By Eurohoops team/ info@eurohoops.net
NBA’deki gururlarımızdan Cedi Osman’ın demeçleri takımı Cleveland Cavaliers‘ın resmi sitesinde derlendi ve bu derlemede genç yıldızın Elazığ depremi için toplanan bağıştan Dirk Nowitzki’ye kadar birçok farklı konulardaki sözleri yer aldı.
Cedi’nin açıklamalarından öne çıkan satır başları şu şekilde…
Takımının Milwaukee Bucks karşısında aldığı mağlubiyet sonrası saha içerisinde top dolaşımının artması konusunda konuşan Cedi, “Oradaki ikinci yarı, sezonun başından beri oynadığımız en iyi devrelerden biriydi muhtemelen. 32 asist yaptık. Muazzamdı. Harikaydı. Topu çok iyi paylaştık ve herkes keyif aldı” şeklinde konuştu.
Cavs kariyerine 9 numaralı forma ile başlaması beklenirken Dwyane Wade’in gelişi sonrası 16 numaraya geçmesi konusunda Cedi, şunları söylemişti:
“Benim numaram hep 6’ydı aslında. Tabii 6’yı alamadım, ben de 9’u seçtim. 6’nın tersi olduğu için 9’u seçmiştim.
Cobra (Cavs’in Takım Operasyonları Direktörü Mark Cashman) bana D-Wade’in 9 numarayı istediğini ve benimle konuşacağını söyledi. Sonra Twitter’da birinin ‘Wade, Osman’dan 9 numarayı alacak. Osman başka bir numara seçmek zorunda’ yazdığını gördüm. Öyle bir şeydi.
Ancak benim için hiç sorun yoktu. Wade için de yoktu. O kadar büyük bir mesele değildi. Sorun olmadığını söyledim. Formaları değiştirdik.
O 9’u alınca ben de içinde 6 var diye 16’yı aldım.”
Charlotte’taki All-Star etkinliğinde 2019 yılında Dirk Nowitzki’nin koçluğunda çalışan Cedi, bununla ilgili şunları söylemişti:
“En güzel tarafı da o çünkü kendisi en sevdiğim oyuncu.
Dirk, gelmiş geçmiş en sevdiğim oyuncu. Küçükken onu çok izlerdim, idolümdü. Onun koçluk yapması benim için gerçekten büyük bir deneyim olacak.”
2017 yılında lige ilk adım attığında LeBron James ve Cavs’in tecrübeli isimlerinin çaylak olarak onu kabullenmesi konusunda Cedi şöyle konuştu:
“Gerçekten kabul ettiler beni ve bence bunun sebebi gerçekten çok çalışmış ve hep elimden geleni yapmış olmam.
Ne olursa olsun -1 dakika da alsam, 5 dakika da alsam- özellikle ilk yılımda o dakikalar benim için çok önemliydi ve elimden geleni yaptım. Bence gerçekten elimden geleni yaptığım ve takımın bir parçası olmak, takıma yardımcı olmak istediğimi gösterdiğim için beni kanatlarının altına aldılar.
İlk yılımda takımda olan tüm tecrübeli oyuncular harika karakterler, harika insanlardı. Ne zaman bir şey sorsam hep yardımıma koştular. Hiç ‘Git başımdan, şu an konuşmak istemiyorum’ demediler.
Hep bana bir şeyleri açıklamaya ve öğretmeye çalışıyorlardı. O yüzden ilk sezonumda gerçekten şanslı hissettim.
Bence enerjim, herkesin enerjisine uygundu. Bu yüzden abi-kardeş ilişkisi vardı.
Çaylak yılıyla ilgili çok olumsuz şeyler duydum ama benim için öyle olmadı.”