CSKA Moskova’nın Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu

30/Tem/20 12:15 Temmuz 30, 2020

Utkan Sahin

30/Tem/20 12:15

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, CSKA Moskova’nın modern EuroLeague yılları arasında forma giyen oyunculardan “muhteşem kadroyu” yarattı…

by Utkan Şahin & Semih Tuna / info@eurohoops.net

Elinizin altında geride kalan 20 yılı bir kitap gibi birleştirecek bir düğme olsaydı ve siz bu düğme bassaydınız… Nasıl olurdu?

Bu sorunun cevabını hayatın diğer alanlarında belki veremeyebiliriz ama sizi, bir takımın son 20 yılına götürebiliriz.

Bildiğiniz gibi Eurohoops Fırın, bu yolculuğa ilk olarak ING Basketbol Süper Ligi’nin köklü takımlarıyla çıktı. Son dönemde karşınıza ligimizdeki bazı takımların son 20 yılındaki kadrolarından en iyi isimleri alarak, “Milenyum Kadroları” oluşturduk.

Şimdi ise aynı formatı Turkish Airlines EuroLeague’e taşıyor ve son 20 yılda 4 kere şampiyonluk gören CSKA Moskova’yı karşınıza çıkartıyoruz.

Oyunun kurallı belli: 2000’den bu yana Rus devinin kadrosunda yer alan  oyuncularından 12 + 1 kişilik bir kadro oluşturmak!

Neyse lafı uzatmadan gelin önce bizim oluşturduğumuz kadroya bakalım. Ardından siz de lütfen sosyal medya üzerinden “Milenyumdaki Muhteşem Kadronuzu” gönderin.

Not: Modern EuroLeague, 2000’den bu yana süregelen kısımdır. 

Baskonia’nın Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu

Anadolu Efes’in Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu

Panathinaikos’un Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu

Fenerbahçe Beko’nun Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu

Zalgiris Kaunas’ın Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu

Real Madrid’in Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu

Maccabi Tel Aviv’in Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu

Oyun Kurucular

#10 J.R. Holden

Oynadığı sezonlar: 2002-2011

CSKA Moskova’nın oyun kurucu rotasyonu o kadar gösterişli ki, Rus devinin yıllardır neden EuroLeague’de başarılı olduğunu hemen ortaya çıkıyor.

Oyun kurucu rotasyonunda anlatacağımız ilk isim ise J.R. Holden!

2002’de Dusan Ivkovic yönetiminde yeni bir yapılanmaya giden CSKA Moskova, ilk iş olarak tarihe geçecek bir guard ikilisi oluşturdu: Theo Papaloukas ve JR Holden!

Papaloukas daha çok işin organizasyon tarafındaydı, AEK’da skorerliğiyle dikkat çeken Holden ise işin skor üretme tarafından sorumluydu. Holden 9 yıllık Moskova macerasında bunu eksiksiz bir şekilde de  yaptı ama sadece skorerliğiyle hafızalara kazınmadı.

Birçok Amerikalı guardın aksine Avrupa basketboluna harika bir şekilde adapte olan Holden, özellikle Messina dönemiyle birlikte oyunu sürekli zorlamaktansa ne zaman nerede ipleri eline alacağını çok iyi bilen bir oyuncu oldu.

Bu kritikti çünkü onun Papaloukas’la yakaladığı uyum, CSKA Moskova’yı başarılara taşıdı. Holden, Rusya’da geçirdiği 9 sezonun 8’inde Final Four gördü.

Messina öncesinde Final Four’larda hayal kırıklığı yaşayan CSKA, 2006-2009 yılları arasında üst üste final oynadı ve bu 4 finalin 2’sini kazandı. Eğer karşılarında Obradovic olmasa belki de 4’te 4 yapacaklardı.

Holden da bu unutulmaz döneminin simge isimlerinden biriydi.

Ayrıca Amerikalı oyuncu, sadece CSKA Moskova’yla değil, Rusya Milli Takımı’yla yaptıklarıyla da tarihe geçti. Rusya, 2007’de sürpriz bir şekilde Avrupa şampiyonu olurken maçı kazandıran basket ondan geldi.

Çok değil, 90’ların başında bile böyle bir hikayeye kimse imkan vermezdi. Gerçekten de Netflix hala neden bunun belgeselini yapmadı?

#4 Theo Papaloukas

Oynadığı sezonlar: 2002-2008 ve 2012-2013

JR Holden’ın olduğu yerde elbette Theo Papaloukas da olmalı!

Son yıllarda genç nesil, Yunan oyun kurucu denilince nedense hep Vassilis Spanoulis ve Dimitris Diamantidis’ten bahsediyor. Fakat bu iki efsane isimden önce de EuroLeague Papaloukas’ın krallığıydı.

Onunla ilgili ilk anımı hiç unutamıyorum.

2005’te Efes ile CSKA Moskova playoff serisi oynadığında ben de halihazırda basketbola yeni yeni aşık olan bir gençtim. Papaloukas ise o serinin yıldızıydı. Baktığınız zaman istatistikleri öyle ihtişamlı değildi ama kenardan gelip, 2.00’lik boyuyla her şeyi gören ve rakibini sürekli cezalandıran bir tanrı gibiydi.

Onunla ilgili en çok sevdiğim şey de kenardan gelmesiydi. Her ne kadar Messina’yla bu konuda zaman zaman tartışsalar da Papaloukas gibi tarihin en iyi 10 oyun kurucusu arasında rahatlıkla ismini sayacağımız bir ismin, maça kenarda başlayıp harika oyun zekasıyla rakibin hatalarını cezalandırması gerçekten kıymetli bir özellikti.

Oyunundaki şut defosuna rağmen böylesine büyük bir oyuncu olması da biraz da bu özelliği sayesindeydi.

CSKA‘nın o muhteşem döneminde kadrosunda başka önemli isimler elbette vardı ama takımın lideri o’ydu ve 2006 sezonu gerçekten özeldi.

Onun önderliğinde CSKA 25 yıllık EuroLeague şampiyonluğu özlemine son verirken Final Four’un MVP’si de haklı olarak Papaloukas seçildi. Yunan efsane, o yazın devamında Dünya Kupası’nda Yunanistan’ın tarihi bir olayla Amerika’yı yenerek final oynamasına da yardımcı oldu.

Ha keza 2007’de de normal sezonun MVP’si seçilerek bunu başaran ilk Yunan oyuncu oldu.

Papaloukas, gerçekten özel bir lider ve oyuncuydu.

#4 Milos Teodosic

Oynadığı sezonlar: 2011-2017

Bir kulübün tarihinde sadece JR Holden ve Theo Papaloukas’ın geçmesi bile o kulübü oldukça şanslı yapar. Peki ya bir de bunların üstüne Milos Teodosic var desem?

Sanırım bu artık şansın da ötesine gider!

Bana sorarsanız; Milos Teodosic, Avrupa’da bir neslin izlediği en saf yetenekti.

Farkındayım belki biraz iddialı bir cümle oldu ama Teodosic’in saha içerisinde bize sunduklarını düşününce bence siz de bana hak vereceksiniz. Avrupa basketbol tarihinde sayısız efsane var ve hepsi bir şekilde dönemlerine damga vurdu.

Sırp guard ise yetenekleriyle 2010’lu dönemlerde aynısını yaptı. Belki kariyerinin başında ondan beklendiği kadar kendi dönemini domine etmedi. Hatta onun özelinde bir ara Teodosic’in yaşadığı başarısızlıklar, yaşadığı başarılardan daha dikkate değer bir hale geldi. En basitinden 2016’daki şampiyonluğu pek konuşulmaz ama Teodosic denilince topu havaya diktiği meşhur maçlar ve finaller hemen dillerden dökülür.

Fakat bence bu önemli değil. Teodosic, gerçek bir sihirbazdı. CSKA‘nın kazanacağından emin olduğunuz bir maçı bile izlemeniz için sebepti. Çünkü her an, her saniye sizi şaşırtacak bir şey yapabilirdi.

Aklınızı uçuracak bir asisti gayet kolay bir şeymiş gibi gösterebilir yahut o şut da atılır mı diyeceğiniz bir üçlüğü sokabilirdi. Onu izlemek gerçekten büyük bir zevkti.

Öte yandan Nando De Colo’yla yakaladıkları uyum da bir şekilde tarihe geçti.

Papaloukas – Holden sonrası dönemde yaşanan büyük hayal kırıklıklarını sadece böylesine elit bir ikili sonlandırabilirdi. 2016’da da bunu yaptılar!

Şutör Guardlar

#1 Nando De Colo

Oynadığı sezonlar: 2014-2019

Milos Teodosic’ten bahsettiysek, hemen Nando De Colo’ya geçmemiz gerekir. Çünkü bugünlerde nasıl EuroLeague’de bir “Shane Larkin – Vasilije Micic” gerçeği varsa onların döneminde de De Colo – Teodosic gerçeği vardı.

Aslında Fransız yetenek, CSKA Moskova’ya transfer olurken Dimitris Itoudis’in kafasındaki plan bu muydu, pek emin değilim.

Evet, De Colo 2014’te CSKA‘ya NBA’den transfer oldu ve o yaz döneminin konuşulan isimlerinden biriydi ama gerçekçi olalım bu kadar büyük etki yaratması da beklenmiyordu. Fransız yıldız, NBA’e gitmeden önce Valencia‘da geçiş hücumlarında oldukça etkili olan ama yarı saha hücumunda o kadar parlak olmayan bir isimdi.

CSKA Moskova’da ise ilk yılından sonra tam olarak büyük bir yıldıza dönüştü.

Bazı oyuncular vardır, yetenekleri bir kenara mental olarak da rakiplerine zarar verir. De Colo’nun CSKA Moskova dönemi de aynen böyleydi. Bütün takımlar onu durdurmak için elinden geleni yapardı, hatta bazen bunu başardıklarını da düşünürdü ama istatistik kağıdına bir bakardınız ki, o çoktan 20 sayıyı potanıza göndermiş.

Bu anlamda De Colo, 2015-2017 yılları arasında ligin en özel oyuncusuydu. İstatistikler de bunu söylüyor. CSKA’da oynadığı 5 yıllık dönemde ligde onun kadar skorer başka bir isim yok. Dahası en yakın rakibiyle de arasında 500 sayıdan fazla fark var.

Üstelik, De Colo saha içerisindeki bu bireysel özelliklerini takım başarısını da dönüştürmeyi başarmış bir isim!

2016’da CSKA, 9 yıl sonra EuroLeague’de şampiyonluk yaşarken De Colo, o sezon 3 büyük ödülü birden kazandı: sayı kralı, normal sezon MVP’liği ve Final Four MVP’liği!

Keza çok eleştirildiği, 2019 şampiyonluğunda da onun izi çok büyük.

Rus ekibi, yıllar sonra ilk kez kendi evinde bir playoff maçı kaybetmesine rağmen De Colo, Vitoria’daki iki maçta da olağanüstü oynayarak her şeyi yoluna koyan isim oldu. Sonra da Final Four’da favori Real Madrid‘i yıkan isim yine o’ydu.

Kesinlikle özel bir skorer ve bunu da sadece 5 yıl CSKA Moskova forması giymesine rağmen, Rus devinin tarihinin en çok sayı atan oyuncusu olarak ispatladı.