anda devreye girdi ve bu anlaşmayı iptal etti.

Kobe Bryant > Chicago Bulls

Yıl: 2007

Kobe Bryant, her zaman Michael Jordan’ı örnek alan bir basketbolcuydu. Oyun stilini bile Jordan’a benzetmeye çalışan Kobe’yi Chicago Bulls formasıyla hayal edebiliyor musunuz? Bu düşünce, 2007 yılında neredeyse gerçek oluyordu. İddialı bir takıma sahip olmayan Kobe, Los Angeles’tan ayrılmak istiyordu ve Chicago Bulls da yıldız oyuncuyu kadrosuna katabilmek için Luol Deng, Ben Gordon, Tyrus Thomas ve Joakim Noah’yı gözden çıkarmıştı.

Lakers’ın bu tekif hakkında ne düşündüğünü bilmiyoruz fakat Kobe, Deng’in dahil olduğu bir takasta Bulls’a gitmek istemiyordu. Kötü rol oyuncularıyla oynamaktan sıkılmış olan Kobe, Bulls’un bütün ilk beşini kendisi için takaslaması durumunda Los Angeles’takine benzer bir durumla karşı karşıya kalacaktı. Bu yüzden Kobe, Los Angeles’ta kalmaya karar verdi. Bu takas görüşmesinin üzerinden iki yıl geçtikten sonra Kobe, Lakers formasıyla üst üste iki şampiyonluk yaşadı.

Ralph Sampson > Trail Blazers, Michael Jordan ve Clyde Drexler > Houston Rockets

Why Michael Jordan was afraid of Houston Rockets' Hakeem Olajuwon

Yıl: 1984

Evet, yanlış okumadınız. Clyde Drexler, Michael Jordan ve Hakeem Olajuwon’dan oluşan bir büyük üçlüyü hayal edin. 1984 yılında Ralph Sampson, Yılın Çaylağı seçilmişti ve Rockets genç oyuncusunu takas edebileceğini takımlara söylüyordu. Portland Trail Blazers da Sampson karşılığında Drexler ve 1984 draftının iki numarasını takas etmeye sıcak bakıyordu. Blazers, o dönemde kadrosuna bir pivot eklemek istiyordu ve Sam Bowie’yi seçmek yerine Sampson’ı kadroya katmak çok daha mantıklı bir seçenekti.

Eğer bu takas gerçekleşseydi, Rockets 1984 draftının ilk iki sırasına sahip olacaktı. Bu da büyük olasılıkla ilk iki sıradan Hakeem Olajuwon ve Michael Jordan’ı seçecekleri anlamına geliyor. Eğer bu kadro bir araya gelseydi, beraber kaç şampiyonluk kazanırlardı hayal etmesi bile çok zor.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

NBA gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!