by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Yeni bir yapılanmaya giden Fenerbahçe Beko, transferde hiç hız kesmiyor.
Zeljko Obradovic döneminin sona ermesinin ardından takımın başına Igor Kokoskov’u getiren sarı-lacivertliler, yeni sezonun kadrosu için birer birer hamlelerini yapıyor.
İlk olarak Dyshawn Pierre’le transfere başlayan Fenerbahçe, arkasından da Zalgiris‘in gözde forveti Edgaras Ulanovas’ı transfer etti. Sarı-lacivertlilerin resmileşen son transferi ise geçtiğimiz sezon Darüşşafaka formasıyla Türkiye’de izlediğimiz Johnny Hamilton oldu.
Özellikle geçtiğimiz sezon ortasından itibaren önemli bir çıkış yapan Trinidad & Tobagolu pivot, açıkçası benim bu sezon EuroLeague’e transfer olabileceğini düşündüğüm bir isimdi. Bunun Fenerbahçe üzerinden olması ise biraz ilginç oldu.
2.13’lük pivotun kariyerine dönüp baktığımız zaman ise bu yükselişi sürpriz değil.
Eurohoops Fırın ise yeni yazısında sarı-lacivertlilerin yeni uzunu olan Hamilton’ı artıları ve eksileriyle uzun uzun değerlendirdi. Hazırsanız, başlayalım!
Fenerbahçe Beko – Igor Kokoskov Macerası: Meydan Okuma ve Gerçekçilik!
Fenerbahçe’nin Yeni Transferi Dyshawn Pierre, Sarı-Lacivertliler’e Ne Katar?
Edgaras Ulanovas: Artıları ve Eksileriyle Fenerbahçe’nin Yeni Transferi
Komiserlik Hayalinden EuroLeague’e Yolculuk
“Ne istediğini bil ve bu hedef için doğru bir şekilde çalış. Bu sana fırsatı getiriyor. Nereden geldiğin önemli değil.”
Hayat bazen insanı hiç beklemediği, ummadığı noktalara götürebiliyor. Johnny Hamilton’ın da hikayesi tam olarak böyle…
Basketbolcu olan bir babanın oğlu olmasına rağmen Hamilton, 16 yaşına kadar basketbolla hiç alakası olmayan bir delikanlıydı. Basketbol dışında ülkesinde neredeyse diğer bütün sporlarla ilgilendi. Futbol oynadı, arkadaşlarıyla yüzdü ve hatta bir ara krikete merak sardı.
16 yaşında başladığı basketbol ise onun bütün hayatını değiştirdi.
Hamilton için ilk dönüm noktası ise Amerika’ya yaptığı bir ziyaret sırasında Teksas’ta tanıştığı bir rahip oldu. O rahip, Hamilton’ın kendi memleketinin üniversitesi olan Jacksonville’de basketbol oynamasını sağladı ve 2.13’lük pivotun basketboldaki kariyeri başladı.
Basketbola çok geç yaşta başlayan bir uzun olarak haliyle çok hamdı. Sadece atletizmi ve fiziği sayesinde önüne gelen topları bloklayan bir oyuncu gibi gözüküyordu fakat çok çabuk bir şekilde öğrendi.
İkinci yılında 4.3 blok ortalamasıyla dikkat çeken Hamilton, yukarıya doğru bir adım attı ve kolej basketbolunun daha yüksek seviye takımlarından Virginia State’e geçti.