by Andy Bailey, Çeviri Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 1 Temmuz 2020 tarihinde BleacherReport’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
30 Temmuz tarihinde yaklaşık 5 aylık bir aradan sonra NBA normal sezonu geriye dönüyor.
Maçlar başlamadan önce sezonun geri kalan kısmında takip edilmesi gereken hikayelere bir kez daha göz atacağız.
Batı Konferansında son playoff biletini kim alacak? Şampiyonluğun en büyük favorisi kim? Bireysel sezon ödülleri kime gidecek? Maçları izlerken özel olarak takip edilmesi gereken oyuncular ve takımlar kimler?
Tüm bu soruların cevapları bu yazıda…
Batı Konferansının Playoff Yarışı
NBA sezonu araya girdiğinde Batı Konferansının sekizinci sırasındaki Memphis Grizzlies, 32-33’lük derecesiyle Portland Trail Blazers, New Orleans Pelicans ve Sacramento Kings‘in 3.5 maç önünde bulunuyordu. San Antonio Spurs 4 maç, Phoenix Suns ise Grizzlies‘in 6 maç gerisindeydi.
12 Mart tarihinde FiveThirtyEight’in tahmin hesaplamalarına göre sekizinci sıra için takımların şansları şu şekilde sıralanıyordu:
⦁ Pelicans: %60
⦁ Grizzlies: %15
⦁ Trail Blazers: %14
⦁ Kings: %9
⦁ Spurs: %2
⦁ Suns: %1’den az
Ancak tüm bu ihtimaller yeni formatla birlikte tarihe karıştı. Ligin yeni formatına göre sekizinci sıradaki takım ile dokuzuncu sıradaki takım arasındaki maç farkının 4’ten az olması durumunda takımlar play-in turu oynayacak. Bu yüzden Batı Konferansının son playoff bileti, üstteki listede yer alan takımlardan herhangi birisine gidebilir.
Doğal olarak Suns’ın önündeki dört takımı arkasında bırakarak play-in potasına girmesi çok kolay bir iş değil. Ancak bu takımlardan herhangi birisinin sekizinci sıradaki Memphis ile maç farkını 4’ten aşağıda tutması da imkansız değil. Bu da playoff biletinin kime gideceğini tahmin etmeyi çok daha zor bir hale getiriyor.
Zion Williamson’lı Pelicans, normal sezonun geri kalanında rakiplerinin galibiyet oranı %50’nin altında olan tek takım. Eğer Pelicans, sezonun geri kalan kısmında sağlıklı kalmayı başarırsa sekizinci sırayı kolaylıkla elde edebilir.
Zion Williamson ile Brandon Ingram’ın aynı anda sahada kaldığı 100 pozisyon başına Pelicans, rakiplerine 14.1 sayı fark atıyor. Bu iki yıldızın yanı sıra kadroda playoff tecrübesi bulunan Jrue Holiday, Derrick Favors ve JJ Redick gibi isimler bulunuyor.
Sezonun geri kalanında sekizinci ve dokuzuncu sıranın nasıl şekilleneceğini tam olarak tahmin etmek imkansıza yakın. Ancak New Orleans Pelicans, eldeki seçenekler arasındaki en güvenli tercih gibi gözüküyor.
Şampiyonluk Favorileri
Sezon başlamadan önce NBA’de, son yılların en çekişmeli şampiyonluk yarışlarından birisine şahit olacağımız kesindi.
Birçok yıldız oyuncunun takım değiştirdiği yaz döneminden sonra birden fazla takım, süperstarlarla dolu iddialı kadrolar kurdu. Los Angeles Lakers; LeBron James’in yanına Anthony Davis’i ekledi. Los Angeles Clippers, kadrosuna Kawhi Leonard ve Paul George’u katarak ligin en iddialı takımlarından birisi haline geldi. Houston Rockets, James Harden’ın yanına Russell Westbrook’u ekleyerek yeni bir sayfa açtı. Brooklyn Nets ise Kevin Durant ve Kyrie Irving gibi çok önemli iki yıldızı takıma kattı.
Milwaukee Bucks, Philadelphia 76ers ve Denver Nuggets; Giannis Antetokounmpo, Joel Embiid ve Nikola Jokic gibi isimlerin etrafında şekillenen kadrolarını kuvvetlendirmeye devam etti.
Bunun sonucu olarak birçok takımın ciddi bir şampiyonluk adayı olduğuna dair iddialarda bulunabiliyoruz. Golden State Warriors‘ın beş yıl süren hanedanlığından sonra 2019-20 NBA sezonunda yeni bir sayfa açıldı.
Ancak normal sezon boyunca üç takım, şampiyonluk adayları arasında diğer ekiplerden ayrılmayı başardı. Lakers, Clippers ve Bucks, sezon araya girmeden önce şampiyonluğun en ciddi adayları olarak bir adım öne çıkmıştı. Ekim ayında başlayacak olan Final serisinden önce de iddialarını korumaya devam ediyorlar.
Hele ki böyle bir sezonda sürpriz yaşanma ihtimali, içinde bulunulan şartlar da göz önüne alınınca yükseliyor. Fakat bu takımların sağlıklı olduğu dönemlerdeki net ratinglerinde yanına yaklaşılması çok zor değerlere ulaşıyor.
⦁ Giannis Antetokounmpo ve Khris Middleton aynı anda sahadayken net rating: 17.3
⦁ LeBron James ve Anthony Davis aynı anda sahadayken net rating: 10.4
⦁ Kawhi Leonard ve Paul George aynı anda sahadayken net rating: 9.9
Takımlar yaklaşık 5 ay dinlendikten ve birkaç normal sezon maçından sonra yıldız isimlerin çok daha fazla süre aldığını görebiliriz. Bu oyuncuların sahada olduğu anlarda da rakiplerinin işi fazlasıyla zorlaşıyor.
Gizli Şampiyonluk Adayları
Biraz yukarda şampiyonluğun ciddi adaylarından bahsettik. Ancak bu takımların hemen arkasında yer alan ekiplerden birisinin şampiyonluğa uzanması da çok büyük sürprizler olmaz.
Bucks, Clippers ve Lakers‘ın arkasından gelen takımların en iyi ikililerinin elde ettiği net ratinglere bakarsak karşımıza şöyle değerler çıkıyor:
⦁ Chris Paul ve Dennis Schroder, aynı anda sahada olduğunda net rating: 15.3
⦁ Kemba Walker ve Jayson Tatum, aynı anda sahada olduğunda net rating: 12.6
⦁ Nikola Jokic ve Paul Millsap, aynı anda sahada olduğunda net rating: 10.7
⦁ Pascal Siakam ve Kyle Lowry, aynı anda sahada olduğunda net rating: 9.0
⦁ Luka Doncic ve Kristaps Porzingis, aynı anda sahada olduğunda net rating: 7.0
⦁ Rudy Gobert ve Donovan Mitchell, aynı anda sahada olduğunda net rating: -6.8
⦁ Domantas Sabonis ve Malcolm Brogdon, aynı anda sahada olduğunda net rating: 6.5
⦁ Jimmy Butler ve Bam Adebayo, aynı anda sahada olduğunda net rating: 5.7
⦁ James Harden ve Russell Westbrook, aynı anda sahada olduğunda net rating: 5.2
⦁ Joel Embiid ve Ben Simmons, aynı anda sahada olduğunda net rating: 2.0
Bu takımların yeteneklerini gözardı etmek çok mantıklı değil. Bu takımların hepsi nasıl sıralanırsa sıralansın ilk tur eşleşmelerini kazanmak için şansları olacak. İlk turu geçtikten sonra neler yaşanacağını tahmin etmek ise çok da kolay değil.
Ancak istersek bu takımlar içerisinden gerçekten şampiyonluk şansı olan ekipleri de ayırabiliriz.
Bu takımların içerisinden şampiyonluk şansı olmayan takımları elemeye başlarsak ilk olarak Utah Jazz‘i dışarıda bırakmamız gerekiyor. Mike Conley’nin yeni takımına olan uyumu beklendiği kadar kolay olmadı. Bogdanovic’i yaşadığı el bileği sakatlığı sebebiyle sezonu kapatması da Utah ekibine çok ciddi bir zarar verdi.
Utah Jazz‘den sonra Indiana Pacers‘ı da elemek doğru bir karar olacaktır. Genç ve yetenekli parçalara sahipler fakat bu ekibin Milwaukee Bucks‘ı elemesi çok olası gözükmüyor. Aynısını Butler’ın varlığına rağmen Miami Heat için de söyleyebiliriz.
Batı Konferansı’nda da benzer şeyleri Oklahoma City Thunder ve Dallas Mavericks için söyleyebiliriz. İki takım da beraber sahada olduğunda çok iyi performanslar sergileyen beşlere sahip ancak bu iki ekibin Lakers ya da Clippers‘a üstünlük kuracağını düşünmek biraz hayalcilik olur.
Bu da geriye şampiyonluk adayı olarak Boston Celtics, Denver Nuggets, Toronto Raptors, Houston Rockets ve Philadelphia 76ers‘ı bırakıyor. Çok dramatik değişimler yaşanmadığı sürece bu ekiplerden herhangi birisinin Milwaukee ya da iki Los Angeles ekibi karşısında favori olması imkansıza yakın. Ancak sürpriz sonuçların yaşandığını hayal etmek her zaman keyiflidir.
MVP Ödülü Kimin Olacak?
Basketball Reference, MVP ödülünün kime gideceğini tahmin etmek için önceki yılların oylamalarından yola çıkarak modellediği bir tahmin sistemine sahip.
Bu sistem, doğal olarak Giannis Antetokounmpo’nun üst üste ikinci sezon MVP ödülünün sahibi olacağını tahmin ediyor.
⦁ Giannis Antetokounmpo: %50.7
⦁ LeBron James: %17.3
⦁ James Harden: %10.5
⦁ Anthony Davis: %9.8
⦁ Luka Doncic: %4.0
Bucks, NBA’deki en iyi dereceye sahip ve Giannis’in sahada olduğu dakikalarda 100 pozisyon başına rakiplerine 12.1 sayı fark atıyorlar. Bu değer LeBron James’in sahada olduğu dakikalarda ise Los Angeles Lakers için 12.0. Giannis’in kenara geldiği dakikalarda Bucks, rakiplerine 4.0 sayı fark atarken Lakers‘ta LeBron’un kenarda oturduğu dakikalarda bu değer 1.5’e kadar düşüyor. Bu istatistiklere bakınca iyi bir takımı tarihi bir takım haline getiren Giannis, bir adım önde gibi duruyor.
Ancak Giannis’in MVP iddiasının en etkileyici kısmı bu rakamlar değil. Tıpkı 2015-16 sezonundaki Stephen Curry gibi Antetokounmpo’nun bireysel istatisikleri takımının dominasyonunun çok önüne geçmiş durumda. Bucks, rakiplerini genellikle farklı şekilde yendiği için Giannis maç başına sadece 30.9 dakika süre alıyor.
Giannis’in istatistiklerini oyun temposu ve dakika üzerinden tekrar düzenlediğinizde, Yunan yıldız 75 pozisyon başına 32.9 sayı – 15.2 ribaund – 6.4 asist – 1.1 top çalma ve 1.1 blok gibi çılgın rakamlara ulaşıyor.
Bu da Giannis’in 75 pozisyon başına 30 sayı – 15 ribaund barajlarını geçmeyi başaran NBA tarihindeki ilk oyuncu olduğu anlamına geliyor. Bu rakamlar, Shaquille O’Neal’ın prime dönemindeki dominasyona çok yakın.
LeBron, tabii ki MVP oylamasında bazı birinci sıra oylarının sahibi olacaktır. Sezon boyunca kadrosunda önemli zaafları bulunan Lakers’ı taşıyan LeBron, hiç de küçümsenmeyecek bir iş başardı. Ancak bu ödülün Giannis’in hakkı olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Henüz sadece 25 yaşında olan Giannis, önümüzdeki yıllarda da bu ödülün en önemli adaylarından birisi olacaktır.
Yılın Çaylağı Ödülünü Kim Alacak?
Sezonun geri kalanında maçların oynanacağı format şüphesiz şekilde playoff yarışının kızışmasına sebep olacak. Yeni format bazı ödüllerin sahibini bulması konusunda da etkili olabilir.
Aylardır NBA basketbolundan uzağız ve normal sezonunun sonunda oynanacak olan 8 maç, ödüller için oy kullanacak kişilerin fikirlerini fazlasıyla değiştirebilir.
Eğer Zion Williamson, sezonun geri kalan kısmında absürd bir seviyede performans sergilemeye devam eder ve Pelicans, son playoff biletinn sahibi olursa oy veren isimler Ja Morant yerine New Orleans’ın genç yıldızını tercih edebilir.
Ancak şüphesiz ki sezonun geri kalan kısmında Memphis’in yıldız oyun kurucusu da sessiz kalmayacaktır. Hatta üzerindeki baskı arttıkça Morant’in performansını da yükseltmesi seçenekler arasında.
Geçtiğimiz yıl playofflarda Murray State forması giyen Ja Morant, dört playoff maçında 27.5 sayı – 7.8 asist ve 7.3 ribaund ortalamalarıyla oynamıştı. Morant’in sahip olduğu karakter de düşünülünce Memphis takımına liderlik eden genç oyuncu, böyle bir ortamda performansını arttırarak Yılın Çaylağı ödülünün de sahibi olabilir.
Morant, daha önce yaptığı açıklamalarda bu ödülü kazanmak için yeteri kadar şey yaptığını söylemişti. Ancak yıldız oyun kurucu, Zion Williamson’ı ödülden uzak tutmak için tıpkı geçen sene NCAA playofflarındaki gibi bir performansa ihtiyaç duyabilir.
Bireysel Ödüllerin Kalanı Hangi İsimlerin Olacak?
MVP ve Yıılın Çaylağı ödülleri genellikle NBA’in bireysel ödüllerinin en çok konuşulanları oluyor. Ancak diğer kategorilerde de heyecanlı yarışların olduğunu söylemek gerekiyor.
Yılın Altıncı Adamı: Dennis Schroder
Bu ödül için birçok aday var ancak Dennis Schroder herkesi bir adım önünde gözüküyor. Yedek oyuncuların 19.0 sayı ortalamasıyla en skoreri olan Schröder, sahada olduğu anlarda takımı Oklahoma City Thunder‘a 8.6 sayılık bir avantaj sağlıyor. Bu kadar iyi ilk beş oyuncularına sahip olan bir takımda bir yedek oyuncunun bu tarz bir fark yaratması pek alışıldık bir durum değil.
Buna ek olarak Schröder’in varlığı, Thunder için ligin en sıra dışı ve eğlenceli üçlülerinden birisini oluşturuyor. OKC’nin üç guardlı beşi sahada bulunduğu 100 pozisyon başına rakiplerine 31.4 sayı fark atıyor.
Yılın Savunmacısı: Giannis Antetokounmpo
Bucks sadece ligin en iyi savunmasına sahip değil. Bucks, bu sezon lig ortalamasına göre 100 pozisyon başına rakiplerini 8.5 sayı düşük bir ortalamada tutuyor. Bu değer, Bill Russell’ın liderlik ettiği 1963-64 ve 1964-65 Boston Celtics kadrolarından sonra NBA tarihinde üçüncü sırada yer alıyor.
Giannis, tarihi seviyede iyi bir savunma takımı olan Bucks’ın en iyi bireysel savunmacısı. Giannis’in sahada olduğu 100 pozisyon başına Bucks, rakiplerine 11.3 daha az sayı şansı veriyor. 75 pozisyon başına toplam 2.2 blok ve top çalma ortalamasına sahip olan Giannis, defensive box plus/minus istatistiğinde de lig lideri.
En Çok Gelişim Gösteren Oyuncu: Bam Adebayo
Bu ödülün yazılı olmayan kuralı haline gelen ikinci yılını geçiren oyuncuları göz ardı etme kriterini biz de bu ödül için uyguluyoruz. Eğer ikinci yılını geçiren oyuncuları değerlendirmeye alsaydık Luka Doncic, Trae Young ve Devonte’ Graham gibi isimler bu ödül için ciddi adaylar haline gelirdi. Bu isimler dışında ödül yarışına dahil etmemiz gereken isimler arasında Brandon Ingram, Jayson Tatum ve Shai Gilgeous-Alexander bulunuyor.
Ancak bu ödülün sahibi sadece aldığı dakikaları arttırmakla kalmayıp oyununu da ciddi anlamda çeşitlendiren Bam Adebayo oluyor.
Adebayo, sayı ve blok ortalamalarında bu sezon ciddi bir gelişim gösterdi. Geçtiğimiz sezon sahip olduğu box plus/minus istatistiğini de bu sezon ikiye katlamış durumda. Ancak Adebayo’nun bu sezon oyununda gösterdiği en büyük gelişim pas yeteneğinde göze çarpıyor.
Adebayo, bu sezon oynadığı maçlarda 5.1 asist ortalamsıyla oynuyor ve Miami Heat‘te zaman zaman oyun kurma görevlerini üstleniyor. Bir pivotun oyun kurma açısından bu kadar iyi bir performans sergilemesi takımındaki guard ve kanat oyuncularının da işini fazlasıyla kolaylaştırıyor.
En İyİ Koç: Nick Nurse
Toronto Raptors, geçtiğimiz yaz döneminde sadece Kawhi Leonard ve Danny Green’i kaybetmekle kalmadı sezon içerisinde de sakatlıklar sebebiyle win shares toplamı en fazla olan oyunculardan mahrum kaldı.
Buna rağmen koç Nick Nurse, geçen sezon şampiyon olan Toronto Raptors‘ı bu seneki 64 maçta 46-18’lik bir dereceye taşımayı başardı.
Nurse, rotasyonundaki her oyuncudan belirli düzeyde bir verim almayı başardı ve Toronto Raptors’ın NBA’deki en kaliteli organizasyonlardan birisi olmasını sağladı.
Normal Sezonda Mutlaka İzlenmesi Gereken Maçlar
30 Temmuz 2020, Los Angeles Lakers vs Los Angeles Clippers
Bu maçın önemini anlatmak için fazla bir şey söylemeye gerek yok. Lakers ve Clippers, bu sezon için şampiyonluğun en önemli üç adayından ikisi. LeBron James ve Kawhi Leonard bu karşılaşmada karşı karşıya gelecek. Bu maçın olası Batı Konferansı Finallerinin fragmanı olma ihtimali de var.
NBA’in tekrar bu maçla başlayacağı da düşünülünce, bu iki takım sezonun geri kalanı için belirli bir çıtayı diğer takımlar için de kurabilir.
30 Temmuz 2020, New Orleans Pelicans vs Utah Jazz
Pelicans, sezonun devamında mücadele edecek 22 takım arasında en kolay fikstüre sahip. New Orleans ekibinin kalan 8 maçında karşılaşacağı 6 takımın galibiyet oranı %50’nin altında.
Eğer New Orleans, ilk iki maçından birisini kazanırsa sekizinci sıradaki Memphis Grizzlies‘i yakalamak ciddi bir olasılık halinegelecek.
Pelicans’ın karşılaşacağı %50 galibiyet oranının üstündeki iki takımdan biri olan Utah, New Orleans ekibi için daha kolay bir rakip gibi gözüküyor. Utah’da Bojan Bogdanovic, sakatlığı sebebiyle forma giyemeyecek ve Rudy Gobert ile Donovan Mitchell’ın nasıl bir uyum sergileyeceği hala soru işareti.
Memphis Grizzlies vs Batı Konferansı Playoff Adayları
Memphis, Orlando’da oynayacağı 8 maçın ilk üçünü Portland Trail Blazers, San Antonio Spurs ve New Orleans Pelicans ile oynayacak. Bu karşılaşmalar, adı geçen dört takım için de büyük önem taşıyor.
Grizzlies’in onları takip eden her takımlara karşı alacağı her mağlubiyet işlerini zorlaştıracaktır. Playoff potasının dışında yer alan takımlar için de farkı kapatmanın en kolay yonu doğal olarak Grizzlies’i mağlup etmek.