by Eric Pincus, Çeviri Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 17 Haziran 2020 tarihinde BleacherReport’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
17 Şubat 2020 tarihinde Brooklyn Nets’in yıldız oyun kurucusu Kyrie Irving, NBA Oyuncular Birliğinin Başkan Yardımcısı olarak göreve başlamıştı. Geçtiğimiz ay içerisinde NBA’in maçlara tekrar başlamak için çalıştığı dönemde Irving, lig genelindeki oyuncuların bulunduğu bir telekonferans düzenledi ve Oyuncular Birliğinin, NBA yönetim ile yaptığı anlaşmaya karşı çıkarak maçlarda oynamamaları gerektiği dile getirdi.
Çıkan haberlere göre Irving, bu kadarıyla da kalmamıştı. Yine aynı dönemde çıkan bir başka haberde Irving’in Nets’teki takım arkadaşlarına oyuncuların kendi profesyonel basketbol ligini kurmaları gerektiğini söylemiş.
Bleacher Report’tan Taylor Rooks’un haberine göre ise durum tam olarak böyle değildi.
Rooks attığı Tweet’te Irving’in Nets’teki takım arkadaşlarına Orlando fanusuna karşılık olarak kendi liglerini kurmaları gerektiğini hiç söylememiş. Rooks’un haberine göre, yeni lig kurmak hakkındaki haberler çıktıktan sonra Irving, takım arkadaşlarıyla bulunduğu grup sohbetinden ayrılmış.
The Ringer’dan Ryen Russillo ise bu iddialara biraz daha ışık tutmayı başardı:
“Kyrie’nin diğer oyunculara kendi liglerini kurmaları gerektiğini söylemesi yeni bir şey değil. Sezon boyunca takım arkadaşları ile bu konu hakkında konuşmuş. Benim duyduklarıma göre Kevin Durant, bu konuda o kadar da istekli değil.”
Irving’in kendi liglerini kurmakla alakalı planı ne olursa olsun önümüzdeki hafta Orlando fanusunda normal sezon maçları yeniden başlayacak.
Peki ya oyuncuların büyük bir kısmı Orlando fanusunda oynanacak karşılaşmalara çıkmama kararı alsaydı gerçekten kendi liglerini kurmak konusunda istekleri olur muydu? Bu gerçekten hayata geçirilebilecek bir yöntem miydi?
ESPN Radyo’da çalışan Alan Hanh, geçtiğimiz günlerde bu konu hakkında attığı Tweet’te “Böyle bir konsepti hayata gerçekleştirebilmek yıllar alır ve oyuncuların ciddi finansal fedakarlıklar yapmasını gerektirir. 2011 Lokavtı esnasında bazı menajerler yeni bir lig girişiminde bulunmuştu ancak bu göründüğünden çok daha zor bir iş” ifadelerini kullandı.
NBA Kontratları
Yeni bir ligin kurulmasıyla alakalı en büyük ve bariz sorun doğal olarak oyuncuların devam eden kontratları.
Geçtiğimiz yaz döneminde Kyrie Irving, Brooklyn Nets ile 4 yıl 136 milyon dolarlık bir kontrat imzalamıştı. Bu kontrat da Irving’in sözleşme bitene kadar sadece NBA’de oynamayı kabul ettiği anlamına geliyor. Yeni bir ligde yeni bir takım için oynama projesi, NBA’in avukatlarının bu durumu mahkemeye taşıdığında çok uzun soluklu olmazdı.
Peki ya oyuncular Orlando fanusundaki maçlarda oynamayı reddetseydi, NBA yönetimi şu anda yürürlükte olan Toplu İş Sözleşmesini feshedip ligi lokavta götürebilir miydi? Lig bunu yapmak zorunda değil. Ancak lig bu yolu tercih etmese bile oyuncuların kontratlarıyla ilgili olan sorunu masada kalmaya devam edecekti.
Fakat bir lokavt esnasında oyuncular, Oyuncular Birliğini feshedebilirdi. Bu durumda da NBA yönetimi antitrost hukukuna dayanarak dava açabilirdi. Halihazırda bulunan Toplu İş Sözleşmesinin feshedilmesi durumunda şu anda oyuncular ile takımlar arsında bulunan kontratlar bağlayıcılığını kaybedebilir. Ancak bu durum yine de şu ana kadar bahsettiğimizden çok daha karmaşık bir hal alabilir.
Katılım Engeli
Yasal sorunları bir kenara bırakırsak, yeni bir lig pratikte hayata geçebilir mi?
The Atletic’in hukuk analisti Daniel Wallach, bu konu hakkında “Buradaki en büyük sorun yasalarla değil ekonomiyle alakalı. NFL’e rakip olmaya çalışan liglere bakın, hepsi yeteri kadar para kazanamadığı için iflas etti. NBA gibi güçlü bir lige rakip olabilecek bir organizasyon kurabilmek için çok önemli kaynaklara sahip olmanız ve ilk birkaç yıl boyunca ligi maddi anlamda sürekli dışarıdan desteklemeniz gerekiyor. Bu kadar zaman ise raf ömürleri kısa olan ve hayatlarının sadece belirli bir bölümünde para kazanabilen sporcular için feda etmesi kolay bir şey değil.” ifadelerini kullandı.
Eğer yeni bir lig kurmak için oyuncuların sahip oldukları garanti kontratlardan ve alacakları ücretten vazgeçmeleri gerekirse kaç basketbolcunun buna razı olacağını düşünüyorsunuz?
Wallach, ligin pratikte hayata geçebilmesinin önünde bulunan diğer engelleri ise “Maçları nereden oynayacaksınız? Salonlarla maddi açıdan gelir anlaşmaları yapmanız gerekiyor. Yatırımcılara ihtiyacınız var. Aklı başında olan herhangi bir yayıncı kuruluş, NBA devam ediyorken neden ikinci bir basketbol ligine yatırımda bulunsun?” diyerek açıklıyor.
NBA kusursuz bir lig olmaktan çok uzakta. Ancak NBA Yönetimi ile oyuncuların arasındaki ilişki gerçekten sporcuların böyle bir riski göze almasını sağlayacak kadar toksik mi?
“Adam Silve büyük olasılıkla profesyonel sporlar tarihinde sporcular arasında en popüler olan lig yöneticisi.” diyor Wallach. “Kyrie, şu anda dünya üzerindeki en iyi platformlardan birisine sahip. Çok az siyahi Amerikali erkek, Kyrie’nin statüsüne sahip. Eğer Kyrie, yeni bir lig kurmayı denerse bu ayrıcalığı tamamen kaybedecek. Ki bu ligin bir sonraki sezonu görmesi bile çok büyük bir soru işareti. Gelirlerin, yayın anlaşmalarının, yayın haklarının olmadığı bir ortamda bir ligin hayatta kalması mümkün değil.”
Diğer Sorular
Birçok oyuncu, kısa kariyerlere sahipler ve yeni bir lig kuracak ölçüde yatırım yapacak kaynaklara da sahip değiller.
Peki bu oyuncular yeni kurdukları ligden emekli olmak istediklerinde ne olacak? Oyuncular, takımlar tarafından takas edilebilecek mi? Ya da takımlar oyuncuların sözleşmelerini feshedebilecek mi?
Peki lige katılmak isteyen yeni oyuncular için ne gibi şartlar aranacak? Bu oyuncuların lige katılabilmek için aynı zamanda lige ortak olması gerekecek mi?
NBA Oyuncular Birliği, tüm oyuncular adına NBA yönetimi ile pazarlık masasına oturuyor. Zaman zaman NBA’in getirdiği kurallar, normal hayattaki yasalardan çok daha kısıtlayıcı da olabiliyor. Eğer oyuncular aynı zamanda ligin sahibi olursa bu, oyuncular adına lig yönetimi ile toplu şekilde pazarlık yapabilecek bir birliğin olmayacağı anlamına geliyor. Bu durumda da şu anda NBA’in sahip olduğu maaş bütçesi, maksimum kontrat, sınırlı serbest oyuncu, draft ve takaslar gibi oyuncuların kontrolü dışında gerçekleşen konseptler de oyuncuların kurduğu ligde yer alamayacaktır.
Sosyal Değişim
Maçlarda yer almaya sıcak bakmayan oyuncuların sahip olduğu en büyük endişelerden birisi de Amerika’da şu anda ırksal ve sınıfsal ayrımlara karşı yapılan protestoların kötü şekilde etkilenebileceğiydi.
Maçlarda oynamama kararı alan Avery Bradley, ESPN’den Malika Andrews ve Adrian Wojnarowski’ye yaptığı açıklamalarda “Maçlarda oynamama kararı direkt olarak sistematik ırkçılıkla savaşmıyor. Ancak bu hareket eğer siyahi sporcular olmasaydı, NBA’in günümüzde olduğu konuma gelemeyeceğinin de altını çiziyor. NBA’in azınlıkların güçlenmesi ve sesini duyurması konusunda karşılaması gereken sorumluluklar var. Çünkü bu insanlar NBA’in şu andaki gücüne kavuşmasında önemli bir rol oynadı.” sözlerini söylemişti.
NBA’in önümüzdeki günlerde çözüm bulması gereken önemli konulardan bir tanesi de lig genelindeki siyahi koçların ve yöneticilerinin çok az olması. So olarak The Undefeated’dan Marc Spears’ın haberinde yer verdiği bilgiye göre Chicago Bulls organizasyonu, Basketbol Operasyonları Başkanı pozisyonu için siyahi adayları dikkate almamıştı.
“NBA’de ırk çeşitliliğinin olduğunu söylemek bana biraz ikiyüzlü bir tutum gibi geliyor.” diyerek bu durumu açıklıyor siyahi bir Genel Menajer Yardımcısı. “Daha iyi pozisyonlarda görev alma şansımız doğuyor ancak asla siyahi kişiler bu pozisyonlar için düşünülmüyor. Siyahiler olarak tek isteğimiz bu işi yapabilmek için gereken kalifikasyonlara sahip olduğumuzu göstermek.”
Avery Bradley, ESPN’e yaptığı açıklamalarda lig yönetiminin lig genelinde aksiyon almak gibi bir planı varsa da bu konuda oyuncularla iletişime geçmediklerini belirtmişti.
Oyuncular NBA’in izlediği yol haritasından memnun olmayabilir. Ancak oyuncuların sahibi olduğu bir lig fikri de çok gerçekçi bir alternatif olarak gözükmüyor. Çünkü böyle bir ligin hayata geçebilmesi için yasal ve pratik anlamında aşılması gereken birçok büyük engel var. Oyuncuların sahip oldukları sekiz – dokuz basamaklı garanti kontratlardan vazgeçmesi de çok olası gözükmüyor. Oyuncular, COVID-19 salgını gibi ekstra olayların olmadığı durumda ligin sahip olduğu 8 milyar dolarlık gelirin yarısının sahibi oluyordu.
Buna rağmen Irving ve Bradley gibi oyuncuların vermeye çalıştığı mesaj da ciddiye alınmalı. Amerika’nın ırksal anlamda ciddi bir reform geçirmesi gerekiyor. Bunun gerçekleşebilmesi için de NBA’in daha ciddi bir adanmışlıkla bu reform hareketinin liderlerinden biri haline gelmesi gerekiyor.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!