by M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
2013 yazında Fenerbahçe ile sözleşme imzalayan Zeljko Obradovic, inanılmaz 7 yılın ardından sarı-lacivertli kariyerine nokta koydu ancak giderken ardında dev bir tarih, o tarihi dolduran başarılar ve kocaman bir basketbol mirası bıraktı.
Zeljko Obradovic’in yerini doldurmak, onun yerine göreve gelmek hiç kimse için kolay değil zira kendisinin Avrupa basketbolunda yaptıklarını bugüne kadar yapabilen başka bir koç yok ve yakın gelecekte de o başarılara ulaşmak hiç kolay gözükmüyor. Zira henüz 32 yaşında ilk EuroLeague kupasını kazanan Obradovic, 10. kupa için gün saymaya devam ediyor. Yerel liglerde kazandığı başarılara ise bir hudut çizmek çok kolay değil.
Ancak şimdi birçok Avrupalı basketbolseverler için onun veliahtı olmaya en büyük aday olan Sarunas Jasikevicius kariyerinde ilk kez iddialı bir takımın, Barcelona’nın başına geçiyor ve ondan beklentiler mutlaka yüksek olacak. Peki neden Sarunas Jasikevicius, Avrupa basketbolunun gerçek prensi olarak görülüyor?
Litvanyalı basketbol efsanesinin kariyer başlangıcı Zeljko Obradovic ile uzak sayılabilecek bir benzerlik gösteriyor: Kendi ülkesinin büyük takımı ile kariyerinin henüz başında Final Four macerası yaşadı Saras. Tabii Obradovic o başarıya daha farklı bir Partizan takımı ile, çok zor koşullar altında, bir sonraki adımı da atıp şampiyonluğa giderek ulaşmıştı.
Dolayısıyla henüz kariyerlerinin başında bile büyük bir fark atıyor Obradovic, Saras’a. Öte yandan şunu da belirtmekte fayda var: Saras, baş antrenörlük kariyerinin henüz başlarında önemli bir sınavı kabul edip Barcelona’ya gidiyor. Burada vereceği sınav onun kariyerinin gidişatı konusunda çok belirleyici olacak.
“Eğer kolay olanı isteseydim, Porto’da kalırdım. Güzel mavi bir koltuk, Şampiyonlar Ligi kupası ve Tanrı… Sonra da ben.”
Bu sözler efsanevi bir başka çalıştırıcı Jose Mourinho’ya ait. Tıpkı Mourinho gibi Sarunas Jasikevicius da belki de Zalgiris Kaunas’ta kalsa hayat onun için çok daha kolay olabilirdi. Kendisine yönelik inanılmaz bir sevgi, üç yıl üst üste Litvanya’da yılın koçu ödülü, EuroLeague’de beklentileri aşan başarılar ve daha nicesi…
Zalgiris taraftarının Saras’ı sevmemek için hiçbir sebebi yok. Dahası koşulsuz desteğin Avrupa basketbolundaki karşılığı olan Zalgirio Arena tribünleri de herkesin önünde çalışmak isteyeceği bir atmosfer yaratıyor. Öte yandan Saras, tıpkı hocası Obradovic gibi, yalnızca konfor ve sınırlı başarı aramak için fazla hırslı. Hep yeni bir mücadele, hep yeni bir sınav, hep zirve arayışında olan Saras, bu yönüyle bizlere Obradovic’i hatırlatıyor.
Önüne gelen sınavı kabul eden Obradovic, oyunculuğu bırakır bırakmaz Partizan’ın başına geçmiş ve takımı tarihinin en büyük başarısına taşımıştı. Saras için o geçiş yaş olarak daha geç ve bir yardımcı antrenörlük deneyimi sonrası yaşandı ancak o da böyle bir sınava hep hazır olduğunu daha ilk günlerden gösterdi. Hatta öyle ki hem Obradovic hem de Saras bu sınava belki de oyunculuk günlerinden kendilerini hazırlıyorlardı. Henüz oyunculuk günlerinde ne kadar büyük basketbol dehalarına sahip olduklarını gösteren ikilinin hikayesi bu anlamda da kesişiyor.
Daha önce Panathinaikos’ta birlikte de çalışan ikilinin hareketlerinde, küçük detaylarda Saras’ın Zeljko Obradovic’i nasıl örnek aldığını görebiliyorsunuz. Sahadaki bir oyuncunun yanlışı sonrası kenardaki isimlere verilen uzun tiratlar, saha kenarındaki anlık patlamalar ve saha dışındaki renkli kişilikler de yine birçok basketbolsevere Zeljko Obradovic’i anımsatan durumlar.
Dahası ikilinin birbirine olan büyük sevgi ve saygısı da insanların bir “veliaht” görme konusundaki iştahını artırıyor hâliyle. Zeljko Obradovic, Saras’ın 2017’de Yunanistan’daki düğününde Litvanyalı efsanenin en yakınındaki isimlerden biriydi. Saras, yıllar öncesinde verdiği bir röportajda “Asla Zeljko Obradovic’in aleyhine bahse girmemelisiniz” diyecek kadar büyük saygı duyuyordu hocasına.
Yahut ikilinin 2018 Final Four’daki yarı final maçında birbirlerini kucaklamaları, Final Four öncesi basın toplantısında Saras’ın Zeljko Obradovic’e saygı duruşu, ikisinin karşı karşıya geldiği maçlarda ekranlara yansıyan senkronize tavırları ve daha niceleri bu ilişkinin ne kadar yakın olduğunu defalarca gözler önüne serdi. Son olarak birçok iddiaya göre Obradovic’in Saras’ı Fenerbahçe’yi çalıştırmaya ikna etmek için temasa geçtiği iddiaları daha da fazla iştah kabarttı.