by Ernesto Cova – Çeviri: M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 28 Mayıs 2020 tarihinde FadeawayWorld‘de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
1997-98 model Chicago Bulls, NBA’i yakından takip eden tüm basketbolseverler için bir anda klasikler arasına girmişti. O takımda ikinci emekliliği öncesi son kez forma giyen Michael Jordan’ın yanı sıra Scottie Pippen ve Dennis Rodman gibi efsaneler yer alıyordu.
Takım, Phil Jackson ile Jerry Krause arasında saha dışındaki meseleleri ve basının yıldızlar üzerindeki baskısını alt edip şampiyonluğa uzanmayı başardı. Hepsi, birlikte son yılları olacağını biliyorlardı ancak her şeyi bir kenara koyup mücadele ettiler ve zafere ulaştılar.
Bununla birlikte ikinci üst üste üç yıllık şampiyonluğun ardından yalnızca birkaç ay sonra takım bambaşka bir görüntüye sahipti. Krause, yeniden yapılanma sürecini başlatma konusunda istekliydi ve birçok oyuncunun o sezon çok para isteyeceğini de biliyordu. Hâl böyle olunca çok sayıda hamle yaptı.
Peki finalde Utah Jazz‘i yenen o takıma ne oldu? Gelin 1997-98’de şampiyon olan Bulls‘un sonraki yıl nerelerde olduğuna bir bakalım…
Dickey Simpkins – Bulls‘ta kaldı
Dickey Simpkins’in NBA yolculuğu birkaç kez değişti. Önce 1994’te Bulls tarafından draft edildi, sonra Scott Burrell karşılığında Warriors‘a takaslandı ancak Warriors, onu sezon ortasında serbest bırakınca o da aynı yıl Chicago’ya döndü. Ligde artık bu duruma izin verilmiyor.
Simpkins’in şampiyonluğa büyük bir katkısı yoktu ancak onu 1999-2000 sezonuna kadar takımda tuttular. Daha sonra Sonics, Lakers ve Hawks gibi takımlar tarafından alınıp serbest bırakıldıktan sonra 2002’de emekli oldu.
Randy Brown – Bulls’ta kaldı
Tıpkı Simpkins gibi Brown da takımın playofflarda büyük katkı veren oyuncularından biri değildi ancak şampiyonluğa giden yolda benchten gelip 14 dakikanın üzerinde süre alıyordu. Takımın ilk yeniden yapılanma yılında bu sayı 29 dakikaya kadar çıktı.
Brown, 1999-2000 sezonunun sonuna kadar takımda kaldıktan sonra iki yıllığına Boston Celtics‘e gitti. Daha sonra da Phoenix Suns‘ta emekli oldu. Kariyeri boyunca 8,8 sayı ortalamasının üzerine hiç çıkmadı.
Bill Wennington – Bulls‘ta kaldı
Bill Wennington, Phil Jackson ve Chicago Bulls‘un altıncı şampiyonluğunda benchin önemli oyuncularından biriydi. Katkısı, istatistik kağıdı ile sınırlı değildi zira kendisi genelde soyunma odasında aranan tecrübeli isimdi.
Wennington ve takım dostu sözleşmesi, bir sezon daha Jerry Krause ve Bulls ile kaldı. Takımla 38 maça çıktıktan sonra kariyerinin son yılında Sacramento Kings‘e gitti.
Jud Buechler – Detroit Pistons
Jud Buechler, Chicago Bulls döneminde pek süre alamadı zira Scottie Pippen ve Toni Kukoc 3 numarada, Ron Harper ve Steve Kerr ise 2 numarada süreleri alan isimlerdi.
O da altıncı şampiyonluk sonrası Bulls’un ezeli rakibi Detroit Pistons‘a gitti. Üç sezon orada kaldı ve 3,6 sayı ortalaması yakaladı. Daha sonra da Suns ve Magic formaları giydi.
Scott Burrell – New Jersey Nets
Birçok kişi Scott Burrell’ı “The Last Dance”te Michael Jordan’ın antrenmanlardaki favori kurbanı olarak tanıdı fakat onun pek umurunda gibi değildi bu durum. 1997-98 sezonu sonrası bir değişime ihtiyaç duyduğu açıktı.
Yaz döneminde serbest oyuncu olarak New Jersey Nets‘e gitti ve iki sezonluk Nets deneyiminde 6,3 sayı ortalaması yakaladı. Daha sonrasında onu en başta drafttan seçen Charlotte Hornets‘a dönerek kariyerini noktaladı.
Luc Longley – Phoenix Suns
İsmi pek anılmasa da Luc Longley aslında Bulls‘un şampiyonluğunda büyük bir rol oynadı zira kendisi final serisindeki altı maçta Dennis Rodman’ın önünde ilk 5’te bile başladı zira hücum yetenekleri nedeniyle daha uygun bir eşleşmeydi.
Longley, kariyerinin son döneminde yeniden yapılanma sürecinin parçası olmak istemeyince takımdan ayrıldı. Suns‘a takaslandı ve orada iki sezon geçirdikten sonra kariyerinin son yılında Knicks tarafından serbest bırakıldı.