by Utkan Şahin & Semih Tuna / info@eurohoops.net
Elinizin altında geride kalan 20 yılı bir kitap gibi birleştirecek bir düğme olsaydı ve siz bu düğme bassaydınız… Nasıl olurdu?
Bu sorunun cevabını hayatın diğer alanlarında belki veremeyebiliriz ama sizi, bir takımın son 20 yılına götürebiliriz.
Bildiğiniz gibi Eurohoops Fırın, bu yolculuğa ilk olarak ING Basketbol Süper Ligi’nin köklü takımlarıyla çıktı. Son dönemde karşınıza ligimizdeki bazı takımların son 20 yılındaki kadrolarından en iyi isimleri alarak, “Milenyum Kadroları” oluşturduk.
Şimdi ise aynı formatı Turkish Airlines EuroLeague’e taşıyor ve son 20 yılda 4 şampiyonluk kazanan Maccabi‘nin modern dönemdeki en iyi kadrosunu oluşturuyoruz.
Oyunun kurallı belli; 2000’den bu yana İsrail devinin kadrosunda yer alan oyuncularından 12 + 1 kişilik bir kadro oluşturmak!
Neyse lafı uzatmadan gelin önce bizim oluşturduğumuz kadroya bakalım. Ardından siz de lütfen sosyal medyadan “Milenyumdaki Muhteşem Kadrosunu” gönderin.
Not: Modern EuroLeague, 2000’den bu yana süregelen kısımdır.
Baskonia’nın Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu
Anadolu Efes’in Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu
Panathinaikos’un Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu
Fenerbahçe Beko’nun Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu
Zalgiris Kaunas’ın Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu
Real Madrid’in Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu
Oyun Kurucular
#13 Sarunas Jasikevicius
Oynadığı sezonlar: 2003-2005
Sarunas Jasikevicius, hiç tartışmasız modern EuroLeague döneminin en büyük efsanelerinden biri.
EuroLeague tarihinde büyük yeri olan kulüplerde oynadı, oyun görüşü ve asistleriyle basketboseverleri büyüledi ve 3 farklı takımla 4 şampiyonluk kazanarak ismini modern EuroLeague’in zirvesine yazdırdı.
Saras’ın diğer yerlerdeki performansları da değerliydi ama herhalde bir kıstas yapmamız gerekse zirveye Maccabi günlerini koymamız gerekir.
Kendisi, modern EuroLeague’in en özel hücum takımlarından biri olan o kadronun üç büyük figüründen biriydi. Yüksek tempoda oynayan Maccabi’de onu durdurmak imkansız gibiydi. Bir oyun kurucu olarak da yıldızlarla dolu o kadronun uyumla oynamasında büyük bir rol oynadı.
Şampiyonluklara katkısı da bir başkaydı.
2003’te Saras Barcelona’da ilk şampiyonluğunu yaşasa da felaket bir Final Four geçirmişti. Maccabi’de ise iki Final Four’unda da takımın en iyisiydi. 2005’teki şampiyonlukta zaten Final Four’un MVP’si seçilmişti, 2004’te ise harika bir maç çıkartmasına rağmen faul problemi sebebiyle MVP ödülünü takım arkadaşı Parker’a bıraktı.
2005 yazında ise Saras, kariyerini etkileyen bir karar aldı ve Maccabi’den ayrılarak NBA’in yolunu tuttu.
Eğer gitmeyip ve Maccabi’de kalsaydı, belki de Jugoplastika gibi üst üste üç kere şampiyon olabilirlerdi. Hatta belki onları bile geçebilirlerdi.
#15 Willie Solomon
Oynadığı sezon: 2005-2006
Willie Solomon’un EuroLeague kariyerinde hiç şampiyonluk yok. Hatta bireysel bir ödül de yok fakat kendisi bir şekilde oynadığı takımlarda iz bırakmayı başardı.
Sonuçta Maccabi‘yle birlikte EuroLeague’de oynadığı 3 takımın da son 20 yıldaki kadrosuna girmeyi başarmış bir isimden bahsediyoruz. – Fenerbahçe Beko ve Anadolu Efes –
Anadolu Efes‘teki performansından sonra yolu İsrail’e düşen Solomon, Jasikevicius gibi Maccabi‘de kimsenin boşluğunu dolduramayacağı bir ismin yerine gelmişti. Başka bir oyuncu olsa böylesi büyük bir figürün arkasından geldiği için dağılabilirdi ama Amerikalı yıldız, baskıdan etkilenen bir oyuncu olmadı.
Maccabi’deki tek sezonunda kendi hikayesini yazan Solomon, Maccabi’nin Saras sonrasında da ligin en iyi takımlarından biri olmasında önemli rol oynadı. Hatta üst üste üçüncü şampiyonluk gelse büyük ihtimal MVP de o olacaktı ama finalde diğerlerinden beklediği katkı alamadı.
Hem Parker hem de Vujcic, CSKA karşısında finalde beklentilerin altında kalsa da Solomon, neredeyse tek başına takımı maçın içerisinde tuttu. Hatta son çeyrekte bireysel yetenekleriyle Maccabi’yi öne bile geçirdi fakat destansı direnişi yeterli olmadı.
O sezonun ardından Maccabi’den birçok yıldız isim ayrıldı. Solomon da kariyerini tekrardan İstanbul’a taşıdı ve bu sefer sarı-lacivertli formayla tarihe geçti.
#4 Tyrese Rice
Oynadığı sezon: 2013-2014
Maccabi‘nin son 20 yılında birçok unutulmaz oyun kurucu var: Carlos Arroyo, Jordan Farmar, Will Bynum.
Bütün bu isimlerin sezon performanslarına baksak belki Tyrese Rice’in önüne koyarız ama Amerikalı yıldız, 2014’teki Final Four’da öyle iki maç oynadı ki, bütün bu isimlerin toplamından daha çok kulübe etkisini bıraktı.
Sezon ortasında İsrail ekibi şampiyonluk iddiası bir yana, Final Four için bile gerçekçi bir aday değildi. Milano‘daki Final Four’a kendilerini bir şekilde attıklarında da 4 takım arasında şampiyonluk şansı en az olan takım onlardı.
Fakat 1.85 boyundaki bu adam bütün bu ihtimalleri resmen çöpe attı.
Yarı finalde CSKA Moskova karşısında takımını bitime 12 saniye kala 4 sayı farktan geri getiren Rice, Final Four’a ilk yumruğunu vurdu. İkinci yumruğu ise şampiyonluğu getirdi.
Final öncesi herkes Real Madrid‘in yıllar sonra şampiyon olacağını konuşurken Rice ve arkadaşları her şeyi değiştirdi. Özellikle uzatmada inanılmaz bir performans sergileyen Amerikalı yıldız, uzatmada tek başına 14 sayı atarak Real Madrid‘i geçti ve Maccabi‘ye son EuroLeague şampiyonluğunu getirdi.
Ne Rice için ne de Maccabi için sonraki yıllar bu kadar unutulmaz geçmedi ama Final Four’u özel yapan da tam olarak bu değil mi?
Şutör Guardlar
#7 Ricky Hickman
Oynadığı sezonlar: 2012-2014
Madem Tyrese Rice üzerinden Maccabi‘nin 2014’teki şampiyonluğundan bahsettik, o zaman hemen Ricky Hickman’a geçelim.
Maccabi‘nin o şampiyonluğunda Rice eğer Batman ise Hickman da Robin’di. Gerçi o takımda David Blu, Alex Tyus, Devin Smith gibi büyük performanslar sergileyen isimler de süper kahraman olmayı hak ediyor ama takımın dengesini bu iki isim oluşturdu.
Rice yetenekli ama delidoluydu. Hickman belki bir Avrupalı guard gibi değildi ama her şeyi daha sağduyulu ve planlı hale getiren isimdi.
Bu iki ismin uyumu ve performansı da Maccabi’ye tarihi bir şampiyonluğu getirdi.
Finalde Madrid’in büyük üçlüsü olan Rodriguez, Llull ve Fernandez üçlüsü toplamda 36 sayı üretirken Hickman ile Rice ikilisi, 44 sayı üretti. O günlerde bu iki ismin Maccabi’den aldığı toplam para muhtemelen Real Madrid‘in büyük üçlüsünden birinin senelik kazancına bile denk değildi.
#7 Tal Burstein
Oynadığı sezonlar: 2000-2009 ve 2010-2012
Maccabi’nin 2000-2010 arasında EuroLeague zirvesinde kurduğu o büyük hegemonyada pek çok iyi rol oyuncusu vardı. Tal Burstein ise onlar arasında en istikrarlısı ve verimlisiydi.
Verimlilikten kastım sadece istatistik kağıdı değil tabii.
Oyun içerisine Maccabi’ye kattığı çeşitlilik, takımın yıldızlarını çok iyi tamamlaması onu çok değerli kılıyordu. Bir kere birden üçe kadar her pozisyonda oynayabiliyordu. Bu özellikle işin savunma tarafında Maccabi’nin işini çok kolaylaştırıyordu çünkü 2003-2005 yıllarında en büyük sorunları Saras’ı savunmada saklamaktı.
Öte yandan hücumda da çok iyi bir bitiriciydi. 2007’deki sakatlığa kadar %37.8 üçlük yüzdesiyle oynadı. Bunun yanında oyunun diğer taraflarına da – ribaund, top çalma, asist gibi – çok önemli katkılar verdi.
Her şeyiyle iyi bir rol oyuncusuydu ve bu özelliği sayesinde birçok kez kritik katkılar da verdi. Final Four’larda hep rakibin önemli silahlarını tutmasının yanında hücumda da önemli performansları vardı. 2003’teki tarihin en farklı biten finalinde 17 sayı, 10 ribaund ve 6 asistle oynadı. 2004’te ise Panathinaikos karşısında yarı finalde 14 sayıyla oynayarak takımına kritik bir katkı verdi.
2009’daki kısa dönemlik ayrılığı dışında Maccabi’ye 10 yıl boyunca katkı verdi ve 3’ü EuroLeague olmak üzere toplam 17 kupa kazandı.
Kısa Forvetler
#8 Anthony Parker
Oynadığı sezonlar: 2000-2002 ve 2003-2006
EuroLeague tarihinde birçok unutulmaz Avrupalı efsanesi var fakat söz konusu Amerikalı süper yıldız olunca son 20 yılda Anthony Parker kadar büyük bir etki bırakan başka bir isim yok.
O birçoklarına göre modern EuroLeague’de oynayan en iyi Amerikalı oyuncu.
Sonuçta bir oyuncuya “Avrupa’nın LeBron James’i” deniliyorsa bu fikre çok da karşı çıkmamak lazım.
Bu tarz lakapların altı genellikle boş olur ama Anthony Parker gerçekten böylesine büyük bir lakabı doldurabilen bir yetenekti. Evet, belki hiç LeBron gibi bir pasör olmadı ama Parker’ın döneminde onunla sahada onunla eşleşmek imkansızdı. Fiziksel avantajlarının yanında gerçekten özel bir yetenekti.
Oynadığı 5 yılda da bunu gösterdi.
Efsane Maccabi büyük üçlüsünün gözle görülür lideriydi. İsrail ekibiyle toplamda 3 şampiyonluk kazanan efsane isim, 2 kere normal sezonun, bir kez de Final Four’un MVP’si oldu.
Onunla ilgili yapabilecek tek büyük eleştiri, 2006 EuroLeague finalindeki performansıdır. O da olmasaydı gerçekten kusursuz bir Avrupa macerası olacaktı.
Parker, 31 yaşındayken NBA’e geri döndü ve orada rahatlıkla oynayabilecek bir yetenek olduğunu gösterdi. Belki onun için böylesi daha iyiydi ama Avrupa basketbolu, büyük bir efsaneden erken kopmak zorunda kaldı.
#6 Devin Smith
Oynadığı sezonlar: 2011-2017
Anthony Parker nasıl süper yıldızların da yıldızısıysa Devin Smith de rol adamlarının yıldızı olarak tarihe geçti.
Belki EuroLeague şampiyonluğunu hedefleyen bir takımın sürükleyici oyuncusu olacak bir oyuncu değildi ama hedefiniz şampiyonluk ise kadronuzda tamamlayıcı oyuncu olarak isteyeceğiniz bir isimdi.
Maccabi kariyeri öncesinde Fenerbahçe‘de oynayan Amerikalı oyuncu, Türkiye’de pek beğenilmemişti.
Maccabi‘de gerçek değerini herkese gösterdi.
İsrail’de altı sezon geçiren Smith, takımın en kritik isimlerinden biriydi. Blatt’in her iki forvet pozisyonunu da savunabilen planına çok uyan Smith, hücumda ise birçok farklı şeyi yaptı. Bazen sadece bitirici oldu, bazen topun dönmesini sağladı.
İlk yılında meşhur Panathinaikos serisinde harika bir performans sergileyen Smith, 2014’teki şampiyonlukta da büyük rol oynadı. O mucize şampiyonluk konuşulduğu zaman akıllara ilk Rice, Hickman, Tyus hatta Ingles gibi isimler gelir ama özellikle finalde Smith de çok kritik katkılar verdi.
O gün 40 dakika sahada kalan Smith, hem savunmada harika bir iş çıkarttı hem de 15 sayılık önemli bir katkı verdi.
Bir sonraki sezon hücum anlamında kariyer performansını sergileyen Smith, 2016 sonrası ise hem ilerleyen yaşı hem de kurulan kötü kadrolarla birlikte düşüşe geçti. Bir süre sonra da emekli olmaya karar verdi.
Smith, oyun içerisinde sunduğu çeşitlilik açısından çok değerli bir parçaydı ve kesinlikle ligin underrated isimlerinden biriydi.
Uzun Forvetler
#7 David Blu
Oynadığı sezonlar: 2002-2004, 2007-2008 ve 2009-2014
“Lütfen, acil durumlarda David Blu butonuna basmayı unutmayınız”
David Blu, bu listedeki diğer isimler gibi kariyeri boyunca takımının ana sürükleyicisi olmadı. Hatta Le Mans ve Maccabi‘deki son sezonu dışında hiç çift haneli sayı ortalaması da tutturmadı ama söz konusu işleri değiştirmekse onun kadar etkili bir ismi de hiç görmedik.
Hem 3 hem de 4 pozisyonunda oynayabilen Blu, mükemmel bir şutördü. Bugün bütün takımların spacing yaratmak için yana yakıla aradıkları o şutör, o dönemlerde o’ydu ve bütün oyununu sadece bunun verimliliği üzerine kurmayı başarmıştı.
Ne zaman takımı zora girse, ne zaman çaresiz kalsa o hep bir şekilde sahneye çıkar ve üçlüğü gönderirdi. Hele hele OAKA’da bir playoff performansı var ki, bunu normal bir şekilde anlatabilmek pek mümkün değil. OAKA’daki binlerce taraftara kafa tutan bir adamdı.
İsrail ekibinin efsanesi, kariyerinin sonunda yazdığı hikayeyle de tarihe geçti.
Hatırlayacaksınız 2012 yazında Blu, erken emeklilik kararı aldı. EuroLeague şampiyonluğu ve sayısız kupası vardı. O da Amerika’ya geri dönüp üniversiteyi bitirmeye karar verdi. 2013’te de okulunu tamamladı.
1 yıl boyunca basketbol oynamamıştı ve 34 yaşında olduğu için artık ayakları yavaşlamıştı. Bu yüzden dönmesi için bir neden yoktu fakat önce Blu, Maccabi’yle antrenmanlara çıkıyor diye haberler düştü. Sonrasında ise sezonun başlamasına iki gün kala Maccabi’nin Blu’yla resmi sözleşme imzaladığı duyuruldu. İşte bu hamle Maccabi’ye bir EuroLeague şampiyonluğu kazandırdı.
Maccabi kariyerinin en iyi performansını sergileyen Blu, bütün sezon boyunca inanılmaz bir üçlük yüzdesiyle oynarken İsrail ekibinin Final Four’a kadar gelmesini sağladı. Final Four’da da sahnedeydi. CSKA karşısında tam 5 üçlük gönderen Blu, en kritiğini ise bitime 12 saniye kala farkı 1’e indiren üçlükle attı ve Rice’in mucizeyi yazması için fırsatı verdi. Finalde ise bu sefer 14 sayı attı ve Maccabi’nin hiç beklenmedik şampiyonluğunun harika hikayesi oldu.
Bence bugün bile Maccabi, kritik maçlarında onu çağırabilir. Eminim hala arada iki üçlük sıkıştıracak gücü kalmıştır.
#9 Terence Morris
Oynadığı sezon: 2007-2008
Terence Morris’in İsrail günleri çok uzun sürmedi. Amerikalı oyuncu, sadece 1 sene sarı formayı giydi ama o 1 senede kulübü ayağa kaldırdı.
Üst üste oynanan 3 finalin ve gelen 2 şampiyonluğun ardından eriyen Maccabi; Sarunas Jasikevicius, Anthony Parker, Maceo Baston gibi yeteneklerini NBA’e kaptırdı. Bir de bunun üstüne takımın diğer isimlerinin yıpranmaya bağlı olarak performanslarının düşmesi 2006-2007 sezonunda İsrail ekibinin Final Four dışında kalmasına neden oldu.
Morris onları tekrardan Final Four’a götürdü.
NBA’de tutanamadıktan sonra Hapoel Jerusalem’le Avrupa’ya gelen Amerikalı yetenek, gösterdiği performansla da Hapoel’in ezeli rakibine geçti. Maccabi‘de ise yeteneklerinin çok üstünde bir performans sergiledi.
Vujcic’in pek ortalarda gözükmediği sezonda Will Bynum’la birlikte takıma liderlik yapan Morris, 12.3 sayı, 8.3 ribaund ve %49.2 üçlük yüzdesiyle ortalığı domine etti.
O sezon EuroLeague’de yılın beşine seçilen Amerikalı oyuncu, bu performansıyla Maccabi’yi önce tekrardan Final Four’a taşıdı, ardından da finale götürdü. Finalde güçlü CSKA Moskova karşısında Maccabi pek varlık gösteremedi belki ama iki takımın arasındaki güç farkını düşünürsek bu çok normaldi.
Morris, o sezonun ardından iyi bir kontratla CSKA Moskova’nın yolunu tuttu ama ne Rusya’da ne de Barcelona’da aynı performansı sergilemedi. Oralarda daha çok görev adamıydı.
Tel Aviv’de ise lider olarak kariyerinin en özel performansını sergiledi.
#5 Maceo Baston
Oynadığı sezonlar: 2003-2006
Nedense Maceo Baston, modern EuroLeague’in tarihi listelerinde hep biraz geride kalır, unutulur ama aslında çok değerli bir isimdi. Hatta modern EuroLeague’in en iyi 10 Amerikalısı arasına girebilecek bir uzundu.
Maccabi‘nin efsane kadrosu doğal olarak Saras-Parker-Vujcic üçlüsü üzerinden anlatılır ama İsrail devinin değerli tamamlayıcı parçaları da vardı. Baston, bu isimler arasında en çok öne çıkanıydı.
İnanılmaz atletizmiyle oyunun her iki tarafında da rakiplerinin başına bela olan Amerikalı uzun, Vujcic’i de iyi bir şekilde tamamlıyordu. Vujcic’in savunmadaki bütün açıklarını kapatan Baston, hücumda da onunla harika bir uyuma sahipti. Bu ikiliden bol bol 4-5 paslaşması izlerdik.
Ayrıca atletik uzun, önemli maçlarda da hep iyi performans sergiledi.
2005’te Baskonia karşısında İspanya ekibinin güçlü pota altını yıkan ve dengeleri değiştiren oyuncu o’ydu. Keza 2006’da da belki Maccabi şampiyon olamadı ama finalde 15 ribaund alarak Final Four tarihine geçti.
Avrupa’da bu kadar değerli bir oyuncuyken şansını yine NBA’de denemeye karar vermesi onun adına yanlış ve üzücü oldu. Fiziksel olarak oraya uyumlu değildi ama burada büyük fark yaratan bir isimdi.
Burada kalsa, özellikle de Maccabi’de kalsa daha da etkileyici bir kariyeri olabilirdi. O zaman da muhtemelen çok daha takdir görürdü.
Pivotlar
#7 Nikola Vujcic
Oynadığı sezonlar: 2001-2008
Biliyorsunuz, takımların kadrolarını oluştururken bir de kaptan seçiyoruz. Maccabi‘de ise bu seçimi yapmak gerçekten çok zor. En az 5-6 oyuncu, bu rolü doldurabilecek isimler fakat hepsi arasından birisini seçmemiz gerekirse herhalde bu oyuncu Nikola Vujcic olmalı.
Sonuçta her ne kadar yöneticiliği kötü olsa da Vujcic, hem basketbolculuğu hem de yöneticiliğiyle yabancılar arasında bu kulüple en çok özdeşleşen isim!
Vujcic, işin yöneticilik kısmında şu ana kadar pek parlak olmasa da oyunculuğu tam tersiydi.
Bir kere kendine has bir uzundu. Sertlikle pek arası yoktu ama pasörlüğü, hücumu yönetişi etkileyiciydi. Onun gibi uzunlar EuroLeague tarihinde çok fazla yok.
Zaten EuroLeague tarihinde 500 asisti geçen tek pivot olması ve yine triple-double yapmayı başaran ilk oyuncu olması sanırım bu konuda her şeyi anlatıyor.
Efsane Maccabi kadrosunu, bu kadar büyük bir hücum takımı yapan da onun bu özellikleriydi. Elbette Sarunas Jasikevicius ve Anthony Parker büyük yıldızlardı. Onlar olmasa da aynı Maccabi’yi izlememiz mümkün olmazdı ama Vujcic’in pasörlüğü ve oyun aklı, Maccabi’nin bu kadar unutulmaz bir takım olmasını sağladı.
#7 Nate Huffman
Oynadığı sezonlar: 1999-2002
Modern EuroLeague’de İsrail ekibinin formasını belki 1 sezon giydi ama lige fazla olduğunu gösterdi Nate Huffman.
2000-01 sezonunda, Avrupa basketbolunun kaos içinde geçirdiği sezonda Suproleague’i seçen Maccabi Tel Aviv‘de Amerikalı pivot, o ligin de MVP’si olarak kendisini kanıtlamıştı.
27 yaşındaydı, kıta basketboluna çok daha büyük katkıları olabilirdi ama NBA hayalinin peşinden tutunup Toronto Raptors‘a imza attı.
Scavolini Pesaro ile Avrupa’ya geri gelse de bu kez parkeye çıkmasına sakatlıklar izin vermedi. 2015 yılında hayatını kaybeden Huffman, ligin gördüğü en özel pivotlardandı.
EKSTRA
#6 Derrick Sharp
Oynadığı sezonlar: 1996-2011
Derrick Sharps’sız bir Maccabi kadrosu mu? Tarih yazmaz.
1996’da Maccabi’ye gelen ve 15 yıl boyunca – 5’i 2000 öncesinde – İsrail ekibinin formasını giyen Amerikalı oyuncu, bu kulübün en başarılı döneminde hep sahadaydı.
Uzun kariyerinde tam 8 kere Final Four gördü. İlk Final Four’unu 2000’de oynayan bu delidolu adam, 11 yıl sonra da Final Four’daydı.
Belki hiçbir zaman takımın en önemli oyuncusu değildi ancak kenardan gelip Maccabi için çok kritik katkılar verdi.
2004’te Maccabi, Final Four’u rahat kazanarak şampiyon oldu. Fakat o takım mucizevi bir şekilde Final Four’a kaldıysa bu, Sharp’ın play-off’ta Zalgiris‘e karşı attığı mucizevi üçlükle oldu. Keza 2005 Final Four yarı finalinde Panathinaikos’a attığı 20 sayı çok önemli ve değerliydi.
Maccabi’nin efsane kadrosunda da yer alan Sharp, toplamda 3 şampiyonluk yaşarken kariyerinin son EuroLeague maçını da Final Four’da oynadı. O maçla da tarihe geçti ve Final Four tarihinde sahada olan en yaşlı isim oldu.
Eurohoops Fırın’daki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!