by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Bir basketbolcunun kariyeri bir anda tepetaklak gidebilir. Ağır bir sakatlık, kötü bir takım seçimi yahut fazla gece hayatı bir anda her şeyi değiştirebilir.
Eurohoops Fırın ise yeni yazısında bu tepetaklak değişimleri ele almaya karar verdi.
Yeni listemizdeki oyuncular, EuroLeague’de kendilerini kanıtladılar, hem bireysel hem de takımı açısından önemli başarılar yaşadılar ve hatta NBA’ın yolunu bile tuttular. Fakat bu isimler, 30’larına geldiğinde her şey bir anda tepetaklak gitti ve erkenden basketbolu bırakmak zorunda kaldılar.
Hazırsanız, karşınızda EuroLeague’in “ikinci baharını” yaşamadan emekli olan yıldızları:
Acie Law
Kariyeri: Atlanta Hawks, Golden State Warriors, Charlotte Bobcats, Chicago Bulls, Memphis Grizzlies, Partizan, Olympiakos
Emeklilik yaşı: 29 (2014’te)
Acie Law, modern dönemin en özel görev adamlarından biriydi.
2007 Draftı’nda 11. sırada seçilmesine rağmen beklentileri yerine getiremeyen Amerikalı guard, mutluluğu Avrupa’da buldu. Partizan’da gösterdiği performansın ardından Olympiakos’a geçen Law, Pire’de sadece 3 sezon geçirebildi ama yine de bu sürede kulüp tarihine geçmeyi başardı.
Şöyle ki 2012 ve 2013’te Olympiakos, EuroLeague şampiyonluklarını kazanırken Law, Printezis ve Spanoulis’ten sonra takımın en kritik oyuncusuydu.
Hem savunmada hem de hücumda Spanoulis ile çok uyumlu bir parça olan Law, Olympiakos’u en az 2 seviye yukarı çıkarttı ve Siena serisinde harika bir performans sergileyerek takımın Final Four’a kalmasını sağladı. İstanbul’daki turnuvada normalde sakatlığı sebebiyle oynamaması gerekiyordu ama Law, oynadı ve Olympiakos’un o peri masalını yazmasını sağladı.
Bir sonraki sezon da takımda olan Amerikalı guard, finalde Real Madrid karşısında 20 sayı, 5 ribaund ve 5 asistle kariyer maçını oynadı ve Pire ekibinin üst üste 2 kez şampiyon olmasını sağladı.
Sakatlıklar sebebiyle Law’ın kariyeri erken bitti ve 2014’te henüz 29 yaşındayken emekli oldu. Devam etseydi, lig tarihinin en özel Amerikalı oyuncuları arasında ismi kesinlikle geçerdi.
Olan ise Olympiakos’a oldu. Pire ekibi o günden sonra ise Law’un boşluğunu doldurmak için elinden geleni yaptı ama o boşluk hiç dolmadı.
Nikola Pekovic
Kariyeri: Atlas, Partizan, Panathinaikos, Minnesota Timberwolves
Emeklilik yaşı: 31 (2017’de)
23 yaşında bir EuroLeague yıldızı, 27 yaşında NBA’de yılda 12 milyon dolar kazanan gözde bir pivot ve 31 yaşında sessiz sedasız bir şekilde gelen emeklilik…
Nikola Pekovic’in kariyerindeki yükseliş de düşüş de çok hızlı oldu.
Yükselişi sürpriz değildi. Alt yapıda izleyenler onun ne kadar büyük bir canavar olduğunu biliyordu ve inanılmaz fiziğiyle henüz 20’li yaşlarının başında EuroLeague’de isminden söz ettirmeye başladı.
Henüz 22 yaşındayken Partizan’da 16.4 sayı ortalaması tutturan Pekovic, sonrasında ise hemen Atina yolcusu oldu ve Spanoulis, Diamantidis ve Jasikevicius’la birlikte oynadı. 2009’daki o meşhur final sonrasında EuroLeague şampiyonu olan Pekovic, kısa bir süre sonra NBA yolcusu oldu.
Sırtı dönük hücumlarıyla NBA’de de durdurulamayan Pekovic, Minessota’da çok kısa bir sürede kendini kanıtladı. 2013’te de 5 yıl için 60 milyon dolarlık bir kontrat aldı ama bu sözleşmeden sonra işler yolunda gitmedi.
Aşil ve diz sakatlıkları yüzünden bir türlü sahaya çıkamayan Karadağlı uzun, 3 sezonda sadece 97 maça çıkabildi ve 2017’de emekli oldu. Emeklilik sonrası Partizan’da başkanlık serüvenine atılan Pekovic, orada da tutunamadı. Şimdilerde ise Karadağ Milli Takımı’nda görev alıyor.
Eğer bu kadar çok sakatlanmasaydı NBA’de basketbol değiştiği için belki yine eskisi kadar değerli olmayacaktı ama 30’larında Avrupa’ya gelen bir Pekovic’i izlemek gerçek
Drew Nicholas
Kariyeri: Fabriano Basket, Livorno, Tau Ceramica, Benetton, Anadolu Efes, Panathinaikos, Olimpia Milano, CSKA Moskova
Emeklilik yaşı: 31 (2012’de)
Sırada yine Panathinaikos‘un 2009’daki o meşhur kadrosunun önemli isimlerinden biri var.
Drew Nicholas, herhalde EuroLeague tarihinin en az hakkı verilen isimlerinden biri olabilir.
Bildiğiniz gibi, kendisini Türkiye’de Anadolu Efes formasıyla da izledik. Özel bir skorerdi. İsteseydi gayet EuroLeague’de sayı krallığına oynayabilecek yetenekleri vardı. – 2005’te Benetton ile bunu yaptı da – Fakat Amerikalı yıldız, kendi sayılarından daha çok takımının kazanmasını istedi.
Panathinaikos’un Saras – Diamantidis – Spanoulis üçlüsü meşhurdur. Fakat bu takım ilk sezonunda başarısız olduysa bunun en büyük sebebi savunmaydı. Özellikle kısa savunmasında çaresiz bir Panathinaikos vardı.
2008’de kariyerini Atina’ya taşıyan Nicholas ise bunu değiştirdi. Kanat savunmasında takımın aradığı o oyuncuya dönüştü ve Panathinaikos’un daha dengeli bir takım haline gelmesini sağladı. Hücumda ise dış şutlarıyla rakipleri yıktı. 2009’daki şampiyonlukta da savunmasıyla maçı değiştiren isimlerdendi.
2011’de bu sefer Batiste ve Diamantidis’in yanında 3. adam görevini yerine getirerek takımının EuroLeague şampiyonluğunda önemli rol oynadı.
Nicholas için kırılma noktası ise 2011 yazındaki Milano tercihiyle başladı. İtalya’da felaket bir performans sergileyen Amerikalı şutör, sezon ortasında oradan ayrıldı. Sonrasında ise şansını bir de CSKA‘yla denemek istedi ama orada da tutunamadı ve henüz 31 yaşındayken emekli olup, ülkesine geri dönme kararı aldı.