by Utkan Şahin & Semih Tuna / info@eurohoops.net
Avrupa basketbolunun o zengin çeşitliliğini yansıtan en önemli unsur farklı farklı ülkelerden çıkan isimlerin en üst düzeydeki mücadeleleriyle uzunca bir zaman diliminde basketbolseverlerle buluşması olsa gerek…
Zaten “kıta basketbolu” dediğimiz olgunun getirisi olarak düşünebileceğimiz ilk şeyler bu uçsuz bucaksız, kalabalık gelenekler ve onların bünyesinden çıkan sporcu jenerasyonlarıdır.
Eurohoops Fırın olarak yeni başladığımız bu yazı dizisinde bu geleneklerin Eski Kıta’daki en üst düzey basketbol organizasyonu olan EuroLeague’deki yansımalarını huzurlarınıza taşıyacağız.
İlk durağımız 2017’de Avrupa şampiyonluğuna ulaşan Slovenya.
Slovenya, Yugoslavya’nın dağılmasının ardından bünyesinden çıkarmaya devam ettiği kaliteli basketbol figürleriyle varlığını devam ettirmiş, 2 milyon nüfuslu küçük bir ülke.
Fakat bu figürler yıllardır Avrupa ve NBA arenalarında isimlerinden çok bahsettirmiş, unutulmaz oyunculardan oluşuyor.
Karşınızda modern EuroLeague tarihindeki en iyi Slovenyalı oyunculardan kurulu 12 kişilik yıldızlar karması kadromuz!
NOT: Listeye devşirme oyuncular dahil edilmemiştir. Bu yüzden de Ariel McDonald ve Anthony Randolph, listeye alınmamıştır.
Oyun Kurucular
#7 Jaka Lakovic
Kariyer: KRKA Novo, Panathinaikos, Barcelona, Galatasaray
İstatistikleri: 11 sezon 218 maç 11.6 sayı, 2.7 asist, 1.6 ribaund
Jaka Lakovic, Sloven ve oyun kurucu denilince akla ilk gelen isimlerden biri!
İsmini genç yaşta duyurmayı başaran Sloven guard, henüz 23 yaşındayken EuroLeague’de eşi benzerini az gördüğümüz bir performans sergiledi.
2001’de o dönem Slovenya’nın EuroLeague’deki temsilcisi olan KRKA Novo’ya transfer olan Lakovic, henüz ilk maçında rakip potaya 31 sayı attı. Sonraki maçı ise daha çılgıncaydı. Madrid deplasmanında 38 sayı atarak 55 verimlilik puanı yaptı ve tarihe geçti.
EuroLeague’deki ilk yılında 20.9 sayı ortalaması tutturan efsane oyuncu, o yaz EuroLeague’in güçlü takımlarından Panathinaikos‘a transfer oldu.
Şampiyonluk sonrası Dejan Bodiroga’yı kaybeden ve yeniden yapılanma içinde olan Panathinaikos ona güvendi ve Lakovic, Zeljko Obradovic‘in yanında genç bir yetenekten Avrupa’nın önde gelen yıldızlarından birine dönüştü.
Panathinaikos tekrardan zirveye dönmeye hazırlandığı günlerde Sloven guard, olaylı bir şekilde takımdan ayrıldı ve Barcelona’nın yolunu tuttu.
Panathinaikos’ta kalsaydı belki 3 şampiyonluğu olacaktı ama Katalunya tercihi de ona şampiyonluk getirdi. Lakovic, Barcelona’da beklentilerin altında kalsa da 2010’de EuroLeague şampiyonluğu mutluluğunu yaşadı.
Barcelona sonrasında ülkemize gelen Lakovic, EuroLeague’e Galatasaray formasıyla veda etti.
Slovenya basketbolunda son 20 yılda ondan daha büyük figürler elbette var ama EuroLeague’de en çok sayı atan ve verimlilik puanı üreten oyuncu ünvanı hala ona ait ve bu gidişle de onda kalmaya devam edecek.
#7 Luka Doncic
Kariyer: Real Madrid
İstatistikleri: 3 sezon 80 maç 10.6 sayı, 4.3 ribaund, 3.9 asist
Bu tercihimiz sizi biraz şaşırtmış olabilir ama şartlar bunu gerektiriyor.
Slovenya basketbolunun son 20 yıldaki diğer önemli oyun kurucusu olan Goran Dragic, modern dönemde sadece 15 maça çıktı ve o maçlarda da iyi performans sergileyemedi. Keza Beno Udrih için de aynı durum geçerli. EuroLeague’de oynayan diğer Sloven oyun kurucular ise bu kadroya girmek için biraz sönük isimler.
Dolayısıyla oyun kurucu rotasyonu için biraz problem var. Biz de bu çareyi pozisyonu oyun kurucu olmasa da halihazırda oyun kurucu gibi oynayan Luka Doncic’le doldurmaya karar verdik.
Zaten onun kadroda olacağı da kesindi. Sonuçta modern EuroLeague’in en inanılmaz hikayelerinden birini dışarıda kalması imkansız değil mi?
Doncic, EuroLeague’de daha önce eşi benzeri görülmemiş, muhtemelen bir daha görülmeyecek olan bir hikaye sundu bize!
Kendisi henüz 18 yaşındayken Avrupa’nın en önemli liginin en büyük yıldızlarından biri oldu. Onun yaşındaki çoğu basketbolcu EuroLeague’de bir dakika sahaya çıkmanın hayallerini kurarken kendisi 18 yaşında, Real Madrid gibi dev bir kulübe sezon boyunca liderlik etti.
Takımını şampiyon yaptı, hem de kendisi her iki MVP ödüllerini topladı. Daha inanılmaz ne olabilir ki?
Şutör Guardlar
#30 Zoran Dragic
Kariyer: Unicaja Malaga, Khimki Moskova, Olimpia Milano, Anadolu Efes, Baskonia
İstatistikleri: 6 sezon 110 maç 8.0 sayı, 2.5 ribaund, 1.1 asist
Goran Dragic’i kadromuza alamadık ama Dragic ailesi bize kızmasın, kardeşi kadromuzda yer alıyor. Sanırım dünya üzerinde Zoran’ın girip de Goran’ın giremeyeceği tek kadro da bu olacak.
Biraz garip ama yapacak bir şey yok, gerçekler böyle!
EuroLeague’de 5 farklı takımla 6 sezon mücadele eden Zoran, abisine göre EuroLeague’de Slovenya’yı daha fazla temsil etti. Hatta o gereksiz NBA macerası ve sonrasında yaşadığı sakatlıklar olmasa ondan daha da büyük bir övgüyle bahsedebilirdik.
Çünkü Sloven guardın Unicaja dönemi çok iyidi.
Evet, belki abisi kadar yetenekli bir isim olmadı hiç ama o dönem, bitmek bilmeyen enerjisi ve penetre yeteneğiyle dikkat çekti. Eğer abisinin etkisiyle NBA yapmasa muhtemelen EuroLeague’de iddialı bir takıma transfer olurdu.
Zoran için problem döndükten sonrasıydı.
Khimki ve Milano, onun gibi bir oyuncu için çok dağınık takımlardı. Efes‘te fena bir performans göstermedi ama yaşadığı ağır sakatlık o hikayenin de hemen bitmesine neden oldu.
Efes sonrasında EuroLeague’de şans bulmak için beklemek zorunda kalan Dragic, aradığı fırsatı bu sezon Baskonia‘yla buldu ve şansını iyi kullandı. Muhtemelen Baskonia’yla EuroLeague’de devam edecek.
Eskisi kadar atlet ve enerjik değil ama hala bir rol oyuncusu olarak bu ligde iş yapmaya devam edecek bir isim.
#7 Sani Becirovic
Kariyer: Union Olimpia, Kinder Bologna, Skipper Bologna, KRKA Novo, Panathinaikos, Lottomatica Roma
İstatistikleri: 8 sezon 110 maç 11.8 sayı, 2.6 ribaund, 2.6 asist
Avrupa basketbolunun büyük gezginlerinden olan Sani Becirovic, mesaisinin büyük bir kısmını EuroLeague’de harcadı.
20 yıllık kariyerinde tam 19 farklı takımın formasını giyen ve hiçbir takımda 2 sezondan fazla oynamayan Becirovic, EuroLeague’e de 8 sezonda 7 farklı takım sığdırmayı başardı.
Aslında o da bu listedeki birçok isim gibi erken olgunlaşan bir yetenekti.
19 yaşında Olimpia’yla EuroLeague’de 20.7 sayı ortalaması tutturdu. Bir sonraki sezon ise efsane Virtus Bologna’nın bir parçasıydı ama öyle sıradan bir parça değil, finalde 25 dakika süre alan bir oyuncuydu. Tabii Virtus taraftarına sorsanız, onun birkaç dakika daha az süre almasını isteyebilirdi çünkü kendisi, 2002’deki finalde, en kritik anda faulleri kaçırarak takımının başını yaktı.
Sloven guard, 2002’de kaçırdığı şampiyonluğu en azından 2007’de telafi etti ve Panathinaikos formasıyla finalde CSKA Moskova’yı yenerek kariyerindeki tek şampiyonluğu yaşadı.
Tabii yine de vaat ettiği şeyleri düşündüğümüz zaman bu şampiyonluk onun için yeterli mi, pek emin değilim. Sonuçta hem U18 hem de U20 Avrupa Şampiyonaları’nda MVP olmuş, çok genç yaşta EuroLeague’de kendini kanıtlamış bir oyuncuydu.
Bu haliyle bile rahatlıkla kadroya girmeyi hak ediyor.