by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Avrupa basketbolundaki “taraftar” geleneği hiçbir zaman “seyircilik” olgusu kapsamında değerlendirilemeyecek kadar çılgın bir geleneği gözler önüne seriyor.
Bu durum, çok uzun bir tarihe dayanan efsanevi takımların küçücük salonlara tıkış tıkış binleri topladığı günlerin doğurduğu, o günlerde salonların dışında kalan insanların büyüttüğü kalabalıkların yeni nesil salonları doldurarak devam ettirdiği harika bir geleneğin yaratıcısı oldu.
Türkiye özelinde bu geleneği oluşturan, basketbol sevgisini yeni jenerasyonlara aşılayan sürecin Spor Sergi Sarayı’nda tribünlerden taşan binlerle geliştiğini eski maç kayıtlarında çok net bir şekilde görebiliyoruz.
Salonların doluluk verilerineyse erişebildiğimiz süreç Avrupa basketbolunun prömiyer organizasyonu EuroLeague açısından 2008-09 sezonu ve sonrasını kapsıyor.
Eurohoops Fırın olarak bugün, o tarihten sonraki 12 sezonun taraftarlarını salona çekmeleriyle gündem olan ekiplerini huzurlarınıza taşımaya karar verdik.
2010-11 / Fenerbahçe
Salon: Sinan Erdem Spor Salonu (16 bin kapasiteli)
Sezon Ortalaması: 13 bin 926
EuroLeague’de Sezon Ortalaması: 7 bin 478
Fenerbahçe (o zamanki sponsor adıyla Fenerbahçe Ülker), 2010 yılı itibarıyla Abdi İpekçi Spor Salonu’ndan Sinan Erdem Spor Salonu’na geçiş yaptı.
2010-11 ve 2011-12 sezonları boyunca EuroLeague ve Basketbol Süper Ligi mücadelelerini burada oynayan Fenerbahçe, bu süreçte Neven Spahija yönetiminde görece heyecanlı bir dönem geçirirken yıllarca Abdi İpekçi Spor Salonu’ndaki tribün olgusu Sinan Erdem’e taşınmış oldu.
Bu süreçte de taraftarını arkasından sürükleyen Sarı-Lacivertliler, EuroLeague’de Top 16’den öteye gidemese de bir BSL şampiyonluğunu bu salonda kazanırken yeni salonu Ülker Sports Arena’ya (şimdiki adıyla Ülker Spor ve Etkinlik Salonu) 2012 yılında geçiş yaptı.
2010-11 sezonunda da Sarunas Jasikevicius, Roko Ukic, Darjus Lavrinovic gibi isimlerin bulunduğu kadro, Fenerbahçeli taraftarlar tarafından epey benimsendi ve EuroLeague’de o sezonun en fazla taraftar çeken kulübü oldular.
2011-2013 Arası / Zalgiris Kaunas
Salon: Zalgirio Arena (15 bin 415 kapasiteli)
2011-12 Sezon Ortalaması: 13 bin 107 (EuroLeague ortalaması 7 bin 333)
2012-13 Sezon Ortalaması: 13 bin 425 (EuroLeague ortalaması 7 bin 366)
2011 yılında hizmete açılan 15 bin 415 kapasiteli Zalgirio Arena, halihazırda basketbol kültürünün çok büyük bir kitleye hitap ettiği Litvanya ve Kaunas halkı özelinde çok tutulan bir yapı oldu.
2010’ların ilk yarısı itibarıyla eski günlerinden uzak bir görüntü çizen Zalgiris yine de sadık kitlesini basketbol salonlarında birleştirmeye devam etti.
Öyle ki, Avrupa’nın her bir yerinde Zalgirisliler’i deplasmanlarda görmeniz mümkün oluyor. Bunun kendi şehirlerindeki yansıması da güzel bir görüntü oluşturdu her zaman.
2013-14 / Partizan
Salon: Stark Arena ve Pionir (Stark Arena 24 bin 232, Pionir 8 bin kapasiteli)
Sezon Ortalaması: 12 bin 578
EuroLeague’de Sezon Ortalaması: 8 bin 130
Sırp, Türk ve Yunan taraftarlar Avrupa’da tribüncülük kültürünün öncüleri olarak son birkaç onyıla damgasını vurmalarıyla tanınırlar.
2013-14 sezonunda EuroLeague’de Bogdan Bogdanovic, Leo Westermann, Joffrey Lauvergne ve Tarence Kinsey gibi isimlerden kurulu takımın başında taraftarların çok sevdiği bir diğer isim olan kulüp efsanesi Dusko Vujosevic bulunuyordu.
“Taraftarların çok sevdiği” kısmını üstüne basa basa vurgulamak gerekir diye düşünüyorum. O sezonki Partizan takımı, son yıllarda taraftarlar tarafından en sevilen ekipti bence.
“Crno-Beli” (Siyah-Beyaz), 2013-14’te maçlarını Pionir (Aleksandar Nikolic Spor Salonu) ve Kombank Arena’da (şimdiki adıyla Stark Arena) oynamaktaydı.
Stark Arena’nın 24 bin küsür kapasiteye sahip olması da tutkulu Partizan taraftarını ligde bu bağlamda zirveye taşıyan bir özellikti.
2014-15 / Kızılyıldız
Salon: Stark Arena ve Pionir (Stark Arena 24 bin 232, Pionir 8 bin kapasiteli)
Sezon Ortalaması: 14 bin 483
EuroLeague’de Sezon Ortalaması: 8 bin 184
Partizan’ın ezeli rakibi, Sırp sporunun değişilmez bir diğer gerçeği olan Kızılyıldız’ın da olmadığı bir listeyi düşünmek çok zor.
2014-15 sezonunda Maik Zirbes, Quincy Miller, Stefan Jovic, Nikola Kalinic gibi isimlerin de bulunduğu çok heyecan verici bir takım kuran Belgrad’ın kırmızı-beyazlı ekibi, taraftarını da Pionir ve Stark Arena’ya çekmesini bildi.
Öyle ki, o sezon playoff oynayan Belgrad ekibinin arkasındaki itici gücü taraftarıydı. Miller’ın smaçları sonrasında coşan Kızılyıldız tribünlerini izlemek ve televizyondan dahi sağır edercesine bir gürültü duymak çok farklı bir deneyimdi.
Nitekim sezon boyunca Stark Arena’nın kapasitesinin de büyük katkısıyla ligin en çok salondan izlenen takımı olmayı başardılar.
Playoff serisinin Belgrad’daki ayağında CSKA maçı başlamadan önce yaptıkları tezahürat resmen kulakları çınlatırcasına yankılanıyordu. Seri istedikleri gibi bitmedi ancak harika bir iz bıraktılar.
2015-16 / Maccabi Tel Aviv
Salon: Menora Mivtachim Arena (eski adıyla Nokia Arena, 10 bin 827 kapasiteli)
Sezon Ortalaması: 11 bin 60
EuroLeague’de Sezon Ortalaması: 7 bin 332
Ne olursa olsun taraftarı peşinden hiç ayrılmayan kulüplerden birisi de Maccabi Tel Aviv. İddiasız oldukları dönemlerde bile Menora Mivtachim Arena hep dolu bir salon olarak gözlere çarptı.
Tıpkı 2015-16 sezonundaki gibi…
O sezon, EuroLeague’in eski formatının son sezonuydu ve grup aşamalarından sonra Top 16, Top 8, Final Four aşamaları geliyordu.
Maccabi o sezon 10 maçlık grup aşamasında sadece 4 galibiyet alarak EuroLeague’e erken havlu atarken seyircisi 5 iç saha maçında 11 bin 60 gibi bir ortalama yakalamıştı.
Az iç saha maçı oynamış olmaları bu ortalamayı bizlere sunan önemli bir faktör olsa da Maccabi taraftarının takımı açısından önemli bir koz olduğu da gerçek.
2016-17 / Baskonia
Salon: Fernando Buesa Arena (15 bin 504 kapasiteli)
Sezon Ortalaması: 11 bin 633
EuroLeague’de Sezon Ortalaması: 8 bin 172
EuroLeague’deki ateşli tribünlerden bir tanesi de Baskonia‘ya ait. 1991 yılında hizmete açılan ve ismini Bask politikacı Fernando Buesa’dan alan salonlarını hele ki uzun zaman sonra Final Four başarısını yakaladıkları 2015-16 sezonundan sonra boş görmek çok mümkün olmadı.
2016-17 sezonunda da kendini bir şekilde playofflara atmaya çalışan Basklar, CSKA Moskova’ya yakın geçen 3 maçın sonunda elenerek üst üste 2. Final Four hayalinden uzaklaşsa da tribünüyle birleştiği zaman hep zor bir rakip olmuştur diğer takımlar açısından.
2018 Playoffları’nda Fenerbahçe‘yle karşılaştıkları seride sürekli bağıran hanımefendinin çıkardığı zorluk da bu bağlamda bir kanıt olabilir.