by Utkan Şahin & Semih Tuna / info@eurohoops.net
Elinizin altında geride kalan 20 yılı bir kitap gibi birleştirecek bir düğme olsaydı ve siz bu düğme bassaydınız… Nasıl olurdu?
Bu sorunun cevabını hayatın diğer alanlarında belki veremeyebiliriz ama sizi, bir takımın son 20 yılına götürebiliriz.
Bildiğiniz gibi Eurohoops Fırın, bu yolculuğa ilk olarak ING Basketbol Süper Ligi’nin köklü takımlarıyla çıktı. Son dönemde karşınıza ligimizdeki bazı takımların son 20 yılındaki kadrolarından en iyi isimleri alarak, “Milenyum Kadroları” oluşturduk.
Şimdi ise aynı formatı Turkish Airlines EuroLeague’e taşıyor ve 2000’den bu yana EuroLeague’in daimi üyelerinden olan Zalgiris Kaunas’ın modern dönemdeki en iyi kadrosunu oluşturuyoruz.
Oyunun kurallı belli; 2000’den bu yana Litvanya devinin kadrosunda yer alan oyuncularından 12 + 1 kişilik bir kadro oluşturmak!
Neyse lafı uzatmadan gelin önce bizim oluşturduğumuz kadroya bakalım. Ardından siz de lütfen sosyal medyadan “Milenyumdaki Muhteşem Kadrosunu” gönderin.
Not: Modern EuroLeague, 2000’den bu yana süregelen kısımdır.
Baskonia’nın Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu
Anadolu Efes’in Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu
Panathinaikos’un Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu
Fenerbahçe Beko’nun Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu
Oyun Kurucular
#12 Ed Cota
Oynadığı sezonlar: 2002-2004 ve 2005-2006
Ed Cota, EuroLeague’de birçok farklı takımla oynadı ama özdeşleştiği takım Zalgiris oldu.
NCAA’ın unutulmaz kadrolarından birinde, North Carolina’da, Vince Carter ve Antawn Jamison gibi yıldızlarla birlikte aynı sahayı paylaşan bu küçük adam, Avrupa’da da yeşil formayla akıllarda kaldı.
1999’daki EuroLeague şampiyonluğu yaşatan Tyus Edney sonrası doğru oyun kurucuyu arayan Zalgiris’in yarasına merhem olan Cota, asistleriyle tarihe geçti.
2.5 yıl oynadığı Litvanya devinde Sabonis ve Beard gibi dev isimleri pota altında topla buluşturan Cota, 2 kez EuroLeague’in asist kralı olmayı başardı. Ayrıca kulüple 50’den az maça çıkmasına rağmen Zalgiris’in tarihinde de bu formayla en çok asist yapan 3. oyuncu oldu.
Bu ünvanlar bir yana Cota, yaratıcılığı ve estetik paslarıyla izlemesi zevkli bir guarddı. Rakiplerin hiç beklemediği bir anda topu bambaşka bir yere gönderebiliyordu. Bu özelliğiyle de hafızalara kazındı.
Zalgiris’in modern EuroLeague dönemindeki kadrosunda yer almayı kesinlikle hak ediyor.
#6 Marko Popovic
Oynadığı sezonlar: 2006-2008 ve 2011-2013
Marko Popovic, Avrupa basketbolunda hak ettiği yeri alamayan oyunculardandı.
Mesela Hırvatistan basketbolunun Drazen Petrovic sonrasında yaşadığı oyun kurucu lanetini bozabilecek bir isimdi. Belki de Petrovic sonrasında gelip geçen guardlar arasında liderlik özelliği en baskın olanı o’ydu. Bunu birçok kere de gösterdi. Özellikle de kariyerinin son bölümünde…
Fakat fiziksel dezavantajı ve sakatlıklar Popovic’i üst seviyeden uzak tuttu.
Hırvat guard, EuroLeague’deki en iyi günlerini ise Kaunas’ta geçirdi.
Zalgiris‘teki 2 farklı dönemde toplamda 4 sezon geçiren Popovic, hepsinde de çift haneli sayı ortalaması tutturdu. Takımın liderlerinden biri olarak Hırvat guard, ilk sezonu dışında Litvanya devinin hep Top-16’da mücadele etmesini sağladı.
Özellikle 2010 sonrası dönem için önemliydi. Bugünlerdeki Zalgiris‘in ligdeki prestiji başka olsa da o dönem borçlar içerisinde yüzen ve kötü yapılanan takımdı. Buna rağmen Popovic, Zalgiris’i hep bir seviyede tuttu.
Bireysel istatistikleri ve takım için yaptıklarını düşünürsek, Popovic de bu kadroda yer almayı hak ediyor.
#3 Kevin Pangos
Oynadığı sezonlar: 2016-2018
Oyun kurucu rotasyondaki son yerimizi Litvanya devinin son dönemdeki en büyük liderine vereceğiz.
Barcelona kariyeri pek beklendiği gibi geçmese de Kevin Pangos’un Litvanya zamanı çok özeldi. Gran Canaria’da potansiyelli ama kırılgan bir görüntü çizen Kanadalı guard, Sarunas Jasikevicius’un gözetimi altında bambaşka bir seviyeye çıkmıştı.
Özellikle de Leo Westermann’ın CSKA‘ya gitmesiyle birlikte takımın liderliğine geçen Pangos, Zalgiris‘in modern dönemde yaşadığı en büyük başarının da mimarlarındandı.
Litvanya ekibi, onun önderliğinde 2017-2018 sezonunda modern EuroLeague’de bir peri masalı yazarken modern dönemde ilk kez Final Four’a kalmayı başardı. Final Four ise belki de onun mental olarak ne kadar geliştiğinin göstergesiydi.
Evet, Zalgiris için o peri masalı Belgrad’da harika bir sonla bitmedi. Ancak 2 yıl önce EuroCup’taki Galatasaray serisinde sertlik karşısında ezilen Pangos, en üst seviyedeki sertlik karşısında başka bir görüntü çizdi ve geri adım atmadı.
Öylesini bir sezondan sonra Zalgiris’in onu tutamayacağı açıktı. O da büyük bir kontratla Barcelona’nın yolunu tuttu.
Dışarıda kalan diğer önemli isimler: Robert Pack, Vasilije Micic, DeJuan Collins, Mantas Kalnietis, Justin Dentmon
Şutör Guardlar
#5 Marcus Brown
Oynadığı sezonlar: 2007-2008 ve 2009-2011
Marcus Brown, eski kıta basketbolundaki o durdurulamaz Amerikalı skorerlerdendi. Türkiye’de de Anadolu Efes formasıyla izleme şansı bulduğumuz Brown, kariyeri boyunca gittiği her yerde bu özelliğini en klas biçimde sergiledi.
EuroLeague’de hiç şampiyonluk yaşayamadı ama her oynadığı takımın en skoreriydi. Zaten 11 yıllık EuroLeague kariyerinde sakatlıklardan başını kaldıramadığı 2 sezon dışında çift haneli sayı ortalaması tutturdu.
Brown, bu skorerliğini kariyerinin son bölümünde gittiği Zalgiris‘te de ortaya koydu.
Özellikle ilk sezonunda harikaydı. O sezon belki Top-16’da Litvanya ekibi tek galibiyet aldı ama işler biraz farklı gelişse Maccabi, Real Madrid ve Olympiakos’un olduğu gruptan çıkabilirdi. O sezonun ardından küçük bir Maccabi gezintisine çıkan Brown, 36 yaşında Kaunas’a geri döndü ve yine 11.6 sayı ortalaması tutturdu.
Son sezonu sakatlığında etkisiyle kötüydü ama bu formayla EuroLeague’e güzel bir veda yapma şansı buldu.
Belki onu izleme şansı bulamamış olan genç arkadaşlar Brown’un skorerlik seviyesini tam olarak anlayamayabilir ama kendisi, modern EuroLeague tarihinde 1500 sayı barajını geçen ilk isimdi. Büyük efsaneler ondan sonra geldi.
#23 James Anderson
Oynadığı sezon: 2014-2015
Marcus Brown için bitiş durağı Kaunas’tı, James Anderson içinse Avrupa’daki ününü kazandığı yer burası oldu.
NBA’de geçirdiği yılların arkasından ilk kez Zalgiris‘le Avrupa’ya gelen Amerikalı oyuncu, son yıllardaki performansından çok daha başka bir Anderson izletti bizlere. O dönem borç içerisinde yüzen Litvanya devinin 2 Amerikalı oyuncusundan biri o’ydu.
Anderson, o yetenek tavanı düşük olan takımda tam olarak bir “mini LeBron” gibi oynadı.
Fiziksel olarak herkese büyük bir üstünlük kuran Amerikalı oyuncu, hücumda her şey onun üstüne kurulunca 14.5 sayı, 5.1 ribaund ve 2.5 asist ortalamalarıyla göz doldurdu. Zalgiris de onun bu performansı sayesinde kötü kadroya rağmen Top-16’ya kaldı.
Hatırlarsınız; Anderson, Kaunas’taki performansının ardından EuroLeague’deki büyük takımların ilgi alanına girmişti. Fakat o tercihini NBA’den yana kullandı.
Avrupa’ya geri döndüğünde bambaşka bir oyuncuydu. Durdurulması zor bir hücum silahından ortalama bir görev adamına dönüştü ve değerini kaybetti.
Yine de Anderson’ın Zalgiris’te sergilediği performans gerçekten çok özeldi.
Dışarıda kalan diğer önemli isimler: Donatas Slanina, Steve Woodberry
Kısa Forvetler
#24 Sonny Weems
Oynadığı sezon: 2011-2012
Sırada yolu Zalgiris – Anadolu Efes ikilisinden geçmiş bir isim daha var.
James Anderson, Avrupa’nın LeBron’u rolünü bir sezon oynadı… Sonny Weems ise CSKA Moskova’dan ayrılıncaya kadar bu rolün hakkını verdi.
NBA’de kendine yer bulmaya çalışan bir rol oyuncusuyken 2011-2012 sezonunda lokavt sebebiyle Avrupa’ya gelen Weems, burada büyük bir yıldız haline geldi.
Aynı Anderson’da olduğu gibi Weems ile de Avrupa’da kimse fiziksel olarak eşleşemezken Amerikalı oyuncu, Kaunas’taki performansıyla ortalığı birbirine kattı. Weems, 15.5 sayı, 5.0 ribaund, 1.3 asist ortalamalarıyla büyük takımlarının gözlerinin fal taşı gibi açılmasını sağladı.
CSKA Moskova’da böylesi bir performansın ardından onun NBA’e geri dönmesine izin vermedi ve yüklü bir kontratla kadrosuna kattı. Anderson’ın aksine Weems, Zalgiris dışında da benzer performanslarına devam etti ve CSKA’ın en önemli silahlarından biri oldu.
Fakat onun için de Avrupa’nın zirvesinden kopuş, olaylı bir şekilde ayrıldığı Maccabi‘yle birlikte başladı.
#8 Jonas Maciulis
Oynadığı sezonlar: 2005-2009
Zalgiris Kaunas, EuroLeague’de yerli rotasyonundan en çok katkı alan takımlardan biri. Üstelik diğer bu tarz takımların aksine onlar için bu durum hep böyleydi. Kadrolarında her zaman dikkat çekici bir Litvanyalı yetenek oldu.
Fakat ilginçtir, kadronun şu ana kadar kısmında Litvanyalı bir oyuncu yoktu. İlk taşı Jonas Maciulus’le atıyoruz.
Litvanya basketbolunun son 20 yıldaki en önemli isimlerinden biri olan Maciulis, Avrupa basketbolu sahnesine ilk olarak Zalgiris‘le çıktı. 2005 yazında Nevezis’ten Kaunas’a geçen Litvanyalı forvet, kısa bir süre içinde kendini kanıtladı.
Zalgiris’te 4 sezon geçiren Maciulis, sertliği ve savunmada yaptıkları bir yana takımın hücumunda da önemli roller oynadı. 4 sezonluk Zalgiris kariyerinin 3’nde çift haneli ortalama yakaladı. Litvanyalı forvet, son sezonunda ise 14.0 sayı ortalama tutturunca artık büyük bir kontrat alacağı kesinleşti ve Milano‘nun yolunu tuttu.
Kaunas sonrasında Milano, Atina ve Madrid’e giden Maciulis, belki Zalgiris’te yakaladığı istatistikleri tutturamadı ama 3 macerasında da kendisine verilen göreve göre başarılı oldu.
Dışarıda kalan diğer önemli isimler: Dainius Salenga, Mindaugas Timinskas, Martynas Pocius, Saulius Stombergas
Uzun Forvetler
#13 Paulius Jankunas
Oynadığı sezonlar: 2003-2009 ve 2010-?
Biliyorsunuz, takımlar için kadro kurarken bir de kaptan seçiyoruz. Zalgiris‘te ise bu görevi Paulius Jankunas’a vereceğiz çünkü eğer Zalgiris bir insan olsaydı, muhtemelen Jankunas olurdu.
Modern EuroLeague tarihinin en çok maça çıkan oyuncularından biri olan Litvanyalı yıldız -2009-10’daki Khimki macerası hariç- tüm kariyerini bu forma altında geçirdi.
Ve şartlar ne olursa olsun bu takım için en iyisini ortaya koydu.
Bence EuroLeague’in daha iddialı takımlarında yer alabilecek yetenekleri vardı. Hatta zaman zaman bu iddialar da ortaya atıldı ama o gemiyi terk etmedi. Zalgiris kötü olsa iyi de olsa elinden geleni yaptı. Modern EuroLeague’e izini bırakmış isimlerden biri olmasına rağmen uzun süre ne playoff ne de Final Four gördü.
İyi ki Sarunas Jasikevicius takımın başına geçti de bu durum değişti. 2017-2018 sezonunda Zalgiris, modern dönemde ilk kez hem playoff hem de Final Four gördü. Jankunas ise o sezon 33 yaşında olmasına rağmen 11.3 sayı ortalamasıyla Pangos’tan sonra takımın en skoreriydi.
Zalgiris tarihinden birçok önemli isim geçti. Bazılarını şimdiye kadar gördünüz, bazılarını ise yazıların devamında göreceksiniz ama bir gerçek var ki; burası Jankunas’ın evi ve kariyerine nokta koyduğu zaman 13 numaralı forması Zalgiris tarafından emekli edilmeli…
EuroLeague tarihinde bir takımın en çok sayı atan, ribaund alan, asist yapan, verimlilik puanı toplayan, top çalan, blok yapan, ikilik isabet bulan oyuncusu olmak kolay değil çünkü…
#0 Brandon Davies
Oynadığı sezonlar: 2017-2019
Evet, Brandon Davies bir uzun forvet değil. Kendisi bugüne kadar Avrupa’daki sürelerinin büyük bir kısmını pivot olarak aldı. Fakat Zalgiris tarihinde gerçekten çok görkemli pivotlar var ve Davies’i dışarıda bırakmaktansa onu 4 numaraya çekmek bize daha mantıklı geldi.
Sonuçta Amerikalı pivot, Litvanya ekibinin EuroLeague’e sunduğu son yıldız isim…
Avrupa basketbolunu çok da yakından takip etmeyen basketbolseverler için 2017 yazında Davies’in Monaco’dan Zalgiris‘e transfer haberi pek de ilgi çekici gelmemiştir. Bu durum çok kısa süre sonra değişti.
Sarunas Jasikevicius’un yanında sıradan atletik oyuncudan daha fazlasına dönüşen Davies, kıtanın en iyi uzunlarından biri haline geldi. İlk sezonundaki Olympiakos serisinden itibaren herkesin ilgisini çeken Amerikalı uzun, 2 yıllık Kaunas günlerinde taraftarına harika performanslar izletti.
Özellikle de 2. sezonu inanılmazdı. Takımın iki önemli kısası gittikten sonra hücumun merkezine geçen Davies, Zalgiris’in hücumlarını gerçek anlamda neredeyse tek başına sırtladı ve takımın bir kez daha playoff görmesini sağladı. Bu sefer Final Four peşinden gelmedi ama o takımın gelebileceği en yüksek seviye buydu.
Onun da hikayesi Pangos’la benzer bir şekilde gelişti.
Böylesine bir performanstan sonra Zalgiris’te kalması imkansızdı ve o da Pangos gibi bol sıfırlı bir kontratla Barcelona’nın yolunu tuttu.
Dışarıda kalan diğer önemli isimler: Darjus Lavrinovic
Pivotlar
#11 Arvydas Sabonis
Oynadığı sezonlar: 2003-2004
Bir kere şunda anlaşalım; Arvydas Sabonis bir takımın formasını giydiyse kesinlikle o takımın en iyileri kadrosuna alınır çünkü Litvanyalı efsane, Avrupa basketbolu tarihinin gelmiş geçmiş en iyi 3 oyuncusundan biri…
Çok şanslıyız ki onu modern EuroLeague döneminde izleme şansı bulduk.
1980’lerde Zalgiris forması giydikten sonra önce İspanya, sonrasında da NBA’e giden efsane oyuncu, 2003-2004 sezonunda kariyerine nokta koymak için başladığı yere geri döndü.
Sabonis o sezon 40 yaşındaydı ve takımında kendisi basketbol oynarken henüz doğmamış olan (Paulius Jankunas) oyuncu vardı. Ne kadar büyük bir yetenek olursanız olun, böyle bir yaşa geldikten sonra düşmeniz beklenir.
Peki Sabonis ne yaptı? Gitti, MVP oldu!
Dizlerinde artık kuvvet kalmamış olmasına rağmen, o yaşında EuroLeague’i domine eden efsane isim, 16.7 sayı, 10.7 ribaund, 2.4 asist, 1.6 blok gibi inanılmaz istatistikler tutturdu. Evet, bütün bu istatistikleri 40 yaşında yaptı.
Üstelik o sezon Zalgiris, Final Four’u inanılmaz olayların eşliğinde kaçırdı. Gustas faulü soksa, Beard o ribaunda erken girmese ya da Sharp o inanılmaz şutu sokmasa Zalgiris, Final Four için 2018’e kadar beklemek zorunda kalmayacaktı. Olan efsane ismin unutulmaz performansına oldu.
Kaç yaşında olursa olsun, onu Avrupa’da bir kez daha izlemek gerçekten büyük bir zevkti.
#6 Tanoka Beard
Oynadığı sezonlar: 2002-2008
Ortalama bir basketbolseverseniz, çok yüksek olasılıkla Tanoka Beard’in ismini duymuşsunuzdur.
EuroLeague’de hala kırılamayan efsane verimlilik puanı rekoru ona ait. 2004’te Bologna karşısında oynadığı 35 sayı, 19 ribaund ve 2 blokluk efsane maçtan bahsediyorum. Ondan daha önemli ya da değerli performanslar izledik ama hiçbiri o gece Beard’ın yaptıkları kadar etkileyici istatistiklere sahip değildi.
Zalgiris de 1999’da efsane EuroLeague şampiyonluğuna ulaştığı günlerden uzaktaydı. O zaman ortaya çıkardıkları yıldızların birçoğu, Avrupa’ya dağılmıştı. Beard ise onları ayakta tutan oyunculardan biri oldu.
Ed Cota’yla birlikte harika bir uyum yakalayan Beard, belki Zalgiris’i playoff’a kadar taşıyamadı ama her zaman izlemek isteyeceğiniz bir oyuncu oldu. 6 yıl boyunca kaldığı Kaunas’ta ise birçok unutulmaz başarı yaşadı.